Hafizemm,nasılda özlemişim seni.
Az önce girdim kapıdan ve ne yaptım bil?Sana koştum tabi şaşkın,ne yapıcam.Ne demek doğrumu diyosun?Şekerim sana yalan borcummu var.Tabiki doğru.Ne?.Hee lavaboya gittik,elimizi yüzümüzü yıkadık..O teferruatları saymıyim istersen
Ee tatil bitti sonunda.Denizle güneşle vedalaşmak güç oldu tabii..Nasılmıydı?Tatilin kötüsü olurmu be Hafizem.Allah her hangi bir terslik göstermediği sürece her tatil güzel..Bol bol yedim,içtim;amaa her sabah bir saat . . .

Gözünü kapayan,sadece kendisine gece yapmış olur. . . .

buralarda zaman durdu şimdi,
vakit sensizliğin tam ortasında.
şiirler ıslanmış bir kenarda,
şarkılar sana küsmüş,
yeşerttiğin çiçekler kurumuş,
penceremdeki güvercinler artık uçmuş...
hayaller başkalarına armağan olmuş,
karanlıkta umutlar yokolmuş,
hani doğum gününde verdiğim gül var ya,
işte o da maalesef solmuş....
sensizliği yaşarken yüreğimde,
unutamadığım ve hep özlediğim
o sıcacık bakan gözlerin
diyorlar ki . . .

Şeker Hoca istifa etmemiş, emeklilik başvurusunda bulunmuş..........

(Diyarbakır Silvan`da 13 askerin şehit edilmesini protesto ederek istifa edeceğini açıklayan `Şeker Hoca` lakaplı Celal Tilgen`in, müftülüğe emeklilik başvurusunda bulunmuş)????


Celal Tilgen son Cuma hutbesinde "Ülkenin bölünmez bütünlüğü namustur, şu gördüğünüz albayrak rengini tüm şehitlerin kanından almıştır. Boşu boşuna görev yapıyoruz. Ben şahsen bugün gidip istifa edeceğim. 3-5 tane . . .

Sen yoksun kuru bir mevsime takılır gözyaşlarım ve ardından adı sen olan yağmurlar yağar. Susar seni anlattığım gök bir asrın ahvaliyle. Şefkime vurur hüzün sana koşarım şiirimle. Küserim sana umulmaz zamanlarda. Seni anlattığım gökyüzünden bulutlar gecer bir bir. Martılar konar yürüdüğümüz yollara bir ikindi vakti. Ve ben uzatırım ellerimi sana yokluğuna .Gözlerinde açan bir gülün soluşuyla bendeki sen adına koşarım sana. Sen bilmezsin bir şiir dolanır dilime adından şehrin boş ve arka sokaklarında . . .