Arama

Ortaçağ’dan Önce - Ortaçağ’dan Sonra

Güncelleme: 8 Ekim 2013 Gösterim: 3.196 Cevap: 0
h_emir - avatarı
h_emir
Kayıtlı Üye
8 Ekim 2013       Mesaj #1
h_emir - avatarı
Kayıtlı Üye
Ortaçağ’dan Önce - Ortaçağ’dan Sonra

Sponsorlu Bağlantılar
Bütün Renaissance –Emerson’un tabiri ile- 2 representatif men’de (temsili kişilik) toplanır: Machiavel – Bacon . İnsan düşüncesi ilk defa Himalayalar’da kanatlanır. İ.Ö. 5.yüzyıl. Tarihin mihver çağı: Boudha, Zerdüşt, Caina.

Batı medeniyeti Greko-Latin medeniyetinin mirasçısıdır. İlimde mucize yoktur. Mucize birikimlerin bir dereceden sonra mahiyet farkı göstermesidir. Yunan mucizesi yoktur. Yunan medeniyeti eski felsefelerin bazen muhteşem, bazen soluk bir yankısıdır. O kadar.

Ama Yunan kendi orijinalitesine inanıyordu. Bu bir nevi narsizmdi.

Makedonyalı fatih İskender, Himalaya eteklerine gittikten sonra Yunan’ın ne kadar az orijinal olduğunu idrak edecektir. İskenderiye mektebinde Hind panteizmi ve Asya teolojisi var.

Atina mağlup olduktan sonra sonradır ki Asya okyanusu Batı’yı istila eder. Fenikeli tüccar Zenon, Yunanistan’a yeni bir dünya görüşü getirir: ölmeden evvel ölmeyi söyler.

Antisthenes için de (Kelbiyun-Kinik) dünya nimetlerine tepeden bakmak felaketlerden kurtulmanın tek yolu idi. Diogenes’i, Yunanistan ancak felaketten sonra dinleyecektir.

“Toprak vatanım, nevi beşer milletim” diyen ilk kozmopolittir, Antisthenes. Atina felaketten felakete sürüklendikten sonra dinleyecektir Stoa’yı. Esirler ve efendiler için bir fert ahlakı bu. Hayatı gündelik acıları ile yaşayan halka hitap etmez.

Epikür yaşadığı çağın en faziletli insanlardan biriydi. Yunan çöküyordu. Bu çöküşten nasıl kurtulacaktı düşünenler?

Epikür çöken dünyada hala yaşamak isteyenleri davet eder bahçesine. Bir zevkperest değildir, gürültülü hazlardan kaçar, zevki fikirde arar. Ama Machiavel gibi iftiraya uğramış ululardandır.

İ.Ö. 146: Roma yalnız Atina’yı değil, Stoa ve Epikürcülüğü de yağma eder. Memleketine götürür bu iki ekolü.

Epikürcülüğü Karamazof baba gibi yorumlar Romalı. Roma’da Stoa’nın iki temsilcisi var, bir hükümdar ve bir köle: Marcus Aurelius ve Epiktetos.

Beşer tarihinde yazılmış iki büyük felsefi poem var:
Bhagavat Gita (yazan bilinmiyor).
De Natura Rerum-Lucretius Carus.

Lucretius materyalist, Demokritos ve Epiküros’un şakirdi. Atomları ve bütün Yunan felsefesini terennüm eder poemlerinde . 33 yaşında intihar eder.

İsa’nın dini, başlangıçta bir esirler dini. Roma çöker. Ortaçağ’da Batı, içine kapalı. Kilisenin nasları Avrupa’nın genç zekasını kabuklar içine alır. İpek böceği bir kelebek olamamaktadır çünkü kilise ona bir krizalit örmüştür.

Batı, aşkı ve şövalyeliği Asya’dan öğrenir. Ortaçağ’da felsefe kilisenin emrinde bir cariyedir, vazifesi dogmaları daha akla yakın hale getirmek.

İlk defa Almanya’da Ortaçağ, eski Yunan’dan daha büyük gösterilir. Fransa’ya bu görüş romantizmle geçer. Ortaçağda Avrupa tek vücuttur. İnsan insanın kurdu değildir. Disiplin, yani ahenk hakimdir. Herkes layık olduğu yerdedir. Yalnız değildir insan ve insanı sever, birbirine menfaatıyla değil, mukeddesatıyla bağlıdır.

Comte’a Ortaçağ’ı Maistre ile Bonald tanıtır. 13. Yüzyıldan sonra 3.sınıf yükselmeye başlar. Teoloji yerini metafiziğe terk etmektedir.

Rönesans ile kilise ve taht sarsılır. Amerika, yeni ticaret yolları. Hakimiyetini kaybeden İtalya. Madrid, Londra, Amsterdam ve Paris’in yıldızları parlar. Avrupa saadeti ücra bir manastırın dehlizlerinde aramaz artık, yaşamak ister hayatı.

Elizabeth İngilteresi 1588’de İspanyol donanmasını mağlup eder. Bir altın ırmağı akmaya başlar İngiltere’ye .

Sidney, nesirde, Spencer şiirde, Shakespeare ve Ben Johnson yetişir.

Copernikus’un 1543’de çıkan kitabı antropos-kosmos münasebetini altüst eder. Bütün semavi dinler için kainatın hikmet-i hilkati insandır. Ahsen-i takvimdir çünkü hayvan-ı natıktır. Dünya kainatın, insan dünyanın merkezidir.

Bruno ilim uğruna odun yığınlarının üstüne çıkar. Galilei göstermez aynı büyüklüğü: Rabelais, “Mücadelemde odun yığınlarına kadar varım” der. Montaigne, “Biri size Notre Dame’ın çanlarını çaldınız derse, önce İngiltere’ye kaçın, aranıza denizi koyun, sonra mücadelenizi yapın” der.

Francis Bacon, Nicolas Bacon’un oğlu. Annesi Latince ve Yunanca okur, yazarmış. Oğlunu o yetiştiriyor. Trinity kolejinde okur, sefaret ataşesi olarak Fransa’ya gider, babasının ölümüyle İngiltere’ye döner. 18 yaşında öksüz ve parasızdır. Baroya girer, avukat olur. Essex kontu onu himayesine alır, ihanet eder Bacon. 57 Yaşında başvekil olur ve rüşvet aldığı iddiasıyla mevkiinden düşer. Eserlerinin çoğunu hayatının son beş yılında yazar. Küçüklükleri, bir devrin küçüklükleri. Carlyle, “Voltaire ve Bacon o kadar büyüktürler ki küçüklüklerini göremem” der. Güneşte leke bulmak hepimizi bir parça sevindirir. Voltaire bütün 18. Asır burjuvazisi; hem şeytan hem Tanrı. Tefecilik yapar, orduya çürük yumurta satan bir albayın ortağıdır.

Bacon’un ilk kitabı Essasys. Shakespeare’in şiiri gibi dolu bir nesir. Bir iddiaya göre Shakespeare’in eserlerini Bacon yazmıştır, fantezist.

Ben bu haletle tenezzül mü ederdim şi’re
Neyleyim kurtulamam tab-ı hevesnakimden.
(Nefi)


Cemil Meriç, Sosyoloji Notları, İletişim Y.
Her şeyin genellenmesi genellikle yanlışa götürür

Benzer Konular

29 Nisan 2018 / Misafir Cevaplanmış
20 Aralık 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
20 Eylül 2006 / virtuecat Genel Mesajlar
9 Nisan 2007 / ahmetseydi Müslümanlık/İslamiyet