Arama

Bizans İmparatorluğu'nda ekonomik ve sosyal yapı nasıldı?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 29 Aralık 2016 Gösterim: 9.900 Cevap: 2
miwaly - avatarı
miwaly
Ziyaretçi
30 Kasım 2009       Mesaj #1
miwaly - avatarı
Ziyaretçi
Bizans İmparatorluğu'nda ekonomik ve sosyal yapı nasıldı?
EN İYİ CEVABI Baturalp verdi
İmparatorluk ekonomisi eşitsiz biçimde gelişmişti. Kuzey İtalya gibi kimi bölgeler ile bazı eyaletler, hem tarımsal, hem ticari bakımdan yüksek bir gelişme düzeyindeydi. Özellikle Konstantinopolis’in varlığı, kentsel büyümeyi ve ekili toprak sınırlarının tarıma açılmasını özendirmişti. Başkente ulaşan yollar üzerindeki Balkan kentleri gelişirken ötekiler gerilemiş, hatta ortadan kalkmıştı. Suriye’nin kuzeyindeki işlenmeyen topraklar, Konstantinopolis’te yaşayanlara yiyecek sağlayabilmek için ekime açılmıştı. Constantinus’un altın sikkesi solidus 4. yüzyıl boyunca değerini korumuş, ayrıca her türlü altın miktarı önceki iki yüzyıldaki düzeyini kat kat aşmıştı. 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarındaki aşırı toplumsal akışkanlık, 4. yüzyılın ikinci yansında eski hızını yitirmeye başlamıştı.

Sponsorlu Bağlantılar
Daha 5. yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna gelmeden, Batı ve Doğu Roma eyaletleri arasındaki gelişkinlik farkları belirgin biçim kazanmıştı. Yunan-Roma uygarlığının, Batı’da sönerken Doğu’da ayakta kalmasını büyük ölçüde bu farklar açıklıyordu. Doğu eyaletlerinin nüfusu daha yüksek olduğu için, Konstantinopolis imparatorları en azından 6. yüzyıla değin barbarlar arasından asker toplamak zorunda kalmamıştı. Kentsel uygarlığın birkaç yüzyıl geriye uzandığı Doğu topraklarında, kentlerle birlikte tüccar sınıfı ve para ekonomisi de varlığını korumuştu. Doğu ile Batı arasındaki ticareti, kaynakların Suriyeli olarak tanıttığı Doğulu tüccarlar yürütüyordu. Bunlar, Batı’ nın küçülmüş, kuşatma altındaki kentlerinde de koloniler kurmuşlardı.

DEVAMI >>>> Bizans İmparatorluğu (Doğu Roma İmparatorluğu)


Son düzenleyen Baturalp; 29 Aralık 2016 23:34
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Kasım 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bizans sanatının kökeni Eski Yunan ve Roma sanatına dayanır. Bununla birlikte Mısır, İran ve Suriye kültürlerinden de etkilenerek, doğu ve batı uygarlıklarının bir bireşimi olarak gelişmiştir. Bizans’ın başkenti Konstantinopolis, ortaçağda dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Kent gösterişli sarayları, kiliseleri, hipodromu, zafer takları, dikilitaşları ve surlarıyla Bizans’ın da başlıca kültür ve sanat merkeziydi. Bizans sanatı, en önemli gelişmeyi mimarlık alanında yaptı. Bizans mimarlığının en belirgin özelliklerinden biri, yapılarda dev boyutlu kubbeler kullanılmasıdır. Öte yandan, duvar resimleri, mozaik, minyatür ve fildişi işçiliği gibi süsleme sanatlarında da Bizans çok ileriydi.

Sponsorlu Bağlantılar
İstanbul'un su gereksinimini karşılamak için yapılan Binbirdirek Sarnıcı ve Yerebatan Sarayı, Bizans mimarlığının bu alandaki en başarılı iki örneğidir. Aynı zamanda imparatorluğun yapısı hakkında da fikir vermektedir.

Bizans’ın mozaik resim sanatı ve duvar bezemeciliğinin en güzel örneklerine rastlanır. Bu dönemde mozaik resim sanatı yüzeysel ve simgesel bir anlatıma yöneldi, haç ya da benzeri simgeleri öne çıkardı.

Romalıların toplumsal yapıları, feodal toplum biçimi değildir. Yüzyıllar boyu parça parça oluşarak ortaya çıkan gelişmiş hukuk ilkeleri ve adalet sistemleri vardı.

Bizans İmparatorları, savunmayla ilgili ivedi askerlik sorununu çözmek için, sürekli bir ordu bulundurdular. Bizans ekonomisi de, halkının iyi yaşaması da askeri başarılarına ya da başarısızlıklarına bağlıydı. Askeri alanda başarısızlıklar artıp İmparatorluk İstanbul ve çevresinden ibaret kalınca zor günler başladı.

Bizans batılılaşmıştı. Bizanslı aydınlar Avrupalıları, özellikle de İtalyanları taklit etmede yarışıyorlardı. Kıyafetleri başta olmak üzere,her şeylerini,hatta konuşma tarzlarını bile İtalyanlara uydurmaya çalışıyorlardı. Bu da Bizans'ı kendi kimliğinden koparıyordu,kimliksizlik ve kişilik problemleri doğuruyordu ,eşcinsellik ve benzeri sapmalar yaygınlaşıyordu.

Devlet israf içinde yüzüyordu.Buna karşılık halk eziliyor, sömürülüyor,kazandığı birkaç kuruş haksız vergi ya da enflasyon zoruyla elinden alınıyordu.Bu durum önce ticari hayatı çökertti,ardından Bizans ekonomisi krizler dönemine girdi. Ciddi tedbirler alınmadığı,kara delikler kapatılamadığı için de krizlerin ardı arkası kesilmedi

İmparatora,rejime ve hükümete karşı başlayan muhalefeti yok etmek için özel mahkemeler kuruldu. Hukuka aykırı kanunlar çıkarıldı. Devletten insana baskı ve şiddet arttı. İnsan hakları ayaklar altına alındı. İşlerin düzelmemesi umutları kırdı. Sonuçta Bizans halkı son derece duyarsızlaştı. Para yegane değer haline geldi."Gemisini kurtaran kaptandır "anlayışı yaygınlaştı.

(Kaynak kitap: Biz Osmanlıyız)

Son düzenleyen Baturalp; 29 Aralık 2016 23:36
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
29 Aralık 2016       Mesaj #3
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
İmparatorluk ekonomisi eşitsiz biçimde gelişmişti. Kuzey İtalya gibi kimi bölgeler ile bazı eyaletler, hem tarımsal, hem ticari bakımdan yüksek bir gelişme düzeyindeydi. Özellikle Konstantinopolis’in varlığı, kentsel büyümeyi ve ekili toprak sınırlarının tarıma açılmasını özendirmişti. Başkente ulaşan yollar üzerindeki Balkan kentleri gelişirken ötekiler gerilemiş, hatta ortadan kalkmıştı. Suriye’nin kuzeyindeki işlenmeyen topraklar, Konstantinopolis’te yaşayanlara yiyecek sağlayabilmek için ekime açılmıştı. Constantinus’un altın sikkesi solidus 4. yüzyıl boyunca değerini korumuş, ayrıca her türlü altın miktarı önceki iki yüzyıldaki düzeyini kat kat aşmıştı. 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarındaki aşırı toplumsal akışkanlık, 4. yüzyılın ikinci yansında eski hızını yitirmeye başlamıştı.

Daha 5. yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna gelmeden, Batı ve Doğu Roma eyaletleri arasındaki gelişkinlik farkları belirgin biçim kazanmıştı. Yunan-Roma uygarlığının, Batı’da sönerken Doğu’da ayakta kalmasını büyük ölçüde bu farklar açıklıyordu. Doğu eyaletlerinin nüfusu daha yüksek olduğu için, Konstantinopolis imparatorları en azından 6. yüzyıla değin barbarlar arasından asker toplamak zorunda kalmamıştı. Kentsel uygarlığın birkaç yüzyıl geriye uzandığı Doğu topraklarında, kentlerle birlikte tüccar sınıfı ve para ekonomisi de varlığını korumuştu. Doğu ile Batı arasındaki ticareti, kaynakların Suriyeli olarak tanıttığı Doğulu tüccarlar yürütüyordu. Bunlar, Batı’ nın küçülmüş, kuşatma altındaki kentlerinde de koloniler kurmuşlardı.

DEVAMI >>>> Bizans İmparatorluğu (Doğu Roma İmparatorluğu)


Benzer Konular

20 Kasım 2012 / gökhan Soru-Cevap
29 Aralık 2016 / Misafir Tarih
17 Şubat 2013 / SAYAR Soru-Cevap
19 Ocak 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Ocak 2011 / Misafir Soru-Cevap