Arama

Manga Nedir?

Güncelleme: 23 Ocak 2008 Gösterim: 34.922 Cevap: 2
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
18 Mayıs 2007       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Anlamı

Sponsorlu Bağlantılar
Manga, Japonların çizgi roman için kullandıkları sözcüktür. Manga kelimesinin bilinen ilk kullanımı 1770'li yıllara dayanmaktadır. 19. yüzyıl boyunca kelime özel olarak, üzerinde karikatürler bulunan ağaç bloklarını, özellikle de Hokusai Katsushika'nın 1819'da yayınlanmış olan ve öğrencilerinin kullanması için kendisinin çizdiği taslak, çizim ve karikatürlerini adlandırmakta kullanılmıştır. Hokusai çizdiği taslakları iki Çince karakterin ["man" (kaygısız, ilgisiz) ve "ga"(resim)] birleşiminden oluşan “manga” kelimesiyle tanımlamıştır.

Tarihçe

Japonya din ve kültür anlamında büyük ölçüde Çin’den etkilenmiştir. Özellikle 6. ve 7. yüzyıllarda yeni ve güçlü bir din olarak Budizm’in Japonya’da benimsenmesiyle birlikte, Budist tapınaklarının yapımını ve duvar resimlemelerini de beraberinde getirmiştir. Nara şehri bölgesinde bulunan Toshodoiji ve Horyuiji tapınaklarının duvarlarına ve tavanın arkasına İnsanları ve hayvanları konu alan çok çeşitli karikatürler yapılmıştır.

Japonya’nın bilinen ve tarihi kayıtlara geçmiş ilk karikatürler, 12. yüzyılın başlarında, Toba adında bir Budist rahip tarafından çizilen Chojugiga (Hayvan Yazıları)dır. Öyküsel ve resimli bu çalışmalar Japonların kendi mizah anlayışlarını da ekledikleri Çin sanatından köklerini almıştır. Chojugiga gibi resimli yazıların, Japon öyküsel çizgi roman sanatının hayatta kalan en eski örnekleri arasında olduğu kabul edilmektedir. Resimler ve yazılar günümüz çizgi romanlarındaki gibi sayfaların ya da çizimlerin çerçevelere bölünerek kullanılmasa da, bir sürekliliği sağlayacak şekilde, uzun bantlar halinde resimlenmiştir. Bütün kültürlerdeki ilk sanat türlerinde olduğu gibi, birçok erken dönem Japon resimli öyküsü de dini temalar içermektedir. Fakat konuların ciddiyeti sanatçıların mizahi yaklaşımını etkilememiştir. 1192-1333 yılları arasında süren Kamakura dönemi sırasında yaşanan savaşın tüm ülkede en yoğun olduğu zamanlarda resimler, Budist inancın altı dünyası olan cennet, insanlar, dev tanrılar, hayvanlar, aç hayaletler ve cehennemi betimlemek için yapılmıştır. Görüntüleri deforme edilen şeytanların insanları korkutması, karnı aç yaratıkların cesetleri ve pislikleri yemesi, hastalıkların ve deliliğin ölümlülerin evlerine girmesi, garip ve sakat insanlarla çok korkunç bir dünya tasvir edilmiş ama sanatçılar bunları mizahi karikatürler gibi çizmişlerdir.

Edo dönemindeki tahta blok basımıyla, dünyanın bilinen ilk “çizgi roman kitapları” basılmıştır. İlk dönem dini resimlerde olduğu gibi ardışık panelleri ve sözcük balonlarını içermeyen, fakat yirmi sayfalık ipli cilt veya akordeon katlama tarzıyla bağlanmış bu kitapların yapımı ve çoğaltılması ilerleyen yıllar boyunca geliştirilmiş ve halk tarafından çok sevilmiştir. Bu örneklerden en ünlüleri 1702 yılında “Hayvan Yazıları”nın devamı niteliğinde bir eser ortaya koyan Shumboku Ooka’nın Toba Resimleridir (Toba-e). Tek renk basılan ve kitapçık haline getirilen Toba-e’lerden binlerce basılmıştır. İçindeki tek renk çizimleri renklendiren okuyucular tarafından çok tutulmuştur.


1853 yılında Amiral Perry tarafından yönetilen Amerika Birleşik Devletleri Donanması kendi kabuğuna çekilmiş olan Japonya’yı Batı ile ekonomik ilişkiler kurması için zorlamıştır. Elli yıl içerisinde feodal bir krallıktan çağdaş ve batılı bir topluma dönüşmeye başlayan Japonya’da sanat da dahil olmak üzere yaşamın bütün dallarında bir devrim yaşanır. Frederic Schodt bu durumu şöyle ifade etmektedir: “Japonyadaki toplumsal düzen ve teknoloji, karışıklıklarla ve çelişkilerle beraber geldi. İki kılıçlı eski Samuraylar palto ve melon şapka giymiş bir şekilde caddelerde dolaşmaya, eskinin vejetaryenleri de biftek yemenin yüceliklerini övmeye başlamıştı. Japonya’da binalara girerken ayakkabıları çıkarma geleneğine sadık kalan Japonlar bu kez ilk trenlerine binerken de garda ayakkabılarını çıkarmışlar ve gidecekleri yere vardıklarında ayakkabıları olmadığını görünce şoke olmuşlardı.”

Japonya’da, Avrupa tarzı çizgi romanlar İngiliz Charles Wirgman (1835-1891) ve Fransız George Bigot (1860-1927) tarafından tanıtılmıştır. Japonya’da “Wakuman” olarak anılan Wirgman, “Resimli Londra Gazetesi” için 1857 yılında Japonya’ya muhabir olarak gönderilmiştir. Bu ülkede bir evlilik yapan ve yaşamı boyunca Japonya’da kalan Wirgman kendini yetiştirmiş yetenekli bir sanatçı olarak tanınmıştır. Çağdaşlık bağlamında önemli değişimlerin yaşandığı Japonya’da karikatür ve çizgi roman sanatının en önemli dönüm noktalarından biri olarak nitelendirilen bir ilk gerçekleştirilmiş, İngiltere’de “British Punch” olarak bilinen derginin “Japan Punch” uyarlaması Charles Wirgman tarafından yayınlanmıştır. Gülmece içerikli “Japan Punch” dergisi Yokohama’da yaşayan yabancı topluluk için hazırlanmış, fakat daha sonra Japonlar için yeni bir mizah ve tarz sahibi olan bu dergi Japonca’ya çevrilerek basılmaya başlanmıştır. Japan Punch, içerik olarak yabancı topluluğun dışındaki yaşantıyla fazla ilgilenmemiş, tipik İngiliz davranış biçimlerini resimlemiştir. Zamanla Japon toplumunun yaşantısıyla ilgilenmeye başlayan Wirgman, Japon toplumunun modern hayata uyum sağlama sürecini eğlenceli fakat küçük düşürmeyen bir yaklaşımla çizmiştir. Japonlar için çizgi roman konusunda önem taşıyan ikinci isim Fransız George Bigot’dur. Bigot’nun Japon geleneksel hayatına bağlı olarak yaşadığı, örneğin kimono ve sandalet giydiği ve bir geyşayla evli olduğu bilinmektedir. 1887’de Japon toplumunu eleştiren karikatürler çizdiği dergisini yayın hayatına geçirmiştir.

1900’lerin başında Amerikan gazetelerinde yaygınlaşmaya başlayan çizgi bantların ve çizgi roman parçalarının etkisinde kalan japon çizerlerden biri olan Kitazawa, ilk sürekli karakterli Japon çizgi roman dizisini yaratmıştır. ”Togosaku to Mokube no Tokyo Kembutsi” adındaki çizgi roman parçaları Birleşik Devletler’deki benzerlerini örnek alan renkli pazar eki “Jiji Manga” dergisinde yayınlanmıştır. 1920’lerde Japonya’da siyasi ve toplumsal düşünce tarzlarında özgürleşmenin günlük yaşama taşındığı görülür. Amerikan etkisi, müzikten modaya ve dekorasyona kadar güncel olan her şeyde kendisini göstermeye başlamıştır. Bu dönemde çizgi roman sanatçıları, yozlaşma eğiliminde olan toplumu resmetmişlerdir.

Japonya’nın modern yaşama geçme çabası beraberinde ekonomik ve toplumsal bunalımları getirmiştir. Bu dönemde birçok entellektüel sanatçı, işçi sınıfı için propaganda amaçlı karikatür ve çizgi roman üretiminde bulunmaları için seçilmişlerdir. 1917’deki Rus Devrimi’nin başarısı Japonya’da benimsenmeye başlandığında, 1920 ve 30’lu yıllarda Japonya’da kurum karşıtı bir sanatçı olmak Marksist olmak anlamına gelmiş ve yetişkinler için hazırlanan kısa politik çizgi bantlar oldukça güncel olmuştur. Yeni bir güncel kültür ve çalışanlar sınıfı oluşmuş, feminist hareketler başlamış ve ekonomik eşitsizlik, politik adaletsizlik gibi sorunlar eleştirilerin hedef noktası olmuştur. Sol görüşlü sanatçılar tarafından Japon Manga Sanatçıları Federasyonu (Nihon Mangaka Renmei) gibi bazı bağımsız manga federasyonları kurulmuştur. “Musansha Shimbun” (Proleter Haberleri) ve “Senki” gibi dergiler düzenli olarak “Japonya Proleter Sanat Takımı” gibi sol gruptaki sanatçıların radikal görüşlü eserlerine yer vermiştir.

Son yıllarda görsel pop kültürün geleceğiyle ilgilenen herkesin dikkatini çeken japon çizgi romanları, Japon kültürüyle ve Japonya'nın 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşadığı zor koşullu dönemle iç içe geçmiş durumdadır. Bu dönemde Japon çizgi romanı bir tür evrim geçirmiş ve çok farklı türler ortaya çıkmıştır. Japonya'da savaş sonrası tüm ülkeye egemen olan ağır hayat şartları, ekonomik güçlükler ve kağıt sıkıntısı nedeniyle yayınevlerinin okuyucularına ulaşabilmek için kiralık manga uygulamasını başlamasına sebep olmuştur. "1950'lerin ortasında manga kiralayan dükkanların (kashihonya) sayısı hızlı bir artış gösterdi ve 30.000 dükkana ulaştı. İsteyenler 10 Yen karşılığında istedikleri bir kitap veya dergiyi 2 günlüğüne kiralayabilmekteydiler. Shadow (Kage) (Gölge) ve Street (Machi) (Sokak) zamanın en büyük iki kiralık ‘manga’ dergisi oldular. 1956-59 yılları arasındaki kiralık ‘manga’ların her biri ayda yaklaşık 160.000 genç erkek tarafından okunmaktaydı."

Günümüzde Durum

Günümüzde, Japon çizgi romanlarının en bilinen şekli öykülü çizgi romanlardır. İlk defa çizgi roman dergilerinde seri halde yayınlanmış daha sonra da kitap haline getirilmişlerdir. Hepsinin tamamı binlerce sayfa uzunluğuna erişmektedir. Birçok Japon çizgi romanının ilk defa görüldüğü çizgi roman dergileri birbirinden ayrı türler olarak, genç erkekler, genç kızlar, yetişkin erkek ve kadınlar için hazırlanmıştır. Ancak günümüzde hepsi, giderek artan değişik kültürlerdeki okuyucu kitleleri tarafından okunmaktadır. Amerikan çizgi romanlarıyla aralarında çok az benzerlik vardır. Mangaların en büyük farkları, çok sayıda sayfaya sahip olmalarıdır. Amerikan çizgi romanları genellikle 30-50 sayfa kadar basılırken, Japonya’da haftalık bir çizgi roman dergisi yaklaşık 400 sayfa olarak basılmaktadır.

Japon kitap piyasasının % 30'unu kapsayan Manga endüstrisi ayrıca önemli bir ekonomi faktörü olmuştur. İstatistiklere göre her Japon yılda 15 Manga almaktadır. Buda ekonomiye yılda 250 Milyar Yen (31 Milyar YTL) gibi büyük bir katkı yapmaktadır.

Ayrıca ülkemizde de artık manga okunma sayısı artmıştır.Bir çok anime/manga sitesi İngilizce Fransızca ve Japoncadan, Türkçemize çeviriler sunmaya başlamıştır.

kaynak = vikipedi

virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
18 Mayıs 2007       Mesaj #2
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
Manga is the Japanese word for comics and print cartoons. Outside of Japan, it refers specifically to comics originally published in Japan, or works derivitive of the style. Native Japanese are often unaware of the use of Manga to refer to Japanese comics specifically. As of 2007, manga represents a multi-billion dollar global market.[1] Manga developed from a mixture of ukiyo-e and foreign styles of drawing, and took its current form shortly after World War II. It comes mainly in black and white, except for the covers and sometimes the first few pages; in some Animanga (Anime printed in Manga style) all the pages are colored.

Sponsorlu Bağlantılar

Popular manga are often adapted into anime (Japanese for animation) once a market interest has been established (Manga is sometimes mistakenly called "anime" by those not familiar with the term). Adapted stories are often modified to appeal to a more mainstream market. Although not as common, original anime is sometimes adapted into manga.

Origins

Main article: History of manga

Manga, literally translated, means "whimsical pictures". The word first came into common usage in the late 18th century with the publication of such works as Suzuki Kankei's "Mankaku zuihitsu" (1771) and Santo Kyoden's picturebook "Shiji no yukikai" (1798), and in the early 19th century with such works as Aikawa Minwa's "Manga hyakujo" (1814) and the celebrated Hokusai manga containing assorted drawings from the sketchbook of the famous ukiyo-e artist Hokusai.[2] However, giga (literally "funny pictures"), especially chōjū jinbutsu giga ( chōjū jinbutsu giga? literally "funny pictures of animals and humans"), drawn in the 12th century by various artists, contain many manga-like qualities such as emphasis on story and simple, artistic lines.


Modern manga developed from a mixture of woodblock printed books and pictures with foreign art movements. When the United States began trading with Japan, Japan entered a period of rapid modernization and globalization. Thus, they imported foreign artists to teach their students things such as line, form and color, which were never concentrated on in ukiyo-e as the idea behind the picture was normally considered more important[citation needed]. Manga in this period was known as Ponchi-e (Punch-picture) and, like its British counterpart Punch magazine, mainly depicted humor and political satire in a short, 1- or 4-picture format.

During the late Meiji period to the period before WW II, notable mangaka include Rakuten Kitazawa and Ippei Okamoto. Rakuten Kitazawa trained under Frank A. Nankivell, an Australian artist, and collaborated with Jiji Shimpo after being introduced to him by Yukichi Fukuzawa. After that, Rakuten published such famous comic strips as Tagosaku to Mokubē no Tōkyō-Kenbutsu (Tagosaku to Mokubē no Tōkyō-Kenbutsu? "Tagosaku and Mokube's Sightseeing in Tokyo") (1902) and Haikara Kidorō no Sippai ( Haikara Kidorō no Sippai? "The Failures of Kidoro Haikara") (1902). Ippei Okamoto is the founder of Nippon Mangakai, the first cartoonist's association in Japan. His manga manbun works, such as Hito no Isshō ( Hito no Isshō? "A life of a man") (1921), were a major influence on contemporary mangaka and became prototypes of later fiction-based manga

Osamu Tezuka


Manga spread by the Showa Modan culture in around 1930. Manga in this age was made from low-priced paper and ink. And, Manga was sold in not the bookstore but a toy shop for children. Imperial Japanese Army came to influence Manga strongly when the militarism of Japan strengthened in around 1940. (For instance, Norakuro is a popular poetic justice manga written by Suihō Tagawa in 1931.) When World War II ended, the United States culture was introduced into Japan again. Osamu Tezuka receives Fleischer Studios and Walt Disney's influences, and has developed the cartoon to Manga. The story and the tragedy were introduced by Tezuka Osamu. [4] He had a strong influence on a lot of Mangaka. In around 1950, many young Mangaka came to the apartment Tokiwa-so where Tezuka lived. The residents included Ishinomori Shōtarō, Akatsuka Fujio, and Fujiko Fujio.

Tezuka introduced film-like storytelling and character in comic format in which each short film-like episode is part of larger story arc. The only text in Tezuka's comics was the characters' dialogue and this lent the comics a cinematic quality. Tezuka also adopted Disney-like facial features where a character's eyes, mouth, eyebrows and nose are drawn in a very exaggerated manner to add more distinct characterization with fewer lines, which made his work popular. This somewhat revived the old ukiyo-e like tradition where the picture is a projection of an idea rather than actual physical reality.[citation needed] Initially, his comic was published in a children's magazine. Soon, it became a specialized weekly or monthly comic magazine of its own, which is now the foundation of the Japanese comic industry.[citation needed] Tezuka adapted his comic to almost all film genres of the time; his manga series range from action adventure (e.g. Kimba the White Lion, also known as Jungle Emperor Leo) to serious drama (e.g. Black Jack) to science fiction (e.g. Astro Boy), horror (e.g. Dororo, The Three-eyed One.) Though he is known in the West as a creator of the children's animation Astro Boy,


many of his comics had some very mature and sometimes dark undertones. Most of his comics' central characters had a tragic background. Some criticize Tezuka's extensive use of tragic dramatization in his stories.[citation needed] As the manga generation of children grew up, the market for comics expanded accordingly and manga soon became a major cultural force of Japan. Tezuka also contributed to the social acceptance of manga. His qualification as a medical doctor as well as the holder of Ph.D in medical science as well as his serious storylines were used to deflect criticism that manga was vulgar and undesirable for children.
Gekiga


Another important trend in manga was gekiga ("Dramatic Pictures"). Between the 1960s and the 1970s, there were two forms of comic serialization. One, the manga format, was based on the sales of anthology magazines which contained dozens of titles. The other, gekiga, was based on a rental format of an individual manga "book" of single title. Manga was based on weekly or biweekly magazine publications, so production was prompt, and the deadline was paramount. Consequently, most manga artists adopted Tezuka's style of drawing, where characters are drawn in a simpler but exaggerated manner, typified by the large round eyes regarded abroad as a defining feature of Japanese comics. In contrast, gekiga typically had more complex and mature story lines, with higher production value per page. For this reason, gekiga was considered to be artistically much superior. However, gekiga's rental business model eventually died out in the 1970s, while manga artists significantly improved their graphic quality. Eventually, gekiga was absorbed into manga and now is used to describe a manga style which does not use cartoon-like drawing. The gekiga-style manga most famous abroad is probably Akira.

However, gekiga did not only influence the art style of manga: after the 70s, more mature-themed pictures and plot lines were used in manga. Many had significant depictions of violence and sexual activity, and were marketed at teenagers: unlike in Tezuka's time, children in the 70s had more disposable income, so they could directly purchase manga without asking their parents to buy it for them. Thus, manga publishers did not need to justify their products to the parents. Moreover, the dominance of the serialized manga format on a weekly basis meant that manga was increasingly becoming "pulp fiction", with large amounts of violent content and some nudity (especially, although not exclusively, in manga aimed at boys). Representative titles of this genre were Harenchi Gakuen by Go Nagai and Makoto-chan by Kazuo Umezu, both of which had copious amounts of gore, nudity, and vulgar (often scatological) jokes. Much like in the United States during the Comic book scare in the 40's and 50's, teachers and parents had objections to the content of manga, but unlike the U.S. no attempt was made to create an oversight board like the Comics Code Authority. Interestingly, manga magazines "for children" in the 70s arguably had more vulgar themes (due to the fact that it was the only major publishing format available), but by the 80s and 90s, new magazines catering to teenagers and young adults had come into play.


Cultural importance


Though roughly equivalent to the American comic book, manga holds more importance in Japanese culture than comics do in American culture. In economic terms, weekly sales of comics in Japan exceed the entire annual output of the American comic industry.[citation needed] Several major manga magazines which contain about a dozen episodes from different authors sell several million copies each per week. Manga is well respected both as an art form and as a form of popular literature, though it has not reached the acceptance level of historically higher art genres such as film or music. However, approval of Hayao Miyazaki's anime and other works of manga are gradually changing the perception of anime and manga, placing them closer to the status of "higher" arts (The film with the all-time highest box office gross in Japan is Spirited Away by Hayao Miyazaki, with 30.4 billion yen).

Like its American counterpart, some manga has been criticized for being violent or sexual. For example, a number of film adaptations of manga such as Fist of the North Star were rated Restricted or Mature in the States. However, there have been no official inquiries or laws trying to limit what can be drawn in manga, except for vague decency laws applying to all published materials, stating that "overly indecent materials should not be sold." This freedom has allowed artists to draw manga for every age group and a wide selection of topics.

Manga format

Manga magazines usually have many series running concurrently with approximately 20–40 pages allocated to each series per issue. These manga magazines, or "anthology magazines", as they are also known (colloquially "phone books"), are usually printed on low-quality newsprint and can be anywhere from 200 to more than 850 pages long. Manga magazines also contain one-shot comics and various four-panel yonkoma (equivalent to comic strips). Manga series can run for many years if they are successful. Manga artists sometimes start out with a few "one-shot" manga projects just to try to get their name out. If these are successful and receive good reviews, they are continued.

When a series has been running for a while, the stories are usually collected together and printed in dedicated book-sized volumes, called tankōbon. These are the equivalent of American comic's trade paperbacks. These volumes use higher-quality paper, and are useful to those who want to "catch up" with a series so they can follow it in the magazines or if they find the cost of the weeklies or monthlies to be prohibitive. Recently, "deluxe" versions have also been printed as readers have gotten older and the need for something special grew. Old manga have also been reprinted using somewhat lesser quality paper and sold for 100 yen (about one US dollar) each to compete with the used book market.

Manga are primarily classified by the age and gender of the target audience. In particular, books and magazines sold to boys (shōnen) and girls (shōjo) have distinctive cover art and are placed on different shelves in most bookstores.

Japan also has manga cafés, or manga kissaten. At a manga kissaten, people drink coffee and read manga.


Traditionally, manga are written from top to bottom and right to left, as this is the traditional reading pattern of the Japanese written language. Some publishers of translated manga keep this format, but other publishers flip the pages horizontally, changing the reading direction to left to right, so as not to confuse foreign audiences or traditional comics consumers. This practice is known as "flipping". For the most part, the criticisms suggest that flipping goes against the original intentions of the creator (for example, if a person wears a shirt that reads "MAY" on it, and gets flipped, then the word is altered to "YAM"). Another example includes the character Miroku from InuYasha, who has a black hole in his right hand: in the flipped and translated version, dialogue shows him having it in his right palm, but the drawings show it in his left hand. Flipping may also cause oddities with familiar asymmetrical objects or layouts, such as a car being depicted with gas pedal on the left and the brake on the right, or more astute readers may notice that all characters in manga may seem to be left-handed. It should be noted, however, that oddities and disparities between art and dialogue can usually be rectified by editing and proof-reading. The most obvious example of this in manga reproduced for a western audience is to be found in Dark Horse's reproductions of Hiroaki Samura's Blade of the Immortal, where the original sound effects, written text and page layouts are retained from the source material, with individual panels flipped horizontally. It is likely this was done to prevent offense to western readers - as the main character in the book sports a large manji (buddhist swastika), and simply flipping the book's pages would have resulted in him seeming to sport the nazi emblem.

Dōjinshi

Some manga artists will produce extra, sometimes unrelated material, which are known as omake (lit. "bonus" or "extra"). They might also publish their unfinished drawings or sketches, known as oekaki (lit. "sketches").

Dōjinshi is produced by small amateur publishers outside of the mainstream commercial market in a similar fashion to small-press independently published comic books in the United States. Comiket, the largest comic book convention in the world with over 400,000 gathering in 3 days, is devoted to dōjinshi.

Unofficial fan-made comics are also called dōjinshi. Some dōjinshi continue with a series' story or write an entirely new one using its characters, much like fan fiction.

Classification of Manga
Tohru Honda from Fruits Basket, is an example of the stereotypical moe style of manga characterized by such features as large, expressive eyes and a small, simple nose.
Tohru Honda from Fruits Basket, is an example of the stereotypical moe style of manga characterized by such features as large, expressive eyes and a small, simple nose.

While 'manga' is defined as "a Japanese comic book or graphic novel", some people contend that manga defines a style rather than a country of origin. This viewpoint can most predominantly be seen by the manga publisher Tokyopop, which markets original English-language manga.

"Manga is like hip-hop. It's a lifestyle. To say that you can't draw it because you don't have the DNA is just silly."
—Stu Levy, Tokyopop CEO[1]

However, like any artistic medium, there is no true set style for manga. Manga can range from the realistic to super deformed. Therefore, when manga is referenced as a style, it generally is specifically referring to the moe style of manga common to the fantasy genre and the most familiar style of manga to foreign readers.

Types of manga

With an immense market in Japan, manga encompasses a very diverse range of subjects and themes, satisfying many readers of different interests. Popular manga aimed at mainstream readers frequently involves sci-fi, action, fantasy and comedy. Notable manga series are based on corporate businessman (the Shima Kousaku series), Chinese cuisine (Iron Wok Jan), criminal thriller (Monster) and military politics (The Silent Service). As a result, many genres apply equally well to anime (which very often includes adaptations of manga) and Japanese computer games (some of which are also adaptations of manga).

Genres

* Josei (or redikomi) women
* Kodomo children
* Seinen men
* Shōjo young and teenage girls
* Shōnen young and teenage boys
o Battling companion (not an official name)
* Alternative (See also: Garo)
o Gekiga (dramatic pictures)
o La nouvelle manga (Franco-Belgian/Japanese artistic movement)
o Semi-alternative (popular publication individualistic style)
o OEL manga (original English language manga)
* Dōjinshi Fan-art or self-published manga
* Magical girl (mahō shōjo)
* Robot/Mecha (giant robots)
* Moe (also mahō kanojo or magical girlfriend)
* Shōjo-ai or Yuri, lesbian romance
* Shōnen-ai or Yaoi, gay romance
* Hentai, pornography

International influence

Main article: Manga outside Japan

Manga has long had an influence on international comics and animation the world over.

North America

The first Westerner to introduce the visual approach and concepts of manga into English language comics was Vernon Grant, who drew comics in 1969-1972 while he was living in Japan. At the time, he was absorbing numerous Japanese comics, including Kazuo Koike's 28-volume samurai epic Lone Wolf and Cub, which he wrote about in the Mainichi Daily News in 1972. From 1977 to 1988, Grant published his series, The Love Rangers about a racially mixed space crew spreading love thoughout the universe. In 1983, Frederik L. Schodt's Manga! Manga! The World of Japanese Comics (Kodansha) profiled creators and detailed manga's background and history for American readers.

Following increasing interest during the 1990s, manga eventually grew into a large industry in America, tripling during 2002-05 to become a $180 million market by 2005.[1] Also as evidence of their pervasiveness, at least 40 syndicated newspaper have added manga strips to their funny pages.[1] Manga has also been noted for making female readers interested in comics. In a nation where the American comic book readership is largely dominated by males, females make up an unheard of 60% of all manga readership.[1]

Europe

In France there is a "Nouvelle Manga" movement started by Frédéric Boilet which seeks to combine mature sophisticated daily life manga with the artistic style of traditional Franco-Belgian comics. While the movement also involves Japanese artists, a handful of French cartoonists other than Boilet have decided to embrace its ideal. France is the biggest country after Japan where Manga are most sold, with 10 million books in 2005.

The manga style has influenced not only writers and artists, but musicians as well. Turkish rock band maNga [sic] has not only its name derived from the style; their videos and album cover feature manga-style animation and the members of the band have their own manga characters, drawn by award-winning artist Kaan Demirçelik.

Influence

American artist and writer Frank Miller has been heavily influenced by manga and in particular by Koike's Lone Wolf and Cub. Miller was one of the first American comic artists to make use of decompression, a style prevalent in manga.

Other American artists such as Becky Cloonan (Demo, East Coast Rising), Ben Dunn (Ninja High School), Corey Lewis (Sharknife, PENG), Joe Madureira (Battle Chasers) and Canadian Bryan Lee O'Malley (Lost At Sea, Scott Pilgrim) are also influenced by the mainstream manga style and have received acclaim for their work outside of anime/manga fan circles. These artists have their roots in the anime/manga subculture of their particular regions (as well as the Internet and webcomics), but incorporate many other influences that make their work more palatable to non-manga readers.

American artist Paul Pope worked in Japan for Kodansha on the manga anthology Afternoon. Before he was fired (due to an editorial change at Kodansha) he was developing many ideas for the anthology that he would later publish in the U.S. as Heavy Liquid. As a result his work features a strong influence from manga without influences from international otaku culture.

In addition, there are many amateur artists who are influenced exclusively by the manga style.[citation needed] Many of these have their own small publishing houses, and some webcomics in this style have become very popular (see Megatokyo). For the most part, these artists are not yet recognized outside of the anime and manga fan community.

The_RepLaCeMeNT - avatarı
The_RepLaCeMeNT
Ziyaretçi
23 Ocak 2008       Mesaj #3
The_RepLaCeMeNT - avatarı
Ziyaretçi
Anime ve Manga Üzerine Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları

Anime ve Manga nedir?

Japon çizgi filmlerine anime adı verilir. Anime sözcüğü Fransızca'daki animation sözcüğünden türemiştir. Manga ise Japon çizgi romanlarına verilen addır.

Ben Manga'nın Japon çizgi filmi demek olduğunu sanıyordum...
Anime'nin Türkiye'deki ilk gelişme döneminde bu videoları satan dükkan sahipleri, hatalı bir kullanımla bu anime videolarını "Manga" adı altında sattıkları için günümüzde hala bazı kişiler Anime'leri Manga olarak adlandırıyorlar. Türkiye'de bu kişileri bu hataya düşüren şey ise eskiden bu video'ların birçoğunun dağıtımını Manga Entertainment adlı İngiltere kökenli bir şirketin yapıyor olmasıydı. Japon animasyonları sadece 80'lerden önce bazen "TV manga" or "manga eiga" olarak da adlandırılmıştır.

anime no otaku
Otaku no Video
Ayrıca Japonya'da da pek anime bilgisi olmayan Japonlar hatalı bir kullanımla anime'ye manga diyebiliyorlar. Otaku no Video adlı filmde Japonya'daki durum hakkında güzel bir örnek var. Filmde, Japonya'da bir anime filmine bilet almak için geceden kuyruğa girmiş olan kişilerin yanına animeyle alakası olmayan bir sarhoş yaklaşır. Anime filmine bilet almak için sıra beklediklerini öğrenince manga için mi bekliyorsunuz diye sorar. Sırada bekleyenlerden birisi de kızıp "Manga janai yo! Anime!" yani "Manga değil! Anime!" der. Manga ve anime kelimelerinin farkını ve Japon hayranlarin hatalı kullanıma tepkisini gösteren ilginç bir örnek.


Manga Entertainment'ın bir Japon şirketi olduğunu sanıyordum...
MangaSegall2
Marvin Gleicher
CEO, Manga Entertainment, Inc.
1993 yılında kurulan Manga Entertainment'ın temelleri, İngiltere'de Chris Blackwell'ın sahibi olduğu Island Records adlı müzik şirketinin altında atılmıştır. Daha sonra şirketin merkezi İngiltere'den Amerika'ya taşınmıştır.
Yanlış bilinen başka bir konu ise Ghost In The Shell gibi animeleri Manga Entertainment adlı şirketin yapmış olduğudur. Halbuki Manga Entertainment bu animelerin sadece satıcısıdır. Yayın hakları karşılığında bazı animelerin yapımında maddi destek sağlamıştır. Örnek olarak Ghost In The Shell aslen Production IG tarafından yapılmıştır. Ayrıca Ghost in the Shell 2'nin hakları Manga Entertainment yerine Disney'in Miramax adlı şirketine satılmıştır. Manga Entertainment 90'lı yıllarda önemli ilklere imza atmış olmakla beraber günümüzde anime videoları satan çok sayıda şirketten sadece biri haline gelmiştir.
Anime ve Mangan'nın kökeni nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
Osamu Tezuka Japonya'da modern anime ve manganın öncüsü olarak kabul edilir. Genç yaşta 8mm'lik kamerasıyla küçük animasyonlar çekmeye başlamış ve bu animasyonlarında Walt Disney ve Max Fleischer'ın eserlerinden ilham almıştır. Onun izinden yürüyen sanatçıların yapıtlarıyla yeni bir stil ortaya çıkmıştır.
Anime'yi diğer çizgi filmlerden ayıran bir şey mi var?
Anime'ler normalde insanların anladığı şekilde çizgi filmler değillerdir. Çizgi film denilince insanların ilk aklına gelen şey Bugs Bunny, Tweety, Scooby Doo gibi çocuk zekasındaki animasyonlardır. Halbuki her yaş ve her zevke göre anime bulunmaktadır. Çocuklarla limitli değildir.
Neden Anime karakterlerinin büyük gözleri, uzun bacakları vardır? Bütün animeler böyle mi?
Bazı animelerde karakterlerin büyük gözleri, uzun bacakları vardır. Kimi insanlar bu çizimlerle alay ederler ama bilmedikleri şeyse bunun kökeninin Walt Disney olduğudur. İlk Walt Disney çizgi filmlerindeki karakterlerin büyük gözleri ve uzun bacakları vardı (Bambi vs....). Bu çizim tarzı bugün bazı batı animasyonlarında hala kullanılmaktadır. Örnek olarak ShowTV ve TRT'de yayınlanmış olan Genç Pocahontas'ı gosterebiliriz. Bu çizgi filmlerde de büyük gözleri, uzun bacakları olan karakterler kullanılmıştır ama bunlar anime değildir.
Walt Disney'den etkilenen Osamu Tezuka'nın yapmış olduğu animeler Disney'in bu tür çizimlerini kullanmışlardır ve bu uygulama bazı animelerde bügün de sürmektedir. Yani bu çizimlerin kökeni Japonların kısa olması değil, Walt Disney'in etkisidir. Bütün animelerde uzun bacak ve büyük göz kullanılmaz. Türkiye'de genelde sadece bu türde olan animeler yayınlandığı için bu konuda bilgisi olmayan insanlar böyle sanmakta. Eğer gerçekçi çizim istiyorsanız Ghost In The Shell, Jin-Roh gibi animeleri inceleyebilirsiniz.

Ama ben hep Japon'ların boy-göz takıntıları nedeniyle böyle şeyler yaptıklarını sanırdım...
Manga Nedir?
Barbie Hawaii Doll

Bu takıntı az veya çok dünyadaki bütün ülkelerde, bütün ırklarda vardır. Peki neden? Tabii ki ideal insan tipinden. Yapılan bilimsel araştırmalar insanların bilinçaltını ve bilinç üstünü en çok etkileyen organın gözler olduğunu göstermiştir. Hatta yapılan cinsel araştırmalar karşı cinsi en çok etkileyen organın kadınların göğüsleri, popoları, erkeklerin omuzları olmadığını, karşı cinsin gözleri ve bakışları olduğunu kuşku getirmez bir şekilde ispatlamıştır. Uzun boylu olma isteği de Japonlara özgü değildir, boy ortalamaları ne olursa olsun tüm ülkelerdeki tüm ırklar için geçerlidir. Kiminde daha az, kiminde daha çok olabilir ama sonuçta bu evrensel bir istektir ve nedeni açıktır. Yani bütün insanların bilinçaltında ulaşmak istediği ideal insanın özelliklerinden biri de etkileyici gözlere sahip olmanın yanı sıra uzun boylu olmaktır. Sizce neden Barbie bebeklerinin uzun bacakları vardır?
kiss1
Betty Boop
Şimdi buradan batı animasyon tarihine bir göz atalım. Daha renkli ve sesli sinemanın olmadığı dönemlere bakalım.... Bu dönemde Fleischer Stüdyoları'nda çizilen dünyaca ünlü Betty Boop'un sizce neden çoğu anime karakterinden bile büyük başı, gözleri küçük ağzı ve burnu, upuzun bacakları vardı? Nedeni açıktır... Bu animasyonu Japonlar hazırlamadığına göre, bunu hazırlayanlar kısa boylu ve küçük gözlü Amerikalılar mıydı? Walt Disney bu gerçeklerin farkındaydı ve bunları animasyonlarda büyük bir başarı ile kullandı. Bu sırada oluşmakta olan Japon animasyon sanatındaki Osamu Tezuka gibi öncüler batı animasyonunda gördükleri bu çizimleri ve bunların anlamlarını özümseyerek kendi yapıtlarında kullanmaya başladılar. Sonuçta bütün ülkelerde her ırktan insan kullanılan bu animasyon tipini çok sevdi ve bu türün giderek popülerliği arttı. Animeyi çok seven batılılar kısa boylu ve küçük gözlü insanlar değiller. En uzun ırklardan olan Alman ırkına mensup insanların kendileri uzun boylu ve büyük gözlü olmalarına rağmen dünyada anime ve mangayı, özellikle Sailor Moon gibi bu şekilde çizilmiş yapımları en çok seven ve izleyen insanlardan olmalarını nasıl açıklayabilirsiniz ki?

Bu tarz çizimler sadece güzel görünme isteğinden dolayı mı kaynaklanıyor?
bambi
Hayır, başka nedenler de var. Bunlardan biri de görsel anlatım. Devasa boyutlardaki gözlere inanılmaz duygular sığdırabilirsiniz. Bu sayede çok derin ve etkileyici bir anlatıma ulaşabilirsiniz. Disney de 1942 yapımı Bambi adlı unutulmaz eserinde büyük gözler kullanarak bu etkileyiciliği yakalamıştır.
Ayrıca büyük göz bir sembol olarak da kullanılmaktadır. Büyük gözler bazı anime'lerde "masumiyet" ve "duygusallık" sembolüdür. Bu nedenle bazı anime'lerdeki karakterin gözleri çocukken büyüktür ama genelde karakterler yaşlandıkça masumiyetlerini kaybettiklerinden gözleri nispeten küçülür.

Neden anime ve manga'larda bazen İngilizce sözcükler geçiyor?
1862 yılında Japan Punch adında İngilizce bir dergi çıkartmış olan Charles Wirgman, Japon karikatürünün babası olarak kabul edilmektedir. Charles Wirgman'ın yapıtlarından günümüze miras kalan en önemli şeylerden biri de çoğu manga'da "İngilizce" sözcüklerin geçmesidir. Bu konuda daha ayrıntılı bilgiyi Manga Tarihçesi bölümünde bulabilirsiniz.

Sonuçta anime de bir tür çizgi film ve çizgi filmleri sadece küçük çocuklar seyreder değil mi?

Hayır. İlk olarak animeler sadece küçük çocuklar için yapılmaz, aksine bir çok animenin çocuklar tarafından izlenmesi yasaktır. Anime kendi içinde farklı türlere ayrılır. Bunların arasında çocuklar için yapılan animelerden, felsefe ve psikoloji içeren animelere (Evangelion vs.) ve çocukların izlemesinin kesinlikle yasak olduğu, büyükler için yapılan ve hayal bile edemeyeceğiniz kadar çok şiddet, cinsellik ve iğrençlik içeren animelere (la Blue Girl, Elfen Lied, Urotsukidoji vs.) kadar çok sayıda tür yer alır.
Hımmm.... Sanırım bu büyük bir endüstri olmuş....

Evet. Örnek vermek gerekirse Amerikalıların çizgi roman pazarı yıllık yaklaşık 100 milyon dolardır. Halbuki Japonya'daki Manga pazarı yıllık yaklaşık 5 milyar dolardır. Japonya'da animeler Türkiye'deki gibi televizyonda sadece çocuklar okuldan gelince gündüz seyretsinler diye yayınlanmaz. Japonya'da anime filmleri akşamları yani insanların en çok televizyon başında oldukları ve televizyon kanallarınca en çok önem verilen saatlerde Prime Time'da da yayınlanır. Ayrıca geceyarısından sonra da yetişkinlere yönelik animeler yayınlanır. Animeler Amerika, Fransa, Almanya gibi diğer birçok ülkede de bu şekilde yayımlanmaktadır.

Anlaşılan oldukça popüler bir şey....

Her yıl Amerika'da ve bütün Avrupa ülkelerinde anime-manga fuarları açılır ve çok büyük ilgi görür. Ayrıca bütün bu ülkelerde sadece anime-manga üzerine kitap, kaset, bebek, eşya satan özel dükkanlar bulunmaktadır. Hatta Amerika'daki hemen her üniversitede bir anime kulübü vardır. Buraya tıklayarak bunların bir listesini görebilirsiniz.

Peki anime'lerin dünya animasyonundaki yeri nedir?
250px Bbb
The White Snake Enchantress

Türkiye'de bilinmemesine karşın birçok anime dünya çapında hayranlıkla izlenmekte ve değişik ülkelerdeki bir çok saygın festivalde ödüller kazanmakta. İlk renkli anime sinema filmi olan 1958 yapımı The White Snake Enchantress'ın Venedik, Meksika ve Berlin festivallerinde ödüller kazanmasının ardından dünya çapında söz sahibi olmaya başlayan anime'ler, uluslararası yarışmalardaki bu başarılarını her yıl daha da arttırarak sürdürmekteler. Mesela Spirited Away filmi hem 2003 yılında en iyi animasyon dalında Oscar kazanmış hem de 2002 yılında dünyanın en büyük film festivallerinden olan Berlin Film Festivali'nde en büyük ödülü kazanmıştır.
Anime'nin başarısına doğal olarak batılı animasyon şirketleri de kayıtsız kalmıyorlar. Zaten uzun süredir batılı şirketlerle ortaklaşa birçok proje yapılıyor ve sonuçta ortaya mükemmel animeler çıkıyor. Buna Fransız-Japon ortak yapımı olan Mysterious Cities of Gold (Türkiye'de bilinen ismiyle Güneşin Oğlu Esteban) gibi bir çok örnek sayılabilir. Ayrıca, batı animasyonun temsilciliğini yapan Disney de artık anime'lerin başarısını açıkca kabul ediyor. Bu nedenle 1996 yılında yapılan Disney-Tokuma anlaşmasıyla Disney, Japon animasyonunun en büyük temsilcisi olan Studio Ghibli'nin anime filmlerinin dünya çapında dağıtımını ve pazarlanmasını üstlendi. Ayrıca Disney, Studio Ghibli'nin hazırladığı anime filmlerinin üretim masraflarının bir kısmını karşılayarak bu filmlere yatırım yapmaya başladı. Mesela Studio Ghibli'nin Tonari no Yamada-kun (My Neighbors the Yamadas) adlı filminin 2.4 milyar yen tutan üretim maliyetinin %10'u Disney tarafından ödendi. Ayrıca Disney, anlaşma uyarınca dağıtımını üstlendiği Studio Ghibli filmlerinden olan Princess Mononoke'nin İngilizce dublajı için 2.4 milyon dolar harcadı.
Anime ve Manga, bugün birçok batı üniversitesinde ders olarak okutulmakta ve incelenmektedir. Buraya tıklayarak bu konudaki akademik çalışmalardan bazılarına ulaşabilirsiniz. Hatta Türkiye'de Bilkent Üniversitesi'nde Modern Japan konulu English and Composition 102 dersinin konularından birisi de anime ve manga'ydı.
Bugün batı dünyasının en önemli yönetmen, yazar ve animatörlerinin bir çoğunun anime'ye karşı hayranlık duyduğu biliniyor. Bu kişiler Hayao Miyazaki, Mamoru Oshii, Katsuhiro Otomo gibi anime yönetmen, yazar ve animatörlerine olan hayranlıklarını açıkca dile getiriyorlar. Mesela birkaç örnek verirsek:
  • "Animasyonun yaşayan efsanesi" olarak adlandırılan Hayao Miyazaki hakkında, Buena Vista şirketinin başkanı Michael O. Johnson bir televizyon programında şöyle diyor:
Disney'in içinde Miyazaki'ye hayran olan çok sayıda animatör var....
  • Pixar stüdyolarının A Bug's Life ve Toy Story adlı filmlerinin yönetmeni olan John Lasseter şöyle diyor:
Pixar'da bir sorun çıktığı zaman çözemezsek Miyazaki'nin filmlerinden birini alıp izleriz ve ilham verecek bir sahne ararız ve bu her zaman işe yarar!! Hayrete düşer ve ilham alırız. Toy Story filmi Bay Miyazaki'ye çok büyük bir minnettarlık borçludur.
  • Steven Spielberg'in, Hayao Miyazaki'nin yönetmenliğini yapmış olduğu Lupin III: The Castle of Cagliostro'nun sinema tarihindeki en iyi macera filmlerinden biri olduğunu ve aynı zamanda en iyi araba takip sahnesine sahip olan film olduğunu söylediği söylenmektedir.
  • Disney'in Mulan filminin yönetmenleri olan Barry Cook ve Tony Bancroft şöyle diyorlar:
Miyazaki bizim için bir Tanrı gibidir...
  • Ayrıca, Disney'in Güzel ve Çirkin, Notre Dame'ın Kamburu filmlerinin yönetmenleri olan Gary Trousdale ve Kirk Wise'ın ve Disney'in Ariel, the Beast, Pocahontas ve Aladdin karakterlerinin baş animatörü olan Glen Keane'nin, Miyazaki'nin anime'lerine olan hayranlıkları biliniyor.
  • Batman ve Superman'in animasyon dizilerinin yazarı ve yapımcısı olan Paul Dini, Miyazaki'nin animelerine olan hayranlığını şu sözlerle dile getiriyor:
"Mükemmel", "olağanüstü" ve "gerçekliği ve animasyonu aşan bir film yapımcısı"
  • 1987'den beri birçok Star Trek serisinde görev alan Rick Sternbach, Miyazaki'nin Nausicaa of the Valley of Wind adlı filminden etkilenerek Star Trek: The Next Generation'daki uzaylı ırklardan birine Nausicaäns adını vermişti.
  • Alien, The Abyss ve The Fifth Element gibi dünyaca ünlü filmlerin sahne planlamalarını yapmış olan ve dünyaca ünlü The Aedena Cycle ve The Airtight Garage gibi çizgi romanların yazarı olan Fransız sanatçı Jean "Mobius" Giraud, Miyazaki'yi şöyle tanımlıyor:
O, çocukların düşüncelerine en parlak alev... Miyazaki, animasyon olarak adlandırılan bu yeni sanatı soylulaştırdı.
  • Sandman ve Books of Magic gibi ünlü çizgi romanların yazarı olan Charles Vess, eserlerinde Miyazaki'nin yarattığı Totoro ve Kiki gibi bir çok karakter kullanmakta.
  • Dünyanın en büyük yönetmenlerinde olan Akira Kurosawa, Miyazaki'nin My Neighbor Totoro adlı filmini yüzyılın en iyi 100 filmi listesine koyuyor ve şöyle diyor:
Animasyon olmasına rağmen çok etkilendim. Nekobus'a gerçekten bayıldım. Kiki's Delivery Service'i izlerken ağladım. Film endüstrisi için aradığım bütün yetenekler anime'ye geçti. Bu yüzden film endüstrisinin gerçekten çok çalışması gerekecek. Genç insanları çeken böyle filmler yapmalıyız.
  • Matrix'in yönetmenliğini yapmış olan Wachowski kardeşler, dünyaca ünlü Ghost In The Shell, Patlabor, Blood: The Last Vampire, Jin-Roh, Urusei Yatsura gibi anime'lerin yönetmenliğini ve/veya yazarlığını yapmış olan Mamoru Oshii'ye olan hayranlıklarını devamlı dile getiriyorlar. Üstelik Matrix'deki birçok sahnenin aslında Ghost In The Shell'den esinlenmiş olduğu biliniyor. Bu iki filmi karşılaştıran ve Matrix'in Ghost In The Shell'den almış olduğu sahneleri inceleyen çok sayıda siteden birine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
  • Titanic, Aliens, The Abyss, Rambo II, Terminator gibi sayılı filmlerin yazarlığını ve yönetmenliğini yapmış olan James Cameron, Mamoru Oshii'ye gönderdiği mektupta şunları söylüyor:
Ghost In The Shell, etkileyici bir kurgu çalışması. Yetişkinler için, edebi ve görsel mükemmelliğe ulaşmış ilk gerçek animasyon filmi. Dizaynı, görsel uyumun şiirselliği ve içeriğinin derinliği onu bilim kurgu filmlerinin içinde özel bir yere koyuyor. Oshii-san'a tebriklerimle - önemli bir görsel çalışma.
  • Robocop 2 ve 3 filmlerinin senaryosunun ve Batman-saga 'Return of the Dark Knight' ve Daredevil çizgiromlarının yazarı olan Frank Miller'ın Akira, Robot Carnival, Roujin Z, Spriggan (bu filminin konusu Türkiye'de geçmektedir) gibi anime filmlerinde yazarlık ve/veya yönetmenlik yapmış olan Katsuhiro Otomo'ya hayran olduğu bilinmektedir. Hatta Frank Miller, Robocop III filmindeki kötü karaktere Otomo adını vermiştir.
Türkiye'de Anime ve Manga'nın durumu nedir?
Türkiyede çok kısıtlı sayıda insan bu konuda bilgili.

Peki neden?
Bir çok neden var. Bunun bir nedeni Türkiye'deki Internet kullanımının çok az olması. Çünkü Internet bağlantısı olmayan birisinin bunlar hakkında gerçekleri ögrenmesi çok zor. Bu kişiler mecburen televizyonda gördükleriyle yetinmek zorundalar.
Ayrıca Türk toplumundan kaynaklanan bir sorun var. Türkiye'de çizgi filmlerin sadece küçük çocuklar için yapıldığı düşünülür. Eğer izleyen kişi çocuk değilse toplum tarafindan küçük görülür ve dalga geçilir.
Üstelik Türkiye'de bazı önyargılar var. Çoğu kişi Japon çizgi filmi deyince Şeker Kız Candy gibi şeyler düşünüyor, sadece uzun bacaklı koca gözlü karakterler akıllarına geliyor ve bütün Japon çizgi filmlerinin böyle olduğunu sanıyor. Malesef çoğu kişide bunlara karşı bir antipati oluşmuş durumda ve bu kişiler anime'ın bunlardan çok daha farklı bir şey olduğunu bilmiyorlar. Malesef bunun en büyük nedeni ise Türk televizyonlarında bu güne kadar sadece bu tür animelarin yayınlanmış olması.

Peki neden Türkiye'de diğer türlerde animelar yayınlanmıyor?
Malesef televizyon kanalları diğer anime'ları tercih etmiyorlar çünkü sadece küçük çocukların çizgi film seyrettiğini düşünüyorlar ve diğer animelari getirmiyorlar. Ayrıca RTÜK'ten korkuyorlar, çünkü ShowTV eskiden çok sayıda güzel ve orjinal animelar gösterirdi ama bir anime yüzünden 1 gün kapatma cazası aldı!! Ayrıca Pokemon yüzünden ATV 1 gün kapatma cezası aldı. StarTV ise One Piece yüzünden uyarı aldı. Dünyada anime yüzünden 2 TV kanalı kapatılan herhalde tek ülke Türkiye'dir.

Diğer ülkelerle Türkiye'yi karşılaştırabilir misiniz?
Anime ve manga sadece Afrika ve Arap ülkelerinden bazıları ve bir de Türkiye'de tanınmamaktadır.

Peki animelerin arasında kalitesiz ve kötü olanlar da yok mu?

Elbette kötü olanları da var. Bugün kapitalist düzen sonucu Hollywood nasıl dünyanın en iyi filmlerinin yanı sıra dünyanın en kötü filmlerini de üretiyorsa, doğal olarak yalnızca anime'nin genel popülaritesinden yararlanmak için yapılmış bazı kalitesiz anime'ler de vardır. Bu nedenle sitede kaliteli ve başarılı anime'leri tanıtarak yeni başlayanlara yol göstermeye çalışıyoruz.

Burada benim anlamadığım bir sürü terim var. Sıkça kullanılan terimlerin anlamlarını öğrenebilir miyim?

Buraya tıklayarak terimler sözlüğüne ulaşabilirsiniz.


Kaynak
ar
Son düzenleyen kompetankedi; 28 Nisan 2008 17:47

Benzer Konular

 Manga
9 Haziran 2012 / Misafir Taslak Konular
14 Şubat 2006 / Misafir Anime Sanatı
4 Ocak 2016 / Misafir X-Sözlük