Arama

Su kirliliği hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Haziran 2017 Gösterim: 12.207 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Aralık 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Su kirliliği hakkında bilgi verir misiniz?
EN İYİ CEVABI Safi verdi

Su Kirliliği ve Nedenleri


Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar, o su ortamıyla belirli bir denge içindedirler. Dıştan gelen herhangi bir olumsuz etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir. En genel anlamıyla su kirlenmesi, su ortamının doğal dengesinin yani mineral oranı, tat, berraklık, asılı partüküllerin bozulması şeklinde tanımlanabilir. Ancak su kaynağındaki doğal dengenin bozulması, bazı kullanım amaçları içim önemli olmayabilir. Örneğin bir su kaynağı salt ulaşım amacıyla kullanılıyorsa, bu su kaynağının, doğal dengenin bozulması, su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir. Bu yaklaşımla su kirlenmesinin diğer bir tanımı, su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
Sponsorlu Baglantilar
Yer yüzündeki sular, güneşin sağladığı enerji ile sürekli bir döngü içinde bulunur . İnsanlar, ihtiyaçları için, suyu bu döngüden alır ve kullandıktan sonra tekrar aynı döngüye iade eder. Bu süreç sırasında suya karışan maddeler, suyu fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek. “SU KİRLİLİĞİ” olarak adlandırılan durum ortaya çıkar.
Su kirlenmesi, su kaynağının fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde olur.
a) NEDENLERİ VE ÇEŞİTLERİ
Su kirliliğine etki eden ana unsurları dört başlık altında toplama mümkündür :
  • Sanayileşme
  • Kentleşme
  • Nüfus artışı
  • Tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler.
Özellikle Türkiye’de sanayi kuruluşlarının, sıvı atıkları ile su kirliliğine neden oldukları bilinmektedir. Ayrıca sanayileşme hareketleri ile kente göç olayı da başlamış ve bu durum, hızlı ve düzensiz kentleşmeye sebep olmuştur. Nüfus artışı , tarımsal mücadele ilaçların ve kimyasal gübrelerin bilinçsizce aşırı kullanımda göz önüne alındığında su kirlenmesine etki eden unsurlar açıkça ortaya çıkmaktadır.
Bu unsurların meydana getirdiği su kirliliğine neden olan başlıca kirleticiler , endüstriyel ve evsel atıklar , kimyasal kirleticiler ve tarımda verimli arttırma amacıyla kullanılan doğal ve yapay maddelerdir. Tarım ilaçları , deterjanlar , maddecilikte kullanılan maddelerin asitli atıkları, radyoaktif atıklar bu kirleticilerden birkaçıdır.
Bu atıklar, arttırılmadan su ortamlarına boşaltıldıklarında ya da bu atıklarla kirlenen topraklardan sulara taşındıkları zaman su kirliliğine neden olurlar.

SU KİRLİLİĞİ
Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar, o su ortamıyla belirli bir denge içindedirler. Dıştan gelen herhangi bir olumsuz etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir. En genel anlamıyla su kirlenmesi, su ortamının doğal dengesinin yani mineral oranı, tat, berraklık, asılı partüküllerin bozulması şeklinde tanımlanabilir. Ancak su kaynağındaki doğal dengenin bozulması, bazı kullanım amaçları içim önemli olmayabilir.
Örneğin bir su kaynağı salt ulaşım amacıyla kullanılıyorsa , bu su kaynağının, doğal dengenin bozulması, su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir. Bu yaklaşımla su kirlenmesinin diğer bir tanımı, su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
Bu kullanımlar arasında öncelik sıralaması toplımun yapısına göre değişir. Toplumun yapısı değişip kentleşme ve endüstrileşme süreci geliştikçe, su kaynaklarının çok yönlü kullanımı artmakta ve karmaşık bir hal almaktadır.
Örneğin, toplumların yaşama düzeyi yükseldikçe kişi başına kullanılan su miktarı arttığı gibi, teknolojik gelişmeye bağlı olarak etkileri henüz bilinmeyen birçok kirletici de sulara karışmaktadır. Bunun sonucunda su kaynaklarının sulama, su ürünleri, dinlenme ve spor gibi amaçlarla kullanılabilirliği azalmaktadır.
Su Kirliliğinin Sebepleri
1. Tarımsal Faaliyetlerin Sonucu
2. Toprak Erezyonu
3. Bitkilerin Çürümesi
4. Hayvansak Atıklar
5. Tarımsal Mücadele İlaçları
6. Endüstriden Kaynaklana Kirlenmeler
7. Kimyasal Kirlilikler
8. Fizyolojik Kirlilikler
9. Biyolojik Kirlilikler
10. Atmosferik Kirlilikler
11. Zehirli Varil veya Tehlikeli Atıkların Gizli Gizli Gömülmesi veya Atılmasından Kaynaklana Kirlenmeler
12. Yerleşim alanlarından Gelen Kirlenmeler
13. Rüzgarın Etkisiyle Taşınanlar
14. Ulaşım ile Taşınanlar
15. Endüstri ve Evsel Atıkların ( lağım ), Dere, Göl, Gölet ve Yüzey Sularına Direkt Bırakılmasıyla Oluşan Kirlenmeler
16. Bulaşıcı Hastalıklı Medikal Malzemelerin Sulara Atılması ile Uzak Mesafelere Kirliliğn Taşınma Olayı
17. Katı Çöplerin Ham Sulara Bırakılması

Su içinde tek hücrelinin yaşaması için 1lt. Su içi eriyik oksijenin 1 ½ miligram olması gerekir ve 4.5-5 cm. Boyunda bir balığı yaşamasıiçin 1 lt.de en azında 5 ½ miligram eriyik oksijen bulunma şartı vardır. Ancak kıyılarda bir enerji reaktörü faaliyet halinde ise kondansatörlerde dolaşan suyun ısısının 7 dereceye indirilmeden hamsuya bırakılması WHO ( Dünya sağlık Örgütü ) standartlarına ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’na ve Anayasa’nın 56. maddesine ters düşmektedir. Şayet kondansatörlerden çıkan su 7 derece üzerinde hamsuya bırakılırsa su içi canlıları şok tesiri görerek ölmekte ve su içi beslenme zincirinin ekolojik halkası bozulmaktadır.

DEVAMI Su Kirliliği
Son düzenleyen Safi; 13 Haziran 2017 22:33
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Haziran 2017       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Su Kirliliği ve Nedenleri


Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar, o su ortamıyla belirli bir denge içindedirler. Dıştan gelen herhangi bir olumsuz etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir. En genel anlamıyla su kirlenmesi, su ortamının doğal dengesinin yani mineral oranı, tat, berraklık, asılı partüküllerin bozulması şeklinde tanımlanabilir. Ancak su kaynağındaki doğal dengenin bozulması, bazı kullanım amaçları içim önemli olmayabilir. Örneğin bir su kaynağı salt ulaşım amacıyla kullanılıyorsa, bu su kaynağının, doğal dengenin bozulması, su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir. Bu yaklaşımla su kirlenmesinin diğer bir tanımı, su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Yer yüzündeki sular, güneşin sağladığı enerji ile sürekli bir döngü içinde bulunur . İnsanlar, ihtiyaçları için, suyu bu döngüden alır ve kullandıktan sonra tekrar aynı döngüye iade eder. Bu süreç sırasında suya karışan maddeler, suyu fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek. “SU KİRLİLİĞİ” olarak adlandırılan durum ortaya çıkar.
Su kirlenmesi, su kaynağının fiziksel, kimyasal, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde olur.
a) NEDENLERİ VE ÇEŞİTLERİ
Su kirliliğine etki eden ana unsurları dört başlık altında toplama mümkündür :
  • Sanayileşme
  • Kentleşme
  • Nüfus artışı
  • Tarımsal mücadele ilaçları ve kimyasal gübreler.
Özellikle Türkiye’de sanayi kuruluşlarının, sıvı atıkları ile su kirliliğine neden oldukları bilinmektedir. Ayrıca sanayileşme hareketleri ile kente göç olayı da başlamış ve bu durum, hızlı ve düzensiz kentleşmeye sebep olmuştur. Nüfus artışı , tarımsal mücadele ilaçların ve kimyasal gübrelerin bilinçsizce aşırı kullanımda göz önüne alındığında su kirlenmesine etki eden unsurlar açıkça ortaya çıkmaktadır.
Bu unsurların meydana getirdiği su kirliliğine neden olan başlıca kirleticiler , endüstriyel ve evsel atıklar , kimyasal kirleticiler ve tarımda verimli arttırma amacıyla kullanılan doğal ve yapay maddelerdir. Tarım ilaçları , deterjanlar , maddecilikte kullanılan maddelerin asitli atıkları, radyoaktif atıklar bu kirleticilerden birkaçıdır.
Bu atıklar, arttırılmadan su ortamlarına boşaltıldıklarında ya da bu atıklarla kirlenen topraklardan sulara taşındıkları zaman su kirliliğine neden olurlar.

SU KİRLİLİĞİ
Doğal olarak kirlenmemiş bir su ortamında bulunan canlılar, o su ortamıyla belirli bir denge içindedirler. Dıştan gelen herhangi bir olumsuz etken o ortamdaki doğal dengeyi bozabilir. En genel anlamıyla su kirlenmesi, su ortamının doğal dengesinin yani mineral oranı, tat, berraklık, asılı partüküllerin bozulması şeklinde tanımlanabilir. Ancak su kaynağındaki doğal dengenin bozulması, bazı kullanım amaçları içim önemli olmayabilir.
Örneğin bir su kaynağı salt ulaşım amacıyla kullanılıyorsa , bu su kaynağının, doğal dengenin bozulması, su ürünleri yetiştirilmesinde kullanılan bir su kaynağındaki doğal dengenin bozulması kadar önem taşımayabilir. Bu yaklaşımla su kirlenmesinin diğer bir tanımı, su kaynağının belli bir amaç için kullanılabilirliğinin azaltılması veya yok olmasıdır.
Bu kullanımlar arasında öncelik sıralaması toplımun yapısına göre değişir. Toplumun yapısı değişip kentleşme ve endüstrileşme süreci geliştikçe, su kaynaklarının çok yönlü kullanımı artmakta ve karmaşık bir hal almaktadır.
Örneğin, toplumların yaşama düzeyi yükseldikçe kişi başına kullanılan su miktarı arttığı gibi, teknolojik gelişmeye bağlı olarak etkileri henüz bilinmeyen birçok kirletici de sulara karışmaktadır. Bunun sonucunda su kaynaklarının sulama, su ürünleri, dinlenme ve spor gibi amaçlarla kullanılabilirliği azalmaktadır.
Su Kirliliğinin Sebepleri
1. Tarımsal Faaliyetlerin Sonucu
2. Toprak Erezyonu
3. Bitkilerin Çürümesi
4. Hayvansak Atıklar
5. Tarımsal Mücadele İlaçları
6. Endüstriden Kaynaklana Kirlenmeler
7. Kimyasal Kirlilikler
8. Fizyolojik Kirlilikler
9. Biyolojik Kirlilikler
10. Atmosferik Kirlilikler
11. Zehirli Varil veya Tehlikeli Atıkların Gizli Gizli Gömülmesi veya Atılmasından Kaynaklana Kirlenmeler
12. Yerleşim alanlarından Gelen Kirlenmeler
13. Rüzgarın Etkisiyle Taşınanlar
14. Ulaşım ile Taşınanlar
15. Endüstri ve Evsel Atıkların ( lağım ), Dere, Göl, Gölet ve Yüzey Sularına Direkt Bırakılmasıyla Oluşan Kirlenmeler
16. Bulaşıcı Hastalıklı Medikal Malzemelerin Sulara Atılması ile Uzak Mesafelere Kirliliğn Taşınma Olayı
17. Katı Çöplerin Ham Sulara Bırakılması

Su içinde tek hücrelinin yaşaması için 1lt. Su içi eriyik oksijenin 1 ½ miligram olması gerekir ve 4.5-5 cm. Boyunda bir balığı yaşamasıiçin 1 lt.de en azında 5 ½ miligram eriyik oksijen bulunma şartı vardır. Ancak kıyılarda bir enerji reaktörü faaliyet halinde ise kondansatörlerde dolaşan suyun ısısının 7 dereceye indirilmeden hamsuya bırakılması WHO ( Dünya sağlık Örgütü ) standartlarına ve 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu’na ve Anayasa’nın 56. maddesine ters düşmektedir. Şayet kondansatörlerden çıkan su 7 derece üzerinde hamsuya bırakılırsa su içi canlıları şok tesiri görerek ölmekte ve su içi beslenme zincirinin ekolojik halkası bozulmaktadır.

DEVAMI Su Kirliliği
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

4 Kasım 2009 / Misafir Cevaplanmış
15 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
15 Mart 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış
26 Mart 2014 / Misafir Cevaplanmış