. . .

[flash=http://s1.directupload.net/images/120227/yh9mhrcv.swf]width='600' height='450'[/flash] . . .

- mendil alır mısın abi, dedi.
kirli ama güzel yüzüyle
- yok dedim, sag ol
sag ol, benim var
- olsun sonra kullanırsın, dedi
titrek sesiyle
- peki dedim ver bir tane
uzattım parayı
sevindi
- mendil kalsın ,dedim
gücendi.

- olmaz öyle sey
ben dilenci degilim
- peki dedim, peki kızma
aldım mendili elinden sordum:
- adın ne senin?
- murat dedi, murat
ama
arkadaslar “ince”, . . .

‎''Bir gün gelir, yaşamı karşınıza alır, onunla söyleşmeye başlarsınız. Bunun yaşı yoktur. yirmi yaşında da olabilir bu, Dostoyevski gibi altmışında da.
Korkmadan, yaşamla yüzleşmek gerekir. . . .

ağlamamak mümkünmü?**
küçükken top oynardık
gezer tozardık
caddeye çıkar dolaşır belkide kız tavlardık
hayat toz pembeydi gülüp eğlenirdik
hep 3 kişi takılırdık günümüzü gün ederdik
delikanlıydık elbette bize yanlış yapılmazdı
birçok aşka şahit olduk hepsi şimdi geride kaldı
keşke yine top oynasak keşke gezip tozsak
keşke o günlerde olup bakışmayı aşk sansak..
Yine büyük bi aşka şahit oldum malesef ki ben
Boş yere . . .