Bir kasabaya sirk gelmiş. Sirkin geldiği gün Arslan terbiyecisi istifa etmiş gitmiş.
Patron panik halinde; Hemen yerel gazeteye ilan verin acele bir arslan terbiyecisi bulalım,
demiş.
İlan vermişler, iki kişi gelmiş.
Biri uzun boylu,sarışın bir fıstık, diğeri kel kafalı, kısa boylu, şişman bir adam.
Patron;
- İkiniz de arslan terbiyecisi misiniz?
— Evet, demişler.
Kıza;
- Önce sen gir bakalım kafese.
Kız girmiş, arkasından kafesi . . .
GÜNÜN ŞİİRİ
_MMia_ 22 Haziran 2011 00:21
Yarına yürüyüp düne bakmadan
Sevdalık edelim desem var mısın?
Menzil gözetmeden, yöne bakmadan
Yürüyüp gidelim söyle var mısın?
Bir hırka sırtlanıp, hoş deyip çula
El avuç açmadan başka bir kula
Sevdamız uğruna, hem de bir pula
Dünyayı satalım desem var mısın?
Karanlık geceler bizi beklese
Güneş küsse bize yüzün saklasa
Sevdalık olanı ölüm yoklasa
El ele tutalım desem var mısın?
Aşkı kıble edip gönül gözüne
Bakmadan yaşamın . . .
Sevdalık edelim desem var mısın?
Menzil gözetmeden, yöne bakmadan
Yürüyüp gidelim söyle var mısın?
Bir hırka sırtlanıp, hoş deyip çula
El avuç açmadan başka bir kula
Sevdamız uğruna, hem de bir pula
Dünyayı satalım desem var mısın?
Karanlık geceler bizi beklese
Güneş küsse bize yüzün saklasa
Sevdalık olanı ölüm yoklasa
El ele tutalım desem var mısın?
Aşkı kıble edip gönül gözüne
Bakmadan yaşamın . . .
SARI LİRA GİBİ ÖMRÜMÜZ
_MMia_ 21 Haziran 2011 23:34
Sarı Lira Gibi Ömrümüz / Erel Bleda
‘Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek
’Dediği gibi şairin;
O telaşla bırakın
Paris yolunda ılıkRüzgarla taramayı saçlarınızı
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz...
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik,
yarışır gibi çalıştık
Hep yetişilecek bir yerler vardı...
Aranacak adamlar, yapacak işler...
Bir sonraki günün telaşı,
bir öncekinin tersine bulaştı... . . .
‘Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek
’Dediği gibi şairin;
O telaşla bırakın
Paris yolunda ılıkRüzgarla taramayı saçlarınızı
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz...
Gözümüz saatte söyleştik hep,
Koşuşur gibi seviştik,
yarışır gibi çalıştık
Hep yetişilecek bir yerler vardı...
Aranacak adamlar, yapacak işler...
Bir sonraki günün telaşı,
bir öncekinin tersine bulaştı... . . .
UMUT
_MMia_ 21 Haziran 2011 22:57
Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp
hızla atıldı çapariye ....
...önce müthiş bir acı duydu dudağında
gümbür gümbür oldu yüreği
sonra hızla çekildi yukarıya...
Aslında hep merak etmişti
denizlerin üstünü
neye benzerdi acep gökyüzü.
Bir yanda büyük bir merak
bir yanda ölüm korkusu.
"Dudağı yarıklar " denir,
şanslıdır onlar, hani . . .
hızla atıldı çapariye ....
...önce müthiş bir acı duydu dudağında
gümbür gümbür oldu yüreği
sonra hızla çekildi yukarıya...
Aslında hep merak etmişti
denizlerin üstünü
neye benzerdi acep gökyüzü.
Bir yanda büyük bir merak
bir yanda ölüm korkusu.
"Dudağı yarıklar " denir,
şanslıdır onlar, hani . . .


