Geceleri az uyunur olmuş yine. binbir yalanlar, binbir masallar. taklacı güvercinler gözüküyor yattığımız yerden gökyüzüne bakınca perdenin aralık kalan kısmından. gözüküp kayboluyorlar, nereye gittikleri belirsiz. duvarlarda oyun hamurlarından yapılmış garip şekiller. anlamsız.
Bir bardak çay, yer yatağının başucunda. bir kitap, iki-üç sigara, paketten çıkarılıp bir kenara atılmış. kırık cdler, çatlamış dudaklar. herşey loş, sanki hepsi boş gibi.
Uzaklardan geçen bir trenin sesi akla düşürüyor hemen seni, elinde Borges' in bir kitabı. Adını görmeye çalışıyorum sonra vazgeçiyorum. Kapatmalı gözleri. Yine vuruluyorum rüyamda.
Toplam Yorum 0



