Arama

Erwin Schrödinger

Güncelleme: 12 Aralık 2016 Gösterim: 10.164 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Eylül 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

SCHRÖDİNGER (Erwin),

Ad:  Erwin Schrödinger1.jpg
Gösterim: 1128
Boyut:  28.6 KB

avusturyalı fizikçi
Sponsorlu Bağlantılar
(Viyana 1887 - ay. y. 1961).

Zürich'te, daha sonra da Berlin’de profesörlük yaptı,1927’den başlayarak Berlin Üniversitesi'ndeki Planck kürsüsü'ne başkanlık etti. Nobel ödülü’nü kazandığı 1933 yılında Almanya’dan ayrıldı. Dublin'de, institute for Advanced Studies'de Kuramsal fizik okulu’nun müdürü oldu. 1926’da yayımlanan dört incelemesiyle, kuvantal kuramın tamamlanmasına çok önemli bir katkıda bulundu; bu çalışmalarında, bugün kendi adını taşıyan denklemi ortaya koydu. Schrödinger, modern fiziğin bilimkuramla ilgili sorunlarını da ele aldı ve özellikle biyolojiyle olan ilişkilerini inceledi (What is Life? [Yaşam nedir?]).

Schrödinger denklemi, kuvantum fiziğinde bir kuvantal sistemin dalga fonksiyonunu belirleyen, görelilik kuramına uymayan diferansiyel denklem. Heisenberg’in “matrisler mekaniği” kurmasından az bir zaman sonra, 1926’da, Schrödinger "Özdeğer problemi olarak kuvantalama” (Ouantisierung als Eigenwert problem) adlı altında dört makale yayımladı. Schrödinger bu yazılarında bir kuvantum sisteminin kararlı hallerinin (yani belirli enerjiye sahip hallerinin) enerjilerinin, kimi koşullarda, diferansiyel bir operatör olarak yazılabilen bir operatörün özdeğerleri olduklarını kanıtladı. Böylece, bu özdeğerlerin araştırılıp saptanması ikinci dereceden kısmi türevli bir denklem olarak ortaya çıkan ve modülünün karesi bir parçacığın t anında x noktasında bulunması olasılığı olarak yorumlanan ve kendine de dalga fonksiyonu denen +(x, İ) gibi karmaşık değerli bir fonksiyonun gerçeklediği bir “dalga denklemi"nin çözümüne indirgeniyordu.

Genellikle dalga yorumu denilen bu görüş açısı ile, Heisenberg'in matris yorumu denilen görüş açısı arasında eşdeğerlik olduğu 1926'dan az bir zaman sonra yine Schrödinger tarafından gösterildi. Schrödinger'in dalga fonksiyonu kuramı kuvantum mekaniğinin M. Born tarafından ortaya atılan olasılıkçı yorumuna temel olmuştur, bu bakımdan da kuvantum kuramının başlangıcında egemen olan epistemolojik tartışmaların bir odak noktasını oluşturmuştur. Schrödinger’in kuramının asıl ilginç yönü etkinliğidir: atom ve moleküllerle ilgili bütün ya da hemen hemen bütün hesaplar Schrödinger denkleminin bir çözümünden ibarettir. Öyle ki, uzun zaman boyunca, kuvantum kuramının bir matematik problemine: Schrödinger denkleminin çözümü problemine indirgenmekten ibaret olduğu eğilimi egemen olmuştur.
Aslında Schrödinger kuramı hem bundan çok daha fazla ve hem de çok daha az şey ifade eder.

Bu kuram açıkça ifade edilmiş şu belli başlı yaklaşımlara dayanmaktadır:
  1. Kuram, en azından maddesel taneciklerin yaratılması ve yok olması olaylarını göz önüne almamaktadır; bu taneciklerin sayısının değişmez olduğu varsayılmaktadır.
  2. Maddesel taneciklerin alçak hızlarla hareket ettikleri varsayılmaktadır; bu görelilik kuramına uymayan ama Galilei anlamındaki görelilik ile uyumlu olan bir kuramdır.
  3. Kuram, fotonların soğurulması ve yayınlanmasını ancak fenomenolojik bir biçimde kendi çevresine sokabilmededir Fakat Schrödinger dalga denklemi kesinlikle bir fotona uygulanamaz; dalga fonksiyonu kavramının yalnızca maddesel bir tanecik için bir anlamı vardır Bu yaklaşımın koşulları atom ve molekül fiziğinin alanına uymaktadır. Bu, elektronların atom içinde görelilik dışı hızlarla hareket etmelerini sağlayan ve adına ince yapı değişmezi denilen, değeri düşük (1/137) olan elektromanyetik kuplaj sabitinden ve bu elektronlardan birinin yaratılması ya da yok olmasında ortaya konulması gerekli 1 MeV = 106eV mertebesindeki enerjilerin ise, yalnızca 10eV mertebesinde enerjiler gerektiren atom ve molekül süreçleri için kıyaslanamayacak kadar büyük olmasından kaynaklanmaktadır.

Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2016 14:22
Biyografi Konusu: Erwin Schrödinger nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Nisan 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Erwin Schrödinger2.jpg
Gösterim: 669
Boyut:  40.9 KB

Erwin Rudolf Josef Alexander Schrödinger (12 Ağustos 1887 - 4 Ocak 1961), Avusturyalı fizikçi, kuvantum mekaniğine olan katkılarıyla, özellikle de 1933'te kendisine Nobel Ödülü kazandıran Schrödinger Denklemi'yle tanınır. Schrödinger'in kedisi diye bilinen düşünce deneyini önermiştir.
Sponsorlu Bağlantılar

Hidrojen atomunun dalga mekaniği


1925 yılında Schrödinger dalga teorisi ortaya çıkınca atomik yapı da bu yeni teori ile açıklanmak istendi. Bu amaçla yapılan teorik çalışmalar deneysel gözlemlerle çok iyi uyum gösterdi. Böylece ortaya çıkan yeni atom modeline dalga modeli ya da kuantum mekaniksel atom modeli dendi. Hidrojen atomu en basit atom ve hidrojen atomunun Coulomb potansiyeli küresel simetrik olduğu için dalga modelinin en basit uygulamasını oluşturur.

Hidrojen atomunda elektronun zamandan bağımsız Schrödinger denklemi ; D2.Y(r,teta, fi)+[2M/h(bar)2].[E+(ke2/r)]Y(r,teta,fi)=0 şeklindedir. Dik koordinatlar ile küresel koordinatlar arsında x=rsin(teta).cos(fi), y=rsin(teta)sin(fi), z=rcos(teta) ve dV=r2dr sin(teta).d(teta).d(fi) bağıntıları vardır. Küresel koordinatlarda Schrödinger denkleminin açık şekli

1/r2.[(d/dr)r2(dY/dr)]+1/r2Sin(teta)[(d/dr)Sin(teta)(dY/d(teta))]+1/r2Sin2(teta)[d2Y/d2(fi)]+[2M/h(bar)2].[E+(ke2/r)]Y=0 dır.
Bu denklem değişkenlerine ayırma yöntemi ile çözülebilmektedir. Y(r,teta,fi) dalga fonksiyonunun değişkenleri (çarpanları), Y(r,teta,fi)=R(r ).T(teta).F(fi) şeklindedir. Burada değişkenler; R ( 0 ,sonsuz), T(0,pi) ve F(0,2pi) aralıklarındadır. Bu Schrödinger denkleminde yerine konur ve denklem değişkenlere ayrılarak çözülür.


Yarıçapa bağlı kısmın çözümü; Rnl(r)=Nn.e-(Zr/na) .(Zr/na).Lqj(Zr/na) şeklindedir. Burada Lqj ,kuantum sayısı q=0,1,2... ve j q için Asosiye laguerre polinomudur. Açıya bağlı kısmın çözümü ;T(teta)=Nlm.Plm[cos(teta)] ve Fm(fi)=Kök(1/2pi).e+-im(fi) şeklindedir. Buradaki Pl,ml[cos(teta)] Asosiye legendre polinomudur. Açılara bağlı çözümlerin bileşimine Ylm(teta,fi) küresel harmonikler denir. Çözümlerdeki n,m ve l sayıları tamsayılardır. Kuantum fiziğinde, n; baş kuantum sayısı, l;yörünge kuantum sayısı, m ise manyetik kuantum sayısıdır. Ve bu kuantum sayıları n=1,2,3,...,sonsuz, l=0,1,2,...,(n-1), m=- l,....0,.....+l şeklindedir.

Hidrojen atomunun enerjisi Bohr modelindeki ile aynıdır. Fakat yarıçap hem baş kuantum, hem de yörünge kuantum sayılarına rn=a/2Z[3n2-l(l+1)] şeklinde bağlıdır. Bu yarıçapın beklenen değeridir (<rn >). Burada a Bohr yarıçapı, Z atom numarasıdır. Schrödinger denkleminden elde edilen çözümler birleştirilerek genel çözüm zamana da bağlı olarak; Y=Rnl(r).Tlm(teta).Fm.Z(zaman) şeklinde bulunur. Burada Spin etkisi ve görelilik etkisi göz önüne alınmamıştır.
Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2016 14:23
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
28 Şubat 2012       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Ad:  Erwin Schrödinger3.jpg
Gösterim: 682
Boyut:  37.6 KB

Erwin Schrödinger Kimdir?


Erwin Schrödinger 12 Ağustos 1887'de doğdu. Kimya eğitimini bitirdikten sonra uzun yıllar ressamlığa ilgi duydu. Bundan sonra bir süre botanik ile uğraştı. Schrödinger'in bu geniş ilgi yelpazesi onun Gymnasium yıllarında başladı. Burada sadece bilimsel konularla değil, eski yunan dilleri ve Alman şiiriyle de ilgilendi. 1906'dan 1910'a kadar Vienna Universitesinde okudu.

Bu sürede Boltzman'ın halefi Fritz Hasenöhrl'in derin etkisinde kaldı. Fiziğin o zaman en çok ilgi duyduğu alanlardan biri olan Eigenvalue probleminin gizemini keşfetti. Böylece gelecekteki üstün çalışmalarına zemin hazırlamış oldu.Bundan sonra Franz Exner ' in asistanı olarak, o ve arkadaşı K. W. F. Kohlrausch ile birlikte, öğrenciler için uygulamalı fizik alanında rehberlik etti. Daha sonra I. dünya savaşında topcu subayı olarak görev yaptı.

1920'de Max Wien'in asistanı olarak akademik görev aldı. Stuttgart (extraordinary professor), Breslau ( professor), ve altı yıl kalacağı Zurih Universite'sinde (von Laue yerine) görev yaptı. Sonraki yıllarda Schrödinger burada Hermann Weyl ve Peter Debye'un da aralarında bulunduğu arkadaşlarıyla olan çalışmalarını büyük bir keyifle anar. Burada Schödinger teorik fiziğin değişik alanlarında yaptığı çalışmalarla en verimli dönemini yaşadı.Bu dönemde katıların özgül ısıları, thermodinamik problemleri(o bu konuda Boltzman'ın olasılık teorisi ile oldukça ilgilendi), atomik spectrum, renklerin fizyolojisi üzerine yoğunlaştı. Onun en büyük keşfi Schrödinger dalga denklemleridir.

Schrödinger dalga denklemi, onun Bohr'un Orbit Teorisi'ndeki quantum koşulundan tatmin olmamasından ve atomik spectranın eigenvalue problemiyle belirlenmesi inancıyla ortaya çıktı. Bu çalışmasıyla Dirac'la birlikte 1933'te Nobel fizik ödülünü aldı.

1927'de Schrödinger Planck'ın halefi olarak, Berlin'e gitti. Bundan sonra Berlin büyük bir activite merkezi oldu. Ondan daha ünlü ve yaşca daha fazla olan meslektaşlarıyla haftalık sohbetlere büyük bir zevkle katılıyordu.Hitlerin 1933'te güç kazanmasıyla Schrödinger Almanya'da yapamayacağını anladı. Ingiltere'ye geldi. 1936'da Graz'dan gelen teklifi memleketine duyduğu özlem dolayısıyla çok düşündükten sonra kabul etti. 1938'deki Avusturya'nın istilasıyla zor duruma düştü. Çünkü 1933'teki Almanya'dan ayrılışı iyi karşılanmamıştı. Hemen sonra, Princeton Universite' sinde devam edeceği Italya' ya kaçmayı başardı. Kısa bir süre sonra teorik fizik direktörü olacağı Dublin'deki Institute for Advanced Studies' gitti. 1955'teki emekliliğine kadar Dublin'de kaldı.

Bu süre zarfında Gravitation ve Elektromagnetism'in birleştirilmesi problemi de dahil birçok araştırma yaptı ve yazı yayımladı. O atomik fiziğin temlleriyle derinden ilgilenmeyi sürdürdü. Schrödinger genel olarak, atomun, dalga ve parçacık olarak açıklanmasından hiç hoşnut olmadı. Ve dalganın istatistiksel gösterimiyle yalnızca dalgalardan oluşan bir teori oluşturmaya çalıştı. Bu onu diğer önde gelen fizikcilerle uzlaşmazlığa düşürdü.

Schrödinger bilimsel ve özel yaşamı boyunca hiçbir zaman kişisel bir amaç veya bir proje için çalışmadı. O her zaman öğrencileri de dahil başkaları ile çalışmayı zor buldu. Onun bu uzlaşmaz tutumunu belki de en iyi Brüksel konferansına dahi eşyalarını istasyondan otele sadece bir sırt çantasıyla taşıması anlatabilir.Emekliliğnden sonra Viyana'ya geri döndü. 4 Ocak 1961'de uzun bir hastalık döneminden sonra öldü.

Kaynak: Nobel Fizik Ödülleri
Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2016 14:23
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Aralık 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Schrödinger, Erwin

Ad:  Erwin Schrödinger4.jpg
Gösterim: 698
Boyut:  46.5 KB

(d. 12 Ağustos 1887, Viyana - ö. 4 Ocak 1961, Viyana)
kurduğu ve geliştirdiği dalga mekaniğiyle kuvantum mekaniğine yeni ve yalın bir biçim kazandıran ve bu katkısı nedeniyle 1933 Nobel Fizik Ödülü’nü İngiliz fizikçi P. A. M. Dirac ile birlikte kazanan AvusturyalI kuramsal fizikçi.

1906’da Viyana Üniversitesine girdi, 1910’da doktora çalışmasını tamamladı, ertesi yıl aynı üniversitede asistan olarak çalışmaya başladı. I. Dünya Savaşı’na katıldı. Jena ve Stuttgart üniversitelerinde kısa süreli görevlerin ardından 1921’de Zürich Üniversitesi’nde Fizik Enstitüsü başkanlığına getirildi. Bu görevi sürdürdüğü altı yıl onun meslek yaşamının en verimli dönemi oldu.

1926’da Annalen der Physik’te yayımladığı makalelerle dalga mekaniğini kuran Schrödinger, Einstein ve Louis de Broglie’nin ortaya koyduğu dalga-parçacık ikiliğinden yola çıktı. Elektronun kimi zaman parçacık, kimi zaman dalga gibi davrandığını göz önüne alarak, atomda çekirdeğin elektrostatik etkisi altında bulunan elektronun madde dalgasını betimleyen dalga denklemini oluşturdu. İkinci basamaktan bir kışmi diferansiyel denklem olan bu dalga denklemi günümüzde Schrödinger denklemi olarak bilinir. Schrödinger’in geliştirdiği dalga mekaniğinin, Werner Heisenberg, Max Born ve Pascual Jordan’ın bir süre önce ortaya koymuş oldukları matris mekaniğiyle özdeş sonuçlar verdiği ve bunların aynı temel kuramın farklı matematiksel gösterilimleri olduğu kısa süre içinde kanıtlandı.

1927’de Berlin Üniversitesi’nde kuvantum kuramının kurucusu Max Planck’tan boşalan Kuramsal Fizik Kürsüsü başkanlığına gelmesi için yapılan çağrıyı kabul eden Schrödinger, Berlin’de Einstein, Max von Laue gibi büyük fizikçilerle birlikte çalıştı. 1933’te iktidara gelen Nazilerin Einstein, Max Born, James Franck ve daha birçok değerli bilim adamının görevlerine son vermesi ya da Almanya’dan ayrılmak zorunda bırakması üzerine, bu ülkeyi kendi isteğiyle terk etti. 1933-36 arasında Ingiltere’de Oxford Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra Avusturya’ya dönerek Graz Üniversitesi’ne girdi. Hitler’in Avusturya’yı ilhak etmesi üzerine 1938’de görevine son verilince Roma’ya gitti. İrlanda Başbakanı Eamon de Valera’nın çağrısı üzerine Dublin’e giderek yeni kurulan Yüksek Araştırma Enstitüsündeki Kuramsal Fizik Okulu’nun yöneticisi oldu (1940). Bu görevi 1956’ya değin sürdürdükten sonra ülkesine döndü ve Viyana Üniversitesinde kendisi için oluşturulan Kuramsal Fizik Kürsüsü’nün başına getirildi. Ertesi yıl emekli oldu ve ders vermeyi sürdürdü.

Schrödinger denkleminin betimlediği dalga fonksiyonunun yorumlanması, dönemin büyük fizikçileri arasında tartışmalara yol açan bir konu oldu. Max Born, Niels Bohr ve Heisenberg dalga fonksiyonunun elektronun bir nokta dolayında bulunması olasılığını gösterdiği kanısında idiler. Schrödinger, Planck ve Einstein bu görüşe karşı çıkarak dalga mekaniğinin belirlenimci (determinist) bir kuram olması gerektiğini savunuyorlardı. Bu görüş ayrılığı ve yol açtığı tartışmalar yıllarca sürmüş, sonraki yıllarda gerçekleştirilen bulgular olasılık yorumunun doğru olduğunu ortaya koymuştur. Schrödinger Dublin yıllarında, dalga mekaniğinin olasılık yorumuna karşı felsefi görüşler geliştirmeye çalıştı. Ayrıca dalga mekaniğinin uygulamaları, istatistiksel termodinamik gibi konularda pek çok araştırma yayımladı; temel parçacıklar arasındaki bilinen bütün etkileşimleri hesaba katan bir birleşik alan kuramı oluşturma yolunda da büyük çaba harcadı. Bilim felsefesi ve bilim tarihiyle de yakından ilgilendi. Bu konulardaki birçok yapıtı arasında Abhandlungen zur Wellenmechanik (1927; Dalga Mekaniği Hakkında Makaleler), What is Life? (1944; Yaşam Nedir?), Science and Humanism (1951; Bilim ve Hümanizm); Nature and the Greeks (1954, Doğa ve Eski Yunanlılar) ve Meine Weltansicht (1961; Dünya Görüşüm) sayılabilir.

kaynak: Ana Britannica
Son düzenleyen Safi; 12 Aralık 2016 14:24
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

1 Kasım 2016 / Safi Asker ww
17 Aralık 2009 / Misafir Matematik
18 Aralık 2015 / Mira Tiyatro ww
5 Şubat 2017 / nötrino Fizik
29 Kasım 2015 / TiglonBoYs Spor ww