. . .
Aşure Günü?
insomnia42 13 Kasım 2013 16:55
Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde . . .
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde . . .
Yasaklı
AĞLAMASAM
TheOne 13 Kasım 2013 00:07 (gönlümün bugulu penceresi)
Bir sabah hıçkırıkla uyansan
Pencerelere koşup güneşi arasan
Umudun kenarını kemire kemire
Akşamı alsan odana
Beni ne kadar seversin kim bilir...
Sonbahar olsan, bütün kış sana ısınsam
Yağmur düştüğünde pencereme
Geldiğini anlayıp koşa koşa
Kısa kollu yüreğimle yollara koşsam
Döktüğün yaprakların kuruluğuna aldırmadan
Avuçlarıma alıp yüzüme sürsem
Göz yaşlarımla yaprakların ıslansa
Bu sonbahar gelsen . . .
Pencerelere koşup güneşi arasan
Umudun kenarını kemire kemire
Akşamı alsan odana
Beni ne kadar seversin kim bilir...
Sonbahar olsan, bütün kış sana ısınsam
Yağmur düştüğünde pencereme
Geldiğini anlayıp koşa koşa
Kısa kollu yüreğimle yollara koşsam
Döktüğün yaprakların kuruluğuna aldırmadan
Avuçlarıma alıp yüzüme sürsem
Göz yaşlarımla yaprakların ıslansa
Bu sonbahar gelsen . . .
Herşeyini sevdim
TheOne 13 Kasım 2013 00:04 (gönlümün bugulu penceresi)
Ben senin her şeyini çok sevdim
Saçının her bir telini ayrı ayrı sevdim
O kömür karası gözlerinin
O kömür karası bebeklerini
Ve yine o güzel gözlerin
O saflığı hatırlatan beyazını
Kaşlarını sevdim
Kirpiklerini sevdim ben senin
O simsiyah ve uzun kirpiklerini
O minicik kulaklarını sevdim
Ve o kulaklara seni sevdiğimi fısıldamayı
Yanaklarını sevdim
Güldüğünde yanağında oluşan
O belli belirsiz gamzelerini . . .
Saçının her bir telini ayrı ayrı sevdim
O kömür karası gözlerinin
O kömür karası bebeklerini
Ve yine o güzel gözlerin
O saflığı hatırlatan beyazını
Kaşlarını sevdim
Kirpiklerini sevdim ben senin
O simsiyah ve uzun kirpiklerini
O minicik kulaklarını sevdim
Ve o kulaklara seni sevdiğimi fısıldamayı
Yanaklarını sevdim
Güldüğünde yanağında oluşan
O belli belirsiz gamzelerini . . .



