Uyan çocuk..
Kaçıncı rüyaya yumdun gözlerini
Bu yalancı dünyanın kan feraceli baharında?
Saf değil düşlerin kadar, gözleri açık gördüğün kâbuslar.
Uyanmayla başlıyor kalbin ritimsiz vuruşu…
Unutulmuş bir sızının, yeniden alev oluşu.
Uyan… Kaldır kirpiklerinin düş yükünü; battı Güneş…
Yüzüyor yıldızlar yalnızlığına.
Gün, karanlık…
Kalk çocuk…
Kapat artık pencerenin sızdıran çatlaklığını.
Dönmeyecek kırık kafesine;
. . .
Sen Yoksun...!!
HayaLPeresT 27 Mayıs 2014 13:11

SEN YOKSUN
sen yoksun
deniz yok
yıldızlar arkadaşım
ya bu gece harika bir şeyler olsun
yahut bir bomba gibi
infilak edecek başım
ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım
istanbul minareler odamda gibi
gökyüzü temiz ve parlak
işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz
muhalif bir rüzgar karşı sahilden
fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz
Benim işim değil ..
d_n_z 27 Mayıs 2014 12:46
Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbirşeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye birşeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim isim değil.
. . .
SEVEBİLDİĞİMİZ KADAR ...
_MMia_ 26 Mayıs 2014 22:18
“En uzak mesafe ne Afrika’dır,
Ne Çin, Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir..
Birbirini anlamayan…”
Bir gülüş kadar içten
Bir gülüş kadar gerçeğiz
Kim olduğumuz, ne olduğumuz önemli değil
Kendimizi ifade edebildigimiz yerdeyiz
Sevildiğimiz kadar değil
Sevebildiğimiz kadar değerliyiz!
ç(alıntıdır)
. . .
Ne Çin, Ne Hindistan,
Ne seyyareler
Ne de yıldızlar geceleri ışıldayan…
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir..
Birbirini anlamayan…”
Bir gülüş kadar içten
Bir gülüş kadar gerçeğiz
Kim olduğumuz, ne olduğumuz önemli değil
Kendimizi ifade edebildigimiz yerdeyiz
Sevildiğimiz kadar değil
Sevebildiğimiz kadar değerliyiz!
ç(alıntıdır)
. . .

. . .

