Arama

Beynin su toplaması nasıl bir rahatsızlıktır, nasıl tedavi edilir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 23 Ocak 2013 Gösterim: 110.621 Cevap: 16
aloneee - avatarı
aloneee
Ziyaretçi
21 Mayıs 2009       Mesaj #1
aloneee - avatarı
Ziyaretçi
merhaba benim kuzenim 7 aylıkken doqdu ve şu anda 1.100 qr hastahanede 1 aydır yatıyor ve doktorlar beynini su topladıqını yeni söylüor . Çok küçük olduqu için bizde korkuoruz bu hastalıqı dha ilk defa duyduk ve hiç bi bilqimiz yok ölüm tehlikesi varmı yhada yüksekmidir?
EN İYİ CEVABI fadedliver verdi
Hidrosefali Tanısı Nasıl Konur?

Sponsorlu Bağlantılar



Doğum ile birlikte olmayan hidrosefalidurumlarında, bazı özel incelemeler gerekebilir.

Genellikle ilk test;
BT(bilgisayarlı tomografi): Beyin dokusunun X-ışınları ile kesitsel olarak bilgisayar ortamında değerlendirilmesi esasına dayanır. Oldukça etkin ve sık kullanılan bir yöntemdir.
MRG(manyetik rezonans görüntüleme): BTden farklı olan yönü, X-ışınları yerine radyo dalgaları ve çok güçlü manyetik alan (mıknatıs) kullanılarak görüntülerin elde edilme yöntemidir. Özellikle beyin-omurilik sıvısının dolaşım yollarının gösterebilmesi açısından yararlılık sağlar.
3. USG(ultrasonografi): yüksek frekanslı ses dalgaları ile kafa içindeki oluşumları görüntülemek amacıyla kullanılır. Özellikle doğum öncesi anne karnında bebeği değerlendirmede çok sık kullanılır ve anne karnında hidrosefaliyi saptamada önemli rolü vardır. Doğum sonrası ise bebeklerde bıngıldak kapanıncaya kadar beyin boşluklarını (karıncıkları) göstermede kullanılan ve dolayısıyla hidrosefalitanısında etkin ve ucuz bir yöntemdir. Daha büyük yaş grubunda bıngıldak kapanmış olması nedeniyle tercih edilmez.Yukarıda belirtilen yöntemler ile beyindeki karıncıkların genişlemesi ve beyinde basınç artımı belirtilerinin gösterilmesi ile hidrosefalitanısı kesinleşir. MRGise karıncıklar arsında ilişkiyi sağlayan pencere ve kanalların durumunu ayrıntılı olarak gösterebilmesi nedeniyle diğer yöntemlere üstünlük sağlar.

Hidrosefali Tedavisi Nasıldır?



Hidrosefalinin erken dönemde belirlenmesi tedavi açısından önem taşır. Günümüzde hidrosefalitedavisi planlaması;
Tıkanma nedeni tümör ise buna yönelik girişim yapılabilir ya da toplanan fazla sıvı, vücudun başka bir yerinden emilecek şekilde uygun bir yol ile yönlendirilir. Bu yönlendirme işlemi ise “şant” denilen cihazlar sayesinde yapılır.
ŞANT: Silikon bir tüpten oluşur ve bunun kalınlığı tükenmez kalem içindeki mürekkep konulan plastik kısım kadardır. Şantüç bölümden oluşur:
Ventriküler (karıncık içine yerleştirilen) kateter (tüp)
Valf (pompa)
Distal (valf veya pompadan sonra devam eden karın boşluğuna veya kalbe giden) kateter (tüp)Valf’in özelliği, tek yöne doğru BOSakışına izin vermesidir. Çocuktaki mevcut problemlere göre seçilebilecek değişik şant sistemleri vardır.
Ventrikülo–Peritoneal (VP) Şant:: Burada, kafa içindeki fazla sıvı, deri altından karın boşluğuna yönlendirilir. Sıvı karın zarı tarafından emilir. Bunu masa üstündeki suyu emen kâğıt peçeteye benzetebiliriz. Yan karıncık içine yerleştirilen tüp, boyun ve gövdeden deri altından geçirilerek karın boşluğuna yönlendirilir (Resim 2). Uygulanması basittir ve tıkanma olduğunda düzeltilmesi daha kolaydır. Sisteme kafa içindeki sıvının basıncının belli düzeyi aştığında çalışmasını sağlayan bir valf eklenir. Cerrahın tercihine göre gerektiğinde BOS almaya yarayan ve pompalama işlemini gerçekleştiren pompa da eklenebilir. Özetle valfler yüksek, orta ve düşük basınçlıdır. Bütün dünyada en çok tercih edilen şant tipi ventrikülo-peritoneal şanttır. Diğer şant yöntemlerine göre sorunları hem daha az görülür hem de daha az tehlikelidir.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image002.jpg
Resim 2: Ventrikülo-peritoneal şantın şematik resmi.

Ventrikülo-Atrial (VA) Şant: Fazla sıvı karın yerine, kalbe giden toplardamardan birine yönlendirilir. Damarlardaki kanın geriye gelmesini önlemek amacıyla, tek yönlü valf (pompa) sistemi gerekli olup, pompadan sonra devam eden ince bir plastik tüp kalbe giden bir toplardamar içinde kalbin sağ kulakçığına kadar ilerletilir (Resim 3). Komplikasyonlarının ventrikülo-peritoneal şanta göre daha ciddi olması (bağlantı yapılan damarda yaralanma, tıkanma, kronik enfeksiyon) ve yenilenmesinin oldukça zor olması nedeniyle daha az tercih edilmektedir. Günümüzde eğer karın içinde bir problem var ise VP şanta bir seçenek olarak VA şantkullanılmaktadır.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image003.jpg
Resim 3: Ventrikülo-atrial şantın şematik çizimi.

Ventrikülo-plevral (VPl) Şant: bu yöntemde beyin içindeki sıvı, tüp ve valf aracılığı ile akciğerin etrafında bulunan zarın (plevra) iki yaprağı arasına boşaltılır. VP şantın uygulanamadığı durumlarda ventrikülo-plevral şant uygulaması düşünülebilecek diğer bir yöntemdir. Ventrikülo-plevral şant 5 ya da 6 yaşından daha küçük çocuklarda uygulanmaz. Çünkü biriken sıvı akciğerlere bası yapıp solunum sıkıntısı yaratabilir. Bu yöntemin uygun olmadığı durumlar ise; göğüs boşluğunda bir başka nedene ait sıvı birikiminin olması ve bu nedenle solunum sorunları olanlar, göğüs kafesinin küçük ve emilim alanın dar olması nedeniyle küçük çocuklar, böbrek-kalp yetmezliği olan hastalardır.
Lumbo-Peritoneal (LP) Şant:: Lumbo-peritoneal şantlar, kommunike (bağlantının korunduğu) hidrosefalilerin tedavisinde kullanılabilirler. LP şantlar yaygın olarak kabul görmüş bir yöntem değildir ve uzun dönemde ventrikülo-peritoneal şantla arasındaki başarı farklılıklarını karşılaştırmak mümkün değildir. Beldeki omurlar arasındaki omurilik zarı içindeki BOS, bu zar içine yarleştirilen bir kateter aracılığı ile karın boşluğuna akıtılır (Resim 4). Lumbo-peritoneal şantın bir dezavantajı; geç ortaya çıkan, uzun süre devam eden, beyinciğin alt yüzünde bademciğe benzer küçük yuvarlak bölümde fıtıklaşma oluşma (kronik semptomatik serebellar tonsiller herniasyon) riskidir.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image004.jpg
Resim 4: Lumbo-peritoneal şantın şematik çizimi.
Tüm şant yöntemlerinde de, çocuğun gelişimi sırasında aksilikler ortaya çıktığında düzeltme (revizyon) dediğimiz, şantın yenilenmesi ve sorunların ameliyatla giderilmesi gerekir.
Kısacası; çeşit çeşit araba modelleri gibi şantın da çeşitleri ve modelleri vardır. Ancak hepsi de aynı amaç için kullanılır. Hangi şant tipinin seçileceği ise, hekimin tercihine ve hastanın problemlerine göre saptanır.
Şanttakılması işlemi kısa ve zor olmamasına rağmen, ameliyathanede steril şartlarda ve genel anestezi (uyutularak) altında yapılan bir işlemdir. Şant takılması işleminden sonra çocuk, şantın çalışmasının kontrolü ve çıkabilecek anestezi yan etkilerine karşı hastanede yatırılır.Yatış süresince hemşiresi tarafında takipleri yapılır ve kaydedilir.

Endoskopik Üçüncü Ventrikülostomi(E3V): 1980’lerin sonu ve 1990’ların başlarında hidrosefalitedavisinde uygulanmaya başlayan ve giderek yaygınlaşan bir yöntemdir. Ancak tüm hidrosefalilerde kullanılamaz. Etkili olabilmesi için BOSyollarında bir darlık veya engel olması gereklidir. Bunlar su kanalında darlık veya tıkanıklık, BOS yollarını tıkayan kistler, tümörler ya da yapışıklıklar olabilir. Bu yöntemde 3. karıncık tabanında açılan bir pencere ile normal yoldan emileceği beyin çevresine ulaşamayan BOS’un bu engeli kestirme bir yolla aşıp emileceği yere ulaşması sağlanır. Bu işlem genellikle kafatasının sağ ön tarafında 25 kuruştan daha küçük bir delik açılıp, bir kalem kalınlığındaki endoskopun yan karıncığa sokulması ve buradan üçüncü karıncığa geçilmesi ve üçüncü. karıncıktabanında bir pencere açılması ile yapılır (Resim 5). Endoskop içinde bir kamera ve içinde aletlerin geçmesine izin veren kanallar vardır. Ameliyat televizyon ekranındaki görüntüye bakarak gerçekleştirilir. üçüncü. karıncık tabanında açılan bir delik, balon yardımıyla genişletilerek yaklaşık 5 mm çapında bir pencere oluşturulur (Resim 6). Yukarıda birikmiş olan fazla miktar ve basınçtaki BOS bu pencereden beynin tabanındaki yollara ve oradan da beyin çevresine ulaşır. Beyin çevresindeki BOSkafatasındaki ana toplardamarlardan kana karışır.

http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image005.jpg
Resim 5: Endoskopik üçün ventrikülostomi işlemini gösteren şematik resim.

http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image006.jpg
Resim 6:
(a) Endoskop sağ yan karıncık içinde iken endoskopik görüntü, kp: koroid pleksus, *: sağ yan karıncık ile üçüncü karıncık arasındaki ilişkiyi sağlayan pencere (Foramen Monro),
(b) üçüncü karıncık tabanının endoskopik görünümü x: üçüncü ventrikülostominin yapılacağı yer,
(c) üçüncü karıncık tabanında ventrikülostomi deliğinin balon ile genişletilmesi,
(d) üçüncü karıncık tabanında açılmış olan ventrikülostomi penceresi görülmektedir.
Bu işlemim başarısı %100 değildir. Bir yaş altındaki bebeklerde başarı oranı %20-40 iken 2 yaşından sonra %80’lere ulaşmaktadır. Daha önce geçirilmiş beyin kanaması ve enfeksiyonlarının olumsuz etkileri vardır.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
21 Mayıs 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Öncelikle geçmiş olsun..Aşağıdakiler sadece bilgi amaçlıdır.En iyi bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz

Sponsorlu Bağlantılar
Hidrosefali Nedir?



En genel tanımıyla hidrosefaliterimi, kafa içindeki suyun miktar olarak arttığı durumları açıklar ve ilk akla gelen kafa büyümesidir. Kafamızın içinde, birbiriyle ilişkili olan mağaralar olarak düşünebileceğimiz boşluklar bulunur. Biz bunlara “ventrikül” ya da “karıncık” diyoruz. Bunların en büyüğü ise “yan karıncık” tır. Kafamızın içindeki suyu, bildiğimiz su gibi düşünmek yanlış olur. Bu su dediğimiz “beyin-omurilik” sıvısıdır ve birçok fonksiyona sahiptir. En önemli görevi ise; beynimizi etkileyecek şiddetli çarpmalarda beyni korumasıdır. Bu sıvıda kanımızdaki gibi besleyici maddeler de bulunur. Beyin omurilik sıvısının (BOS) büyük bir çoğunluğu, karıncıklardaki yosunumsu bir organ olan koroid pleksuslarda yapılırken, bir kısmı da beyin dokusu ve omurilikte yapılır. Yosuna benzeyen koroid pleksuslartüm karıncıklarda bulunmaktadır ve temel olarak BOS yapımından sorumludurlar. Günde yaklaşık yarım litre BOS üretilmekte ve aynı miktarda da emilmektedir.
İki tarafta da bulunan yan karıncıklardaki BOSküçük birer pencere ile (foramen Monro)beynin ortasında bulunan üçüncü karıncığa akar ve daha sonra ince ve 1 cm uzunluğundaki bir kanal ile dördüncü karıncık denen diğer bir boşluğa doğru devam eder. Bu akış omurilik merkezine kadar devamlılık sağlar. Dördüncü karıncıktaki deliklerden çıkan BOS omurilik çevresinde ve beyin çevresinde dolaşarak beyin yüzeyindeki büyük toplardamarlara özel dokular (araknoid villus) sayesinde emilerek geri döner (Resim 1). Şimdi hidrosefaliyi tanımak çok daha kolay olacaktır. Hidrosefalinin bilimsel tanımı: beyin boşluklarının (karıncıklarının) genişlemesiyle birlikte beyin-omurilik sıvısının basınç ve miktarında artmadır.
http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image001.jpg
Resim 1: Beyin omurilik sıvısının (BOS) üretildiği beyin boşlukları ve BOS dolanım yollarını gösteren şematik resim. Oklar BOS akış yönünü göstermektedir.


Hidrosefali Neden Olur?



Mevcut hastaların hemen hemen büyük çoğunluğunda hidrosefali, beyin omurilik sıvısının dolaşım yolundaki herhangi bir noktasındaki tıkanmaya bağlı olarak oluşur. Tıkanma karıncıkları birbirine bağlayan delikler veya kanalda olabildiği gibi emilimin olduğu son noktada da olabilir. Bu tıkanmanın nedeni, bir kafa darbesi, enfeksiyon ya da tümör olabilir.
Hidrosefali nedenlerini konjenitalyani “doğuştan” ya da sonradan gelişen ”edinsel” olarak da ikiye ayırabiliriz. Doğuştan hidrosefalimiyelomeningoselgibi hastalıklarla birlikte görülebilir. Edinsel hidrosefali gelişiminin de üç nedeni olabilir:
Birincisi; beyin omurilik sıvısının aşırı yapımıdır. Bu genellikle bir tümör nedeniyle olabilir.
İkincisi; beyin omurilik sıvısının dolaştığı yollarda bir tıkanıklık söz konusudur. Tıkanıklığın nedeni, menenjit-ansefalit gibi enfeksiyonlar, travmaya bağlı kanamalardır. Sıvı akışının engellenmesiyle oluşan bu tür hidrosefaliaynı zamanda “non-kommünike” (bağlantısı olmayan hidrosefali) olarak da adlandırılır.
Üçüncü neden ise; beyin–omurilik sıvısının emiliminde bir bozukluk olmasıdır. Bu tür hidrosefalide ”kommünike” (bağlantının korunduğu) hidrosefali olarak tanımlanır.
Hidrosefali nedenlerini kısaca maddeleyecek olursak;
Spina Bifidaya da miyelomeningosel(omuriliğin anne karnında kapanmayıp açık kalması)
Üçüncü karıncık ile dördüncü karıncık arasındaki su kanalı darlığı-tıkanıklığı (Akueduktusdarlığı-tıkanıklığı)
Beyinciğin ve/veya beyin sapının kafatasından omurilik kanalına fıtıklaşması (Chiari malformasyonları)
BOSyollarını daraltan veya tıkayan içi sıvı dolu kesecikler (Araknoid kistler)
Beyin, beyincik ve beyin sapı tümörleri
Menenjit ve benzeri enfeksiyonlar sonrası
Beyin boşlukları içine veya beyin zarı altına kanamalar sonrası
BOSüreten organın tümörü
Kanama, enfeksiyon veya iltihap sonrası beyin zarı altında BOSakımının engellenmesi
Genetik ya da ailesel hidrosefaliolarak karşımıza çıkabilir.
Hidrosefalinin bulguları çocuğun yaşına ve beyin-omurilik sıvısının artma derecesine göre değişebilir.


TABLO 1: HİDROSEFALİ BELİRTİLERİ NELERDİR? 0-2 YAŞ
2-6 YAŞ
6 YAŞ ↑
Baş çevresinde büyüme
Kafa içi basıncın artmasına bağlı baş ağrısı
Kafa içi basıncın artmasına bağlı baş ağrısı
Bıngıldakta genişleme ve gerginlik
Kusma
Kusma ve Kilo kaybı
İnce- tiz bir sesle ağlama
Çift görme
Okul başarısında düşmeler
Kafadaki damarlarda belirginleşme
Huzursuzluk, denge sağlamada problemler
Görme bozuklukları
Gözlerde batan güneş manzarası(gözlerin yukarıya doğru bakamaması)
Konuşma ve yürüme geriliği
Dalgınlık, unutkanlık gibi davranış değişikleri
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
21 Mayıs 2009       Mesaj #3
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Hidrosefali Tanısı Nasıl Konur?




Doğum ile birlikte olmayan hidrosefalidurumlarında, bazı özel incelemeler gerekebilir.

Genellikle ilk test;
BT(bilgisayarlı tomografi): Beyin dokusunun X-ışınları ile kesitsel olarak bilgisayar ortamında değerlendirilmesi esasına dayanır. Oldukça etkin ve sık kullanılan bir yöntemdir.
MRG(manyetik rezonans görüntüleme): BTden farklı olan yönü, X-ışınları yerine radyo dalgaları ve çok güçlü manyetik alan (mıknatıs) kullanılarak görüntülerin elde edilme yöntemidir. Özellikle beyin-omurilik sıvısının dolaşım yollarının gösterebilmesi açısından yararlılık sağlar.
3. USG(ultrasonografi): yüksek frekanslı ses dalgaları ile kafa içindeki oluşumları görüntülemek amacıyla kullanılır. Özellikle doğum öncesi anne karnında bebeği değerlendirmede çok sık kullanılır ve anne karnında hidrosefaliyi saptamada önemli rolü vardır. Doğum sonrası ise bebeklerde bıngıldak kapanıncaya kadar beyin boşluklarını (karıncıkları) göstermede kullanılan ve dolayısıyla hidrosefalitanısında etkin ve ucuz bir yöntemdir. Daha büyük yaş grubunda bıngıldak kapanmış olması nedeniyle tercih edilmez.Yukarıda belirtilen yöntemler ile beyindeki karıncıkların genişlemesi ve beyinde basınç artımı belirtilerinin gösterilmesi ile hidrosefalitanısı kesinleşir. MRGise karıncıklar arsında ilişkiyi sağlayan pencere ve kanalların durumunu ayrıntılı olarak gösterebilmesi nedeniyle diğer yöntemlere üstünlük sağlar.

Hidrosefali Tedavisi Nasıldır?



Hidrosefalinin erken dönemde belirlenmesi tedavi açısından önem taşır. Günümüzde hidrosefalitedavisi planlaması;
Tıkanma nedeni tümör ise buna yönelik girişim yapılabilir ya da toplanan fazla sıvı, vücudun başka bir yerinden emilecek şekilde uygun bir yol ile yönlendirilir. Bu yönlendirme işlemi ise “şant” denilen cihazlar sayesinde yapılır.
ŞANT: Silikon bir tüpten oluşur ve bunun kalınlığı tükenmez kalem içindeki mürekkep konulan plastik kısım kadardır. Şantüç bölümden oluşur:
Ventriküler (karıncık içine yerleştirilen) kateter (tüp)
Valf (pompa)
Distal (valf veya pompadan sonra devam eden karın boşluğuna veya kalbe giden) kateter (tüp)Valf’in özelliği, tek yöne doğru BOSakışına izin vermesidir. Çocuktaki mevcut problemlere göre seçilebilecek değişik şant sistemleri vardır.
Ventrikülo–Peritoneal (VP) Şant:: Burada, kafa içindeki fazla sıvı, deri altından karın boşluğuna yönlendirilir. Sıvı karın zarı tarafından emilir. Bunu masa üstündeki suyu emen kâğıt peçeteye benzetebiliriz. Yan karıncık içine yerleştirilen tüp, boyun ve gövdeden deri altından geçirilerek karın boşluğuna yönlendirilir (Resim 2). Uygulanması basittir ve tıkanma olduğunda düzeltilmesi daha kolaydır. Sisteme kafa içindeki sıvının basıncının belli düzeyi aştığında çalışmasını sağlayan bir valf eklenir. Cerrahın tercihine göre gerektiğinde BOS almaya yarayan ve pompalama işlemini gerçekleştiren pompa da eklenebilir. Özetle valfler yüksek, orta ve düşük basınçlıdır. Bütün dünyada en çok tercih edilen şant tipi ventrikülo-peritoneal şanttır. Diğer şant yöntemlerine göre sorunları hem daha az görülür hem de daha az tehlikelidir.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image002.jpg
Resim 2: Ventrikülo-peritoneal şantın şematik resmi.

Ventrikülo-Atrial (VA) Şant: Fazla sıvı karın yerine, kalbe giden toplardamardan birine yönlendirilir. Damarlardaki kanın geriye gelmesini önlemek amacıyla, tek yönlü valf (pompa) sistemi gerekli olup, pompadan sonra devam eden ince bir plastik tüp kalbe giden bir toplardamar içinde kalbin sağ kulakçığına kadar ilerletilir (Resim 3). Komplikasyonlarının ventrikülo-peritoneal şanta göre daha ciddi olması (bağlantı yapılan damarda yaralanma, tıkanma, kronik enfeksiyon) ve yenilenmesinin oldukça zor olması nedeniyle daha az tercih edilmektedir. Günümüzde eğer karın içinde bir problem var ise VP şanta bir seçenek olarak VA şantkullanılmaktadır.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image003.jpg
Resim 3: Ventrikülo-atrial şantın şematik çizimi.

Ventrikülo-plevral (VPl) Şant: bu yöntemde beyin içindeki sıvı, tüp ve valf aracılığı ile akciğerin etrafında bulunan zarın (plevra) iki yaprağı arasına boşaltılır. VP şantın uygulanamadığı durumlarda ventrikülo-plevral şant uygulaması düşünülebilecek diğer bir yöntemdir. Ventrikülo-plevral şant 5 ya da 6 yaşından daha küçük çocuklarda uygulanmaz. Çünkü biriken sıvı akciğerlere bası yapıp solunum sıkıntısı yaratabilir. Bu yöntemin uygun olmadığı durumlar ise; göğüs boşluğunda bir başka nedene ait sıvı birikiminin olması ve bu nedenle solunum sorunları olanlar, göğüs kafesinin küçük ve emilim alanın dar olması nedeniyle küçük çocuklar, böbrek-kalp yetmezliği olan hastalardır.
Lumbo-Peritoneal (LP) Şant:: Lumbo-peritoneal şantlar, kommunike (bağlantının korunduğu) hidrosefalilerin tedavisinde kullanılabilirler. LP şantlar yaygın olarak kabul görmüş bir yöntem değildir ve uzun dönemde ventrikülo-peritoneal şantla arasındaki başarı farklılıklarını karşılaştırmak mümkün değildir. Beldeki omurlar arasındaki omurilik zarı içindeki BOS, bu zar içine yarleştirilen bir kateter aracılığı ile karın boşluğuna akıtılır (Resim 4). Lumbo-peritoneal şantın bir dezavantajı; geç ortaya çıkan, uzun süre devam eden, beyinciğin alt yüzünde bademciğe benzer küçük yuvarlak bölümde fıtıklaşma oluşma (kronik semptomatik serebellar tonsiller herniasyon) riskidir.http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image004.jpg
Resim 4: Lumbo-peritoneal şantın şematik çizimi.
Tüm şant yöntemlerinde de, çocuğun gelişimi sırasında aksilikler ortaya çıktığında düzeltme (revizyon) dediğimiz, şantın yenilenmesi ve sorunların ameliyatla giderilmesi gerekir.
Kısacası; çeşit çeşit araba modelleri gibi şantın da çeşitleri ve modelleri vardır. Ancak hepsi de aynı amaç için kullanılır. Hangi şant tipinin seçileceği ise, hekimin tercihine ve hastanın problemlerine göre saptanır.
Şanttakılması işlemi kısa ve zor olmamasına rağmen, ameliyathanede steril şartlarda ve genel anestezi (uyutularak) altında yapılan bir işlemdir. Şant takılması işleminden sonra çocuk, şantın çalışmasının kontrolü ve çıkabilecek anestezi yan etkilerine karşı hastanede yatırılır.Yatış süresince hemşiresi tarafında takipleri yapılır ve kaydedilir.

Endoskopik Üçüncü Ventrikülostomi(E3V): 1980’lerin sonu ve 1990’ların başlarında hidrosefalitedavisinde uygulanmaya başlayan ve giderek yaygınlaşan bir yöntemdir. Ancak tüm hidrosefalilerde kullanılamaz. Etkili olabilmesi için BOSyollarında bir darlık veya engel olması gereklidir. Bunlar su kanalında darlık veya tıkanıklık, BOS yollarını tıkayan kistler, tümörler ya da yapışıklıklar olabilir. Bu yöntemde 3. karıncık tabanında açılan bir pencere ile normal yoldan emileceği beyin çevresine ulaşamayan BOS’un bu engeli kestirme bir yolla aşıp emileceği yere ulaşması sağlanır. Bu işlem genellikle kafatasının sağ ön tarafında 25 kuruştan daha küçük bir delik açılıp, bir kalem kalınlığındaki endoskopun yan karıncığa sokulması ve buradan üçüncü karıncığa geçilmesi ve üçüncü. karıncıktabanında bir pencere açılması ile yapılır (Resim 5). Endoskop içinde bir kamera ve içinde aletlerin geçmesine izin veren kanallar vardır. Ameliyat televizyon ekranındaki görüntüye bakarak gerçekleştirilir. üçüncü. karıncık tabanında açılan bir delik, balon yardımıyla genişletilerek yaklaşık 5 mm çapında bir pencere oluşturulur (Resim 6). Yukarıda birikmiş olan fazla miktar ve basınçtaki BOS bu pencereden beynin tabanındaki yollara ve oradan da beyin çevresine ulaşır. Beyin çevresindeki BOSkafatasındaki ana toplardamarlardan kana karışır.

http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image005.jpg
Resim 5: Endoskopik üçün ventrikülostomi işlemini gösteren şematik resim.

http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image006.jpg
Resim 6:
(a) Endoskop sağ yan karıncık içinde iken endoskopik görüntü, kp: koroid pleksus, *: sağ yan karıncık ile üçüncü karıncık arasındaki ilişkiyi sağlayan pencere (Foramen Monro),
(b) üçüncü karıncık tabanının endoskopik görünümü x: üçüncü ventrikülostominin yapılacağı yer,
(c) üçüncü karıncık tabanında ventrikülostomi deliğinin balon ile genişletilmesi,
(d) üçüncü karıncık tabanında açılmış olan ventrikülostomi penceresi görülmektedir.
Bu işlemim başarısı %100 değildir. Bir yaş altındaki bebeklerde başarı oranı %20-40 iken 2 yaşından sonra %80’lere ulaşmaktadır. Daha önce geçirilmiş beyin kanaması ve enfeksiyonlarının olumsuz etkileri vardır.
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
21 Mayıs 2009       Mesaj #4
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Şanta Bağlı Oluşabilecek Problemler Nelerdir?



Bütün mekanik cihazlar gibi şantlar da kusursuz değildir. Birçok değişik sebebe bağlı olarak zaman içinde çalışmayabilirler. Şantproblemlerini şu başlıklar etrafında sınıflandırabiliriz:
Mekanik sorunlar: Cihazın uygun çalışmasını engelleyen mekanik nedenlerdir. Beyin-omurilik sıvısının içindeki kimyasal maddeler ve beyin dokusu şantı tıkayabilirler. Şanttıkanması olduğunda, kafa içindeki fazla sıvı boşalamayacağı içi tıpkı hidrosefalideki gibi belirtiler görülmeye başlanır. Tıkanma şantın karıncığa takılan bölgesinde, pompa kısmında ya da uç kateter dediğimiz bölümde oluşabilir (Resim 6). Tıkanma nedeni yalnızca doku artıkları ve pıhtılaşmalar değildir; enfeksiyonlara da bağlı tıkanmalar oluşabilir.
http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image007.gif
Resim 6: (a) BT’de şantın beyin karıncıkları içindeki kateterin tıkanması sonucu yan karıncıkların genişlemesi görülmektedir, (b) yan karıncıktaki kateterin deliklerinin beyin dokusu tarafından tıkandığı görülmektedir.
Çocuk hastalarda şantın mekanik sorunlarının ikinci en sık sebebi şant kopması ve ayrılmasıdır. Bazen dokularda kimyasal tepkiye bağlı tüp yüzeyinde kireçlenmeler oluşur.
Migrasyon şant kateterinin bağlantı yerinden ayrılması ya da herhangi bir yerinde kopma veya kırılma sonucu yer değiştirmesidir. Sıklıkla karın boşluğuna giden peritoneal kateter kopma veya ayrılma sonucu karın boşluğu içine göç eder. (Resim 7). Yanlış yerleştirme, şant ameliyatından sonra grafi çekilmesi ile belirlenir.
http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image008.jpg
Resim 7: Karın röntgen filminde peritoneal kateterin karın boşluğuna göç etmesi (migrasyon) görülmekte.

Cilt altında şant pompası etrafında veya şant tüpü etrafında beyin-omurilik sıvısı birikimi, genellikle şant tıkanmalarından dolayı görülür (Resim 8).
http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image009.jpg
Resim 8: Şant tıkanmasında özellikle karın uç kısmındaki tıkanmalarda şant etrafında cilt altında BOS birikmesi.

Dinamik sorunlar
Aşırı drenaj (boşaltım) problemi olduğunda, hastalar özellikle ayakta iken şiddetlenen baş ağrısından şikâyetçidirler. Hasta yatar duruma geçince rahatlama görülür. Ameliyat öncesi beyin karıncıkları çok genişlemiş olanlarda veya büyük çocuklarda şant takıldıktan sonra fazla çalışması halinde beyin boşlukları küçülür kafatası fazla küçülemediğinden ve beyin ile beyin zarı arasındaki boşluk artar. Bu durumda beyin yüzeyinden beyin zarına uzanan köprü toplar damarlar yırtılabilir ve sonucunda beyin zarı ile beyin dokusu arasında kanlı sıvı toplanabilir (Resim 9). Şantın fazla çalışmasını engelleyecek önlemler alınmalı veya direnci daha fazla olan şant ile değiştirilmelidir.
http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image010.jpg
Resim 9: Şant sonrası beyin karıncıklarının ani küçülmesi sonucunda beyin zarı ile beyin dokusu arasında kanama oluştuğunu gösteren BT.
Yine şantın aşırı çalışması sonucu beyin karıncıkları çok küçülür. BT ve MRG’de karıncıklar normalden çok küçük görülür bu görüntü nedeniyle yakınmaları olan hastalardaki bu duruma “slit ventrikül sendromu” denmektedir (Resim 10).. Bu sendromda hastalar dik durduklarında diğer bir değişle oturduklarında veya ayağa kalktıklarında şiddetli baş ağrıları olmaktadır. Bazen de karıncıklar küçülüp karıncık içindeki şant tüpünün deliklerini tıkayıp sıvının akmasını engellerler. Bu nedenle beyin içinde basınç artması meydana gelir ve baş ağrısı bulantı ve kusmaya neden olabilir. Hiçbir yakınma yok iken BT ve MRG’lerde karıncıkların çok küçük, bir çizgi halinde görülmesinin bir önemi yoktur.

http://www.hidrosefali.com/dosya/resimler/image011.jpg

Şantmekanik problemleri; ameliyattan hemen sonra olabileceği gibi, yıllar sonra da oluşabilir. Belirtiler ani ve ciddi olabileceği gibi, yavaş ve sinsi de olabilir.
Şantenfeksiyonu: Çoğu şant enfeksiyonu, şantın takılmasının ilk iki ayı içinde ortaya çıkar. Belirtiler enfeksiyonun bulunduğu yere bağlı olarak değişir. Yara enfeksiyonları genellikle ateş, şantın takıldığı alanda ya da şant yolu boyunca kızarıklık, iltihaplı akıntı ile görülür. Menenjit ya da şantın takıldığı karıncıkta enfeksiyonu olan hastalarda yüksek ateşe, baş ağrısı, huzursuzluk ve ense sertliği eşlik eder. Peritonit (karın zarının iltihaplanması) daha az sıklıkla görülür ve belirgin olarak ateş, iştahsızlık ya da kusma ve karında gerginlik ile kendini gösterir. VA şantlarda şant sistemi kan dolaşımı ile doğrudan ilişkili olduğundan, ateş yüksekliği, mikrobun kana karışıp yayılması daha sık görülür. Şant enfeksiyonu tanısı konduğunda veya kuşkulanıldığında şant çıkarılır. Kafa içindeki basıncı kontrol etmek ve enfeksiyonun seyrini izlemek amacıyla beyin karıncıklarına bir tüp yerleştirilir ve bu tüp içinden fazla miktardaki BOS kapalı bir sistemle dışarıya bir torba içine akıtılır. Bu sisteme eksternal ventriküler drenaj denir. Bu sistem aracılığı ile karıncıklar içindeki BOS’tan örnek alınıp enfeksiyon durumu hücre sayımı ve kültür ile takip edilir. Hastanın tedavisinde enfeksiyona neden olan mikroplara uygun antibiyotik tedavisi uygulanır. Enfeksiyonun düzelmesinden sonra tekrar yeni bir şant takılır.

TABLO 2: ŞANT ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ
Şantyolu boyunca kızarıklık-şişme-akıntı
Ateş
Kusma, karın ağrısı
Sürekli huzursuzluk
Uykuya eğilim
Başağrısı
Nöbet
Dalgınlık, unutkanlık gibi davranış değişiklikleri

Şantenfeksiyonu olan hastalarda, şantın çıkarılması söz konusudur. Bu dönemde hastaya yeni şant takılana dek EVD (eksternal ventriküler drenaj) dediğimiz bir alet takılarak, beyin-omurilik sıvısın dışarıya akışı sağlanabilir ve antibiyotik tedavisi başlanır. Tüm bu işlemler için hastanın hastaneye yatışı yapılmalıdır.
Hidrosefalili bir çocuğun yaşamı boyunca kaç defa şant ameliyatı geçireceğini söylemek oldukça zordur. Bunun belli bir yaş dağılımı da yoktur.
Bu sebepledir ki; bizim amacımız siz aileleri şant problemleri olduğunda, belirtilerini fark etmeniz konusunda bilgilendirmek ve ortaya çıkabilecek daha büyük sorunları engellemektir.
Sonuç olarak; şantın mekanik yetmezliğe ve enfeksiyona bağlı çalışmadığı durumlarda görülen genel belirtiler :
TABLO 3: ŞANT KOMPLİKASYONLARINDAKİ (SORUNLARINDAKİ) BELİRTİLER

YENİDOĞAN
OYUN ÇAĞI

DAHA İLERİ YAŞLARDA
Bıngıldakta şişkinlik
Kusma
Başağrısı
Kafa venlerinde(damarlarında) belirginlik
Şant yolu boyunca kızarıklık/şişkinlik
Kusma-bulantı
Şant yolu boyunca kızarıklık/şişkinlik
Genel halsizlik
Genel halsizlik
Kusma
Genel huzursuzluk
Genel huzursuzluk
Genel halsizlik
Nöbet geçirme(anormal kasılmalar)
Başın geriye doğru yay şeklinde çekilmesi
Genel huzursuzluk
Başağrısı
Ateş
Kafa büyümesi
Aktivitelerde azalma
Görme zorluğu
Gözlerde batan güneş manzarası
Kafa büyümesi
Kişilik değişiklikleri
Algılama ve denge sağlamada azalma
Şant yolu boyunca kızarıklık/şişkinlik
Yürüme zorluğu
Nöbet geçirme(anormal kasılmalar)
İş/okul yaşamında gerileme

Şant Ameliyatından Sonra Dikkat Edilecek Noktalar Nelerdir?




Bu çocukların ciltleri gergin ve hassas olduğu için, pozisyonları çok önemlidir. Çocuk çarpmalardan, düşmelerden korunmalıdır.
Baş seviyeleri 30º yüksekte olacak şekilde tutulmalıdır. Çok yüksekte olursa beyin-omurilik sıvısında ani düşmeler olacağı için dikkat edilmelidir.
Çocuğun solunumu (hızlı-yavaş-zorlu) gözlenmelidir.
Beslenme ihtiyacı yaşına ve mevcut problemlerine göre diyetisyen tarafından düzenlenmelidir.
Bu çocuklarda huzursuzluk ve kusma nedeniyle beslenme güçlükleri olabileceğinden, az ve sık beslenmeleri gerekir. Çocuğun başı ağır olacağı için, beslenirken kucağa alınmalı ve kolla ya da yastıkla desteklenmelidir.
Kabızlık bu çocuklarda önem taşır. Çünkü ıkınma hareketleri kafa içindeki basıncı artıracaktır ve çocuğun huzursuzluğunu sürekli kılacaktır. Bu yüzden eğer yenidoğansa anne sütü ile daha ileri yaşta ise bol sulu ve posalı (kayısı gibi) besinler verilmesi önerilir.

Sonuç Olarak



Hidrosefalili çocuğa sahip aileler olarak özen gösterilmesi gereken konular:
Çocuğunuzda uyku hali-kusma-baş ağrısı-huzursuzluk-sürekli ağlama gibi belirtiler varsa, bunlar kafa içi basıncının arttığını gösterir belirtilerdir; zaman kaybetmeden hastaneye getirin. Kusmanın süresi, zamanı, nasıl bir tarzda olduğu konusunda bilgi verin.
Kontrol edilemeyen ateşler-şantın izlediği yol üzerindeki kızarıklık-şişlik-hassasiyet, şantla ilgili problem olduğunu gösterir; doktorunuzu arayıp durumla ilgili bilgi verin.
Gece yatarken çocuğunuzun yatağının baş kısmını hafifçe yükseltin, baş aşağıya doğru sarkık şekilde uyumasına izin vermeyin.
Evde şant pompasının kontrolünü, bu konuda bilginiz olsa bile yapmanız tavsiye edilmez. Çünkü bu işlem ancak çok acil durumlarda yapılmalıdır.
Çocuğunuzun kabız olmasını önleyin. Beslenmesinde meyve, sebze, tahıl ve bol miktarda sıvı almasına dikkat edin.
Çocuğunuzun yaşına uygun tüm sosyal aktivitelere katılmasını destekleyin, incinme nedeni olabilecek spor aktivitelerinde öncelikle hekiminize danışıp bilgi isteyin.
Gerekli durumlarda çocuğunuz ve kendiniz için uzman birinden (çocuk psikiyatristi, psikolog) ruhsal destek almaya çekinmeyiniz
Tekrar çocuk sahibi olmaya karar verdiğinizde mutlaka genetik danışmanlığa başvurunuz
Çocuğunuzun takip ve tedavisini üstlenen hekim-hastane-hemşireye ait telefon numaralarını kolayca ulaşabileceğiniz bir yere not edin.
Acil durumlarda ulaşım hizmetleri konusundaki olanaklarınızı önceden belirleyiniz.
Size verilen tarihlerdeki kontrollerinize düzenli olarak gelmeye çalışın, aksaklık söz konusu ise durumla ilgili hekiminize bilgi verin.
Çocuğunuzu büyütürken öğrenmek istediğiniz sorularınızı çekinmeden hekiminizle ve hemşirenizle paylaşınız.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hastamızın beyninden doktorlar şırıngayla su aldılar bir haftadır yogun bakımda nezaman düzelir
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
8 Kasım 2009       Mesaj #6
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

hastamızın beyninden doktorlar şırıngayla su aldılar bir haftadır yogun bakımda nezaman düzelir

Biz bu durumda ne diyebiliriz.Doktor zaten bunu size söyleyecektir.Çok Geçmiş Olsun...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
13 Aralık 2009       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
beyinde hızlı sutoplanması var tedavisi nasılolur
eymen - avatarı
eymen
Ziyaretçi
30 Mart 2011       Mesaj #8
eymen - avatarı
Ziyaretçi
mrb ananem 60 yaşında ve 3 kez beyin ameliyatı geçirdi fakat tümör hep tekrarladı.kemoterapi gördü fayda etmeden son 5 ay kadar önce ankarada tekrar ameliyat oldu.biraz düzelir gibi oldu ancak bu seferde beyinde su oluşmuş.şu an yatalak,bilinç gidip geliyor,kendi kendine hiçbiey yapamıyor,çok az konuşuyor.enson amliyatı yapan dr tekrar amelyat yapıp suyu alalım iyileşir diyor.ilk 3 ameliyatı yapan dr ise değişen bişey olmaz diyor.ne yapmalıyız?iyileşip ayağa kalkmasını istioruz ama kararsısız..daha kötü olur diye korkuyoruz.acil cvp bekliyorum
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ekim 2011       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bebeyim endoskopi ameliati oldu ameliyat basarili gecti ama benim icim rahat deil
profosor dediki bu su yavas yavas gidecekmis oylemi almaniyada geci ameliyat neolur bana bir cevap verin
tesekurler
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Ocak 2012       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
23 yasındayım vucudumun belırlı yerlşerınde kahve rengı buyuk lekeler vardı mıde bulantısı ve bas donmesı halsızlık bu gıbı sorunlardan doktura gıttım emr cektırdıler ve beynımde sıvı bırıkmesı oldugu soylendı ıkı doktura gıttım aynı cvp aldım amelıyat dedıler ne kadar dogruluk netıcesı var sımdıden tesekur ederım

Benzer Konular

17 Mayıs 2018 / Misafir Tıp Bilimleri
18 Ağustos 2010 / Misafir Soru-Cevap
7 Mart 2016 / Misafir Soru-Cevap
22 Mart 2009 / ben bir anneyim Soru-Cevap