Kasım uzattı ellerini sarılmak için
sarıp bizi ısıtmayı,
alevleri yığıp karın üstüne
eritmek için karanlığı!
eylül dedik kavuşturan sevdamıza
tam vakti geldi ondokuz gün kala
kar tanesi düşerse erimeden toprağına
cihad aşkıyla koşacağız savaşa!
davamız mühim avucumda
dönüp yüzümü dolunaya
gecelerinde yıldız aramak ne saçma!
ışığım yüreğimde,
gözlerinden akan sevgi karşımda...
endişe bütün ruhumda
iki sene sonra sevdalıma
hoşçakal demek gelince aklıma,
biriken gözyaşlarım akmamakta
onlar da bekliyor.
içlerine akıtıyor.
ben büyüyorum.
sevda büyüyor.
kimileri hiçbir şey bilmiyor!
nedensiz sessizlik canımızı yakan
önümüze koyulan duvarlar değil mi?
-kimin,neden koyduğunu bilmediğimiz...-
ve bu duvarlar önünde yitik düşmek,
bizi parçalayan onların gitmeleri değil mi?
-en güneşli günde, ışığa doymuşken...-
bizi dirilten en soğuk gün olsun!
en karanlık gün olsun.
bırak günü, gece olsun ateşi yüreğimde yakan!
bırak ateşi, kar olsun kalbimi dağlayan!
gözlerimiz konuşsun...



