Arama

Voleybolun tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 12 Kasım 2014 Gösterim: 23.237 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Voleybolun tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI ThinkerBeLL verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Voleybolun tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?

Voleybolun Tarihsel Gelişimi

Sponsorlu Bağlantılar
Voleybolu kim icat etti?
1892 yılında arkadaşı Dr. James Naismith’in basketbol oyununu icat etmesinden sonra, Morgan bu oyunu inceleyerek kendi oyununu buldu ve “mintonette” adını verdi. Daha sonra voleybol adını alan oyun, 1900’de özel tasarlanmış bir topla oynanmaya başlandı. Set ve blok 1916’da Filipinler’de ortaya çıktı. Altı kişilik takımlar 1918’de standart hale geldi. 1947’de Uluslararası Voleybol Federasyonu kuruldu ve 1949’da Uluslararası Olimpiyat Komitesi voleybolu oyunlar arasına aldı.

Voleybolun Tarihsel Gelişimi
Voleybol ilk olarak 1895 yılında beden eğitimi öğretmeni olan William G. Morgan tarafından Kuzey Amerika'nın Holyeke'da kentinde bulunmuştur.
William G. Morgan bu sporu Y.M.C.A.'daki (Hıristiyan Gençler Birliği) iş adamlarına fazla yorucu olmayan ve sakatlanmalara yol açmayan, eğlendirici bir oyun tasarlarken bulmuştur. Morgan tenis oynanan alanda fileyi yerden 1.80-1.90 cm. yukarıya kaldırmış ve ikiye bölünen alana işadamlarını karşı karşıya geçirerek, basketbol topunun iç lastiğinden oluşturduğu top ile iş adamlarından bu topu ellerini kullanarak karşı alana atıp yere değdirmelerini istemiştir.
Kısa sürede benimsenen ve sevilen bu oyuna Mintonette ismi verilmiştir. Oyunu çok beğenen Amerikalı profesör Alfred Halsted 1896'da bu oyunun adını tenisteki vole vuruşundan esinlenerek "volley ball" olarak değiştirilmesini önermiş ve önerisi hemen benimsenmiştir.
Oyunu çok seven ve oynayan Dr. Frank Wood ile itfaiye şefi olan John Lyneh, Morgan ile bir araya gelerek, bu oyuna kurallar koyarak oynanmasını kararlaştırdılar ve ilk oyun kurallarını belirlediler. 1897 yılında bu kurallar ile ilk kez Sprigfield Kolejinde beşer kişilik takımlarla ilk maç oynandı ve bu kurallar J.Y.Cameron tarafından kaleme alındı.
Voleybolun Dünyadaki gelişimi ve büyümesinde Y.M.C.A. derneklerinin büyük katkısı olmuştur. 1910 yılında Filipinler'e giden Misyoner Elwood S.Brown, bu sporu tanıtmakla kalmayıp, üç yıl sonra 1913 yılında yapılmasına öncülük ettiği Manila Uzak Asya Oyunları'nda voleybolun da yer almasını sağladı.
Eğlence sporu özelliğinde olan voleybol sporu; Filipinler'deki oyunlarda hücum vuruşunun yapılmasıyla yeni bir şekil aldı. Daha önceleri parmaklarla ve avuçlayarak oynanan voleybol sporu, turnuvaya Filipinler'in iç bölgelerinden gelen ormancılardan kurulu bir takımın, oldukça alçak olan filenin önüne koydukları iri yarı ve uzun boylu oyuncularının kendisine yüksekçe atılan topa birkaç adımda sıçrayarak kuvvetlice vurması sonucunda voleybol yeni bir karakter kazanıyordu. Bu hareket karşısında şaşıran organizatörler, bu vuruşu A.B.D.'deki Y.M.C.A. derneklerine durumu bildirdiler. Gelen yazıda kurallar dışında her hareketin mümkün olduğu ve bir yasaklamanın olmadığı bildirildi. Çin ve Filipinler'in katıldığı bu oyunlarda voleybol oyuncu sayısı 16 kişiden oluşmakta idi.
Hücum hareketinin voleybola girmesi; bugüne kadar oynanan voleybol tarzına ışık tutması, 1913 tarihini bugünkü voleybolun doğuşu olarak kabul görmesine neden olmuştur. 1916 yılında Amerika'da ilk voleybol oyun kuralları kitabı yayınlanmıştır.
1917 yılında 2.13 m. olan file yüksekliği 2.43 m.'ye yükseltildi. 1918 yılında ise oyuncu sayısı 6 kişi ile sınırlandı. 1921 yılında pozisyon dönüşü (position rotation) konuldu ve 12 oyuncu sistemi kabul edildi. İlk resmi voleybol şampiyonaları 1922 yılında Amerika ve Kanada'da yapıldı. 1928 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri, Voleybol Birliği'nin kurulmasına öncülük etti. 1927 yılında düzenlenen Uzak Doğu Asya Oyunları'nda 9 oyunculu sistem geçerli oldu.
1929 yılında topu kullanma sayısı 3 vuruş ile sınırlandırıldı.1947 yılında 14 ülke temsilcisi Paris'te FIVB Dünya Organizasyonu'nu kurdular. Fransa'dan Mr. Paul Libaud başkanlığa seçildi. Bu federasyonun ilk aktivitesi uluslararası kuralların düzenlenmesi oldu. Alınan en önemli kararlardan birisi de voleybol sporunun olimpiyat oyunlarına alınması olmuştur. Voleybol sporunun ilk uluslararası maçı; Prag'da Çekoslovakya ile Fransa arasında 27 Ağustos 1947 yılında oynanmıştır. 1948 yılında ilk erkekler Avrupa Şampiyonası Roma'da yapıldı (6 takım). Şampiyon Çekoslovakya oldu. Yine bu yıl 3 m. çizgisi voleybol alanına dahil edildi. 1949'da ilk Dünya Şampiyonası Çekoslovakya'nın Prag kentinde yapıldı. Birinciliği Çekoslovakya, ikinciliği Sovyetler Birliği kazandı. Sovyetler Birliği bu şampiyonada ilk kez ön alanda 3 hücumcu kullandı.
Günümüzde oldukça yoğun bir şekilde kullanılan smaç servis ilk kez 1950 yılında Santa Monika'da Tom Vogelsang isimli oyuncu tarafından kullanılmıştır. 1951 yılında getirilen kural ile; arka alan oyuncusunun, hücum vuruşu yapmasına, hareketine arka alandan başlamak kaydıyla olanak tanındı. 1952 yılında Moskova'da yapılan Dünya Şampiyonası'nı Bayanlarda ve Erkeklerde Sovyetler Birliği kazandı.
1956 yılındaki bayanlar ve erkekler Dünya Şampiyonası, Paris'te yapıldı ve birinciliği Erkeklerde Çekoslovakya, Bayanlarda ise Sovyetler Birliği kazandı.
1966'da Çekoslovakya'da yapılan altıncı Erkekler Dünya Şampiyonası'nda Japonlar bu yeni anlayışlarıyla oynadılar. Üstün teknik isteyen, çok hata yapma olasılığı yaratan, sürekli sıçradığı için son derece yorucu olan, uzun çalışmaları gerektiren, bu yeni, izlenmesine doyulmayan voleybol, dereceye giremedi. Beşincilikte kaldı. Çekler hatasız yüksek voleybolları ile birinci olurken, kısa smaçlarla süslenen bir yüksek voleybol oynayan Rumenler ikinci oldular. Ancak on birinci olabilen Amerika Birleşik Devletleri'nin yetkilileri ise antrenörlerine Avrupa voleybolunu inceleme görevini vermek gereğini duydular.
Ertesi yıl, 1967'de, Türkiye'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda, Sovyetler Birliği, Polonya, Romanya, Çekoslovakya, Fransa, Arnavutluk, İsrail, Hollanda takımlarının, azda olsa, Japonları taklit eden hareketler yaptıkları görüldü. Bir yandan bu hareketler deneniyor, bir yandan da herkes birbirine Japon voleybolunu anlatıyordu.
Gene 1967'de, Tokyo'da yapılan beşinci Kızlar Dünya Şampiyonası'nda, Japonya'nın arkasından Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci olduğu görüldüyse de, bu silkinme o kadarla kaldı.
1966 Dünya Şampiyonası'nda ilgileri üstüne çeken Doğu Almanya erkek takımı, 1972'ye kadar, çok yüksek blokları, blok üstü smaçları az hatalı voleybolları ile hep söz sahibi göründülerse de, 1968 Meksika Olimpiyat Oyunları'nda gene Sovyetler Birliği öne çıktı. Japon erkekleri ise ikinci oldular. Çok önemli iki maçı 3-2 veren Japon takımı ilk iki set karşısındakileri şaşkına çeviriyor, ama arkasını getiremiyor, kendi hızına, insan dayanıklılığını aşan hızlı oyununa yenik düşüyordu.
Kızlarda da ilk iki dereceyi aynı ülkeler aldı:
1. Sovyetler Birliği; 2. Japonya.
1970'de, Sofya'da yapılan yedinci Erkekler Dünya Şampiyonası'na Japonya'nın uzun boylu bir takımla geldiği görüldü. Turnuvanın boy ortalaması en yüksek takımıydılar. Artık yalnız hızlı oynamıyor, araya yüksek paslar da sokuyorlardı.
1968 Olimpiyat Oyunları'nın şampiyonu Sovyetler Birliği takımı. Voleybola Japonların getirdiği manşet benimsenmiş, çok güzel bir stille uygulanıyor. Üç metre içini almış olan oyunculardan ikisi de pas atacak yetenekteler, top ne yana gitse sağlıklı bir yüksek pas çıkacak. Arkadan kaçan 1 numaralı pasör pas atarsa öndeki 12 numaralı oyuncu bir kısa sıçraması yapacak. Vurmak için köşeleri tekli bloğa bırakmak gibi bir kaygısı yok. Çünkü köşelere kule pas atılacak. Uzun boylu, uzun kollu, çok güçlü iki dev smaçör, yatay hızdan yararlanarak iyice yükselmek, bloğun üstünden vurmak için oyun alanının dışına açılmışlar. Doğu Avrupa voleybol anlayışının en üst düzeyde bir uygulaması.
Hızlı, aldatıcı hareketlerle oynanan voleybol fizik yetersizliğinin, daha doğrusu boy kısalığının yarattığı bir tarzdır, ama uzun boylular hızlı oynayamaz diye bir kural yoktur. Yukarda da söylediğimiz gibi, 1970'de Sofya'ya gelen Japon takımı uzun boylu bir takımdı.
1972 Münih Olimpiyat Oyunları'nda, beklendiği gibi, erkekler şampiyonu Japonya oldu. Kızlarda ise Sovyetler birinci, Japonlar ikinci sırayı aldılar. İşin çok ilginç yanı, üçüncü ile dördüncünün de Asya takımları, Kuzey Kore ile Güney Kore kız takımları olmasıydı.
Voleybolda bir "Asya okulu" kurulduğu, ayrıca bu anlayışın bütün dünyayı etkisinde bıraktığı, voleybol oyununa yepyeni bir görünüm verdiği artık yadsınamazdı. Oysa alışkanlıkları içinde rahat eden, değişiklikten hoşlanmayan, yeni şeyleri araştırmanın, öğrenmenin yorgunluğuna katlanmak istemeyen tembel kafalar, "Asya voleybolu"nu gelip geçici bir yenilik saymak, küçümsemek yanılgısına düşmüş, uzun süre direnmişlerdir.

Çağdaş Voleybol
1974'de Meksika'da yapılan Erkekler Dünya Şampiyonası'nda takımlar şöyle sıralandı:
1-Polonya; 2-Sovyetler Birliği; 3-Japonya; 4-Doğu Almanya.
Bu sıralama ilk bakışta "Asya voleybolu"nun üçüncülüğe itildiği izlemini verebilir, ama gerçek şudur : Asya voleybolu artık şaşırtıcı bir yenilik değildi, getirdiği üstünlükler, 1974 yılında, bütün dünyaca biliniyordu. Örnekse, Doğu Avrupa takımları yeniden öne çıkarken, ilk olarak Japonlarda gördükleri hareketleri de kullanıyorlardı. Yani artık iki anlayış çarpışmıyor, iki anlayışı da özümleyen çağdaş voleybol, birtakım değişiklikler, çeşitlemelerle, bütün takımlarca oynanıyordu. (Bu arada Polonyalıların üç metre dışından smaçları gibi ilginç yenilikler de görülmekteydi.)
1974 Dünya Şampiyonası'nda kızların sıralaması ise şöyle oldu:
1-Japonya 2-Sovyetler Birliği 3-Güney Kore.
Burada da yanlış bir izlenime kapılmamak, "Kızlarda Asya voleybolu üstünlüğünü sürdürüyordu," diye düşünmemek gerekir. Anlayışlar arasında artı öylesine bir uzaklık kalmamıştı.
Bu değişik servis bekleyişlerinin arkasında uzun çalışmaların, birtakım deneylerden alınan sonuçların yattığı bir gerçektir. Asya voleybol anlayışını, bir ülkenin uygulamalarından olduğu gibi kopya etmek söz konusu değildir günümüzde. Her ülke çağdaş voleybola kendi yenilikleriyle katkıda bulunmaktadır.
Servis bekleyişleri de değişik bu takımların. Japonlar genellikle beşli kırık hat W bekleyişi yapıyorlar. Polonyalılar U bekleyişi denen dörtlü bekleyişi yapıyorlar. Sovyetlerin, çeşitli bekleyişler arasında, L bekleyişi denen, üç smaçörü sol başta toplayıp birden açılarak fileye saldırmalarını sağlayan bir bekleyişleri var.
Görüldüğü gibi, günümüzde artık yatık voleybol mu, yüksek voleybol mu bir tartışma yapılamaz. Hızlı voleybolu, her türlü pasıyla çağdaş voleybolu çeşitli ülkeler nasıl oynuyorlar, bunu araştırıp incelemek gerekir.

Voleybolun Yayılışı
1976'daki Montreal Olimpiyatları'nda gene Polonya birinci, Sovyetler Birliği ikinci sırayı aldılar. Japonya dördüncülüğe indi. Üçüncülüğü ise yeni bir takım, Küba kazandı. Kızlarda sıralama değişmedi:
1-Japonya; 2-Sovyetler Birliği; 3-Güney Kore.
Burada üstünde durulması gereken şey, Doğu Avrupa ile Asya takımlarının arasına bir Amerika takımının girmesidir. Önceleri yalnız Doğu Avrupa'da oynanan yüksek düzeydeki voleybola, sonradan Doğu Asya ülkeleri katılmıştı, şimdiyse ortaya bir de Amerika takımı çıkıyordu. Demek ki çağdaş voleybol bir yayılmayı getirmekteydi.
1978'de Roma'da yapılan Erkekler Dünya Şampiyonası bu bakımdan çok ilginç bir görünümle sona erdi:
1-Sovyetler Birliği; 2-İtalya; 3-Küba; 4-Güney Kore.
Yörelere göre sıralarsak:
1-Doğu Avrupa; 2-Batı Avrupa; 3-Orta Amerika; 4-Doğu Asya. Oldukça şaşırtıcı bir sonuç.
Gerçi voleybolun çok yaygın bir spor olduğu hep bilinirdi, dünyanın her yanında voleybol oynanmaktaydı, ama yüksek düzeydeki voleybol belli yörelerin sporuydu. Anlaşılan bu durum artık değişiyordu.
1978'de Sovyetler Birliği'nde yapılan Kızlar Dünya Şampiyonası'nda da değişik bir görünüm çizildi: 1-Küba; 2-Japonya; 3-Sovyetler Birliği;4-Güney Kore; 5-A.B.D 6-Çin.
Kızlar dünya şampiyonalarına daha önce yalnız bir kez, 1974'de, katılıp yedinci olan Küba birinciliği kazanmış; 1967 yılı ikincisi A.B.D. on birincilik, on ikincilik gibi derecelerde dolaşırken, yeni bir atılımla beşinciliğe yükselmiş; 1956 yılı altıncısı Çin, 1962'de dokuzunculuk, 1974'de on dördüncülük gibi iki dereceden sonra yeniden altıncılığa ulaşmıştı.
1980'deki Moskova Olimpiyatları'na bazı ülkeler siyasal nedenlerle sporcularını göndermediler. Bu arada, A.B.D.'nin uzun emeklerle hazırlanan, ne yapacakları merakla beklenen kız voleybolcuları da yarışmalara katılamadı.
İlk dereceleri, başlangıç yıllarında olduğu gibi, Doğu Avrupa ülkeleri paylaştılar.
Dünya voleybolunu zorlayan yeniler. 1982 Kızlar Dünya Şampiyonası: Altın Çin'in, Gümüş Peru'nun, Bronz A.B.D.'nin.
Görüldüğü gibi, ilk on beş dereceye giremeyen, şimdilik, yalnızca Afrika ülkeler.
Bu düzeyde takımlar, gelip geçici çalışmalarla yetiştirilemeyeceğine göre, dünyanın dört bir yanında, durmadan yaygınlaşan bir "güç voleybolu" etkinliğinin sürdürülmekte olduğunu söyleyebiliriz.

Voleybolun Kronolojik Tarihi
  • 1895: William G. Morgan voleybol oyununu tasarladı.
  • 1900: Oyun için özel bir top kullanılmaya başlandı.
  • 1916: Filipinler'de, hücüma dönük pas ve smaç organizasyonu tanıtıldı.
  • 1917: Set sayıları 21 sayıdan 15 sayıya değiştirildi.
  • 1920: Üç vuruş ve arkadan hücum kuralları eklendi.
  • 1930: İlk iki kişilk sahil oyunu oynandı.
  • 1947: Uluslararası Voleybol Federasyonu (Federation Internationale De Volley-Ball - FIVB) kuruldu.
  • 1948: İlk 2 kişilik sahil turnuvası düzenlendi.
  • 1949: İlk Dünya Şampiyonası Çekoslovakya, Prag'da gerçekleşti. Çekoslovakya şampiyon oldu.
  • 1952: Bayanlar arası ilk Dünya Şampiyonası Moskova'da yapıldı ve Sovyetler Birliği şampiyon oldu.
  • 1964: Voleybol Tokyo Olimpiyatlarında oyunlara eklendi.
  • 1983: Profesyonel Voleybol Birliği (AVP) kuruldu.
  • 1986: Bayanlar Profesyonel Voleybol Birliği (WPVA) kuruldu.
  • 1990: Dünya Ligi oluşturuldu.
  • 1995: Voleybol 100 yaşına girdi!
  • 1996: 2 kişilik sahil voleybolu Olimpiyat Sporu olarak kabul edildi.
  • 2002: Sahil voleybolu ölçüleri 8m x 8m boyutuna indirildi.

ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Kasım 2014       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Voleybolun tarihsel gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?

Voleybolun Tarihsel Gelişimi

Sponsorlu Bağlantılar
Voleybolu kim icat etti?
1892 yılında arkadaşı Dr. James Naismith’in basketbol oyununu icat etmesinden sonra, Morgan bu oyunu inceleyerek kendi oyununu buldu ve “mintonette” adını verdi. Daha sonra voleybol adını alan oyun, 1900’de özel tasarlanmış bir topla oynanmaya başlandı. Set ve blok 1916’da Filipinler’de ortaya çıktı. Altı kişilik takımlar 1918’de standart hale geldi. 1947’de Uluslararası Voleybol Federasyonu kuruldu ve 1949’da Uluslararası Olimpiyat Komitesi voleybolu oyunlar arasına aldı.

Voleybolun Tarihsel Gelişimi
Voleybol ilk olarak 1895 yılında beden eğitimi öğretmeni olan William G. Morgan tarafından Kuzey Amerika'nın Holyeke'da kentinde bulunmuştur.
William G. Morgan bu sporu Y.M.C.A.'daki (Hıristiyan Gençler Birliği) iş adamlarına fazla yorucu olmayan ve sakatlanmalara yol açmayan, eğlendirici bir oyun tasarlarken bulmuştur. Morgan tenis oynanan alanda fileyi yerden 1.80-1.90 cm. yukarıya kaldırmış ve ikiye bölünen alana işadamlarını karşı karşıya geçirerek, basketbol topunun iç lastiğinden oluşturduğu top ile iş adamlarından bu topu ellerini kullanarak karşı alana atıp yere değdirmelerini istemiştir.
Kısa sürede benimsenen ve sevilen bu oyuna Mintonette ismi verilmiştir. Oyunu çok beğenen Amerikalı profesör Alfred Halsted 1896'da bu oyunun adını tenisteki vole vuruşundan esinlenerek "volley ball" olarak değiştirilmesini önermiş ve önerisi hemen benimsenmiştir.
Oyunu çok seven ve oynayan Dr. Frank Wood ile itfaiye şefi olan John Lyneh, Morgan ile bir araya gelerek, bu oyuna kurallar koyarak oynanmasını kararlaştırdılar ve ilk oyun kurallarını belirlediler. 1897 yılında bu kurallar ile ilk kez Sprigfield Kolejinde beşer kişilik takımlarla ilk maç oynandı ve bu kurallar J.Y.Cameron tarafından kaleme alındı.
Voleybolun Dünyadaki gelişimi ve büyümesinde Y.M.C.A. derneklerinin büyük katkısı olmuştur. 1910 yılında Filipinler'e giden Misyoner Elwood S.Brown, bu sporu tanıtmakla kalmayıp, üç yıl sonra 1913 yılında yapılmasına öncülük ettiği Manila Uzak Asya Oyunları'nda voleybolun da yer almasını sağladı.
Eğlence sporu özelliğinde olan voleybol sporu; Filipinler'deki oyunlarda hücum vuruşunun yapılmasıyla yeni bir şekil aldı. Daha önceleri parmaklarla ve avuçlayarak oynanan voleybol sporu, turnuvaya Filipinler'in iç bölgelerinden gelen ormancılardan kurulu bir takımın, oldukça alçak olan filenin önüne koydukları iri yarı ve uzun boylu oyuncularının kendisine yüksekçe atılan topa birkaç adımda sıçrayarak kuvvetlice vurması sonucunda voleybol yeni bir karakter kazanıyordu. Bu hareket karşısında şaşıran organizatörler, bu vuruşu A.B.D.'deki Y.M.C.A. derneklerine durumu bildirdiler. Gelen yazıda kurallar dışında her hareketin mümkün olduğu ve bir yasaklamanın olmadığı bildirildi. Çin ve Filipinler'in katıldığı bu oyunlarda voleybol oyuncu sayısı 16 kişiden oluşmakta idi.
Hücum hareketinin voleybola girmesi; bugüne kadar oynanan voleybol tarzına ışık tutması, 1913 tarihini bugünkü voleybolun doğuşu olarak kabul görmesine neden olmuştur. 1916 yılında Amerika'da ilk voleybol oyun kuralları kitabı yayınlanmıştır.
1917 yılında 2.13 m. olan file yüksekliği 2.43 m.'ye yükseltildi. 1918 yılında ise oyuncu sayısı 6 kişi ile sınırlandı. 1921 yılında pozisyon dönüşü (position rotation) konuldu ve 12 oyuncu sistemi kabul edildi. İlk resmi voleybol şampiyonaları 1922 yılında Amerika ve Kanada'da yapıldı. 1928 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri, Voleybol Birliği'nin kurulmasına öncülük etti. 1927 yılında düzenlenen Uzak Doğu Asya Oyunları'nda 9 oyunculu sistem geçerli oldu.
1929 yılında topu kullanma sayısı 3 vuruş ile sınırlandırıldı.1947 yılında 14 ülke temsilcisi Paris'te FIVB Dünya Organizasyonu'nu kurdular. Fransa'dan Mr. Paul Libaud başkanlığa seçildi. Bu federasyonun ilk aktivitesi uluslararası kuralların düzenlenmesi oldu. Alınan en önemli kararlardan birisi de voleybol sporunun olimpiyat oyunlarına alınması olmuştur. Voleybol sporunun ilk uluslararası maçı; Prag'da Çekoslovakya ile Fransa arasında 27 Ağustos 1947 yılında oynanmıştır. 1948 yılında ilk erkekler Avrupa Şampiyonası Roma'da yapıldı (6 takım). Şampiyon Çekoslovakya oldu. Yine bu yıl 3 m. çizgisi voleybol alanına dahil edildi. 1949'da ilk Dünya Şampiyonası Çekoslovakya'nın Prag kentinde yapıldı. Birinciliği Çekoslovakya, ikinciliği Sovyetler Birliği kazandı. Sovyetler Birliği bu şampiyonada ilk kez ön alanda 3 hücumcu kullandı.
Günümüzde oldukça yoğun bir şekilde kullanılan smaç servis ilk kez 1950 yılında Santa Monika'da Tom Vogelsang isimli oyuncu tarafından kullanılmıştır. 1951 yılında getirilen kural ile; arka alan oyuncusunun, hücum vuruşu yapmasına, hareketine arka alandan başlamak kaydıyla olanak tanındı. 1952 yılında Moskova'da yapılan Dünya Şampiyonası'nı Bayanlarda ve Erkeklerde Sovyetler Birliği kazandı.
1956 yılındaki bayanlar ve erkekler Dünya Şampiyonası, Paris'te yapıldı ve birinciliği Erkeklerde Çekoslovakya, Bayanlarda ise Sovyetler Birliği kazandı.
1966'da Çekoslovakya'da yapılan altıncı Erkekler Dünya Şampiyonası'nda Japonlar bu yeni anlayışlarıyla oynadılar. Üstün teknik isteyen, çok hata yapma olasılığı yaratan, sürekli sıçradığı için son derece yorucu olan, uzun çalışmaları gerektiren, bu yeni, izlenmesine doyulmayan voleybol, dereceye giremedi. Beşincilikte kaldı. Çekler hatasız yüksek voleybolları ile birinci olurken, kısa smaçlarla süslenen bir yüksek voleybol oynayan Rumenler ikinci oldular. Ancak on birinci olabilen Amerika Birleşik Devletleri'nin yetkilileri ise antrenörlerine Avrupa voleybolunu inceleme görevini vermek gereğini duydular.
Ertesi yıl, 1967'de, Türkiye'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda, Sovyetler Birliği, Polonya, Romanya, Çekoslovakya, Fransa, Arnavutluk, İsrail, Hollanda takımlarının, azda olsa, Japonları taklit eden hareketler yaptıkları görüldü. Bir yandan bu hareketler deneniyor, bir yandan da herkes birbirine Japon voleybolunu anlatıyordu.
Gene 1967'de, Tokyo'da yapılan beşinci Kızlar Dünya Şampiyonası'nda, Japonya'nın arkasından Amerika Birleşik Devletleri'nin ikinci olduğu görüldüyse de, bu silkinme o kadarla kaldı.
1966 Dünya Şampiyonası'nda ilgileri üstüne çeken Doğu Almanya erkek takımı, 1972'ye kadar, çok yüksek blokları, blok üstü smaçları az hatalı voleybolları ile hep söz sahibi göründülerse de, 1968 Meksika Olimpiyat Oyunları'nda gene Sovyetler Birliği öne çıktı. Japon erkekleri ise ikinci oldular. Çok önemli iki maçı 3-2 veren Japon takımı ilk iki set karşısındakileri şaşkına çeviriyor, ama arkasını getiremiyor, kendi hızına, insan dayanıklılığını aşan hızlı oyununa yenik düşüyordu.
Kızlarda da ilk iki dereceyi aynı ülkeler aldı:
1. Sovyetler Birliği; 2. Japonya.
1970'de, Sofya'da yapılan yedinci Erkekler Dünya Şampiyonası'na Japonya'nın uzun boylu bir takımla geldiği görüldü. Turnuvanın boy ortalaması en yüksek takımıydılar. Artık yalnız hızlı oynamıyor, araya yüksek paslar da sokuyorlardı.
1968 Olimpiyat Oyunları'nın şampiyonu Sovyetler Birliği takımı. Voleybola Japonların getirdiği manşet benimsenmiş, çok güzel bir stille uygulanıyor. Üç metre içini almış olan oyunculardan ikisi de pas atacak yetenekteler, top ne yana gitse sağlıklı bir yüksek pas çıkacak. Arkadan kaçan 1 numaralı pasör pas atarsa öndeki 12 numaralı oyuncu bir kısa sıçraması yapacak. Vurmak için köşeleri tekli bloğa bırakmak gibi bir kaygısı yok. Çünkü köşelere kule pas atılacak. Uzun boylu, uzun kollu, çok güçlü iki dev smaçör, yatay hızdan yararlanarak iyice yükselmek, bloğun üstünden vurmak için oyun alanının dışına açılmışlar. Doğu Avrupa voleybol anlayışının en üst düzeyde bir uygulaması.
Hızlı, aldatıcı hareketlerle oynanan voleybol fizik yetersizliğinin, daha doğrusu boy kısalığının yarattığı bir tarzdır, ama uzun boylular hızlı oynayamaz diye bir kural yoktur. Yukarda da söylediğimiz gibi, 1970'de Sofya'ya gelen Japon takımı uzun boylu bir takımdı.
1972 Münih Olimpiyat Oyunları'nda, beklendiği gibi, erkekler şampiyonu Japonya oldu. Kızlarda ise Sovyetler birinci, Japonlar ikinci sırayı aldılar. İşin çok ilginç yanı, üçüncü ile dördüncünün de Asya takımları, Kuzey Kore ile Güney Kore kız takımları olmasıydı.
Voleybolda bir "Asya okulu" kurulduğu, ayrıca bu anlayışın bütün dünyayı etkisinde bıraktığı, voleybol oyununa yepyeni bir görünüm verdiği artık yadsınamazdı. Oysa alışkanlıkları içinde rahat eden, değişiklikten hoşlanmayan, yeni şeyleri araştırmanın, öğrenmenin yorgunluğuna katlanmak istemeyen tembel kafalar, "Asya voleybolu"nu gelip geçici bir yenilik saymak, küçümsemek yanılgısına düşmüş, uzun süre direnmişlerdir.

Çağdaş Voleybol
1974'de Meksika'da yapılan Erkekler Dünya Şampiyonası'nda takımlar şöyle sıralandı:
1-Polonya; 2-Sovyetler Birliği; 3-Japonya; 4-Doğu Almanya.
Bu sıralama ilk bakışta "Asya voleybolu"nun üçüncülüğe itildiği izlemini verebilir, ama gerçek şudur : Asya voleybolu artık şaşırtıcı bir yenilik değildi, getirdiği üstünlükler, 1974 yılında, bütün dünyaca biliniyordu. Örnekse, Doğu Avrupa takımları yeniden öne çıkarken, ilk olarak Japonlarda gördükleri hareketleri de kullanıyorlardı. Yani artık iki anlayış çarpışmıyor, iki anlayışı da özümleyen çağdaş voleybol, birtakım değişiklikler, çeşitlemelerle, bütün takımlarca oynanıyordu. (Bu arada Polonyalıların üç metre dışından smaçları gibi ilginç yenilikler de görülmekteydi.)
1974 Dünya Şampiyonası'nda kızların sıralaması ise şöyle oldu:
1-Japonya 2-Sovyetler Birliği 3-Güney Kore.
Burada da yanlış bir izlenime kapılmamak, "Kızlarda Asya voleybolu üstünlüğünü sürdürüyordu," diye düşünmemek gerekir. Anlayışlar arasında artı öylesine bir uzaklık kalmamıştı.
Bu değişik servis bekleyişlerinin arkasında uzun çalışmaların, birtakım deneylerden alınan sonuçların yattığı bir gerçektir. Asya voleybol anlayışını, bir ülkenin uygulamalarından olduğu gibi kopya etmek söz konusu değildir günümüzde. Her ülke çağdaş voleybola kendi yenilikleriyle katkıda bulunmaktadır.
Servis bekleyişleri de değişik bu takımların. Japonlar genellikle beşli kırık hat W bekleyişi yapıyorlar. Polonyalılar U bekleyişi denen dörtlü bekleyişi yapıyorlar. Sovyetlerin, çeşitli bekleyişler arasında, L bekleyişi denen, üç smaçörü sol başta toplayıp birden açılarak fileye saldırmalarını sağlayan bir bekleyişleri var.
Görüldüğü gibi, günümüzde artık yatık voleybol mu, yüksek voleybol mu bir tartışma yapılamaz. Hızlı voleybolu, her türlü pasıyla çağdaş voleybolu çeşitli ülkeler nasıl oynuyorlar, bunu araştırıp incelemek gerekir.

Voleybolun Yayılışı
1976'daki Montreal Olimpiyatları'nda gene Polonya birinci, Sovyetler Birliği ikinci sırayı aldılar. Japonya dördüncülüğe indi. Üçüncülüğü ise yeni bir takım, Küba kazandı. Kızlarda sıralama değişmedi:
1-Japonya; 2-Sovyetler Birliği; 3-Güney Kore.
Burada üstünde durulması gereken şey, Doğu Avrupa ile Asya takımlarının arasına bir Amerika takımının girmesidir. Önceleri yalnız Doğu Avrupa'da oynanan yüksek düzeydeki voleybola, sonradan Doğu Asya ülkeleri katılmıştı, şimdiyse ortaya bir de Amerika takımı çıkıyordu. Demek ki çağdaş voleybol bir yayılmayı getirmekteydi.
1978'de Roma'da yapılan Erkekler Dünya Şampiyonası bu bakımdan çok ilginç bir görünümle sona erdi:
1-Sovyetler Birliği; 2-İtalya; 3-Küba; 4-Güney Kore.
Yörelere göre sıralarsak:
1-Doğu Avrupa; 2-Batı Avrupa; 3-Orta Amerika; 4-Doğu Asya. Oldukça şaşırtıcı bir sonuç.
Gerçi voleybolun çok yaygın bir spor olduğu hep bilinirdi, dünyanın her yanında voleybol oynanmaktaydı, ama yüksek düzeydeki voleybol belli yörelerin sporuydu. Anlaşılan bu durum artık değişiyordu.
1978'de Sovyetler Birliği'nde yapılan Kızlar Dünya Şampiyonası'nda da değişik bir görünüm çizildi: 1-Küba; 2-Japonya; 3-Sovyetler Birliği;4-Güney Kore; 5-A.B.D 6-Çin.
Kızlar dünya şampiyonalarına daha önce yalnız bir kez, 1974'de, katılıp yedinci olan Küba birinciliği kazanmış; 1967 yılı ikincisi A.B.D. on birincilik, on ikincilik gibi derecelerde dolaşırken, yeni bir atılımla beşinciliğe yükselmiş; 1956 yılı altıncısı Çin, 1962'de dokuzunculuk, 1974'de on dördüncülük gibi iki dereceden sonra yeniden altıncılığa ulaşmıştı.
1980'deki Moskova Olimpiyatları'na bazı ülkeler siyasal nedenlerle sporcularını göndermediler. Bu arada, A.B.D.'nin uzun emeklerle hazırlanan, ne yapacakları merakla beklenen kız voleybolcuları da yarışmalara katılamadı.
İlk dereceleri, başlangıç yıllarında olduğu gibi, Doğu Avrupa ülkeleri paylaştılar.
Dünya voleybolunu zorlayan yeniler. 1982 Kızlar Dünya Şampiyonası: Altın Çin'in, Gümüş Peru'nun, Bronz A.B.D.'nin.
Görüldüğü gibi, ilk on beş dereceye giremeyen, şimdilik, yalnızca Afrika ülkeler.
Bu düzeyde takımlar, gelip geçici çalışmalarla yetiştirilemeyeceğine göre, dünyanın dört bir yanında, durmadan yaygınlaşan bir "güç voleybolu" etkinliğinin sürdürülmekte olduğunu söyleyebiliriz.

Voleybolun Kronolojik Tarihi
  • 1895: William G. Morgan voleybol oyununu tasarladı.
  • 1900: Oyun için özel bir top kullanılmaya başlandı.
  • 1916: Filipinler'de, hücüma dönük pas ve smaç organizasyonu tanıtıldı.
  • 1917: Set sayıları 21 sayıdan 15 sayıya değiştirildi.
  • 1920: Üç vuruş ve arkadan hücum kuralları eklendi.
  • 1930: İlk iki kişilk sahil oyunu oynandı.
  • 1947: Uluslararası Voleybol Federasyonu (Federation Internationale De Volley-Ball - FIVB) kuruldu.
  • 1948: İlk 2 kişilik sahil turnuvası düzenlendi.
  • 1949: İlk Dünya Şampiyonası Çekoslovakya, Prag'da gerçekleşti. Çekoslovakya şampiyon oldu.
  • 1952: Bayanlar arası ilk Dünya Şampiyonası Moskova'da yapıldı ve Sovyetler Birliği şampiyon oldu.
  • 1964: Voleybol Tokyo Olimpiyatlarında oyunlara eklendi.
  • 1983: Profesyonel Voleybol Birliği (AVP) kuruldu.
  • 1986: Bayanlar Profesyonel Voleybol Birliği (WPVA) kuruldu.
  • 1990: Dünya Ligi oluşturuldu.
  • 1995: Voleybol 100 yaşına girdi!
  • 1996: 2 kişilik sahil voleybolu Olimpiyat Sporu olarak kabul edildi.
  • 2002: Sahil voleybolu ölçüleri 8m x 8m boyutuna indirildi.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

1 Nisan 2014 / Misafir Soru-Cevap
11 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
8 Ocak 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış