Başhekim bir gün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve sorar:
- "Neden söylediğiniz her rakamdan sonra gülüyorsunuz diye?"
Delinin biri cevap verir:
- "Biz der bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik.. 5 dediğimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz; 8 deyince 8 numaralı fıkra aklımıza geliyor, gülüyoruz", demiş.
Başhekim . . .
ÜÇÜMÜZ SIĞAMADIK...
tokiohotel 17 Temmuz 2010 13:35
ÜÇÜMÜZ SIĞAMADIK
Nasreddin Hocanın bir gün karısı ölmüş. Bir ay sonra kocası ölmüş bir kadınla evlenmiş. Evlendiği kadın Hoca’ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş. Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyormuş. İşte “benim kocam şöyle yapardı, böyle yapardı”… Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş. Kadın sormuş “aman hoca niye attın beni?” Hocanın da cevabı hazır: – “Eee yatakta bir sen yatıyosun bir ben bir de eski kocan üçümüz sığamadık sen de düştün..” . . .
Nasreddin Hocanın bir gün karısı ölmüş. Bir ay sonra kocası ölmüş bir kadınla evlenmiş. Evlendiği kadın Hoca’ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş. Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyormuş. İşte “benim kocam şöyle yapardı, böyle yapardı”… Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş. Kadın sormuş “aman hoca niye attın beni?” Hocanın da cevabı hazır: – “Eee yatakta bir sen yatıyosun bir ben bir de eski kocan üçümüz sığamadık sen de düştün..” . . .
GERÇEK DOST...
tokiohotel 16 Temmuz 2010 17:31
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. . . .
çocuk(NECİP FAZIL KISAKÜREK)
seramiksır 15 Temmuz 2010 11:31 (ÖFKEYİ kendinize zevk edinmeyin.....)
Cocuk
Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...
Çocukta, ucurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa "nicin, nasıl?" ve hayret...
Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asil hür.
Allah diyor ki: "Geçti gazabimi rahmetim!"
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...
Bugün ağla . . .
Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;
Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk...
Çocukta, ucurtmayla göğe çıkmaya gayret;
Karıncaya göz atsa "nicin, nasıl?" ve hayret...
Fatihlik nimetinden yüzü bir nurlu mühür;
Biz akıl tutsağıyız, çocuktur ki asil hür.
Allah diyor ki: "Geçti gazabimi rahmetim!"
Bir merhamet heykeli mahzun bakışlı yetim...
Bugün ağla . . .
Offf Offf
The Unique 25 Haziran 2010 17:14
25 Haziran 2010 18:33 ahmed tarafından güncellendi (başlık düzenlendi)
25 Haziran 2010 18:33 ahmed tarafından güncellendi (başlık düzenlendi)
ADAM barda oturuyor. Önünde bir türlü içemediği içki bardağı, suratı asık... O sırada barın kapısı açılmış. İriyarı, külhanbeyi tavırlı bir adam, hiç soru sormadan adamın önündeki içki kadehini alıp başına dikmiş. Elinin tersiyle ağzını kuruladıktan sonra, “Ne o, neden böyle surat asıyorsun, gemilerin mi battı?” diye sormuş. O da başlamış anlatmaya;
“Sorma, çok talihsiz bir adamım. Sabah karımla kavga ettik, beni evden kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum . . .
“Sorma, çok talihsiz bir adamım. Sabah karımla kavga ettik, beni evden kovdu. O sinirle işe geç kaldım. Patronum . . .


