Arama

Vecihi Hürkuş

Güncelleme: 11 Nisan 2016 Gösterim: 6.209 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
30 Eylül 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Vecihi Hürkuş
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Tayyareci Vecihi uçağının yanında
Ad:  Hurkusk14vecihi.jpg
Gösterim: 474
Boyut:  13.5 KB

Vecihi Hürkuş (1896 - 1969), Türk pilot ve mühendistir. Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biridir.


Hayatı
6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek tayyareci oldu. Birinci Dünya savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekâta katılan Vecihi Bey başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey Hazar Denizinde bulunan Nargin Adası’ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır.
Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey'in bu projesi Mondros ateşkes anlaşmasının imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur.
Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişidir.
Savaştan sonra İzmir'de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne'ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa "Vecihi" adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mektebi'nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı- uçak yapımı projesine devam eder. 1924'te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925'de "VECİHİ K-VI" adını verdiği uçağını uçurur. Ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. Vecihi Hürkuş'un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek merci olmadığı için, izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.
Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş da sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi.
1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ K-XIV'ü inşa etti. İlk uçuşunu 16 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ K-XIV ile önce Yeşilköy'e, sonra Ankara'ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurmuş, 14 Ekim 1930'da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış. Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır.
Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.
Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, THK (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına Türkiye turu yaptı:
Birinci Tur (02.09.1931)
Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.
İkinci Tur (09.11.1931)
Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şereflikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.
1930'lu yıllarda ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu (Vecihi Sivil Tayyare Mektebi 1932) açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotumuz Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kadıköy'de (Kalamış)İlk sivil uçağımız VECİHİ K-XIV, ilk eğitim ve spor uçağımız VECİHİ K-XV, 160 Beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ Bey, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933’de Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ K-XVI kabin uçağı yapılmıştır. Vecihi Bey zor koşullarda eğitim yaparken bazı kurumların, örneğin TEKEL İdaresi’nin ve İş Bankası’nın reklamlarını yapmış, bazı vatansever yetkili kuruluşların da yardımları olmuştur.
1954 yılında İlk sivil havayolu şirketimiz Hürkuş Havayollarını kurmuştur.
Türk Havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş Ankara'da 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi'nde vefat etmiştir.

Türk Havacılık Tarihinde Vecihi Hürkuş’un İlkleri

  • Çift motorlu tayyareyle “Caudron G–4” uçan ilk Türk pilot oldu. (Doğu Cephesi, 17.07.1917)
  • Kafkas Cephesi’nde bir Rus uçağını düşürerek ilk Türk Hava Zaferini kazandı (Kelkit, 26.09.1917)
  • Ruslardan ele geçirilen Nieuport tayyaresine pervane imal etti. “1 pervane = 1 uçak” (İstanbul, 1918).
  • İstiklal Savaşında uçak kanatlarının tamiratı için jelâtin ile emait imal etti.
  • İstiklal Savaşının ilk keşif uçuşunu yaptı (Kula/Alaşehir 15.08.1920)
  • İstiklal Savaşının son uçuşunda (Seydiköy/Gaziemir) hava alanına ilk girdi ve tek başına işgal etti. (İzmir, 14.09.1922)
  • İstiklal Savaşında, her sınıf muharipler arasında Mustafa Kemal Atatürk’ün teklifleriyle üç defa TBMM takdirnamesi verilen tek kişi olarak kırmızı şeritli İstiklal Madalyası kazandı.
  • Türk toprağı üzerine ilk yolcu seferi düzenledi. Caproni Breda – 11 yolcu (Edirne, Haziran 1923)
  • İlk Türk tayyaresinin inşasını yaptı “Vecihi K-VI” (İzmir, 1924) İlk ve tek uçuşu (İzmir, 28.01.1925).
  • Türkiye’de ilk olarak Vecihi Hürkuş’a “Türkiye’nin Baştayyarecisi” unvanı verildi (Ankara, 17.06.1925)
  • Türkiye’de ilk paraşüt atlayışında uçağı, Vecihi Hürkuş kullandı. Atatürk’ün de izlediği gösteriyi Alman paraşütçü Herr Hainike gerçekleştirdi. (Ankara, 16.09.1926)
  • İlk sivil uçağının inşasını yaptı. “Vecihi K-XIV” (Kadıköy/İstanbul, 16.09.1930)
  • Avrupa semalarında ilk Türk uçağı ile uçuş yaptı (Prag-İstanbul, 25.04.1931)
  • Türkiye’de uçakla ilk yurt turunu yaptı. (02.09.1931 / 09.11.1931
  • Vecihi Bey tarafından yapılan öneriyi kabul eden Belçikalı Paraşütçü M. Rene, Türkiye’de ilk Türk sivil uçağında ilk paraşüt atlayışını yaptı. Vecihi K-XIV Uçağını Vecihi Hürkuş kullandı (Yeşilköy, 18.01.1932)
  • Türkiye’de ilk sivil Kara ve Deniz Tayyare Fabrikasını kurdu. “Vecihi Fiham Kara ve Deniz Tayyare Fabrikası” (Kadıköy/İstanbul, 1932)
  • Uçak motorlu sürat teknesi “Vecihi K-X” ihtira beratı aldı (1930). İnşasını yaptı (Kadıköy/İstanbul, 1933).
  • “V.S.T.M.” Türkiye'deki ilk sivil pilotaj okulu açtı “Vecihi Sivil Tayyare Mektebi (Kadıköy/İstanbul, 1932)
  • İlk Türk kapalı kabin yolcu/deniz uçağını ”Vecihi K-XVI” inşa etti. (Kadıköy/İstanbul, 1933)
  • 20. İlk Türk Spor ve Eğitim uçağı “Vecihi K-XV” uçağını imal etti. (Kadıköy /İstanbul, 1933
  • İlk Türk kadın tayyare pilotu Bedriye Bacı’yı (Gökmen) ve 12 pilot yetiştirdi (Kadıköy/İstanbul, 1933)
  • Türk Kuşu'nun kuruluşu ilgili katkılarda bulunurken Türkiye’de ilk planör inşasını (US–4 ve PS–2) gerçekleştirdi. (Ankara, 1935–36)
  • Kamu kaynaklı olmayan “Kanatlılar” havacılık dergisini 12 sayı süreli çıkarttı. (İstanbul, 1948)
  • Yurt içi hatlarda yolcu ve kargo taşımacılık yapan ilk özel havayolu şirketini kurdu. “Hürkuş Havayolları” (İstanbul, 1954–60).
  • Türkiye’nin toprakaltı radyoaktif servetlerini (Toryum, uranyum, fosfat) tayyare ile tespit etti “MTA.” (1961–67).
  • ICAO tarafından Dünyada pilotluğu 50 yılı aşan ilk Türk pilot olarak ödüllendirildi (1916–1967)
  • 1916–67 yılları arasında, Vecihi Hürkuş toplam 102 ayrı model uçak kullanan ilk ve tek pilottur.
  • Hayatının yaklaşık 30.000 saati havada geçen ilk ve tek Türk pilottur. (30.000 saat = 1.250 gün = 41 ay 20 gün = 3 yıl 5 ay, Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği açıklaması)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Vecihi Hürkuş nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
16 Temmuz 2015       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek pilot olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası'ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır.
Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey'in bu projesi Mondros Ateşkes Antlaşmasın'ın imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur.
Sponsorlu Bağlantılar

Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişidir.

Savaştan sonra İzmir'de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne'ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa "VECİHİ" adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mektebi'nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı- uçak yapımı projesine devam eder. 1923'te ganimet olarak Yunanlılardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925'de "VECİHİ K-VI"adını verdiği uçağını uçurur. Ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. Vecihi Hürkuş'un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek merci olmadığı için, izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.

Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş da sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi.

1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV'ü inşa etti. İlk uçuşunu 27 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy'e, sonra Ankara'ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurmuş, 14 Ekim 1930'da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış. Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır.

Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.

Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, TTaC (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına Türkiye turu yaptı. Birinci Tur (02.09.1931): Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.

İkinci Tur (09.11.1931) : Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şereflikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.

1932'de Vecihi Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotumuz Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy'de ilk sivil uçağımız VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağımız VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933’te Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapılmıştır. Vecihi Bey zor koşullarda eğitim yaparken bazı kurumların, örneğin TEKEL idaresi’nin ve İŞ BANKASI’nın reklamlarını yapmış, bazı vatansever yetkili kuruluşların da yardımları olmuştur.

1954 yılında ilk sivil havayolu şirketimiz Hürkuş Havayolları'nı kurmuştur.

Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş, Ankara'da 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi'nde vefat etmiştir.
''haberturk.com''

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
🌘 🚀
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
11 Nisan 2016       Mesaj #3
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Vecihi Hürkuş
5305 200px vecihi   war of independence

Türk havacılık tarihinin en önemli kişilerinden biri, pilot ve aynı zamanda da mühendis olan Vecihi Hürkuş’tur.

1896 yılının Ocak ayında, İstanbul’da doğmuştur. İstanbullu bir ailenin çocuğu olan Gümrük Müfettişi Ali Feham Bey, Vecihi Hürkuş’un babasıdır. Annesi ise, Vidin’de doğmuş, küçük yaşlardayken İstanbul’a getirilmiş olan Zeliha Niyir Hanım’dır. Daha bebek sayılabilecek yaşlarda iken babası ölmüş, annesi ve geriye kalan geniş ailesi ile birlikte yaşamıştır.

Ardından, amcası Ahmed Şekür Bey’in yanına sığınmışlardır. Amcası Ahmed Şekür Bey, Harbiye’de eskrim ve resim hocasıdır. Sonraları ise, kardeşleri ve annesi ile birlikte Üsküdar’a taşınmışlardır. Vecihi Hürkuş, 3 kardeşin ortanca olanıdır. İlkokulunu Bebek’te okumuş, sonra ise sırasıyla Üsküdar’da Füyuzati Osmaniye Rüştiye’sinde ve Üsküdar Paşakapısı İdadi’sinde öğrenim görmüştür. Bir süre sonra, sanata olan merakı ve isteği nedeniyle de, Tophane Sanat Okulu’na geçmiş ve burayı bitirmiştir.

1912’de yaşanan Balkan Savaşı’na, eniştesi olan Kurmay Albay Kemal Bey’in yanında gönüllü olarak katılmıştır. Bu savaşta, Edirne’ye giren kuvvetlerin içinde yer almıştır. Balkan Savaşı’ndan sonra ise, Beykoz Serviburun’daki esir kampına kumandan olmuştur.

5305 vecihi hurkus cenazesi 300x165

Vecihi Hürkuş, gençliğinden bu yana tayyareci olmak niyetindeydi. Yaşının küçük olması sebebiyle, makinist mektebine alınmıştır. Burayı bitirerek, Tayyare Makinist Mektebi’nden Küçük Zabit olarak mezun olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında, makinist sıfatıyla Bağdat’a gönderilmiştir. Gönderildiği yerde, 1916 yılının Şubat ayında bir uçak kazasında yaralanarak İstanbul’a dönmüştür.
Savaştan yaralı olarak döndükten sonra, Yeşilköy’deki Tayyare Okulu’na girmiş, burada tayyareci olmuştur. Vecihi Hürkuş, pilot olarak ilk uçuşunu 21 Mayıs 1916 tarihinde gerçekleştirmiştir. 15 Kasım 1916 tarihinde ise, tayyarecilik tahsilini başarıyla noktalamış ve pilot diplomasını almıştır. 1917 yılının sonbaharında, Ruslar’a karşı savaşmak üzere Kafkas Cephesi’ne, 7. Tayyare Bölüğü’ne atanmıştır. Burada oldukça başarılı keşif ve bombardıman uçuşları gerçekleştirmiştir. Kafkas Cephesi’nde girdiği bir hava muharebesinde, bir Rus savaş uçağını düşürerek, uçak düşüren ilk Türk tayyareci olmuştur.

1917 yılının Ekim ayında, bir hava savaşında yaralanıp düşürülmüş, esir olacağını anlayınca, düşmana teslim etmemek için uçağını yakmıştır. Esir olarak Hazar Denizi’ndeki Nargin Adası’nda tutulmuştur. Azeri Türkleri’nin yardımıyla adadan yüzerek kaçmış, adanın karşısındaki Bakü, Ruslar tarafından işgal edildiği için, savaşa girmeyen İran’dan karaya çıkmıştır. Beraber esaretten kaçtığı istihkâm Teğmeni Salih Bey ile, 2,5 ay süren kara yolunu yaya olarak tamamlamıştır. Süleymaniye üzerinden Musul’a geldikten sonra yurda dönüp, 1918 yılı yaz başlarında Yeşilköy’de bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.

Bu zaman zarfında, bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Hürkuş’un projesi, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle yarıda kalmıştır. İstanbul işgal edildiğinde, esaretten dönen askerlerin arasına karışarak, Harem’den kalkan bir gemiyle gizlice Mudanya’ya, oradan da Bursa ve Eskişehir üzerinden Konya’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’na katılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında, Vecihi Hürkuş, “Sivil Pilot” olarak başarıyla görev yapmıştır. Özellikle İnönü ve Sakarya savaşları sırasında, çok başarılı keşif ve destek uçuşları yapmıştır. Bu uçuşlardan birinde, bir Yunan uçağını da indirmiştir. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilot olarak da havacılık tarihine geçmiştir. İzmir (Gaziemir – Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi de, Vecihi Hürkuş’tur.

Vecihi Hürkuş’a, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Bununla birlikte, TBMM tarafından 3 kez takdirname verilmiştir. Bu başarısı ile de, 3 takdirname verilen tek kişi olma ünvanına da sahip olmuştur. Kurtuluş Savaşı sıralarında, Akşehir’de Jandarma Komutanı olan Ratıp Bey’in kızı Hadiye Hanım’la evlenmiştir. Gönül ve Sevim isimli 2 kızı olmuştur.

Savaşın ardından, İzmir / Seydiköy’de açılan tayyare okulunda, yeni tayyarecileri eğitmeye başlamıştır. 1923 yılının başlarında, İzmit bölgesindeki Tayyare bölüğüne atanmıştır. Ancak 3 ay geçtikten sonra, İzmir’de görevli Binbaşı Fazıl’ın, eğitim uçuşunda düşüp şehit olmasıyla, tekrar İzmir’e çağrılmıştır. Tüm bu eğitim ve görevlerin yanı sıra, fen işleri ile de uğraşmış, savaşta birçok sıkıntı ve yokluk çekildiğini bildiği için, bu sıkıntıların giderilmesi amacıyla, havacılığı millileştirme düşünceleri zihnine hakim olmuştur.

5305 vecihi hurkus cenazesi 300x165

Yine bu yıllarda, Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilmiştir. Bu hizmeti karşılığında, o uçağa “VECİHİ” adı verilince, uçak tasarlama ve yapma düşüncelerine yoğunlaşmıştır. İzmir Seydiköy Hava Okulu’nda (bugün yerinde Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı bulunan askeri tesis), uçak yapımı projesine devam etmiştir. Kendi ürettiği ilk uçağında, 1923 yılında Yunanlılar’dan savaş ganimeti olarak elde edilen motoru ve bazı parçaları kullanmıştır. Aynı zamanda bu uçak, imal edilen ilk Türk uçağıdır. 28 Ocak 1925 tarihinde, “VECİHİ K-VI” adını verdiği uçağını uçurmuştur. Ancak, bugün gururla anlatılan bu olay, izinsiz uçuş yaptığı için, Vecihi Hürkuş’a ceza getirmiştir. Uçuş için istediği izin nedeniyle bir heyet toplanmış, ancak havacılıktan pek de anlamayan kimselerce izin işi geciktiği için, çeşitli telkinlerle uçuş kararı alan Vecihi Hürkuş’a, heyet tarafından ceza verilmiştir. Bu ceza, havacılık tarihi açısından, bir dönüm noktasıdır.

Ceza aldıktan sonra istifa ederek hava kuvvetlerinden ayrılıp, Ankara’ya giden Vecihi Hürkuş, yenice kurulmakta olan Türk Tayyare Cemiyeti’ne (T.T.C.) katılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “İstikbal göklerdedir…” sözünden feyz alan bu cemiyet, çeşitli bağışlarla güçlenmek ve havacı bir nesil yetiştirmek için okul kurmak niyetindeydi. Vecihi Bey, bu cemiyete bağışlamak için yaptığı uçağı geri almaya çalışmış, ancak bunda başarılı olamamıştır.

1930 yılında Kadıköy’de, bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay gibi bir sürede, ilk Türk sivil uçağını, kendisinin de ikinci uçağı olan “VECİHİ XIV”‘ü inşa etmiştir. Bu uçakla ilk uçuşunu, 27 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de gerçekleştirmiştir. Ardından, VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy’e, sonra da Ankara’ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası’nı alabilmek için, İktisat Bakanlığı’na başvurmuş, ancak 14 Ekim 1930’da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almıştır. Bu cevap üzerine, istenen belgenin alınması amacıyla, uçak sökülerek Çekoslovakya’ya gönderilmiştir. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a vardığında, parçalanmış tayyare henüz gelmemiştir. Birçok prosedür, montaj ve çeviri işlemlerinin ardından, tayyarenin uçuş kontrolü tamamlanmıştır.

Vecihi Hürkuş, 23 Nisan 1931’de, Çekoslovakyalı yetkililerin düzenlediği bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazan bir pankartla onurlandırılarak, uçuş izni almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçuşuna başlamış, 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye ulaşmıştır.
Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, Türk Tayyare Cemiyeti yararına Türkiye turu yapmıştır. Tur güzergahları ise şöyledir;
Birinci Tur (02.09.1931): Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.

İkinci Tur (09.11.1931) : Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şereflikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.

1932 yılında, “Vecihi Sivil Tayyare Mektebi” isimli, ilk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu açmıştır. Okulda, ilk Türk kadın pilotu olan “Bedriye Gökmen” ile beraber, toplam 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy’de, ilk sivil uçağı “VECİHİ XIV”, ilk eğitim ve spor uçağı “VECİHİ XV”, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı “VECİHİ SK-X” üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, bunun sonucunda, 1933 yılında “NURİ BEY” adı verilen “VECİHİ XVI kabin uçağı” yapılmıştır.

1954 yılında ilk Türk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Havayolları’nı kuran da, Vecihi Hürkuş’tur. Türk Hava Yolları’nın seferden kaldırmış olduğu uçaklardan sekiz tayyare, Ziraat Bankası’ndan kredi kullanılarak satın alınmıştır. Ancak kazalar, kaçırılmalar, sabotajlar vb. aksilikler sonucunda, Hürkuş Hava Yolları’nın uçakları uçuştan men edilmiştir. Bu kötü gelişmeye rağmen, elinde kalan son uçağını (TC-ERK), Maden Tetkik Arama Enstitüsü adına kullanarak, Güney Doğu Anadolu’da toryum, uranyum ve fosfat arama faaliyetlerinde görev almıştır.

Hayatının sonlarına doğru çok sıkıntı çekmiş, borçlandırılmaya sürüklenmiş, icra takipleri ve davalarla boğuşurken, vatana hizmet nedeniyle kendisine bağlanan çok yetersiz maaşına bile haciz konulmuştur.

Ankara’da anılarını yazdığı zaman diliminde, beyin kanamasından komaya girmiştir. Hayatı boyunca havacılıkla uğraşmış olan Vecihi Hürkuş, insanoğlunun aya ayak basmak üzere Dünya’dan ayrıldığı tarihte (16 Temmuz 1969), Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde, hayata gözlerini yummuştur.

Ölümünün ardından, Ankara / Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

25 Kasım 2006 / Mystic@L Sanat tr
15 Haziran 2011 / _Yağmur_ Edebiyat tr
6 Temmuz 2015 / Safi Bilim tr
6 Temmuz 2015 / Safi X-Sözlük