Arama

Damat Nasuh Paşa

Güncelleme: 1 Ağustos 2013 Gösterim: 2.510 Cevap: 1
_VICTORY_ - avatarı
_VICTORY_
VIP Silent storM
1 Ağustos 2013       Mesaj #1
_VICTORY_ - avatarı
VIP Silent storM
Damat Nasuh Paşa
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar
(?-1614 İstanbul), Osmanlı sadrazamı.
Sarayda zülüflü baltacılar ocağında yetişti. Daha sonra müteferrika çavuşluğu ile saray dışı göreve gönderildi. Zile voyvodası, kapıcılar kethüdası oldu. 1603'te Halep beylerbeyliğine tayin edildi. Halep beylerbeyiyken, Anadolu'da Celâlî İsyanları'nın bastırılması için görevlendirildi. Daha sonra Sivas beylerbeyliğine getirildi. Bu dönemde de Celâlîler ile mücadele ettiyse de başarılı olamadı. Celâlî reislerinden Uzun Halil'in karşısında ağır yenilgiye uğradı. Bir süre sonra Bağdat valiliğine getirildi ve İran savaşları dolayısıyla şark cephesi seraskeri tayin edildi. Daha sonra Diyarbakır valiliğine getirildi. Diyarbakır beylerbeyi olarak başına pek çok sekban topladı; fakat buna karşılık Celâlî İsyanları'nı bastırmakla uğraşan Kuyucu Murat Paşa'ya en ufak bir yardımda bulunmadı. Ancak Kuyucu Murat Paşa, Celâlî İsyanları'nı bastırmada başarılı olunca, onun yanına gitti ve ondan af diledi, fakat el altından Kuyucu aleyhine çalışmaktan da geri durmadı. Padişaha yazdığı bir mektupta eğer Murat Paşa sadrazamlıktan azledilir ve kendisi sadrazam tayin edilirse, 40.000 altın ile orduya yetecek kadar zahireyi kendi parasından vereceğini bildirmişti. Bu teklifi kabul edilmediği gibi, durum Kuyucu Murat Paşa'ya bildirildi. Kuyucu, Diyarbakır'da ölünce sadrazam oldu (1611). İran ile kendi adıyla anılan antlaşmayı yaptı. Bu arada padişah I. Ahmet'in üç yaşındaki kızı Ayşe Sultan ile nikâhları kıyıldı (1613). Bazı önemli kişileri öldürterek Arnavutluk'a kaçacağı haberi alınınca padişah tarafından idam ettirildi.
Biyografi Konusu: Damat Nasuh Paşa nereli hayatı kimdir.
Tesadüfen Zirveye Çıkılmaz... Çıkılsa Bile Durulmaz...
_VICTORY_ - avatarı
_VICTORY_
VIP Silent storM
1 Ağustos 2013       Mesaj #2
_VICTORY_ - avatarı
VIP Silent storM
Damat Nasuh Paşa
MsXLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

m5ie
Gümülcineli Damat Nasuh Paşa, (ö. 17 Ekim 1614) I. Ahmet saltanatında, 5 Ağustos 1611 - 17 Ekim 1614 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Hayatı
Doğum yerinin nerede olduğuna dair tarihçiler arasında tartışmalar bulunmaktadır.Atayı Sahayık Zeyli (s. 615); Naima Tarihi ve Hadikatü'l-vüzera Gümülcine'li olduğunu bildirler. Naima Tarihi (c.2 s.89) Arnavut asıllı olduğunu beyan eder. Uzunçarsılı ise Drama köylerinde olduğunu açıklar.
Devşirme olarak İstanbul'a getirilmiş ve Zülüflü Baltacılar ocağında eğitim almıştır. Saraydan müteferrkalıkla çıkmış ve Divan-ı Humayun çavuşluğu yapmıştır. Oradan Zile voyvodalığına gönderilmiş ve sonra İstanbul'a dönerek kapılar kethudası ve küçük imrahorluk görevlerini yapmıştır.
1603'de Halep Valiliğine atanmıştır. İran serdari olan Cığalzade Sinan Paşa onu Halep valiliğinden azletmiş ve yerine Canpulatoğlunu getirmiştir. Nasuh Paşa buna itiraz ettiyse de bu ıtarazi kabul edilmemiştir. Kendisine vezirlik rütbesi verilmiş ve "Tavil Ahmet" adlı Celali isyancıyı tenkil ile görevlendirilmiştir. Fakat bu isyancı üzerine gittiğinde mağlup olmuş ve geri çekilmiştir. Daha sonra 1606'da Bağdat'ı sahte bir ferman ile ele geçiren "Tavil Ahmet oğlu Mehmet" üzerine Bağdat'ı geri almak üzere gönderilmiştir. Bu seferde de başarısız kalıp Diyarbakır'a çekilmek zorunda kalmıştır. Nasuh Paşa Diyarbakır Valiliğine getirilmiştir. Bu görevde iken Bitlis hakimi olan Şerefhan'ın kızı ile evlenmiş ve kayınbabası yoluyla önemli bir servet edinmiştir. Burada eyalet sipahi gücü olarak 5000 atlı mükemmel bir süvari birliği kurup yetiştirmiştir.
Bu valiliği sırasında Sadrazam Kuyucu Murat Paşa İran üzerine sefer için serdar-ı ekrem tayin edilmişti. Diyarbakır valisi olan Nasuh Paşa Sultan I. Ahmed'e bir mektup yazarak eğer Kuyucu Murat Paşa azledilip yerine kendisi Sadrazam görevine getirilirse hazineye 40.000 altın verip ayrıca İran seferine çıkmış olan ordunun tüm levazım iaşesini kendi cebinden temin edeceğini bildirmiştir. Sultan bu mektubu seferde olan Kuyucu Murat Paşa'ya göndermemiştir. O Nasuh Paşa'yı yanına çağırmış; ona bu mektubu kimin yazdığını sormuştur. Nasuh Paşa inkara sapmayarak mektubu kendisinin yazdığını itiraf etmiştir. Sadrazamin etrafındakiler bunun Nasuh Paşa'nın idamı ile sonuçlanacağını sanmakta iken Kuyucu Murat Paşa onun devlete gerekli bir kişi olduğunu bildirerek onun idam edilmemesini etrafına açıklamıştır..
Çok geçmden Sadrazam Kuyucu Murat Paşa isyan etmiş olan eski Halep Valisi Canpulatoğlu'nu tenkil etmek için Nasuh Paşa'ya eyalet suvari birliği kullanmak için talep göndermiştir. Nasuh Paşa bu eyalat sipahi süvari birliği ile sadrazama katılmayı kabul etmememiştir. Bunun üzerine Kuyucu Murat Paşa Nasuh Paşa'yı idam ettirmek için İstanbul'da bulunan padişahtan izin istemiştir. Fakat I. Ahmet sadrazamın bu talebini reddetmiş ona Nasuh Paşa'nın hayatına dokunulmaması emrini göndermiştir. Nasuh Paşa Mart 1611'de Mısır valiliğine tayin edilmiştir, Fakat doğuda seferde bulunan ve yaşı ilelerdiği için hasta bulunan Kuyucu Murat Paşa için İstanbul'da sedaret kaymakamlığı yapmak üzere İstanbul'a çağrılmıştır.
İstanbul'a dönerken bugünkü Nallıhan ilçe merkezinin bulunduğu yerde konakmıştır. Bir vadi içindeki bağlık, bahçelik ve ormanlık bu alan çok hoşuna gitmiş ve. buraya kırk odalı bir han, bir hamam ve bir camii yaptırmıştır. O günden itibaren Nallihan ilçe merkezi burada gelişerek büyümüştür.
15 Ağustos 1611’de Kuyucu Murat Paşa'nın Diyarbakır'da ölmesi üzerine Nasuh Paşa sadrazamlığa getirilmiştir. Nasuh Paşa Nasuh Paşa Antlaşması adi verilen bir antlasma ile İran'la barış sağlamıştır. Eylül 1612'de yanında İran elçilik heyeti ve Şah I. Abbas'on her yıl tazminat olarak ödemeyi kabul ettiği 200 yük ipekle İstanbul'a dönmüştür. Şehirde sadrazam ve İran elçilik heyeti ayrı ayrı alay göstermişlerdir.
Padişah I. Ahmet'in 3 yaşında olan kızı Ayşe Sultanı nişanlamıştır.
Fakat karekterinin hiddetli ve kırıcı olması dolayısıyla devlet ricali ile arası açılmıştır. Özellkile şeyhülislam Hocazade Mehmet Efendi ile ilişkileri gayet kötüleşmiştir. Nasuh Paşa'nın kendisi aleyhinde olanların yerine, gayet değerli ve tecrübeli olmalarına aldırmadan, kendi adamlarını getirmesi de hükümet ve devlet ricalinin kendinden nefret edercesine aleyhinde olmalarına yol açmıştır. Diğer taraftan Sultan I. Ahmet'in devlet işlerine karışmasına da endişelenmiş; ve ona kafa tutarcasına icraat yapmaya başlayıp onu kendinden soğutmuştur.
Naima tarihine göre Nasuh Paşa Sultan I. Ahmet'e
Ya ben dersem amel edip hayırhahliğima itimad ile dediğimi yaparsınız veyahut bana sedaret lazım değil, mührü başka kulunuza verirsinis, aksi takdirde kendimi zehirlerim.
demiştir ve padişah da bu sözlerden onun Kuyucu Murat Paşa'yı zehirlediği anlamını çıkarıp çok hiddetlenmiştir. Ertesi gün onun azledilmesine karar vermiştir.
Bu arada ülkede çıkan bazı kötü olayların haberlerini de sultandan saklamaya başlamıştır. Yine Naima tarihine göre 1614'de bir sayaklı Kazak gücünün Karadeniz'i geçip Sinop'u basmasını ve Sinop'ta halktan birçok kişiyi öldürüp birçok esir alıp götürmeleri üzerine Sinopluların merkezi devlete gönderdikleri şikayetnamelerini ve istedikleri desteği sultan bu olay hakkında ona sorunca tam gerçek olarak bildirmemiş ve küçük önemsiz bir olaymış gibi aksettirmiştir. Fakat sadrazam Nasuh Paşa ile ihtilaflı olan Şeyhülislam Hocazade Mehmed Efendi sultana gerçeği ayrıntıları ile açıklamıştır.
17 Ekim 1614'de İstanbul gergin bir gün yaşamıştır. I. ahmet Cuma selamlığına çıkmamış ve saray çevresinde koruma tedbirleri alınmıştır. Tüm kapıkulu askerleri saray duvarları dışında dizilip bir duvar gibi sarayı korumaya almışlardır, Sadrazam ikematgahı olan Paşakapısına Bostancıbaşı Ohrili Hüseyin Ağa ve silahlı 100 kadar bostancı gönderilmiştir. Orada Sadrazam Nasuh Paşa bostancıbaşının eliyle boğulup idam etmiştir.
İdam edilmesi için açıklanan neden Sakaoğlu'na göre:
Padişahla Edirne'deyken Cebrail adlı bir ağasının, bir seyyidin evine girip karısının ırzına geçmesi, seyyidin de cuma selamlığında cami içinde sarığını çözüp İ. Ahmet'in duyacağı bir sesle "Allah'a hanginizden şikayetçi olayım?" diye bağırmasıydı.
Sadrazamın malları müsadere edilmiştir ve servetinin milyonlarca düka altını olduğu görülmüştür; bu yüksek mal varlığı aldığı rüşvetlere atıf edilmiştir.
Naaşı ya Okmeydanı'na ya da Şahkulu mezarlığına gömülmüştür.

Tesadüfen Zirveye Çıkılmaz... Çıkılsa Bile Durulmaz...

Benzer Konular

9 Mart 2017 / The Unique Siyaset tr
4 Ekim 2010 / Kral_Aslan Siyaset tr
5 Ağustos 2012 / Mira Siyaset tr
17 Eylül 2015 / Safi Siyaset tr