Arama

Dünya Kentleri: Meksiko (Mexico City)

Güncelleme: 23 Aralık 2016 Gösterim: 9.840 Cevap: 2
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
13 Mart 2009       Mesaj #1
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ

Mexico


İspanyolca tam adı CİUDAD DE MEXİCO (MEXİCO KENTİ) ya da MEXİCO, D.F., eskiden (Nahua ya da Aztek dilinde) TENOCHTİTLÂN, Meksika’nın başkenti ve Federal Bölge’nin merkezi.
Sponsorlu Bağlantılar

Batı Yarıküre’nin en eski metropollerinden biri olan kent, Meksika’nın siyasal ve ekonomik merkezi, 16. yüzyıldan beri de Latin Amerika kültürünün önemli merkezlerinden biridir. 20. yüzyılın sonlarında dünyanın en hızlı büyüyen kentlerinden ve metropoliten alanlarından biri durumuna gelmiştir.

Meksika Vadisinin güney kesiminde yer alan Mexico, eskiden bir gölün bulunduğu dağlarla çevrili bir ovada kurulmuştur. Göldeki küçük adalar, Aztekler döneminden bu yana toprak kazanmak için yürütülen çalışmalar sonucunda birleşmiş ve tek bir adaya dönüşmüştür. Sürekli su baskınlarını engellemek için sonradan vadi tabanındaki göllerin kurutulması ya da doldurulmasıyla, kent sonunda anakarayla birleşmiştir. Mexico’nun üzerinde kurulu olduğu toprağın yumuşak ve milli olması, 1985’teki deprem sırasında çok sayıda kişinin ölmesinde önemli rol oynamıştır.
Ad:  Meksiko (Mexico City)1.jpg
Gösterim: 652
Boyut:  77.7 KB
Kuzeydeki Pachuca, güneydeki Ajusco, batıdaki Las Cruces dağları ve doğudaki Sierra Nevada Mexico kentinin daha fazla büyümesini engellemektedir. Dağlar kent üzerindeki hava dolaşımına engel olmakta, bu ise yoğun taşıt trafiğinin neden olduğu kirlenmeyle birlikte, kentte ciddi bir hava kirliliği sorununa yol açmaktadır. Mexico metropoliten alanı, bugün başlangıçta belirlenen Federal Bölge sınırlarını aşmış ve komşu Mexico eyaletine kadar yayılmıştır. Mexico kenti ve Federal Bölge’nin yüzölçümü 1.479 km2, Mexico metropoliten alanının yüzölçümü ise 2.286 km2’dir.

Mexico metropoliten alanı büyük ölçüde kentleşmiş olmakla birlikte, güneyde hâlâ tarım yapılan ya da ormanlık araziler vardır. Deniz düzeyinden 2.240 m yüksekte yer alan kentte, yüksek bölgelere özgü tropik bir iklim hüküm sürer ve kış mevsimi yaşanmaz. Mayıs-eylül arasındaki yağmur mevsimi dışında hava serin ve kurudur. Yıllık ortalama sıcaklık 18°C, en sıcak aylar temmuz ve ağustostur (21°C).
13. yüzyılda Meksika Vadisine gelen Aztekler, efsaneye göre, Texcoco Gölünün ortasın daki küçük bir adada, tanrıları Huitzilopoch- tli’nin gösterdiği yerde Tenochtitlân (Başrahip Tenoch’un Yeri) adlı kentin temellerini attılar (1325). Adayı çevreleyen ağaçlık ve otluk bataklıklarda yayılmaya başlayan kent, çok geçmeden çeşmeler ve bahçelerle bezeli bayındır bir yerleşme durumuna geldi.

Hernân Cortes önderliğindeki İspanyollar 1519’da Tenochtitlân’a ulaştıklarında, kentte yaklaşık 500 bin kişi yaşıyordu. Göldeki küçük adalar toprak doldurularak birleştirilmiş ve böylece oluşan büyük ada üç toprak dolgu yolla anakaraya bağlanmıştı. Bu yollar, büyük tapmağın ve Montezuma’ nın sarayının bulunduğu tören meydanında birleşiyordu. Bugün Zöcalo (resmî adı Anayasa Meydanı) adıyla anılan bu meydan, kentin merkezi olma özelliğini günümüze değin korumuştur.

1521’de Tenochtitlân’ı yerle bir eden Cortes, yıkıntıların üzerine, merkezinde gene eski tören meydanının yer aldığı planlı bir kent kurdurdu. Temple Mayor’un (Büyük Aztek Tapmağı) kalıntılarının yakınına Metropolitan Katedrali, Montezuma’mn sarayının yerine de genel valinin sarayı (bugün Ulusal Saray) inşa edildi. Kent merkezindeki topraklar İspanyollar arasında bölüştürülürken, Aztekler kentin kuzey ve doğu varoşlarına yerleştirildi.

İspanya tahtından çok sayıda ayrıcalık elde ederek hızla gelişen Mexico kenti, 16. yüzyılda, güneyde Panama’ya kadar uzanan Amerika’daki Ispanyol sömürge topraklarının başkenti oldu. Aynı dönemde, sürekli taşkınlan engellemek için vadi tabanındaki göller dolduruldu ve kent barok üslupta inşa edilmiş resmî ve dinsel yapılarla bezendi.

1823’te İmparator Agustın de Iturbide’nin devrilmesinin ardından Meksika’da cumhuriyet ilan edildi ve yeni cumhuriyetin başkenti olan Mexico, doğrudan devlet başka-, nmın denetimindeki Federal Bölge’nin merkezi yapıldı. 1850’lerdeki kilise karşıtı reform hareketi sırasında kentteki bütün manastırlar yıkıldı ya da sivil kuruluşların hizmetine verildi. İmparator Maximilian’ın, sarayını Chapultepec Şatosu’na (bugün Ulusal Tarih Müzesi) bağlamak amacıyla 1865’te kenti boydan boya geçen İmparator Bulvan’nı (bugün Reform Bulvarı) açtırmasıyla kentin sınırlan genişledi. Aynı dönemde nüfusu hızla artan kentin varoşlannda colonia adı verilen ilk kenar mahalleler belirmeye başladı. Mexico, Porfirio Dıaz’m devlet başkanlığı sırasında (1876-1911), Baron Flaussmann’ın yeniden inşa ettiği Paris örnek alınarak modernleştirildi.

1930’a gelindiğinde Mexico kentinin nüfusu 1 milyonu aşmıştı. 1940’lardaki sanayileşmeyle birlikte çehresi iyice değişen kentte yeni mahalleler kuruldu, metro inşa edildi ve otoyollar ulaşıma açıldı. Kentin çevresinin yoksul gecekondu mahalleleriyle kuşatılmasından kaynaklanan çarpık kentleşme sorunları ise giderek derinleşti.

1930-50 arasında nüfusu iki kattan fazla artan M6xico, sonunda Federal Bölge’nin sınırlarını aşarak komşu Mexico eyaletinin içine doğru genişlemeye başladı. Mexico metropoliten alanının yıllık nüfus artış hızı 1980’lerde yüzde 3-5 arasında değişmekteydi.

Eski Mexico kentinin pek çok kesimi bütünüyle yıkılmış olmakla birlikte, kentte eski havasını koruyan Santo Domingo Meydanı gibi birkaç meydanla, Iturbıde, Buenavista ve Chapultepec sarayları gibi tarihsel ve sanatsal değer taşıyan bazı eski yapılar ayakta kalmıştır. Kıtanın en büyük katedrali olan Metropolitan Katedrali (1570 - y. 1810), Zöcalo’daki Belediye Binası ve Ulusal Saray da mimari açıdan ilginç yapılardır.
Kent nüfusunun çoğunluğunu Mestizolar (Yerli-İber karışımı) oluşturur. Genellikle Katolik olan Mestizolar kentin kuzeydeki yoksul kesimlerinde, orta gelir grubunu oluşturan Kreoller ve AvrupalIlar ise batı ve güney kesimlerinde yaşar.

Meksika’nın ekonomik yaşamının merkezi olan Mexico’da, ülkenin sanayi üretiminin üçte birinden fazlası gerçekleştirilir. Başlıca sanayi kolları inşaat, demir-çelik, kimya, plastik, çimento ve dokumacılıktır. Turizm de Önemli bir ekonomik etkinliktir. Kent aynı zamanda ülkenin finans, sigortacılık ve bankacılık merkezidir.

Hükümet bütçesinin dörtte birinin eğitime ayrılmasına karşın, kentteki okul ve öğretmen açığı henüz kapanmamıştır. İlkokul çağındaki çocuklar arasında okullaşma oranı yüzde 90’dır. Bununla birlikte orta ve yüksek öğrenimi sürdürme oranı düşüktür. Kentin güneyindeki Üniversite Kenti adlı bir kampusa taşınmış olan Mexico Özerk Ulusal Üniversitesinin (1551) yapıları Diego Rivera gibi ünlü ressamların duvar resimleriyle bezenmiştir. Kentteki öteki yükseköğretim kuruluşlarının başında Ulusal Politeknik Enstitüsü (1936), Colegio de M6xico (1940), Metropolitan Özerk Üniversitesi (1973) ve İberoamerikan Üniversitesi (1943) gelir. Kentteki 35 müzenin en önemlisi eski Meksika kültürlerinden kalma eserlerin sergilendiği Ulusal Antropoloji Müzesi’dir.

Kent içi ulaşım dolmuşlar (peseros), metro, otobüs ve özel otomobillerle yapılır. Metro ve dolmuşlar trafiği önemli ölçüde hafifletmektedir. Mexico ülkedeki bütün ulaşım hatlarının merkezinde yer alır. Ülkenin dört bir yanma giden demiryolu hatlan Mexico’dan geçer. Kent büyük karayollarıyla ABD’ye, Guatemala sınırına, Atlas Okyanusu kıyısındaki limanlara ve Büyük Okyanus kıyısına bağlanır. Benito Juârez Uluslararası Havalimanı kentin doğu banliyölerinin yakınındadır. Nüfus (1990) kent 8.236.960; (1988 tah.) Federal Bölge, 10.263.600; (1985 tah.) metropoliten alan, 17.321.800.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2016 02:07
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Nisan 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Mexico
Meksika'nın başkenti olan Mek­siko, batı yarıküresinin en eski ve en büyük kentlerinden biridir. Kent, Güney Meksika' nın iç kesiminde, eski Aztek başkenti Tenoçtitlan'ın yerinde kurulmuştur. Deniz düzeyin­den 2.240 metre yüksekte olduğu için iklimi serin ve kurudur. Ülkenin sanayi merkezi olan Meksiko'daki başlıca sanayi dalları inşa­at, demir-çelik, kimya, plastik, çimento ve dokumadır. Turizm de önemli bir gelir kayna­ğıdır. Meksiko aynı zamanda bir bankacılık ve sigortacılık merkezidir.
Sponsorlu Bağlantılar
Aztekler'in eski tören alanında yapılan ve günümüzde Zócalo adıyla anılan alan kentin merkezindedir. Aztek krallık sarayının yerin­de kurulmuş olan Ulusal Saray ve Belediye Binası'nı, geniş bir cadde olan Reform Bulva­rı birkaç kilometre uzaktaki Chapultepec Şatosu'na (Ulusal Tarih Müzesi) bağlar. Ken­ti boydan boya geçen Reform Bulvarı, güzel ağaçları ve bakımlı çiçekleriyle dünyanın en güzel caddelerinden biridir. Bulvar boyunca zarif, eski yapılarla modern apartmanlar yan yana yer alır.

Aztekler eski Tenoçtitlan kentini 13. yüz­yılda Texcoco Gölü'ndeki bir adanın üzerinde kurmuştu (bak. Aztekler). Gölü doldurarak genişlettikleri adanın üzerinde büyük taş sa­raylar ve tapınaklar yaptılar. Oturanların toplumsal konumlarına göre bölümlere ayrılmış olan kenti, gölün üzerine yapılmış dört toprak dolgu yol karaya bağlıyordu. Kentin içme suyu, sukemerleriyle getiriliyordu. Orta Meksika'nın büyük bölümünün Aztek İmparatorluğu'na bağlı olduğu dönemde Tenoçtit­lan büyük ve güçlü bir kentti. İspanyollar geldiği zaman kentte 500 bin kişi yaşıyordu. Hernán Cortés önderliğindeki 600 kadar İs­panyol 1519'da Tenoçtitlan'a geldi. Aztekler' in şiddetli direnişini kırarak kenti ele geçirdi ve yakıp yıktı. İspan­yollar yeniden kurdukları kente Meksiko adını verdiler.
Ad:  Meksiko (Mexico City)2.jpg
Gösterim: 380
Boyut:  93.2 KB
Meksiko, 20. yüzyılın ortalarında dünyanın en hızlı büyüyen kentlerinden biri oldu. 1943-53 arasında neredeyse iki kat büyüdü. II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa'dan gelen çok sayıda göçmen Meksiko'ya sığındı. İş bulmak amacıyla birçok kişi kırsal alanlardan sanayileşmekte olan kente göçtü. Bu hızlı büyüme 1970'lerde ve 1980'lerde de sürdü. Konut sorunu, çevre kirliliği, toplumsal geri­lim gibi birçok sorun ortaya çıktı. Yoksul halk çoğunlukla kuzeydeki gecekondu mahallele­rinde yaşar. Kentin jeolojik konumundan do­layı deprem olasılığı yüksektir. 1985'te kenti sarsan ve Richter ölçeğine göre 8.1 şiddetinde olan deprem en az 20 bin kişinin ölümüne yol açtı.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen Safi; 23 Aralık 2016 02:08
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Aralık 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MEXİCO
Meksika'nın başkenti ve Anâhuac'ın yüksek platolarının birinde, 2 250 m yükseltide bulunan federal yönetim bölümünün merkezi.

COĞRAFYA.
1930'da kent 200 km2'lik bir alan kaplıyordu ve nüfusu 1 milyondu. 1970’te, yüzölçümü 650 km2'ye, nüfusu 8 350 000'e ulaştı. 1982'de 800 km2,lik bir alana yayılıyor ve 15-17 milyon insanı barındırıyordu. 1990'da ise, bütün kontrol çabalarına karşın, merkezde nüfus 8 236 900 idi. Yerleşim alanındaki 13 636 127 nüfusuyla Mexico, dünyanın en büyük ve en kirli kenti haline gelmişti. Kentteki yüksek doğum oranının yanı sıra kırsal kesimden ve başka kentlerden göç edenler nüfustaki hızlı artışta rol oynamaktadır. Kırsal kesimden gelen göçmenler, 1940-1970 arasında Mexico nüfusundaki artışın % 40'ını sağlamıştır ve akın henüz durmamıştır.
Ad:  Meksiko (Mexico City)3.jpg
Gösterim: 472
Boyut:  109.9 KB
Büyük Mexico yerleşmesi, 2 000 km2'yi aşkın geniş bir kent alanı oluşturmaktadır. Başkentte 10 000 km karayolu ve sokak vardır, ama büyük kentin yayılma hızını İzleyebilmek için her yıl 1 200 km daha yol yapmak gerekmektedir. Sayıları iki milyonu aşan, kalabalık saatlerde merkezi kıpırdanamaz hale getiren taşıtların dolaşması sonucu, kent trafiği tıkan" ma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bununla birlikte, çevre bulvarı altı şeritli ve otoyoldur ve anayollar (Los insurgentes, Paseo de la Reforma, Chapultepec caddesi vb.) çok geniş caddelerdir. Birinci hattı 1969’da açılan Mexico metrosu da yetersiz hale gelmiştir.
Federal kamu yatırımlarının yarısı Mexico'ya yapılmaktaysa da, gene de kent sorunlarına çözüm getirilmemektedir. Kentin su gereksinimini karşılamak için, rıo Lerma'nın yukarı havzasına başvurmak ve kente 200-300 km uzaklıktan su getirmek gerekmektedir. Texcoco’nun kurutulmasından bu yana, ağaçların yok edilmesine bağlı olarak halk, rüzgârların getirdiği tozların yanı sıra bir de tuzlu balçıklara katlanmak zorunda kalmaktadır. Otomobillerin yarattığı hava kirliliği, kentin dumanları, Mexico havzası üzerinde gerçekten kirli bir bulutun oluşmasına yol açmakta, pis suların boşaltılması ve günde 7 0001 çöp toplanması hemen hemen çözülmez sorunlar yaratmaktadır.

Merkezi Zöcalo meydanı olan sömürge dönemi kentinin tarihsel beyni (katedral, Sagrario kilisesi. Ulusal saray) yapılan modern konutların tehdidi altındadır. XIX. yy. kenti, Alameda ile Chapultepec arasında tam bir yenilenme içindedir ve cam ve çelikten büyük yapılar yenı-klasik evlerin yerini almaktadır. Lüks konut semtleri (Lomas de Chapultepec, Jardines del Pedregal) giderek yok olan güzelliklerini korumaya çalışmaktadır. Hiç de parlak olmayan toplu konutların yayıldığı geniş alanlar, kentin sanayileşmiş kuzey tepelerine tırmanan küçük halk tipi evlerin sıralandığı alanlar ve özellikle de kentin doğusunda birden bire ortaya çıkan konut semtleri (Netzahualcöyotl, çamurlu dar yollar boyunca yapılmış barakalarında 3 milyona yakın insan barındırır), günümüz kentinin çevre kesimlerinde hem yoksul hem de sefil bir görünüm sergiler.

Bununla birlikte Meksika'daki büro memurlarının % 80'ini, sanayi kesimindeki istihdamın % 50'sini Mexico sağlar. Siyasal ve iktisadi merkezileşme çok büyük olduğundan, kent, GSMH’nın hemen hemen yarısını sağlamaktadır. Yönetimler, karar merkezleri, önemli girişimlerin merkezleri, büyük okullar, sanayiler (makine ve elektrikli gereçler yapımı, kimya vb.) Mexico'nun anakent kesiminde toplanmaktadır.

TARİH VE ARKEOLOJİ.
1325 (ya da 1345) yılında kurulan kent, Tenochtitlân adıyla Aztek imparatorluğu’nun başkenti oldu. Bu küçük göl köyü, özellikle Itzco- atl'ın hükümdarlık döneminden (1428 -1440) başlayarak aztek devletinin güçlenmesine bağlı olarak gelişti.
Her birinde dinsel bir merkez bulunan dört mahalleden oluşan kent, büyük bir pazarın kurulduğu Tlatelolco adasına kadar kanallar boyunca uzanıyordu. Üç yüksek şose kenti kıyıya bağlıyor ve iki su kemeri içme suyunu sağlıyordu; denizkulağı sularının rejimi, büyük sulama çalışmalarıyla düzenlenmişti, imparatorluğun toprak genişlemesinden doğan refah, başkentin ve komşu devletlerin nüfus artışını körükledi; bazı yazarlara göre bu insan kalabalığı, 1 milyon kişiyi buluyordu. Bu nüfus, ilkin üzerlerine işlenmeye elverişli toprak serilmiş sallarda (yüzenbahçeler) yapılan tarım sayesinde besleniyordu, sonra kaynakları artırmak için çevre bölgelerin üretimine başvuruldu.

Büyük kamusal ya da özel çalışmalar sırasında, eski anakentin, çağdaş kent altında kalan kalıntılarına rastlandı. 1978'de girişilen büyük çalışmalar sırasında Constituciön meydanı'nın altında, birçok dinsel yapıyla birlikte Büyük Teocalli (ya da kutsal kent) ortaya çıkarıldı: Tezcatlipoca tapınağı, yuvarlak Ouetzalcoatl tapınağı, Güneş tapınağı, Xipe Totec tapınağı, özellikle de bu yapı topluluğunun ana öğesi olan ikiz Tlaloc ve Huitzilopochtli tapınağı. Bu dağ tapınak, yedi yapım evresiyle (son evre İspanyol fethiyle çağdaş, İkincisiyse 1428’den önceye aittir) kentin en iyi bilinen tapınaklarından biri durumuna geldi. Bu kutsal yapının yanında, kralın ve ileri gelenlerin bahçelerle çevrili sarayları yer alıyordu.
Ad:  Meksiko (Mexico City)4.jpg
Gösterim: 474
Boyut:  138.9 KB
Kent, 13 ağustos 1521’de Cortös tarafından fethedildi; ispanyollar kenti yerle bir ederek yeni bir plana göre yeniden kurmaya giriştiler. Yeni ispanya’nın anakenti durumuna gelen Mexico, akaçlama kanallarıyla yavaş yavaş kurutulan denizkulağından kazanılan alanlara yayılarak genişledi. 1824'ten bu yana Meksika’nın başkentidir.

SANAT.
Kent, en az XVII. yy.'dan sonraki sömürge dönemi yapıları bakımından zengindir: büyük Zöcalo alanındaki katedral (XV.- XVIII. yy.) ve churrigueresco üslupta Sagrario (Lorenzo Rodriguez tarafından 1749’da yapıldı); ince bir işçilikte çalışılmış Guadalupe kilisesi (1695) ve Pocito capellası (Francisco Guerrero y Torres tarafından 1777'de yapıldı); manastırlar, kiliseler, Ulusal saray (kral naiplerinin tezontle [şarap tortusu renginde volkanik taş] cepheli eski konutu) ya da Madenler sarayı (Manuel Tolsâ’nın 1797’deki yeni klasik başyapıtı) gibi saraylar, XIX. yy.'ın seçmeciliğinden sonra, 1920-1930'dan başlayarak, modern mimarlarla, Rivera, Orozco ve Siqueiros gibi duvar ressamlarıyla bir yenileşme hareketi ortaya çıktı. 1949'da yeni üniversite sitesinin yapımına başlandı; sitenin en ayırtedici yapısı Gustavo Saavedra, Juan Martinez de Velasco ve Juan O'Gorman (üst prizmanın duvarlarını süsleyen mozaikleri de bu sanatçı gerçekleştirmiştir) tarafından yapılan merkez kitaplığıdır. 1964'te mimar Mario Pani, Tlatelolco aztek tören merkezi kalıntılarını da içine alan la plaza de las Tres culturas'ı gerçekleştirdi. Siqueiros kültürel polyforumu 1971'de açıldı. Chapultepec parkı içindeki Antropoloji ulusal müzesi, Pedro Ramfrez Vâsquez tarafından 1963 -64'te tasarlandı. Burada Kolomböncesi dönemden ve yerlilerden kalma olağanüstü koleksiyonlar sergilenmektedir. Mexico'nun önemli müzeleri arasında, Ulusal tarih müzesi, Kral naipliği resim müzesi (eski S. Diego kilisesi içinde), San Carlos akademisi'ni saymak gerekir.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

1 Mart 2009 / careless_WhispeR Taslak Konular
8 Eylül 2009 / ThinkerBeLL Taslak Konular
14 Temmuz 2012 / Daisy-BT Taslak Konular