
AnNemm..!!
d_n_z 2 Ağustos 2014 18:19
Telefonla
Annemi aradım dün.
Telefonla.
Vefatından sonra kapatmadık, sesini son kez oradan duyduğum hattını... Koparmıyorum bağlantıyı.
Arıyorum aklıma düştüğünde.
Uzuuun uzun çaldırıyorum.
Açmıyorsa, komşudadır mutlaka.
Veya markete filan gitmiştir.
Alışamadı çünkü şu cep telefonu denilen alete, sabit telefonun yanına koyuyor, dışarı çıkarken çantasına almıyor iyi mi... Hadi bi ara gene ararım diyorum, kapatıyorum. . . .
BİRAZ BEN
d_n_z 2 Ağustos 2014 12:59
Alışma bana, ne yapacağım belli olmaz..!
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yara da sen açma..!
Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun, tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum..
Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum..
Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum.. . . .
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yara da sen açma..!
Sevme beni yoğun duygularımda kaybolursun, tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum.
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum..
Anlama beni, ben kendimi bilirim, ben böyle mutluyum..
Aşkı yaşatmamı isteme asla, ben aşka yıllardır inanmıyorum.. . . .
Bir zamanlar Bağdat’ta..
Baragyal 2 Ağustos 2014 00:48
Bir zamanlar Bağdat’ta bekâr bir hamal yaşarmış.
Günlerden bir gün, çarşıda küfesine kaygısızca yaslanmış otururken, Musul kumaşından, nakışla çift kat edilmiş ve altın payetler serpiştirilmiş ferah çarşafa bürünmüş bir hanım önünde durmuş. Yüzündeki peçeyi hafifçe kaldırmış ve peçe altından uzun kirpikleri, siyah gözleri ve harika göz kapakları görünmüş. Nitelikleri mükemmel olan vücudu ince, ayakları ufacıkmış. Sonra sesinin tüm tatlılığıyla, ona “Ey hamal, küfeni al ve beni izle!”
. . .
Günlerden bir gün, çarşıda küfesine kaygısızca yaslanmış otururken, Musul kumaşından, nakışla çift kat edilmiş ve altın payetler serpiştirilmiş ferah çarşafa bürünmüş bir hanım önünde durmuş. Yüzündeki peçeyi hafifçe kaldırmış ve peçe altından uzun kirpikleri, siyah gözleri ve harika göz kapakları görünmüş. Nitelikleri mükemmel olan vücudu ince, ayakları ufacıkmış. Sonra sesinin tüm tatlılığıyla, ona “Ey hamal, küfeni al ve beni izle!”



