Arama

Meksika ve Meksika Tarihi - Tek Mesaj #5

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Haziran 2008       Mesaj #5
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Meksika
Ad:  Meksika3.jpg
Gösterim: 1765
Boyut:  57.0 KB

Latin Amerika'nın en kuzeyinde bulunan Meksika Birleşik Devletleri, ABD' nin güneyinde yer alır. 3.100 km uzunluğun­daki Meksika-ABD sınırının büyük bölümü­nü Rio Bravo del Norte adıyla bilinen Rio Grande Irmağı çizer. Kuzeybatıdan güneydo­ğuya 3.220 km kadar uzanan Meksika'nın güneydoğudaki komşuları Guatemala ile Belize'dir. Batısında Büyük Okyanus, doğusun­da ise Meksika Körfezi ile Karayib Denizi yer alır.
  • Yüzölçümü: 1.958.201 km²
  • Nüfus: 84.275.000(1989)
  • Yönetim: İki meclisli federal cumhuriyet
  • Başkent: Meksiko
  • Doğal yapı: Ülke kuzeyi açık, doğusu ve batısı güneyde birleşen dağ sıraları ile çevrilmiş yüksek bir yayladır. Kıyı boyunca dar ova şeritleri bulunur.
  • Önemli kentler: Meksiko, Guadalajara, Monterrey, Ciudad, Juârez, Puebla, Merida, Leön, Tijuana, Chihuahua.
  • Başlıca ürünler: Petrol, mısır, buğday, kahve, pamuk, şeker, pirinç, tütün, çikle, kereste, gümüş, kurşun, çinko, demir cevheri, kömür.
  • Dışarıya satılan başlıca ürünler: Petrol, pa­muk, kahve, karides, kimyasal maddeler, kükürt, makine donanımı, et.
  • Eğitim: Dokuz yıllık temel eğitim parasız ve zorun­ludur.
Doğal Yapı
Meksika'nın büyük bölümü denizden yüksek­liği 910-2.440 metre arasında değişen bir yayladan oluşur. Meksika Yaylası, iki yanın­da yükselen Batı ve Doğu Sierra Madre sıradağlanyla, sıcak kıyı ovalarından ayrılır. Ülkenin en yüksek dağı doğu kıyısı yakınla­rındaki Citlaltepetl'dir. 5.700 metre yüksekli­ğindeki doruğu karla kaplı olan bu dağ, tıpkı Popocatepetl ve Ixtacıhuatl dağları gibi eski bir yanardağdır. Dünyanın en genç yanardağ­larından biri de Meksika'dadır. 1943'te baş­kent Meksiko'nun 300 km kadar batısındaki bir mısır tarlasının içinden çıkan Paricutı'n yanardağının yüksekliği bir yıl içinde 455 metreyi bulmuş, püskürmesinin sona erdiği 1952'deyse 2.808 metre olmuştu. Volkanik ülkelerde olduğu gibi Meksika'da da deprem­ler çok sık görülür. Özellikle Büyük Okyanus kıyısında çıkan bu depremlerden biri 1985'te büyük bir şiddetle Meksiko'yu sarstı. Deprem sonucunda binlerce insan öldü, pek çok insan yaralandı ve evsiz kaldı.

Uzun ve dar Baja California (California Yarımadası), güneydoğudaki dağlık Chiapas Yaylası ve denizden yüksekliği fazla olmayan Yucatân Yarımadası, Meksika'nın doğal yapı açısından özgün yöreleridir.

Meksika'nın güney yarısı Yengeç dönence­sinin güneyindeki tropik bölgede yer alır. Ama yüksek yörelerde iklim oldukça serindir. Yüksekliğe bağlı olarak başlıca üç farklı iklim görülür. Deniz düzeyinden yüksekliği 2.130 metreyi aşan Meksiko'dan güneydeki sıcak deniz kıyısına doğru motorlu bir taşıtla gider­ken bu üç iklim kuşağını bir günde yaşamak olanaklıdır. 1.800-2.100 metre yükseklikte olan "soğuk topraklar"da (tierra fria) geceler serin geçer, ara sıra da don görülür. Meşe, çam ve köknar ağaçlarının bulunduğu bu bölgede buğday, mısır ve fasulye tarımı yapılir. 900-1.800 metre arasında kahve yetiştiri­len "ılıman topraklar" (tierra templada) yer alır. 900 metrenin altında kalan bölgelerse "sıcak topraklar" (tierra caliente) adıyla bili­nir. Burası, çiçekli sarmaşıkların tropik ağaç­lara dolandığı sık bitki örtüsüyle sıcak ve yağmurlu bir bölgedir. Kıyı kesimini de kap­sayan bu bölgenin verimli toprakları pamuk, kakao, pirinç, kauçuk, şeker, muz ve ananas gibi tropik ürünler yetiştirmeye uygundur. Hazirandan ekime kadar süren Meksika yazı yağmurlu geçer.

Büyük iklim farklılıkları nedeniyle Meksi­ka'da bitki yaşamı çeşitlilik gösterir. Sıcak topraklarda abanoz, maun ve gülağacı gibi çok değerli ağaçlar vardır. En yaygın olan bitkiler, bazıları 100 yılda bir çiçek açtığı için "yüzyıl bitkisi" adıyla tanınan agave türleridir. Bunların bazılarından sisal, heneken ve kantala gibi ticari değeri yüksek lifler elde edilir, bazılarından çıkarılan özsu da pulque (Meksika birası), tekila ve mescal gibi alkollü içkilerin yapımında kullanılır. Domatesin anayurdu Meksika'dır. Mısır ve kakaonun da ilk kez bu ülkede yetiştirildiği sanılmaktadır.

Meksika'da yaşayan hayvanlar içinde jagu­ar, puma, maymun, tapir ve oselo da bulunur. Çeşitli kuşlar arasında değişik papağan türle­ri, tukan ve alaycıkuş sayılabilir. Yılan, ker­tenkele ve kelerler oldukça yaygındır. Ama en ilgi çekici hayvan Meksiko yakınındaki soğuk göllerde yaşayan ve bir amfibyum olduğu halde larva özelliklerini koruyarak bütün yaşamını suda geçiren aksolottur. Yucatán Yarımadası ile Chiapas Yaylası'nın bazı kesimlerinde kan emici vam­pir yarasalar çok yaygın olduğundan buralar­da at ve sığır yetiştirilmesi çok güçtür.


Halk ve Kültür
300 yıl İspanyol egemenliği altında kalmış olan Meksika'da, son yıllarda yerleşenler dışında, İspanyol soyundan gelen Meksikalı­ların sayısı çok azdır. Nüfusun yüzde 55'ini İspanyol-Yerli karışımı mestizolar oluşturur, yüzde 30'a yakını da Yerli'dir. Beyazların oranı yüzde 15 dolayındadır. Ülkedeki başlıca azınlık grubu Siyahlar'dır. Meksika'nın nüfu­sunda son yıllarda hızlı bir artış gözlenmek­tedir.
1910'da başlayan Meksika Devrimi sonu­cunda ülkeyi yöneten eski varlıklı ailelerin toprakları kamulaştırıldı. Ne var ki, günü­müzde de hacienda adı verilen büyük çiftlikler ve ticaret, zengin bir yönetici sınıfın elindedir. Kırsal kesimde insanların çoğu yol kenarların­daki ağaçların altına öbek öbek kurulmuş, damları saz örtülü kulübelerde yaşar. Kulübe­lerin içinde eşya olarak uyumak için yere serilen hasırlardan başka, yemek pişirmek için bir kömür sobası vardır. Meksikalıların başlıca yiyecekleri mısır unuyla yapılan gözle­meye benzer bir hamur işi olan
tortilla ile acı biberli fasulyedir. Meksikalı erkeklerin gele­neksel giyimi pamuklu bir pantolon, bol bir gömlek, baştan geçirilerek omuzlan koruyan bir atkı (sarape) ile geniş bir hasır şapkadan (sombrero) oluşur. Kadınlar pamuklu bol bir bluzla uzun ve geniş bir etek giyer; omuzları­nı, bebeklerini ve yüklerini taşımaya yarayan geleneksel şalları (rebozo) örter. Bu giysilerin hepsi de çekici ve renkli geleneksel desenlerle bezelidir.

Meksikalılar'ın büyük çoğunluğu Katolik' tir ve İspanyolca konuşur. Altı yıllık ilköğre­tim ve üç yıllık ortaöğretim zorunlu ve para­sızdır; ne var ki, erişilmesi güç kırsal bölgeler­de eğitimin yürütülmesinde önemli güçlükler­le karşılaşılır. Aynı nedenden ötürü buralarda yaşayan Yerliler yalnızca kendi dillerini konu-şur, İspanyolca bilmez. Çoğu köyde okul, çocuklar kadar büyüklerin de eğitim için gittikleri bir yerdir. Yetişkinler okulda sağlık ve tarımla ilgili bilgiler edinir. Meksika'da 35'in üstünde üniversite vardır. En yaygın spor futbol olmakla birlikte geleneksel boğa güreşi de çok sayıda izleyici çekmektedir.

Meksikalılar sanatçı bir halktır. Dünyaca ünlü modern ressamlardan Diego Rivera, José Clemente Orozco ve David Alfaro Siqueiros gibi ressamlar Meksikalı'dır. Bu sanatçı­ların Meksika'nın tarihini, kültürünü ve özel­likle Meksika Devrimi'ni işleyen büyük duvar resimleri ülkelerine sanat alanında özgün bir yer açmıştır. Edebiyatta Octavio Paz ve Car­los Fuentes, halk müziğinden esinlenen beste-leriyle Carlos Châvez, Meksika'nın sınırları­nın ötesinde adlarını duyuran sanatçılardır.

Kentler ve Ekonomi
Meksika'nın başkenti ülkenin orta kesiminde­ki yaylanın güney ucundaki bir vadide yer
alan Meksiko'dur (bak. Meksiko). Öbür önemli kentlerin de çoğu bu yaylada ya da yaylanın çevresindedir. Ülkenin ikinci büyük kenti olan Guadalajara'da İspanyol sömürge döneminden kalma pek çok yapı vardır. Atlas Okyanusu kıyısındaki başlıca limanlar Vera­cruz ile bir petrol limanı olan Tampico'dur. Büyük Okyanus kıyısındaki en önemli liman ise Mazatlân'dır.
Meksika'nın yaklaşık sekizde yedisinin ço­rak ve kayalık olmasına karşın çalışan halkın dörtte birine yakını tarımla uğraşır. Ekilebilir toprakların yaklaşık yarısı çok sayıda ailenin paylaştığı ejido adı verilen parsellere ayrılmış­tır. Büyük çiftliklerde ücretli olarak çalışan topraksız köylülerin sayısı da oldukça yüksek­tir. Başlıca tarım ürünleri mısır, fasulye, kahve, buğday, pamuk, şekerkamışı ve çeşitli sebzelerdir. İp ve sicim yapımında kullanılan sisal ve heneken Meksika'ya özgü tarım ürünleridir. Yucatân ormanlarındaki sapodilla ağaçlarından çiklet yapımında kullanılan çikle elde edilir.
Özellikle kuzeyde, eti için sığır beslenir. Meksika dünyanın en önemli bal üreticilerin­den biridir. Başlıca deniz ürünleri sardalye, hamsi, orkinos ve karidestir.

Mineral bakımından çok zengin olan Mek­sika dünyanın en büyük gümüş üreticisidir ve dünya gümüş üretiminin yaklaşık beşte birini karşılar. Ülkede ayrıca kükürt, çinko, altın, bakır, cıva, kadmiyum ve kurşun da çıkarılır. Meksika, kendi kullandığı çeliği üretmek için yeterli demir ve kömüre sahiptir. Eskiden yabancı şirketlerin işlettiği madenlerin çoğu, bugün Meksika şirketlerinin elindedir. Meksi­ka 1970'lerde ve 1980'lerde dünyadaki en büyük dört petrol üreticisinden biri durumu­na geldi. Ülkenin doğu kıyılarındaki ovalarda çok büyük petrol yatakları bulundu. Meksika' da bütün petrol kuyularını devlet işletir.
II. Dünya Savaşı'ndan bu yana barajlar yaparak ülkenin su gücünden elektrik elde etme konusunda büyük çabalar harcanmıştır. Baraj ların arkasında oluşan yapay göllerden alınan su tarım alanlarını sulamada, elde edilen elektrik enerjisi de fabrika ve maden­lerde kullanılır. Meksika'da kullanılan mallar büyük oranda ülkedeki fabrikalarda üretilir. Bu mallar arasında motorlu taşıtlar, kimyasal maddeler, çimento, kâğıt, ev ve giyim eşyala­rı, ayakkabı, sabun, çanak çömlek sayılabilir. Başlıca sanayi bölgeleri Meksiko ve çevresiyle Monterrey'de, ayrıca Meksiko ile Veracruz arasındaki demiryolunun çevresindedir.
Engebeli yüzey şekillerinin ulaşımı güçleş-tirdiği Meksika'da gelişme ağır olmuştur. Ülkede demiryolları 19. yüzyıl sonlarında İngiliz ve ABD şirketlerince yapıldı. Daha sonra geliştirilerek yaygınlaştırıldı. Meksika, ABD'ye kara ve demiryollarıyla bağlıdır. ABD'den ve başka ülkelerden gelen turistler her yıl Meksika'ya yüksek bir turizm geliri sağlar. Önemli kent ve kasabalar birbirine karayollarıyla bağlıdır. Ne var ki, bu yolların büyük bir bölümü topraktır. Ülkenin ticaret filosundaki gemilerin çoğu petrol tankeridir. Hava ulaşımında büyük adımlar atmış olan Meksika'da büyük kent ve kasabalardaki gelişkin havalimanlarının yanı sıra uzak yöre­lerde de çok sayıda küçük havaalanları vardır. Ama, ülkede hâlâ ancak binek hayvanlarıyla ulaşılabilen kuş uçmaz kervan geçmez yüzler­ce köy de bulunmaktadır.

Tarih
Eski Meksika uygarlıklarının başlangıç tarihi Mısır ve Mezopotamya'dan daha sonradır. Bu uygarlıkların hepsinde de Orta Amerika'da gelişmiş olan Maya uygarlığının etkisi sezilir (bak. Mayalar). Güney'de Oaxaca kenti dolaylarında ve Mitla'da, Puebla yakınlarında Cholula'da, başkente pek de uzak sayılmayan Teotihuakan'da, Yucatán'da Çiçen İtza'da eski Meksika yapılarının kalıntılarına rastla­nır. İS 10. ve 12. yüzyıllar arasında yaptıkları piramitlerle ünlü Toltekler, Orta Meksika'ya egemen olmuştu. Toltekler'in kurduğu uygar­lık Aztekler'in bölgeyi ele geçirmesiyle sona erdi (bak. Aztekler). Aztekler'in başkenti yaklaşık 1325'te bugünkü Meksiko'nun bu­lunduğu yerde kurulmuştu. Büyük bir uygar­lık kuran Aztekler aynı zamanda savaşçı bir halktı. Ama, 1519'da Hernán Cortés yöneti­minde gelen, tepeden tırnağa silahlı 500'ün üstünde İspanyol askeriyle başa çıkacak du­rumda değildiler. Cor­tes ve adamları iki yıl içinde Aztek ülkesini ele geçirdiler ve Meksika 300 yıl boyunca Yeni İspanya adıyla İspanya Krallığı'nın bir parçası oldu. İspanyollar Meksika'da Hıristiyanlık'ı yaymaya çalıştılar. Ama asıl amaçları gözlerini kamaştıran altın ve gümüş madenle­rine sahip olmaktı. Yeni yerleşmeler kuran İspanyollar toprağı aralarında paylaştılar ve Meksika Yerlileri'ni köleleştirdiler.

Fransız Devrimi'nin sonucu olarak Meksi­ka'ya yeni düşüncelerin gelmesi gecikmedi. 1808'de Napolyon İspanya'yı işgal ederek kralı tahttan indirdi. İspanyollar'ın Fransa'ya karşı bağımsızlık mücadelesine girişmesinin ardından Amerika'daki İspanyol toprakların­da da ayaklanmalar baş gösterdi. Meksika halkı devrimden söz etmeye başladı. 1810'da "Toprak ve Özgürlük" anlamına gelen Tierra y Libertad belgisiyle ilk kez başkaldıranlar Yerli köylüler oldu. Ne var ki, ayaklanma kısa sürede bastırıldı. Meksika 1821'de ba­ğımsızlığını kazandı. Yönetim Meksika'da do­ğan İspanyol asıllı Kreoller'in eline geçti. 1822'de tutucu çevrelerin desteğiyle başa ge­çen imparator, halkın tepkisiyle tahttan çekil­mek zorunda kaldı. Aralık 1823'te cumhuri­yet ilan edildi. Halka bazı özgürlükler tanındıysa da sömürge yönetiminden kalma ayrıca­lıklar da sürdü ve köylülerin durumunda eski­ye göre bir iyileşme olmadı.

Meksika Savaşı
Meksika bağımsızlığını kazandıktan sonra çe­şitli iç ve dış sorunlarla karşı karşıya kaldı. ABD'nin Texas eyaleti önceleri Meksika'nın bir parçasıydı. Texas halkı 28 Aralık 1836'da Meksika' ya başkaldırarak bağımsız bir cumhuriyet kurdu ve ABD'nin bir eyaleti olmak için bu ülkeye başvuruda bulundu. 1845'te Texas'in eyaletliğe kabul edilmesi ABD ve Meksika arasında savaşa yol açtı. 1846'dan 1848'e kadar süren savaş Meksika'nın yenilgisiyle sonuçlandı. Savaşın sonunda imzalanan Guadalupe Hidalgo Antlaşması'na göre Texas'in güneyinden geçen Rio Grande Irmağı ABD ile Meksika arasında sınır oldu. Meksika Texas'tan başka California, Nevada ve Utah'ı, ayrıca Arizona, Wyoming, Colorado ve New Mexico eyaletlerinin bazı bölümlerini de ABD'ye bırakmak zorunda kaldı. Böylece ABD 1.300.000 km²'lik toprak kazanarak sınırlarını Büyük Okyanus'a kadar genişletti.
1857'de liberal eğilimli Benito Juârez, bü­yük çiftliklerin bölünmesini ve tüm halkın yasalar karşısında eşit olmasını amaçlayan yeni bir hareket başlattı. Büyük toprak sahip­leri ve ordu bu reformlara karşı çıkınca 1858'de iç savaş başladı.

1861'de Juârez yanlı­larının üstün gelmesine ve Juârez'in başkan seçilmesine karşın bir sonraki yıl, Meksika' nın Fransa'ya olan borcundan dolayı Fransız askerleri ülkeyi işgal etti. Fransızlar Meksika' da, Avusturya Arşidükü Maximilianen yöne­timinde bir imparatorluk kurdu. Halkın bu olaya tepki göstermesinden dolayı Fransız askerleri çok geçmeden ülkelerine döndü. Desteksiz kalan Maximilian 1867'de Meksika­lılar'ca tutuklanarak idam edildi. Juârez yeni­den başkan seçildiyse de reformlarını tamamlayamadan 1872'de öldü.
1876'da General Porfirio Dîaz iktidarı ele geçirdi ve 1911'e kadar acımasız bir diktatör olarak ülkeyi yönetti. Bu yıllarda ülkenin gelişmesi yolunda bazı girişimlerde bulunul­du. Dış ülkelerden alınan borçlarla fabrikalar kuruldu, madenler işletildi, demiryolları ve karayolları yapıldı. Bu süreç içinde ülke zenginleştiyse de halk yoksul, topraksız ve eğitimsiz kaldı.

Meksika Devrimi
1910'da Francisco Madero, Pancho Villa ve Emiliano Zapata gibi önderlerin başlattığı Meksika Devrimi'nin üç ana hedefi kilisenin gücünü azaltmak, köylülere toprak sağlamak ve ülkeyi yabancıların değil, ülke halkının yararına kalkındırmaktı. Zapata Yerliler'den çalın­mış olan toprakların geri verilmesini istiyor­du. Toplumun geniş bir kesimince destekle­nen devrim sırasında Porfirio Dîaz iktidardan düşürüldü. Madero başkanlığa seçildi. Ne var ki, çok geçmeden öldürüldü. 1917'de bir dizi reform öngören yeni bir anayasa hazırlandı. Direnişlerin sürmesine karşın 1919'da Zapata'nın öldürülmesi ve Villa'nın çekilmesiyle mücadele son buldu. Bugün aradan 70 yılı aşkın zaman geçtikten sonra, devrimin amaç­larından birçoğunun başarıya ulaştığı söylene­bilir. Büyük çiftlikler paylaştırılarak binlerce Yerli toprağa kavuşmuş, 1938'de ise yabancı şirketlerin denetimindeki petrol alanları kamulaştırılmıştır.

1970'ten sonra petrol üretiminin artmasına karşın Meksika hâlâ dünyanın en çok borcu olan ülkeleri arasındadır. 1970-85 yıllarında, 4-8 milyon insan ABD'ye göç etti. Gerekli izni alamayanlar yasadışı yollardan sınırı geçti.
Meksika federal bir cumhuriyettir. Devle­tin ve hükümetin başı olan başkan altı yıl için halk tarafından seçilir. Ülke 31 eyaletten olu­şur. Kongre adı verilen parlamentoyu oluştu­ran Temsilciler Meclisi ile Senato'nun üyeleri­ni halk seçer.

Meksika Körfezi
Ad:  MEKSİKA KÖRFEZİ.jpg
Gösterim: 2077
Boyut:  69.4 KB

Kuzey Amerika'nın güneydoğusunda yer alan Meksika Körfezi, Atlas Okyanusu'nun büyük bölümü karayla çevrilmiş bir koludur. Körfez yaklaşık 1.300.000
km²'lik bir alanı kaplar ve en derin yeri 5.203 metreyi bulur.
Meksika Körfezi, açık denize çıkan iki kanal dışında her yandan karayla çevrilmiştir. Yucatân Boğazı Karayib Denizi'ne, Florida Boğazı da Atlas Okyanusu'na açılır. Bu ka­nalların arasında Küba Adası yer alır. Körfez, ABD ve Meksika'nın Körfez Kıyı Ovası adı
verilen kıyı düzlükleriyle çevrilidir. Florida' dan Yucatân Yarımadası'na kadar 5.000 kilo­metreye yaklaşan kıyı şeridi boyunca tuzlu lagünleri kuşatan uzun ve dar kum setleri görülür.

Meksika Körfezi'nde işe yarayan doğal liman sayısı azdır. Bunların en iyileri Meksi­ka'da Veracruz ve Tampico, ABD'de ise Corpus Christi, Galveston, Mobile, Pensacola ve Tampa'dır. İkisi de önemli birer iç liman olan Houston ve New Orleans kentleri de körfezle bağlantılıdır. Houston bir kanalla, New Orleans ise Mississippi Irmağı yoluyla körfeze bağlanır. Bütün bu limanlara her gün petrol, pamuk, tahıl, ma­den cevheri ve meyve taşıyan gemiler gelip gider. Körfez bölgesinde büyük petrol ve gaz rezervleri bulunmaktadır. Körfezdeki ticari balıkçılıkta yassıbalıklar, kefal, istiridye, kari­des ve yengeç önemli bir yer tutar. Tarpon gibi büyük balıklar da spor amacıyla avlanır.

Körfez bölgesinin iklimi genel olarak nemli ve ılımandır. Körfezin yüzey suları Atlas Okyanusu'nun aynı enlemde yer alan kuzey sularından ortalama birkaç derece daha sıcak­tır. Meksika ve Texsas kıyılarının bazı kesim­leri dışında bölge çok yağış alır. Kışın kuzey­den gelen soğuk hava kütleleri bazen güneye doğru ilerleyerek körfez bölgesine girer. Yaz sonlan ile sonbahar, körfez bölgesinde kasır­ga mevsimidir. Bu kasırgaların çok azı karaya ulaşır.
Mississippi dışında körfeze dökülen en önemli akarsu Rio Grande'dir. Bu ırmak ABD topraklarında doğar ve Meksika sınırı boyunca akarak körfeze dökülür.
MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2016 00:02
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!