Arama

Burun Nedir - Burnun Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 26 Ekim 2011 Gösterim: 34.780 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
20 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Burun
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Burun, güzel kokulu çiçeklerin ya da iştah açıcı yemeklerin kokularını algılamamızı sağ­lamanın ötesinde çok önemli işlevleri olan bir organımızdır. Soluduğumuz hava ile havadan aldığı oksijeni vücudumuzun bütün hücreleri­ne taşıyan kan arasındaki temel bağlantı yollarından biri burundur. Kısacası burnumuz hem koklama organı, hem de solunum yolla­rının başlangıcı olarak büyük önem taşır.
Soluduğumuz hava akciğerlere ulaşmadan önce, etkili bir klima aygıtı ve hava filtresi görevini üstlenen burundan geçer. Gerçekten de burun deliklerinin içinde, havayla birlikte giren iri toz ve kum parçacıklarını tutarak havayı süzen kıllar vardır. Tozlarını burada bırakan hava, daha sonra, her burun deliğin­de üçer tane bulunan kıvrımlı yapıların üstün­den geçer. Boynuzcuk denen bu kıvrımların üstü, sümük (mukus) dediğimiz sıvıyı salgıla­yan nemli bir mukoza katmanıyla örtülüdür. Havadaki toz parçacıkları burnun iç yüzeyini kaplayan bu mukoza zarına yapışıp kalır. Zarın üzerinde ayrıca ince tüy gibi kirpiksi uzantılar vardır. Bu tüylerin sürekli olarak ileriye ve geriye doğru dalgalanmasıyla toz parçacıkları ya da mikroplar burun deliklerine doğru sürüklenir ve kişinin aksırması ya da sümkürmesiyle dışarıya atılır. Burnun içinde­ki incecik kan damarları da havayı ısıtır ve böylece soluduğumuz tozlu, pis ve soğuk hava akciğerlere ulaşmadan önce ısıtılmış, süzül­müş ve nemlendirilmiş olur.
Burnun üst bölümünde, çok sayıda sinir hücresi içeren ve koku epiteli olarak adlandı­rılan iki küçük alan da koku duyumundan sorumludur. İnsanlar yaklaşık 3.000 değişik kokuyu birbirinden ayırt edebilir. Havayla taşınan "koku molekülleri" koku epitelindeki alıcılara ulaştığında beyin o kokuyu tanıyarak algılar.
Burnun ayrıca ses tonu üzerinde de belli bir etkisi vardır. Örneğin nezle olup da burnu­muz tıkandığında ya da burun deliklerimizi parmaklarımızla kapattığımızda ses tonumuz değişir.

Burun Yapısı
ve Koku Alma

Ad:  solukyolu1.jpg
Gösterim: 9186
Boyut:  47.3 KB

Koklamak, maddelerin kimyevi yapılarıyla bağlantılı olarak, özel alıcıları uyarmakla meydana getirdikleri kimyevi bir duyu. Burun; solunum organı olmaktan başka, koku alma organı olarak da özelleşmiştir.
Tat ve koku alma duyuları birbiriyle çok yakından ilgilidirler. Soğukalgınlığı veya nezle gibi burnun tıkalı olduğu durumlarda, insanın ağzının tadı da bozulmaktadır.
Burun iç yüzünün koku alma bölümündeki epitel hücreleri arasında yerleşmiş olan koku reseptörleri (alıcıları), diğer duyu organlarındakinin aksine, tek sinir hücresine sahiptirler; bu bakımdan tat alma reseptörlerine benzerler. Bu reseptörlerden kalkan sinir lifleri, kalbursu bölgeden geçip kafatası içine girerek koku sinirini meydana getirirler ve koku soğancığında sonlanırlar. Koku soğancığından başlayan sinir lifleri ise koku yolunu meydana getirerek, beyin ön lobunun alt yüzeyinde ilerleyip, beyin kabuğunun koku ile ilgili alanında sonlanır.
Herhangi bir maddenin koku reseptörlerini uyarabilmesi için buhar haline gelmesi ve bunun, burun epitelini yıkayan sıvıya girmesi gerekir. Kokunun alınabilmesi, ilgili madde buharını ihtiva eden havanın derince burna çekilmesi ile mümkün olur. Bazı kokuların alınması için buruna çekilmesine lüzum yoktur. Mesela, bir mutfağa girilince veya bir çöplük yakınından geçildiği zaman mahalli ve karakteristik kokular derhal burun çekmeye mahal kalmaksızın duyulur. Ancak, niçin böyle olduğu henüz kesinlikle aydınlatılmış değildir. Bununla beraber bilinen şudur ki, koku alma duyusunun meydana gelmesi için koku alma reseptörlerinin uyarılmasından doğan uyarının beyindeki koku alma alanına ulaştırılması gerekir.
Bir kokunun kuvvetli veya diğerinin zayıf oluşuna hükmetmemiz buhar yoğunluğuna bağlı olduğu gibi kuvvetli kokuya sahip madde buharının çok sayıda reseptörü uyarmasından da ileri gelir.
Burun epitelindeki reseptörlerin en değişik kaliteyi ayırt edebildiği ileri sürülmüştür. Bunlar; alkolik, aromatik kokular, badem kokusu, çiçek kokuları, eterik kokuları, kafur kokusu, meyve kokuları, mis kokusu, nane kokusu ve sedir kokusudur.
Koku alma duyu eşiğini tayin için basit, fakat ustaca yapılmış cihazlar ortaya konmuş ve geliştirilmiştir. Bunlardan en geniş ölçüde kullanılanı koku ölçer (olfaktometre)dir.
Güzel kokular, insan üzerinde hoş bir tesir meydana getirmektedir. Bu yüzden binlerce cins koku üretilmektedir. Parfümler, lavantalar, esanslar, losyonlar vb. bunlar arasındadır.
Burnu tutan hastalıklarda, koku almada bozukluklar meydana gelmektedir. Mesela ozena denilen müzmin nezlede kişi hiç koku almaz, burun mukozası körelmiştir ve pis kokulu bir burun akıntısı vardır. Mevcut olmayan kokuları almak da bir hastalıktır ve psikolojik bozukluklarla ilgilidir.



Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
sevgili site sakinleri burnumuzda bulunan kıllar bir süzgeç görevi görür
Sponsorlu Bağlantılar

Benzer Konular

29 Nisan 2018 / reyan Biyoloji
5 Ocak 2017 / Ziyaretçi Soru-Cevap
1 Mayıs 2016 / _Yağmur_ Tıp Bilimleri
2 Mart 2017 / Keten Prenses Tıp Bilimleri
28 Nisan 2016 / ener Biyoloji