Arama

Komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 19 Ekim 2015 Gösterim: 50.157 Cevap: 31
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
10 Kasım 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri hakkında bilgi verirmisiniz ?
EN İYİ CEVABI Misafir verdi
Arkadaşlık, erken çocuklukta başlayıp gelişen bir ilişkidir.ilkokul yıllarında arkadaş edinemeyen bir gencin, birden arkadaş topluluğuna karışması zordur.

Sponsorlu Bağlantılar
Arkadaşlık kurma becerisi yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir beceridir. Sağlıklı bir ailenin bile çocuğuna arkadaş grubunun vereceği doyumu vermesi mümkün değildir. Aile ancak çocuğa uygun arkadaş ortamı hazırlayarak yardımcı olabilir.

Gencin olumlu arkadaş ilişkisi kurmadan topluma açılması beklenemez.bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilerde, giderek zekasıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendisini kanıtlar.yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Kendi kişiliğini sınar ve geliştirir. Çünkü arkadaş grubu, gence kendi kişiliğini yansıtan bir ayna olur.kendisini tanır ve tanıtır.insanlarla iletişim kurma ve işbirliğine girme yolu ile toplumsal becerilerini geliştirir. Arkadaş grubuna giren genç, artık hem birey, hem de topluluğun eşit bir üyesidir. Kısaca genç, erişkin dünyasına adım atmaktadır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür.ailesine aşırı bağımlı, güvensiz bir çocuk okulda başarılı olabilir ama arkadaşlık kurmada yetersiz kalabilir. Çocuğun karşı cinsle arkadaşlık kurabilmesi için önce kendi cinsinden yaşıtlarıyla arkadaşlık kurabilmesi gerekir.bu bakımdan arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaş aramayan bir gencin önemli sorunları olduğu hiç duraksamadan söylenebilir.Çünkü toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı değildir. Bu nedenle evinden çıkmayan, uğraşlarıyla zaman harcayan bir genç, evinden çıkmak zorunda kaldığında bocalar, uyumsuzluk belirtisi gösterir.kendilerine göre kötü arkadaşları olmadığı ve dersinden başka bir şey düşünmediği için çocuğundan memnun aileler vardır. Bu hiçte sevinilecek bir durum değildir........!'!!!!!!!!!!!:......
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
10 Kasım 2008       Mesaj #2
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Arkadaşlık İlişkileri

Sponsorlu Bağlantılar
Arkadaşlık, erken çocuklukta başlayıp gelişen bir ilişkidir.ilkokul yıllarında arkadaş edinemeyen bir gencin, birden arkadaş topluluğuna karışması zordur.
Arkadaşlık kurma becerisi yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir beceridir. Sağlıklı bir ailenin bile çocuğuna arkadaş grubunun vereceği doyumu vermesi mümkün değildir. Aile ancak çocuğa uygun arkadaş ortamı hazırlayarak yardımcı olabilir.
Gencin olumlu arkadaş ilişkisi kurmadan topluma açılması beklenemez.bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilerde, giderek zekasıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendisini kanıtlar.yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Kendi kişiliğini sınar ve geliştirir. Çünkü arkadaş grubu, gence kendi kişiliğini yansıtan bir ayna olur.kendisini tanır ve tanıtır.insanlarla iletişim kurma ve işbirliğine girme yolu ile toplumsal becerilerini geliştirir. Arkadaş grubuna giren genç, artık hem birey, hem de topluluğun eşit bir üyesidir. Kısaca genç, erişkin dünyasına adım atmaktadır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür.ailesine aşırı bağımlı, güvensiz bir çocuk okulda başarılı olabilir ama arkadaşlık kurmada yetersiz kalabilir. Çocuğun karşı cinsle arkadaşlık kurabilmesi için önce kendi cinsinden yaşıtlarıyla arkadaşlık kurabilmesi gerekir.bu bakımdan arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaş aramayan bir gencin önemli sorunları olduğu hiç duraksamadan söylenebilir.Çünkü toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı değildir. Bu nedenle evinden çıkmayan, uğraşlarıyla zaman harcayan bir genç, evinden çıkmak zorunda kaldığında bocalar, uyumsuzluk belirtisi gösterir.kendilerine göre kötü arkadaşları olmadığı ve dersinden başka bir şey düşünmediği için çocuğundan memnun aileler vardır. Bu hiçte sevinilecek bir durum değildir.

Bu çağda gencin derslerini azaltmak pahasına da olsa spora ve arkadaşlığa yönelmesi olumludur.oğluna ya da kızına arkadaşça davrandığını, arkadaş eksikliğini duyurmadığını söyleyen ana babalar da vardır. Böyle bir ilişki aslında bağımlı bir ilişkidir, gerçek arkadaşlık ilişkisi değildir.
Arkadaşlıklar çeşit çeşittir.sıra, sınıf, komşuluk mahalle arkadaşlıkları; takım, grup ve bireysel arkadaşlıklar vardır.kimi genç herkesle barışıktır, herkesle arkadaşlık edebilir. Kimi genç de tek bir arkadaşa bağlanır onunla yetinir.arkadaşlığın sevgi ilişkisinden ayırımı buradadır.
Arkadaş grupları çocuklukta da vardır.ancak ilkokul yıllarında görülen gruplar daha çok yüzeysel ve oyun arkadaşlıklarıyla sınırlıdır. Bu grupların bir özelliği de sadece kızlardan ve ya sadece erkeklerden oluşmasıdır.oysa ergen grubunun özelliği karşı cinsle ortak ilgi ve yaklaşma eğilimi olmasıdır.büyük şehirlerde kız erkek karışık gruplaşmalar görülür. Ancak yaygın olarak genç erkeklerin kendi aralarında kurdukları gruplardır. Gruplar gençlerin rast gele bir araya geldikleri topluluklar değildirler, onları bir arada tutan ortak özellikler vardır.her genç istediği gruba kolayca giremez, çünkü grubun yazılı olmayan kuralları vardır. Bir grup; lideri ve üyeleri olan bir birliktir. Küme içinde bir dayanışma, birlik, işbölümü ve üyelerden ayrı beklentiler vardır.kümeden çıkmak kolay kümeye girmek zordur.ancak hiçbir genç çok önemli bir neden olmadan kümenin dışında kalmak ya da kümeden atılmak istemez çünkü bir gruba dahil olmak bir saygınlık göstergesidir.grup aynı zamanda gencin geldiği toplumsal sınıfın bir uzantısıdır.ortak yönleri olanlar kümeleşirler.
Arkadaş kümeleri, gençler için bir danışma ortamı ve davranışlar için yol gösterici bir kaynak görevi sağlar. Genç kendini ve başkalarını bu toplumsal örgüt içinde değerlendirir.küme üyeleriyle özdeşim yapar.onları tutum ve davranışlarını benimser.kümeden edindiği görüşleri kendi görüşüymüş gibi savunur.argoları, giyim kuşamı, olduğu gibi benimser.
Arkadaş grubunun genç üzerindeki etkileri daha da güçlü olabilir. Örneğin, kopya çekmeyi yanlış bulan bir öğrenci arkadaş hatırına kopya verebilir.grubun çoğunluğu ‘’hadi şu bahçeye girip meyve yiyelim’’ dese genci gruba karşı çıkması zordur. Mızıkçılık grup içinde önemli bir suçtur.grubu onuru söz konusu olduğu zaman gençler kavgalara bile girişirler.
Grup içinde kalabilmek için gencin şaka kaldırabilmesi, el şakalarına katlanması gerekir. Kimi gençler grup içinde edilgindirler hatta grubun şamar oğlanı durumundadırlar. Ama yinede genç arkadaşsız kalmamak için bu durumu kabullenir.
Gençleri arkadaş gruplarından ayırmak yerine gruplar desteklenmelidir.gençler takım sporlarına, genlik merkezleri kurularak çeşitli uğraşlara yönlendirilebilir.

KOMŞULUK İLİŞKİLERİ


Komşu tabiri, birbirine bitişik veya yakın yerlerde yaşayanlar için kullanılır. Komşu olmanın doğurduğu birtakım hak ve görevlerin yanı sıra bunların sağlandığı bir ilişkiler düzeni bulunmaktadır. Bunlara genel olarak komşuluk veya komşuluk ilişkileri denilir.
Komşuluk ilişkileri özellikle köy ve kasaba gibi küçük yerleşim bölgelerinde sosyal dayanışma açısından önemli olduğu gibi, ailelerin huzur ve güven içinde yaşamaları açısından da önemlidir. İyi komşuluk ilişkileri mutluluk ve sevincin paylaşılmasında, sıkıntı ve kederin göğüslenmesinde ayrı bir öneme sahip olduğundan fert ve ailelere toplum içinde destek olur. Dolayısıyla sosyal bünyeyi güçlendirir. Kötü komşuluk ilişkileri de sürekli rahatsızlık, güvensizlik ve yalnızlık hissi uyandırır. Kültürümüzdeki süzülmüş bir anlayışın ifadesi olan, “Ev alma, komşu al” özdeyişi, komşuluk ilişkilerinin her iki yönü açısından da son derece isabetli bir tesbiti dile getirmektedir. Yine dilimizdeki “Komşu komşunun külüne muhtaçtır”, “Komşuda pişer, bize de düşer” gibi özdeyişler ve sık gelip gitmeleri anlatmak üzere, “komşu kapısına çevirmek” ve benzeri deyimler, komşuluk ilişkilerinin anlamını ve boyutlarını göstermek bakımından önemlidir.

Sosyal dayanışma ve yardımlaşma açısından insana aileden sonra en yakın sosyal çevreyi komşular teşkil ettiği içindir ki, gerek Kur’an ve gerekse hadislerde komşuluk ilişkilerine titizlikle değinilmiştir. Bir âyette ana baba ve yakın akrabalardan sonra, yakın ve uzak komşuya iyilik etmek, iyi davranmak tavsiye edilmektedir (en-Nisâ 4/36). Peygamberimiz komşuluk hakları konusunda kendisine yapılan sıkı tavsiyeleri anlatmak ve komşuluk hukukuna dikkat çekmek maksadıyla, “Cebrâil bana komşu hakları konusunda öyle hükümler getirdi ki, bu gidişle her halde komşu komşuya vâris kılınır diye düşündüm” (Buhârî, “Edeb”, 123) demiştir. Peygamberimiz’in, “Komşusu elinden, dilinden emin olmayan kişi mümin sayılmaz” (Buhârî, “Edeb”, 29) sözü, komşuluk ilişkisinin önemini ve ne kadar hassas bir konu olduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Yine Resûlullah’ın “Allah’a ve âhiret gününe inanan kimse komşusuna ikramda bulunsun” (Buhârî, “Edeb”, 31) gibi sözleri de bu bağlamda değerlendirilebilir. Resûl-i Ekrem komşuluk ilişkilerinde nasıl davranmak gerektiğine ilişkin olarak şu hususlara dikkat çekmiştir: 1. Hastalandığında geçmiş olsun ziyaretine gitmek. 2. Öldüğünde cenazesinin kaldırılmasında bulunmak. 3. Borç istediğinde vermek. 4. Darda kaldığında yardımına koşmak. 5. Bir nimete kavuştuğunda tebrik etmek. 6. Başına bir musibet geldiğinde teselli etmek. 7. Evi onun rüzgârını (güneşini, manzarasını) engelleyecek şekilde yüksek yapmamak. 8. Ne pişirdiğini ona belli etmemek, belli ederse pişirdiğinden ona da vermek (Mecma‘u’z-zevâ’id, VIII, 168-170). Hz. Peygamber’in bu tavsiyesi komşuluk ilişkilerine oldukça kuşatıcı bir çerçeve çizmekle birlikte, komşunun komşu üzerindeki bütün haklarını saymayı değil belki önemli olanlarına örnek kabilinden işaret etmeyi amaçlar. Bu itibarla bir müslümanın, din ve dindarlık farkı, kültür ve bölge farkı gözetmeksizin bütün komşularıyla iyi ilişki içinde olması, İslâm’ın yardımlaşma, dayanışma, zarar vermeme, küs durmama ilkeleri doğrultusunda hareket etmesi, bu konudaki örf ve âdeti ihmal etmemesi gerekir.

Günümüzde hızlı şehirleşmenin, şehir yapılaşmasının ve değişen iş hayatının komşuluk ilişkilerini olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Aynı apartmanda yaşadıkları halde yardımlaşma, dayanışma bir tarafa tanışmayan, konuşmayan insanlar bulunmaktadır. Apartman hayatına, değişen iş hayatına uygun ilişki biçimlerinin oluşması, buna fizikî anlamda imkân sağlayacak çözümlerin araştırılması beklenmektedir. Komşuluk ilişkilerinin müsbet yönleri hakkıyla gerçekleştirilemese de, hiç değilse olumsuz yönlerinden kaçınmak mümkündür. Bunun için komşuları rahatsız edecek davranışlardan, evin içinde bile olsa yüksek sesle konuşmaktan, televizyon, teyp gibi cihazların sesini yükseltmekten ve ne türlü olursa olsun gürültü yapmaktan kaçınmak gerekir. Allah katında da kul katında da hakkında komşularının iyi şahitlik yaptığı bir kişi olmaya çalışmak yeterlidir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Eylül 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
komşu illişkileri hakkında bilgi verirmisiniz
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Aralık 2009       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Arkadaşlık, erken çocuklukta başlayıp gelişen bir ilişkidir.ilkokul yıllarında arkadaş edinemeyen bir gencin, birden arkadaş topluluğuna karışması zordur.

Arkadaşlık kurma becerisi yüzme gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir beceridir. Sağlıklı bir ailenin bile çocuğuna arkadaş grubunun vereceği doyumu vermesi mümkün değildir. Aile ancak çocuğa uygun arkadaş ortamı hazırlayarak yardımcı olabilir.

Gencin olumlu arkadaş ilişkisi kurmadan topluma açılması beklenemez.bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilerde, giderek zekasıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendisini kanıtlar.yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Kendi kişiliğini sınar ve geliştirir. Çünkü arkadaş grubu, gence kendi kişiliğini yansıtan bir ayna olur.kendisini tanır ve tanıtır.insanlarla iletişim kurma ve işbirliğine girme yolu ile toplumsal becerilerini geliştirir. Arkadaş grubuna giren genç, artık hem birey, hem de topluluğun eşit bir üyesidir. Kısaca genç, erişkin dünyasına adım atmaktadır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür.ailesine aşırı bağımlı, güvensiz bir çocuk okulda başarılı olabilir ama arkadaşlık kurmada yetersiz kalabilir. Çocuğun karşı cinsle arkadaşlık kurabilmesi için önce kendi cinsinden yaşıtlarıyla arkadaşlık kurabilmesi gerekir.bu bakımdan arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaş aramayan bir gencin önemli sorunları olduğu hiç duraksamadan söylenebilir.Çünkü toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı değildir. Bu nedenle evinden çıkmayan, uğraşlarıyla zaman harcayan bir genç, evinden çıkmak zorunda kaldığında bocalar, uyumsuzluk belirtisi gösterir.kendilerine göre kötü arkadaşları olmadığı ve dersinden başka bir şey düşünmediği için çocuğundan memnun aileler vardır. Bu hiçte sevinilecek bir durum değildir........!'!!!!!!!!!!!:......
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Ocak 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
56 yaşindayım hayatta parmakla sayılacak kadar arkadaşım oldu.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Şubat 2010       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
komşuluk ilişkileri çok zayıf insanlarda genelde.o yüzden kitap yazmayıda çok kez düşünmüşümdür ve yazacam inş.komşular birbirlerini bir kahve içmeye bile korkuyorlar davet etmeye neden böyle olduk.dedikodular, çekememezlik.samimi olan insanların daha doğrusu saf ve temiz düşünceli insanları yanlış değerlendirmeleri reesmiyet koymaları vesaire bunun gibi bir takım olaylar.oysa hepsinin birbirine ihtiyacı var.oturmaya eglenmeye.ben hiç unutmam bir arkadaşım ben uzak yere geldim.beni aradı.kendi üst komşusuna gitmek istemiş bir gün.bana diyorki sen ararmısın..ona gidecem kendi çekinmişde.o marmarada ben karadenizde inanın örnek buuu....yani kendi gidebilir neden bana di,yorr işte bu gibi örneklerrr. allah her zaman iyilerle karşılaştırsın..komşuluk ilişkilerimizi eskisi gibi sürdürelim.BİRBİRİMİZE DEĞER VERELİM.HAYAT KISA........İNŞ DİLİYORUM...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Şubat 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hz.peygamberimizin arkadaşlarıyla ilişkisi
ygs - avatarı
ygs
Ziyaretçi
26 Nisan 2010       Mesaj #8
ygs - avatarı
Ziyaretçi
komşuluk ne demek tanımını söylermisiniz lütfen acil performans ödevim için lütfennnnnnnnnnn sizi seviorumm yhaa
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Mayıs 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
eskiden komsuluk iliskileri hakkında bilgi
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2010       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
ygs adlı kullanıcıdan alıntı

komşuluk ne demek tanımını söylermisiniz lütfen acil performans ödevim için lütfennnnnnnnnnn sizi seviorumm yhaa

ilk olarak ben de bir öğrenciyim ve benimde performans ödevim hemde türkçe öğretmenim verdi şimdi komşuluğun hem iyi yanları vardır hemde kötü yanları vardır buyüzden bende bilmiyorum aslında biliyorumda benim bildiğimi sende biliyorsun buyüzden sanada banada başarılar kolaygelsin şekeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeer

Benzer Konular

11 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
11 Ekim 2014 / phoenix_tr Soru-Cevap
7 Ekim 2013 / MaViDüS Soru-Cevap
21 Mayıs 2014 / misafir Soru-Cevap
26 Haziran 2012 / liseson Soru-Cevap