Işık Saçan Bitki Projesi
Bilim insanlarının yaptığı yenilikçi deneyler, bir gün lamba yerine çeşitli bitkiler kullanılmasını sağlayabilir. ABD’li bilim insanları, büyüdükçe daha fazla parlaklık saçan bitkiler geliştirmek konusunda ilk sonuçları almaya başladı. New York State Üniversitesi araştırmacıları, sentetik biyoloji, genetik mühendisliği ve parlama özelliğine sahip bakterileri bir araya getirerek, yeni bir sürdürülebilir ışık kaynağı oluşturmayı amaçlıyor.
Bilim insanları, ışık saçan bitkiler konusunda geçmişte adımlar atmış olsa da, henüz büyük ilerlemeler kaydedilmiş değil. Tayvanlı araştırmacılar, bir gün sokak lambalarının yerine parlayan ağaçlar koymak için yaptıkları deneyde, suda yaşayan bir bitkiye altın nano parçacıklar nakletmiş ve parlamasını sağlamıştı. ‘Bio LEDs’ adı verilen bu teknolojinin ardından, ABD’li araştırmacılar bitkilere büyürken parlama özelliği kazandırmayı ama parlaklık derecesini istedikleri seviyede tutmayı istiyor.Teknoloji girişimcisi Antony Evans, sentetik biyoloğu Omri Amirav-Drory ve bitki uzmanı Kyle Taylor, ‘Glowing Plant’ projeleri kapsamında, ideal DNA dizilimini keşfederek istedikleri parlaklıkta ışık yayacak bitkiler büyütmeyi amaçlıyor.
'Daha Çok Yol Var'
Discovery News’in verdiği bilgiye göre, parlama yeteneği ortaya koyan sistem, ‘lüsifrez’ adındaki bir proteine dayanıyor. Protein, yakıtı paçalayarak ‘lüsiferin’ adı verilen parlaklığı ortaya çıkarıyor. Amirav-Drory, ‘bu tepkimenin son derece etkin olduğunu ve çok az ısı ortaya çıkardığını’ belirtti. Lüsiferaz-lüsiferin sistemi, ateş böcekleri, mantar ve bazı bakterilerin ışık saçmasını sağlıyor. Üç araştırmacı, aynı sistemin bitkilerde işe yaraması için, bitkilerde tümöre neden olan ‘agrobacterium’a dayanan bir yöntem kullandı. Bakteri, her ne kadar genetik yapısını bitkiye transfer edebilse de, aynı zamanda bitkiye zararlı bir haşere olarak biliniyor.
Araştırmacılar, her yerde parlayan yabani ot büyümesi yaşanmaması için daha güvenli bir yöntem buldu. Parlama yeteneğinin bitki hücrelerinden enerjiyi aldığını belirten Amirav-Drory, yapısal açıdan bitkinin haşereye de adapte olmaya daha az elverişli olacağını ifade etti. Bitkilerin sağlığı açısından da gözden geçirilmesi gereken ‘Glowing Plant’ projesi, gelecek vaat eden bir proje olarak görünüyor.
Kaynak: Ntvmsnbc / Discovery News (03 Mayıs 2013,11:41)
Sponsorlu Bağlantılar

Masa lambası yerine parlayan bitki!
Bilim insanlarının yaptığı yenilikçi deneyler, bir gün lamba yerine çeşitli bitkiler kullanılmasını sağlayabilir. ABD’li bilim insanları, büyüdükçe daha fazla parlaklık saçan bitkiler geliştirmek konusunda ilk sonuçları almaya başladı. New York State Üniversitesi araştırmacıları, sentetik biyoloji, genetik mühendisliği ve parlama özelliğine sahip bakterileri bir araya getirerek, yeni bir sürdürülebilir ışık kaynağı oluşturmayı amaçlıyor.
Bilim insanları, ışık saçan bitkiler konusunda geçmişte adımlar atmış olsa da, henüz büyük ilerlemeler kaydedilmiş değil. Tayvanlı araştırmacılar, bir gün sokak lambalarının yerine parlayan ağaçlar koymak için yaptıkları deneyde, suda yaşayan bir bitkiye altın nano parçacıklar nakletmiş ve parlamasını sağlamıştı. ‘Bio LEDs’ adı verilen bu teknolojinin ardından, ABD’li araştırmacılar bitkilere büyürken parlama özelliği kazandırmayı ama parlaklık derecesini istedikleri seviyede tutmayı istiyor.Teknoloji girişimcisi Antony Evans, sentetik biyoloğu Omri Amirav-Drory ve bitki uzmanı Kyle Taylor, ‘Glowing Plant’ projeleri kapsamında, ideal DNA dizilimini keşfederek istedikleri parlaklıkta ışık yayacak bitkiler büyütmeyi amaçlıyor.
'Daha Çok Yol Var'
Discovery News’in verdiği bilgiye göre, parlama yeteneği ortaya koyan sistem, ‘lüsifrez’ adındaki bir proteine dayanıyor. Protein, yakıtı paçalayarak ‘lüsiferin’ adı verilen parlaklığı ortaya çıkarıyor. Amirav-Drory, ‘bu tepkimenin son derece etkin olduğunu ve çok az ısı ortaya çıkardığını’ belirtti. Lüsiferaz-lüsiferin sistemi, ateş böcekleri, mantar ve bazı bakterilerin ışık saçmasını sağlıyor. Üç araştırmacı, aynı sistemin bitkilerde işe yaraması için, bitkilerde tümöre neden olan ‘agrobacterium’a dayanan bir yöntem kullandı. Bakteri, her ne kadar genetik yapısını bitkiye transfer edebilse de, aynı zamanda bitkiye zararlı bir haşere olarak biliniyor.
Araştırmacılar, her yerde parlayan yabani ot büyümesi yaşanmaması için daha güvenli bir yöntem buldu. Parlama yeteneğinin bitki hücrelerinden enerjiyi aldığını belirten Amirav-Drory, yapısal açıdan bitkinin haşereye de adapte olmaya daha az elverişli olacağını ifade etti. Bitkilerin sağlığı açısından da gözden geçirilmesi gereken ‘Glowing Plant’ projesi, gelecek vaat eden bir proje olarak görünüyor.
Kaynak: Ntvmsnbc / Discovery News (03 Mayıs 2013,11:41)

Işık Saçan Bitki Projesi
