ne tuhaf, bazen ben beni alıp götürüyorum bilmediğim yerlere
bilmediğim dediğim bildiğimden daha dürüst, daha bildik
ne zaman bir yola düştüysem ardımada kendimi bıraktım
ne zaman aynı şimdiki gibi başladı içimden "içimden gelmiyor" demelerim
yıkıldığım anlardı, aslolansa kendimi yıktığım anlardı
bir mevsimin getiri bunlar biliyorum,
her yağmur sonrasında toprak kokmaya çalışmak
ve bunu başaramamak
sonra birden, öyle aniden kendine bakmak öyle ulu orta bir durakta
bu şehrin yada yaban bir yerin ne fark eder desem de ediyormuş biliyomuşum
bildiğim şehir bana daha bir acımasızmış, elimden tutup denize atarmış bu zamanlarda
şimdi aklımda bir sürü, sonu gelmeyen bitmez hikayelerim peşim sıra geliyor
ardıma bakıyorum, daha dündü gittiğim yer ama elim kadar yakın bana bakıyorum da
burası bir ada sanki, ne kadar gitsem de aslında gitmiyorum
gitsem de gidemiyorum kendimden uzaklara
bir gemi geliyor yüreğimin gitmek istediği yerden
alsın beni istiyorum buradan, benden, kendimden
dönüyor, diyor, gitmek istemediğin yere
aklına bir soru takılıyor, biliyorum, diyor ben şaşkın bakarken
sorunun adı benim kendim, bunu gemi giderken farkediyorum
Toplam Yorum 0



