sormuşlar bir bilgine: HAYAT ne? DiyeDemiş bilgin; iki yönlü bir yoldevam eder bilinmeze.Sen görmemezlikten gelsen devardır bir yoldaş her köşesindeBazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştanbazen de aşarsın dertlerisanki uçuyormuş gibi inerek buradan Peki, SEVGİ nedir? Demiş biriKalbine sığmayacak kadar genişDedikodusunu yapamayacağın kadar temiz,kokusunu alamayacağın kadar uzakhayal edemeyeceğin ka...dar yakın...Ya KORKU nedir? Diye atılmış diğeriBir yağmur damlasındaki barut kokusu.Belki de saklanılan . . .

Çünkü sen de benim gibiydin; sen de benim gibi seni sevmeyeni sevdin hep .Sana acı çektireni…Seni aramayanı, telefonlarına çıkmayanı, çıkınca seninle bir küfür gibi konuşanı sevdin…Sen de benim gibi seni incitip üzeni sevdin hep. Bakışında...n hissettim bunu, kokundan, dokunuşundan… Beni sevmeyecektin biliyorum ama…Ama, öyle susamıştımki kendim gibi birini sevmeye…Öylesine muhtaçtımki gercekten incitilmeye, gercekten acı çekmeye, kendim gibi birini özlemeye öylesine muhtaçtım ki, seni tanır tanımaz . . .

‎/..sensiz üşüyorum../ hani en çıkmazlarda, gözyaşım kirpiğimin ucunda, yaşamaktan önce sen geliyorsun ya
aklıma . . /..seni seviyorum../ yolum sevdada . . virajlar, tümsekler . . bir yanımdan kapris, bir yanımdan gurur
geçiyor . . /..ben sana koşuyorum../ gece ansızın açıyorum gözlerimi . . senli bir rüyanın tam ortası . . "kahretsin!" diyorum kahretsin !! tekrar sana uyuyorum . . /..sen uyma bana../ satırlara döküyorum seni . . özene bezene, sayfa sayfa kenarlarını . . .

ağlamamak mümkünmü?**
küçükken top oynardık
gezer tozardık
caddeye çıkar dolaşır belkide kız tavlardık
hayat toz pembeydi gülüp eğlenirdik
hep 3 kişi takılırdık günümüzü gün ederdik
delikanlıydık elbette bize yanlış yapılmazdı
birçok aşka şahit olduk hepsi şimdi geride kaldı
keşke yine top oynasak keşke gezip tozsak
keşke o günlerde olup bakışmayı aşk sansak..
Yine büyük bi aşka şahit oldum malesef ki ben
Boş yere . . .

Kor kızıl bir tan ağarır Düşlerin ardından gül figanından
Gece sancır gün günü sesler Yırtılır gökyüzü yalvarışımdan
Hasretin başımda duman duman Yokluğun içimde bir kördüğüm
Kalmışım kör kara kuytularda Ayrılığa mahkum aşka sürgün
Rüzgar süsler gözlerini Gökyüzü yalvarır sen ağladıkça
Cemre düşmüş gül yanağına Kavrulur bağrım dağladıkça
Hasretin başımda duman duman Yokluğun içimde bir kördüğüm
Kalmışım kör kara kuytularda Ayrılığa mahkum . . .