Abdülaziz
, (1830-1876). 32. Osmanlı hükümdarı olan Abdülaziz, Padişah II. Mahmud'un oğluydu. Ağabeyi Abdülmecid'in döneminde, şehzade olarak devlet işleriyle ilgilenmesine izin verilmediği için av, güreş, cirit gibi sporlarla uğraştı.
Abdülmecid'in ölümü üzerine 1861'de tahta çıkan Abdülaziz'in önündeki en önemli sorunlardan biri, dış borçlardan kaynaklanan mali bunalımın aşılmasıydı. Ama onun hükümdarlığı döneminde de bu sorun çözülemedi; üstelik dış borçlar Abdülmecid dönemindekinin üç katını aştı. İkinci önemli sorun, Osmanlı ülkesinde yaşayan değişik halkların bağımsızlık hareketleriydi. Bu konuda da etkili bir politika güdülemediği için Sırplar Belgrad'ı işgal ettiler, Romanya bağimsızlğını ilan etti ve Girit'e özerklik tanındı.
Abdülmecid döneminde başlayan yenilik hareketleri Abdülaziz döneminde de sürdürüldü. Bu dönemde yeni bir vilayet örgütlenmesine geçildi, kadılık örgütü daha sıkı denetim altına alındı. Bugünkü Danıştay ve Sayıştay'ın öncüleri olan Şurayı Devlet ve Divan-ı Muhasebat kuruldu; donanmanın modernleşmesi için çalışıldı. Eğitim alanında da bazı yenilikler yapıldı. Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultani), gelecekte İstanbul Üniversitesi'ne dönüşecek olan Darülfünun, çeşitli meslek okulları, ilk kız öğretmen okulu ve Darüşşafaka bu dönemde öğrenime açıldı.
Resimle de ilgilenen Abdülaziz, resim eğitimi için Avrupa'ya öğrenciler gönderdi. Denizyolları (Şirket-i Hayriye, İdare-i Aziziye), İstanbul Tramvay ve Tünel İşletmesi ve bankacılık kuruluşları Abdülaziz döneminde çalışmaya başladı.
Abdülaziz de, ağabeyi Abdülmecid gibi, iç ve dış sorunlar karşısında sık sık sadrazam değiştirdi; 15 yıllık saltanatında 16 sadrazamla çalıştı. Bunlar arasında en önemlileri Ali, Fuad ve Midhat paşalardır. Sadrazam Âli Paşa'nın 1871'de ölmesinden sonra Abdülaziz dış politikada Çarlık Rusyası'yla yakınlaştı. Bu yakınlaşmaya tepki duyan Avrupa devletleri Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmaya başladılar. Balkan toplumlarının ayaklanması bu bunalımı daha da artırdı. Bu koşullar altında, önde gelen devlet adamları ile komutanların düzenlediği bir darbeyle Abdülaziz 30 Mayıs 1876'da tahttan indirildi. 4 Haziran' da da öldü. Bazı tarihçiler Abdülaziz'in intihar ettiğini, bazıları ise öldürüldüğünü ileri sürerler.
Abdülaziz, Osmanlı geleneklerini kırarak ülke dışına çıkan ve Avrupa başkentlerini ziyaret eden ilk padişahtır. III. Napolyon'un davetlisi olarak 1867'de, 2. Paris Uluslararası Fuarı'nı gezmek amacıyla Fransa'ya giden Abdülaziz bu ülkede bir süre kaldı. Sonra Kraliçe Victoria'nın çağrısı üzerine Londra'ya geçti, dönüşünde de Avusturya'ya uğradı. Üç ay süren ve Avrupa'da yankı uyandıran bu gezisinden sonra, Fransa İmparatoriçesi Eugenie ve Avusturya İmparatoru Franz Joseph İstanbul'a geldiler. Abdülaziz, Avrupa'da gördüğü yaşamı örnek alarak Çırağan ve Beylerbeyi sarayları ile Kâğıthane, Çekmece ve İzmit kasırlarını yaptırdı.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica