Pencerene konan kuşlara adını sen koy ,
Yalnızlığın , çaresizliğin ve kimsesizliğin adını ben koydum.
Rüzgara nereden geldiğini sen sor ,
Ben , fırtına kopan uzakların yolcusuyum…
Mutluluğun , güzelliğin , tebessümün sebebini sen bul ,
Ben sebeplerimden ayrılalı koca bir ömür doldu ,
Hayatın ne anlama geldiğini ona sen anlat ,
Ben hayattan kopalı nice güllerim kapında soldu .
Sarıya , yeşile , kırmızıya rengini sen söyle ,
Siyah beni bırakmaz , biz birbirimize tutuklu ,
Yeşeren yaprak , dalında açan çiçek sen ,
Ben yıllardır rüzgarın savurduğu kurumuşlardayım .
Şarkıların sözleri de sen , özleri de sen ,
Ben adına uzun hava denilen gözüyaşlı ağıtlardayım .
Eller açılıp da gönülden yapılan dualarda hep senin adın olsun ,
Sen olda önemi yok , benim adım unutulmaya yüz tutsun ,
Yağan yağmur da senden alsın kokusunu , topraktaki filiz de ,
Ki ben ; yattığım yerde kokuna hasret kalmayayım…
Bir Garip Yolcu.