Arama

Yaşam Ağacı

Güncelleme: 3 Haziran 2008 Gösterim: 4.598 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaşam ağacı (tree of life ) kökeni tarih-öncesi denilen devirlere kadar uzanan, başta Asya şamanist gelenekleri olmak üzere, pek çok gelenekte rastlanan bir semboldür.

Sponsorlu Bağlantılar
Türk geleneğinde yaşam ağacı
Yakut ve Altay Türkleri’nde yaşam ağacına Dünya Ağacı da denir. Eski Türk geleneğine göre, bu, Dünya’yı ortasından (göbeğinden) öte-âleme ve Demir-Kazık Yıldızı’na bağlayan, dalları vasıtasıyla şamanlara yeryüzünden yüksek âlemlere yolculuk yapma olanağı sağlayan bir ağaçtır. Buna Demir Ağaç da denir.
Şamanist geleneğe göre, Dünya, “Göğün göbeği” ile bu ağaç sayesinde irtibat halinde olup, bu ağaç ile beslenir. Anne rahmindeki bir bebek için göbek kordonu nasıl yaşamsal bir öneme sahip bulunuyorsa yeryüzü için de bu irtibat kanalı aynı derecede öneme sahip bulunmaktadır. Dolayısıyla Türk Şamanizm’inde Dogon tradisyonunda da görüldüğü gibi, bu irtibatı ifade etmede “göbek” sözcüğü tercih edilmiştir. Gerek Dogon gerekse eski Türk geleneğine göre, göğün göbeği bir yıldızdır. (Gök sözcüğünün şamanizmde üç anlam içerecek şekilde kullanıldığı görülmektedir. Örneğin Altay şamanı Tanrı Ülgen’e seslenirken aynı cümlede bir ayrım yaparak “ulaşılmaz mavi gök”, “erişilmez ak gök” ve “dönen yıldızlı gök” der ki, bu üç ayrı terimin gökyüzünü, spiritüel göğü ve uzayı ifade etmek üzere kullanıldığı ileri sürülür.)
Ural-Altay kültürlerinde gök katları, yaşam ağacı, kayın ağacından yapılma bir direk üzerine ya da bir kayın ağacının üzerine kertikler açılarak temsil edilir. Orta Asya’da kutsal kayın ağacına açılan bu kertiklerin sayısı 7,9 veya 12 olur. Sibirya’da yaşam ağacını ve yerin eksenini aynı zamanda, şamanın transa geçtiği çadırının ortasındaki kayından yapılmış direk temsil eder. Kayın ağacına verilen önem, Türkler’in akrabalık bağlarını gösteren isimlerde de “kayın” sözcüğünü kullanılmasıyla görülür (kaynata vs.).
Altay şamanının uçuş denilen trans deneyiminde son gök katına varabilmesi yedi, dokuz veya oniki katla ilişkilendirilen bu yaşam ağacına tırmanmasıyla ifade edilir. Bu ağacın sekiz dallı olarak belirtildiği Yakut geleneğinde Yerin Göbeği’nden çıkan, çiçek açan bu ağacın tepe kısmının köpüklü, sarı, insanlara şifa verici bir sıvı içinde olduğu ifade edilir. Sibirya Şamanizm’inde yaşam ağacı 7’nin yanısıra 8 ve 12 sayılarıyla da ilişkilendirilir.
Abakan ve Moğol geleneğinde de görülebileceği gibi, Asya şamanist geleneklerinin birçoğunda yaşam ağacı “Dünya Dağı” kavramıyla ilişkilendirilir; ağaç dağın ya ortasında ya da tepesinde bulunur. Yine, Asya şamanist geleneklerinin birçoğunda, özellikle Orta-Asya, Sibirya, Moğol ve Endonezya mitolojilerinde, bedensiz varlıklar, yani bedenlerini ölüm olayı ile terk etmiş ruhlar ve tekrar doğmaya hazırlanan ruhlar, genellikle yaşam ağacının dallarına tünemiş, bekleşen küçük kuşlar olarak tasvir edilirler. Örneğin, Altaylılar “Yeryüzünde tekrar doğmayı bekleyen insan ruhları göklerdeki, göksel ağacın dallarındaki küçük kuşlar gibidir” derler. Turukhansk Yakutlar’ı geleneğine göre, Yaratıcı ya da ışığın yaratıcısı olan Yüce Varlık, ilk şamanı yarattığı zaman gökteki makamından sekiz dallı bir ağaç dikmiştir ki, dallarındaki kuşlar O’nun çocukları olan ruhları temsil ederler.

Hint geleneğinde yaşam ağacı
Ruhların yaşam ağacı dallarına konmuş kuşlarla simgelenişi Hint metinlerinde de mevcuttur. Örneğin, ruhların bedenden bedene göçen göçmen kuşlara benzetildiği Upanişadlar’da bulunan bir sembolizmde yaşam ağacına tünemiş iki kuştan biri meyveyi yerken, öbürü bakar ki, bu iki kuştan (Atma ve Jivatma) meyveyi yiyen “reenkarne olmuş, aktif haldeki ruh”u, öteki kuş ise bedensiz ruhu simgeler. Hint geleneğindeki bir başka yaşam ağacı, yayıktaymış gibi çalkalanan süt denizinde bulunan Boddhi ağacıdır. Bir Angkor yazıtına göre, Boddhi ağacının kökleri Brahma, gövdesi Siva, dalları Vişnu’dur. (Kimi versiyonlarda ise ağaç Siva’dır, Brahma ve Vişnu dallarıdır. )

Diğer geleneklerde yaşam ağacı
  • Çin geleneklerindeki yaşam ağacı (Kiyen Mu) dokuz dallı, dokuz köklü, dokuz göğe ve dokuz kaynağa dokunan bir ağaç olup, ölülerin bulunduğu öte-âlemi de içerir. Çin geleneğinde ayrıca, meyvesi ölümsüzlük sağlayıcı şeftali olan si-wangu-mu ağacı bulunur.
  • Kafkas geleneklerinde, tepesi göğe değen bu ağacın kökünden bir pınar fışkırır.
  • İsmailî gelenekte yedinci göğü aşan bir ağaçtır.
  • Yaşam ağacı sembolü Urartu, Hurri ve Frig eserlerinde de görülür. Frigya eserlerinde yaşam ağacı sekiz dallıdır.
  • Eski Mısır geleneğinde de yaşam ağacı Şamanizm ve Hint tradisyonlarındaki gibi ruhların kuş biçiminde tünedikleri bir ağaçtır. Gök ilaheleri Hathor ve Nut bu kuşları su ve meyve ile besler.
  • Tevrat’ta, Aden’le ilgili sembolizme konu olan iki tür ağaç vardır; biri dört kollu ırmağın aktığı Aden cennetinin ortasındaki yaşam ağacı, diğeri ise hakikat ağacıdır. (Hakikat ağacı kişinin meyvesini yediği gün öleceği “iyi ile kötüyü bilme ağacı” olarak belirtilir.)
  • İbrani geleneğine göre yaşam ağacı, meyvesi ölümsüzlük sağlayan öyle bir ağaçtır ki, kendisinden semavi tesirin tüm alemlerle temasını sağlayıcı bir çiy çıkar.
  • Hıristiyan gelenekte yaşam ağacı sembolizmi İncil’in vahiy denilen, Yuhanna’nın Vahyi kısmında görülür. Yuhanna’nın bu vizyonunda yaşam ağacı,12 defa meyve veren, yaprakları ulusların şifa bulmasını sağlayıcı bir ağaç olarak belirtilir ( Vahiy, 22/2).
  • İslamî gelenekte, kökleri Göğün yedinci ve son katındaki Sidre’den çıkan Tuba (huzur, mutluluk) ağacı simgesine rastlanır.
  • Zerdüştçülük’te bir denizin derin sularından çıkan, ölümsüzlük sağlayıcı gaokerena ağacı.
  • Eski İran geleneğinde Haoma olarak bilinen ölümsüzlük besininin edinildiği yaşam ağacı.
  • Yaşam ağacı simgesine rastlanan diğer geleneklerden bazıları olarak, Lapon, İzlanda, İskandinavya, Finlandiya, Avustralya gelenekleri sayılabilir.
Yaşam ağacı sembolizminin ezoterizmdeki açıklaması
Yer, Yeraltı (öte-âlem) ve “spiritüel Gök”ten oluşan üç ortamı birbirine bağlayan ekseni temsil eden yaşam ağacı ezoterik bilgilere göre alemler-arası irtibatı simgeler; yani, yeryüzü, öte-alem denilen süptil (esîrî) plan (spatyum) ve semavi alem (tezahür etmemiş alem) arasındaki irtibatı, her bakımdan simgeler. Fiziksel alem olan yeryüzünün semavi alem tarafından yönetilmesi ve prensipten tezahüre doğru yoğunlaşma olgusu, kökleri semavi alemden çıkan ters ağaç sembolüyle belirtilmiştir. Bu yüzden birçok gelenekte yaşam ağacı kökleri yukarıda, dal ve yaprakları aşağıda olarak tasvir edilmiştir. Yaşam ağacının ters yapılışına İbranî gelenekte (Zohar’da), Türk ve İslam geleneklerinde (Tuba ağacı), Upanişadlar’da, Sabiîlik, Lapon, İzlanda, İskandinavya, Finlandiya, Avustralya ve Hint geleneklerinde rastlanır. Dante’nin İlahi Komedya eserinde değindiği cennetteki ağaç da terstir. Upanişadlar’da (Brahma’nın tezahürü olan Aswattha ağacı), Vedalar’da ve Bhagavat-gita’daki ters yaşam ağaçları daha ziyade prensipten tezahüre doğru yoğunlaşmayı simgeler.
Ayrıca kimi geleneklerde, ikincil semboller olarak, yaşam ağacının dallarında kuşlar bulunduğu ve ağacın ölümsüzlük sağlayıcı meyvesi ya da sıvısı olduğu belirtilir ki, burada kuşlar doğacak ruhları, ölümsüzlük kazanma ise ruhsal gelişimin hedefi olan, doğum-ölüm çemberinden kurtuluşu simgeler.
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
3 Haziran 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Yaşam Agacı

Sponsorlu Bağlantılar
Pek cok kültürün mitolojilerinde, tradisyonlarda ve bircok dinde bulunan temel bir semboldür. Yer aldigi sembolizme göre degisik anlamlar iceriyorsa da, baslica iki anlami vardir:

1 - Dünya ve evrenle ilgili olarak belirtildiginde, Dünya gezegeninin, özellikle biyosferin kozmik tesirlerle beslenmesi, akiskan `larin ( titresimi yüksek süptil maddeler) kozmik ve süptil planlardan Dünya`ya akisini ve esiri kademelesmeyi ifade eder. Bu anlamdaki sembolizmde Zohar`da, Izlanda, Finlandiya, Avustralya, Hint ( aswattha agaci ) eski Türk ve islam ( Tüba agaci ) tradisyonlarinda da görülebilecegi gibi, agac kimi zaman ters olarak betimlenir; yani kökleri gökte olup, dallari dünyaya dogru inmektedir. Beslenme kaynagi göktedir; beslenen, dünya biyosferidir; akim yukaridan asagiya dogrudur. Altay ve Yakut Türkleri`nde buna `Dünya Agaci` da denir; onlar agacin tesir kaynagi olarak bir yildizi gösterirler bu yildiza Demir kazik yildizi derler ve bu yildizin adi Sirius `tur

2 - Bu agac, insan ile ilgili olarak belirtildiginde ise cennetten kovulma nedenini, yani bilginin uygulamayla elde edilebilecegini, bedenlenmenin ( reenkarnasyon ) geregini ifade eder. insanlik asamasindaki varlik bilgiyi ancak, cennetle sembolize edilen süptil ya da spiritüel plandan fizik plana, yani fizik alemdeki dünyalara inerek uygulamayla elde edebilir ki, bu sembolizmde agac genellikle bilgiyi sembolize eden meyvelerle temsil edilir. Bu, meyvesi bilgi olan "hakikat agaci" dir. Agacin gövdesinin ilk ayrildigi iki dal, "androjen"likten ( cift cinsiyetlilik) cikilip düalite icine girilmesini, yani hayir ve ser ikilisinin arasinda kalinacagini ifade eder. Cünkü düalite icine girilmeden ayirt etme bilgisi elde edilemez ve bir gelisme gösterilemez.

Kaynak: Dharma Ansiklopedi

Benzer Konular

19 Mayıs 2012 / gitarcı çılgın Soru-Cevap
20 Mart 2016 / asla_asla_deme X-Sözlük
18 Nisan 2016 / ThinkerBeLL Tarih
6 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış