Arama

Kızılderili Astrolojisi - Yabankazı Burcu

Güncelleme: 8 Şubat 2013 Gösterim: 6.441 Cevap: 3
YagmurTanesi - avatarı
YagmurTanesi
Ziyaretçi
16 Ağustos 2008       Mesaj #1
YagmurTanesi - avatarı
Ziyaretçi
yabankazi  yabankazi Sembolik Dönem: Toprağın Yenilenmesi
Bitki: Kayın Ağacı
Sponsorlu Bağlantılar
Maden: Kuvars
Koruyucu Ruhu: Waboose
Renk: Beyaz
Kabilesi: Kaplumbağa Kabilesi
Uygun Eş: Ağaçkakan

Yeni yılın başlangıcı, toprağın kar altında kaldığı, ilkbahara, yenilenmeye hazırlandığı aydır. Bu dönemde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi yabankazı, bitkiler alemindeki totemi kayın ağacı ve madenler alemindeki totemi de kuvarstır. Uğurlu renkleri beyaz ve kabileleri de Kaplumbağa'dır.Bu burcun madeni olan kuvars, dünyanın hemen her yerinde bulunabilen, oldukça sert ve donuk pırıltılı bir taştır. Yeryüzünü oluşturan doğal ve temel maddelerden sayılan kuvarsın pek çok rengi olmasına karşın, en fazla rastlananı diye adlandırılan, beyaz olanıdır. Yabankazı insanlarının özellikleriyle bu renk arasında bağlantı vardır.Kuvars, dokunulduğunda insana serinlik duygusu verdiği için, çok eski çağlarda bu taşın sonsuz ve erimeyen bir buzdan oluştuğuna inanılırdı. Çoğu kez kuvarsın içinde donmuş bir su damlası bulunması ve taş kırılınca damlacığın eriyip su olması da bu inancı kuvvetlendiren bir etkendi. Kuvars gücün simgesi olan bir taştır. Kristalize olmuş kuvarsın günümüzde henüz anlaşılmayan bazı gizil güçler taşıdığı kimi uzmanlarca da kabul edilmektedir.Yabankazı insanları kuvars kristallerinden, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir şekilde kavramayı ve evrenin tüm enerjisini kendi içlerinden geçirip, iletebilme yeteneklerini öğrenebilir. Bu yeteneğin farkına varan Yabankazı insanları, eğer kabiliyetlerini koruyabilirlerse, tıpkı totemleri gibi evrenin sonsuz gücünü kavrayıp, iletecek bir duruma gelirler.Bu burcun insanlarının dış görünüşü de kuvars gibi donuk ve duygusuzdur. Ama tıpkı totem taşları gibi kendilerine ilgi ve sıcaklık gösteren herkese, aynı sıcaklığı ve enerjiyi yansıtırlar.Yabankazı insanları coşkun ve taşkın değildirler, aşırı duygusallığa kapılmazlar, ama etraflarındaki insanlar için tükenmeyen bir ısı ve ışık kaynağı rolünü üstlenirler.Yabankazı insanının öğrenmesi gereken en önemli şey, ne türden olursa olsun, belli bir dünya görüşü ve felsefesi içinde taşlaşıp kalmaktan kaçınmaktır. Yoksa aynı kuvars gibi kaskatı kesilerek, sonunda paramparça olabilir.Yabankazı bireyinin bitkiler alemindeki totemi kayın ağacıdır. Kayın çok uzayabilen gövdesiye, görkemli ve güzel bir ağaçtır. Kayın ağacı bilge Kızılderililer tarafından hayatın hemen hemen her alanında kullanılmıştır.Yabankazı insanlarının da kayın ağacı gibi, görkemli, eski gelenekleri ve unutulmuş bilgelikleri yansıtan bir görünümleri vardır. Bu burcun insanları, enerjilerini özgürce akıtabilirlerse, yaşamın evrensel kaynaklarıyla ilişki kurabilir, eski gelenekler ve bilgelikler hakkında çok faydalı bilgiler edinebilirler.Yabankazı insanları kendileri hakkında pek çok şeyi totemleri yabankazından öğrenebilirler. Yabankazlarının yaşamına mevsimler ve kar yön verir. Baharda karlar erimeye başladığı zaman, yabankazları sürüler halinde kuzeye, karlık bölgelerdeki yuvalarına dönerler ve ilk kar taneleriyle yeniden geriye gelirler.Yabankazı insanları da tıpkı totemleri gibi uzun mesafeleri katetmeyi tercih ederler. Ruhsal ya da fiziksel olan uzaklıklar onları korkutmaz. Bu nedenle içsel güçleri çok fazladır. Toprak elementinden Kaplumbağa Kabilesi'nden olmaları nedeniyle, nesnel dünyaya oldukça bağlıdırlar, fakat yine de ruhsal olarak uzaklara gitmeyi, ufukları aşmayı başarırlar.Yabankazı insanı geleneklerine çok bağlıdır ve her türlü otoriteyi kolaylıkla kabul edebilir. Hatasız davranmak, alışkanlık ve geleneklere uymaya çalışmak, saygı göstermek ve görmek en temel özellikleri arasındadır.Bu burcun insanı için, çocukları çok önemlidir. Ailesinin düzenini korumak, güvenliğini sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapar. Ama içe kapanık yapısı nedeniyle, gerçek duygularını açıklamakta zorlanabilir.Yabankazı insanı Ağaçkakanlar ile çok iyi anlaşır. Diğer anlaştığı kişiler ise, kendisi gibi Kaplumbağa Kabilesi'nden olan Kunduz ve Bozayı insanlarıdır. Kurbağa Kabilesi'nden olan Puma ve Yılan insanları da iyi ilişki kurabileceği bireyler arasındadır.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Ağustos 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
tarihleride ben koyayım=)
Yabankazı 22 aralık /19 ocak
Sponsorlu Bağlantılar



Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
17 Ağustos 2008       Mesaj #3
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Kızılderili Astrolojisinde - Yabankazı

Kayın Ağacı: Yabankazı- İnsanlarının bitkiler alemindeki totemi yeryüzünün en eski ve en sık rastlanan ağaçlarından biri olan Kayın ağacıdır. Boyu bazen 15 m.yi bulan görkemli ve güzel bir ağaçtır. Gençken gövdesi pürüzsüzdür. Karakteristik yatay çizgileri daha sonraki yıllarda oluşur. Yaprakları tırtıllı ve uçuk yeşildir. Bazen çok iri olan çekleri aşağıya doğru salkım halde uzanırlar. Amerika yerlileri kayın ağacının her yanından yararlanırlardı. Kabukları üzerine yazmak için kullanılırdı. Önemli tarihsel belgelerin çoğu rulo halindeki kayın ağacı kabukları üzerine yazılmıştı. Kayının özsuyundan içki ve şurup elde edilirdi Sarı özsuyu ve Sassafras’dan günümüzün Root-beer (bira mayası ve otlardan yapılan bir içki )ine çok benzeyen bir tür içki yapılırdı. Ağacın gövde kabukları ve yapraklarından yapılan çay böbrek, mesane ve sindirim hastalıklarına iyi gelir.Kayın ağacının iç kabuğundan aspirinin hammaddesi asetil salisilik elde edilir. Kayın kabuğu ya da yaprağı çayı dıştan kullanımda da derideki şişme ve çeşitli deri hastalıklarına çok etkili bir ilaçtır.


Ormanlık bölgelerde halk kayın kabuk ve yapraklarını kızgın taşlar üzerine koyarak terleme seansları yapar ve çıkan buharla bedenlerindeki ağrı ve gerilimden kurtulurlardı. Kayın dalları birbirine bağlanarak bir demet oluşturulur ve “ Terleme Kulübesi ”ndeki törenlerde bunları karşılıklı birbirlerinin bedenlerine vurarak hem kan dolaşımını hızlandırır hem de toksin atmaya yardımcı olurlardı.



Bazı Kızılderili boyları tarlaya ekin ektikten sonra toprağın üzerinde bir kayın dalı gezdirerek topraktaki mikroorganizmaları harekete geçirmeye çalışırlardı. Kayın ağacının kökleri doğal gübrenin etkinliğini arttırır. Bu nedenle gübreyi kullanmadan önce bir kayın ağacı dibinde bekletmekte fayda vardır.


Yabankazı-İnsanlarının kayın ağacı gibi görkemli, eski gelenekleri ve unutulmuş bilgelikleri yansıtan bir görünümleri vardır. Enerjilerini özgürce akıtabilirlerse, yaşamın evrensel kaynaklarıyla ilişki kurabilir ve bu tür gelenek ve bilgelikler hakkında çok yararlı bilgiler edinebilirler. Yabankazı-İnsanları bu doğal eğilimleri nedeniyle geleneklere sıkı sıkıya bağlıdırlar.


Değişimin gerekli olduğunu bilseler bile bunun çok düzenli bir sıra içinde, eski günlerin gelenek ve göreneklerine uygun biçimde ortaya çıkmasını isterler. Eğer bir gelenek yaşamlarının kopmaz bir parçası haline gelmişse bundan kopmaları çok zordur. Diğer burçlardan daha fazla geleneklere bağlı oldukları için bunların insan yaşamını zenginleştiren gücünden de daha fazla yararlanırlar. Bu burcun insanları tıpkı kayın ağacı kabuğuna yazılmış tarihsel bir belge gibi eski bilgeliklerin güzelliklerini günümüze
Yansıtan birer elçi olabilirler.


Yabankazı-İnsanları doğal enerji akışını önleyen zehirli maddelerden kurtulmak için kayın ağacından hem somut hem de soyut bir biçimde yararlanabilirler. Olayları berrak biçimde kavrama yetenekleri olduğundan genellikle çevrelerine öğüt veren ve onlara her alanda yardımcı olabilecek konumdadırlar. Ancak bunu yaparken her şeyden önce kendi bakışlarının önyargılardan uzak olması gerekmektedir. Bu insanlar tıpkı totemleri kayın ağacı gibi çevrelerindeki havayı gereksiz titreşim ve sarsıntılardan korurlar.
Bu burcun insanlarında genel olarak sindirim rahatsızlıkları görülebilir. Seyrek olarak diz kapaklarında şiş, ağrı olabilir. Bu durumlarda kayın ağacının yaprağından, kabuğundan yapılan çaylar ve buhar banyoları çok iyi gelir. Bu tür hastalıklar çoğunlukla iç dünyalarının uzun süre uyumsuzluk içinde içinde olmasıyla ortaya çıkar.


**


Yabankazı kanat uçları siyah olan çok güzel bir kuştur. Bu kuşa “Kuzey rüzgarlarının ötesinden gelen” adı da verilir. Yabankazlarının yaşamına kar yön verir. Baharda karlar erimeye başladığında yabankazları sürüler halinde kuzeye karlık bölgelerdeki yuvalarına giderler ve ilk kar taneleri düşmeye başladığında yeniden dönerler. Bazı türleri her yıl 5.000 millik bir yolu aşar ve Kanada buzullarından Meksika Körfezine kadar gidip gelirler. Göçleri sırasında gökyüzünde V şeklinde uçarlar. Sürünün başını genellikle dişi bir kuş çeker. Böyle uçarken hem arkalarında bir uçuş koridoru bırakırlar hem de birbirlerinin görüş açılarını kapatmamış olurlar. Çok arkadaş canlısı kuşlardır. Uzun göç uçuşları sırasında bazen 20 -30 bin kadar yabankazının hep birlikte ayni yere konup yemek molası verdiği görülür. Yuvalarına ulaştıklarında gelenek ve düzene bağlılıklarını göstererek yerleşim seçimini yaşlı kuşlara bırakırlar. Her yuva arasında düzgün biçimde 6 metrelik bir uzaklık bırakmaya dikkat ederler.


Tam anlamıyla dikkatli ve titiz bir ana-babadırlar. Yumurtalarını yosun ve otlarla örterek soğuktan korurlar. Erkek ve dişi kuşlar kuluçka döneminde yuvayı birlikte bekler.Yavru kazların yumurtayı delip çıkmak için kullandıkları bir “ yumurta dişi” vardır. Bu uğraş 24 saatlerini alır. Ana baba kazlar büyüme sürecinde yavrularının yanlarında bulunurlar. Yavru kazların kanatları yavaş gelişir. Ancak 6 hafta sonra uçacak duruma gelirler.


Kazların gözleri insanınkinden çok daha keskindir. Yiyecek böcek ararken ve uzun göç uçuşları sırasında keskin gözler işe yarar.



Yabankazlarının gökyüzünde şaşmaz bir biçimde uçmalarına ve amaçlarına ulaşmada gösterdikleri beceriye hayran kalırız. Yabankazı –İnsanları da tıpkı totemleri gibi uzun yol-uçucusudurlar. Bu nedenle içlerinde büyük güçler biriktirrler. Kaplumbağa kabilesinden oldukları için nesnel dünyaya çok bağlıdırlar. Fakat yine de ruhsal olarak uzaklara gitmeyi, Kuzey rüzgarlarının, Waboose’nin ülkesinin ötelerine geçmeyi başarırlar.


Waboose’nin 1. ayında “Toprağın Yenilenme Dönemi”nde doğan Yabankazları- İnsanlarının yaşamları totemleri gibi kar tarafından belirlenir. Bu dönem onlara kendilerini yenileme, bedenlerinin sükunetini korurken ruhlarını yüceltme yeteneği verir.Tıpkı totemleri gibi geleneklere çok bağlıdırlar ve her türlü otoriteyi tanımaya hazırdırlar.Yepyeni bir çevre ve alanda çalışmaya başlasalar bile sürekli olarak hatasız davranmaya dikkat eder, alışkanlık ve geleneklere uymaya, üstlerindeki her türlü makamın saygısını kazanmaya çaba gösterirler. Arkadaş canlısıdırlar. Arkadaş topluluklarının tadını ve değerini iyi bilirler.


Çekingen ve içe dönük yapıları nedeniyle topluluk içinde göze batmaz ve zor fark edilirler.Bu topluluk inde içlerinden geçeni değil hoşa gidecek doğruları söylerler. Bu çekingenlik zırhını kırmak ve benlikleri hakkında bilgi edinmek zordur. Yapıları gereği zor beğenen kişiler oldukları için arkadaşlarını ve yakınlık kuracakları insanları özenle seçerler.


Çocukları üzerine kol kanat gerer, onların ana babalarının anlayışları doğrultusunda yetişmeleri, ortaya çıkan yeni durumlara uyum sağlayabilmeleri, rahatları ve güvenlikleri için ellerinden geleni yaparlar. Ev işlerinin, çocukların yaşamının iyi düzenlenmiş olması ve günlük yaşamın kusursuz bir makine düzeninde işlemesi onları çok mutlu eder.


Ana baba olarak çocuklarının söz dinlemesini ve otoritelerine saygı göstermelerini isterler.Kızdıkları zaman ağır cezalar verebilirler. İçe kapanık oldukları için çocuklarına karşı pek sıcak sevgi gösterilerinde bulunmazlar. Çocuklarının kendi sevgilerini günlük yaşamın düzenli ve aksamayan akışı içinde hissetmesini isterler. Düzen ve görev konusundaki sarsılmaz anlayışları nedeniyle çocuklarından onların yapabileceklerinden fazlasını bekledikleri de olur.


**


Yabankazı- Çocukları yaşamlarının ilk dönemlerinde aşırı çekingen ve sakin görünürler. Yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli olanın dışında fazla bir çaba göstermezler. Bu dönem yavru kazların yumurtayı kırma dönemine benzer.Bu dönemin herhangi bir noktasında kabuklarını kırar ve beklenmedik bir enerjiyle hayata atılırlar. Ve bundan sonra hep en ön sırada yer almaya çalışırlar. Bu kabuk bir kez kırıldıktan sonra ömürlerinin sonuna kadar hep merkezde olmaya çalışırlar.Yine de zaman zaman çekingenlik göstererek perde ardına çekilerek görünmez olurlar.Güçlerini denetledikleri ve bilinçli biçimde ortaya koyduklarında kendilerini birden olayların merkezinde buluverir ve sorunlar hakkındaki berrak görüşlerini kendilerine kulak verenlere yararlı olacak şekilde aktarırlar. İç dengelerini buldukları zaman çevreleriyle paylaşabilecekleri birçok zenginlik yaratırlar.Çok sayıda değişik işi ve görevi ayni anda başarılı bir şekilde yürütebilirler.


Tıpkı yabankazlarının minicik böcekleri bulup çıkarmaktan zevk alması gibi bu insanlar da çevrelerindeki ayrıntılara çok dikkat ederler. Sürekli olarak dört dörtlük bir düzen özlemi içinde olduklarından çevrelerindeki kişilerde ve birlikte oldukları insanlarda gördükleri, düzeni bozduğuna inandıkları en ufak bir ayrıntı bile onları rahatsız eder.


Arkadaşlarıyla saatlerce bıkıp usanmadan konuşur onların kişilik bakımından nasıl daha gelişkin, daha dengeli olabileceklerini görmelerine yardımcı olurlar.


İç dünyaları huzursuzsa kazlarınkine benzeyen bir gagalama tepkisi gösterirler. Böyle durumlarda dıştan gelen en küçük uyarıya bile hemen sert cevap vermeye hazırdırlar. Eğer moralleri bozuksa kıskançlık, abartılmış kuşku, kendini beğenme, küstahlaşma ve entrika hazırlığı eğilimleri gösterirler. Kendilerini kedere çabuk kaptırır ve başkalarını da kederlerine ortak etmek isterler. Ruhsal olarak çok yükseklerde uçabildiklerinden akıllarına koydukları bir şeyi gerçekleştirmek için her şeyi yapabilirler.


Kaplumbağa kabilesinden oldukları için kendilerini aşağılayan kişilere karşı uzun vadeli intikam planları hazırlayabilirler. Hiç kuşkusuz kendilerini yaralayan kişilere bu davranışlarını ödetecek yetenektedirler. Tasarladıklarını çok uzun süre uygulayabilir ve bu süre içinde yollarına çıkan kişilere de büyük acılar çektirebilirler. Bazı Yabankazı –İnsanları bu tür davranışlara kendilerini öyle kaptırırlar ki yeniden doğru yola dönmek için büyük çaba sarf etmeleri gerekir. Bu gibi durumlarda sindirim sistemlerinde rahatsızlık ve bazen dizkapaklarında romatizma ve artrit baş gösterebilir.


Kaplumbağa kabilesine bağlı olmaktan gelen bazı özellikleri nedeniyle( örneğin kemikleşmeye ve katılaşmaya varan bir dayanıklılık tutkusu ya da yavaş bir değişim süreci içinde olmayıp ansızın gelen her tür yeniliğe karşı korku gibi ) ve yaradılışlarından gelen bir inatçılıktan ötürü Yabankazı İnsanları iç huzursuzluğa kapıldıklarında bundan kurtulmaları çok zordur. Böyle bir kısırdöngüden kurtulabilmeleri için ya kendi güçlerini aşırı biçimde zorlamaları ya da en az kendileri kadar güçlü bir kişinin onlara yardım etmesi gerekir.


Dışa açılmayı, çıkıp biraz dolaşmayı, hatta biraz düşünmeden davranmayı becerebilirlerse iç huzura kavuşmak için gereken ilk adımları atmış olurlar.
Yabankazı- İnsanlarının rengi kar beyazıdır.


Kar suyun büyülü bir görünümle yeniden toprağa düşmesidir. Hiçbir kar tanesi diğerine benzemez. Hepsi bir araya gelince her şeye taze, parlak, temiz ve yeni bir görünüm gelir.
Beyaz tüm renkleri içinde taşır. Tüm renklerin toplamıdır. Her zaman saflığın rengi ve tüm renklerin uyumu olarak değerlendirilmiştir. Ayni zamanda kusursuzluğun, aydınlanmanın ve gelişimin rengi olarak tanınır. Pek çok insan beyazı olumsuz ve karmaşık titreşimlerden sakınmak için kullanır.


Beyaz bu totem insanlarının ulaşmak için çaba gösterebilecekleri en yüksek gelişim düzeyini simgeler. Bu insanlar güçleri ve doğuştan gelen kusursuzluk tutkularıyla yüksek ruhsal düzeylere erişebilirler ama bütün bunlar öncelikle enerjilerini dengede tutabilmelerine bağlıdır. Ayni zamanda ruhsal saflığa da kavuşabilirler.


Yaşam Çemberinde dönen bütün insanların bu dönemden geçerken öğrenmeleri gereken uzun yolculukları sırasında toplayıp biriktirdikleri tüm enerjilerini uyum içinde kullanabilmeleridir.Bu dönemden geçerken ruhsal saflığa ulaşabilir ve kişiliklerini geliştirme yönünde önemli adımlar atabilirler.


Bu insanların varlığını ve yaşamını etkileyen ay yeryüzünün yenilenmesinin, kış-gündönümünün ve yılın ilk ayıdır. Bu ay, insanları- Toprak Ananın tüm diğer çocuklarıyla birlikte dinlenme ve yenilenmeye çağırır. Yılın diğer ayları gibi insanlara aşırı duygu ve heyecan vermeyen bu ay, insanları iç dünyalarına döndürür. Geçmiş yılın özetini değerlendirip kendilerini yeni bir yıl için hazırlamalarına yardımcı olur.


Yabankazı-İnsanları Ağaçkakan –İnsanları ile bütünleşirler. En iyi anlaştıkları kişiler kendileri gibi Kaplumbağa kabilesinden olan Kunduz ve Bozayı- İnsanlarıdır.
Kurbağa kabilesinden Puma ve Yılan İnsanları da iyi anlaştıkları burçlardandır. İç dünyaları dengelenmişse her burçtan insanla kolayca uyum sağlarlar.



Kaynak : Şifa Çemberi Kızılderililerde Burçlar, Sun Bear ve Wabun, Sungur Yayınları 1984
_GüzelikMeleği_ - avatarı
_GüzelikMeleği_
Ziyaretçi
8 Şubat 2013       Mesaj #4
_GüzelikMeleği_ - avatarı
Ziyaretçi
Yeni yılın başlangıcı, toprağın kar altında kaldığı, ilkbahara, yenilenmeye hazırlandığı aydır. Bu dönemde dünyaya gelen insanların hayvanlar alemindeki totemi yabankazı, bitkiler alemindeki totemi kayın ağacı ve madenler alemindeki totemi de kuvarstır.

Benzer Konular

17 Ağustos 2008 / YagmurTanesi Astroloji/Fallar
8 Şubat 2013 / YagmurTanesi Taslak Konular
16 Ağustos 2008 / YagmurTanesi Astroloji/Fallar
16 Ağustos 2008 / YagmurTanesi Taslak Konular
8 Şubat 2013 / YagmurTanesi Astroloji/Fallar