. . .

Romantizmi pek bilmem ama sabahları sana kahvaltı hazırlamak istiyorum, bunu yaparsam sabah gözümü açtığımda saçların görüntümü engellemiş demektir. Bu da güzel bir güne başlamak demektir. Sana bir parktan sökerken insanlardan laf işittiğim çiçekler vermek istiyorum gül, orkide falan değil bildiğin düpedüz papatya bu! ya da bir ağacın yemyeşil yaprağı. paramız tam çıkışmadığı için yalvar yakar aldığımız bir şişe ucuz şarabı oturup da bir kaldırımda bölüşmek, aynı sigarayı filtresi yanana kadar içmek . . .

Farkındasın her şeyin, seni nasıl bir vicdanla sevdiğimi biliyorsun. Ondan bu rahatlığın, umursamazlığın ve kendini güvende hissetmen… Oysa ben şimdi gitsem, ne yapacaksın?
Kendini beslediğin o hayali saatlerde, benim aşkımla süslenmiş olmasa günlerin, sen hangi dala tutunacaksın düşmemek için?
Başına ne gelirse gelsin hep yanında, hep arkanda olduğumu bildiğinden değil mi, hayat yolunda her gördüğüne böyle efelik taslanman? Peki şimdi gitsem, sen hangi duvara çarpacaksın?
Tozlanmış . . .

. . .

Beni anam kimin için doğurduysa gelip alsın LÜTFEN ) . . .