Günümüz aydınlatma teknolojisinde kullanılan lambalar, ya ısıl radyasyon ile ya da bir gazın deşarj
olması ile ışıldama yapan ışık kaynaklarıdır. İyi bir aydınlatma sistemi için doğru lamba seçimi çok
büyük önem taşımaktadır.
Aşağıda, günümüzde en çok kullanılan ışık kaynakları genel anlamda ele alınmıştır.
Enkandesan Lambalar:
Enkandesan lamba, ısıl radyasyon yayan ve bir rezistansın ısınması ile
ışıldama yapan ışık kaynağıdır. Bu lamba bir tungsten filaman ve bir cam
hazneden oluşur. Bu cam hazne; lambanın tipine göre havası alınmış
vakum ortam veya nitrojen ya da argon gibi bir soygaz ile doldurulmuş
olabilir.
Soygaz, cam hazne içindeki tungsten filamanın sıcaklığı artırmanın yanında
ayrıca buharlaşma etkisini de azaltır. Bu, lambanın etkinlik faktörünü (η)
(ışık etkinliği) artırır. Buna rağmen, enkandesan lambaların etkinlik
faktörleri oldukça düşüktür. Halojen lambalar, ışığı enkandesan
lambalardan daha verimli bir şekilde üretirler. En iyi ışık etkinliği oranı
deşarj lambalardan elde edilir.
Enkandesan lambaların servis ömrü ortalama 1000 saattir. Enkandesan
lambaların servis ömürleri ve ışık akıları, lambayı besleyen şebeke gerilim değeri ile değişir. Örneğin,
100W’lık bir enkandesan lamba 2700 K renk sıcaklığında 12,5 lm/W etkinlik faktörüne sahip
olmaktadır.
Çeşitli gerilim değerlerinde çalışan enkandesan lambalar mevcuttur. Örneğin, otomobillerde 12 V,
Amerika’da 115 V, Japonya’da 100 V ya da Avrupa’da 230 V ile çalışan enkandesan lambalar
üretilmektedir.
Halojen Lambalar:
Isıtılmış bir tungsten filaman, 300 nm ile 2000 nm arasında değişen ve süreklilik
gösteren bir spektruma sahiptir. Fakat filaman sıcaklığına bağlı olarak, insan
gözünün görebileceği ışık dalga boyu 400 nm ile 700 nm arasında olabilmektedir.
Halojen lambalar enkandesan lambaların geliştirilmiş şeklidir. Bu lambalarda
cam haznenin içi halojen gaz ile doldurulmuştur. Lamba içindeki halojen gazı
tungsten buharı ile tepkimeye girerek tungsten halojenür formuna dönüşür.
Oluşan bu gaz hazne içindeki sıcaklığın 250 ⁰C üzerinde kalmasını sağlar. Bu
halojenür madde, hazne içindeki filaman civarlarından geçerken filaman sıcaklığı
nedeniyle tungsten, halojenürden ayrılarak filaman üzerinde toplanır. Bu süreç,
filamanın daha yüksek sıcaklıklarda (3000 K) işletilmesine olanak sağlarken aynı
zamanda lamba ömrünü de uzatır. Halojen lambaların en önemli avantajları;
etkinlik faktörünün (ışık etkinliği) 25 lm/W değerlerinde olması, enkandesan
lambalardan daha uzun servis ömürlerinin olması (örneğin 2000 saat), sabit ışık akısına sahip olmaları,
beyaz ışık renginde olmaları ve daha küçük boyutlarda olmalarıdır.
Halojen lambaların farklı gerilim değerlerinde çalışan tipleri vardır. 230 V şebeke gerilimi ile
çalışanlarının yanı sıra; 6, 12 ya da 24 V gerilimlerle çalışan halojen lambalar da mevcuttur.
Deşarj Lambaları:
Deşarj lambaları, lamba içinde bulunan gazın ya da metal buharının iyonize olması
ile meydana gelen elektriksel deşarj ile ışık üreten lambalardır. Deşarj tüpünün
içinde bulunan gazın tipine bağlı olarak; ya direkt olarak insan gözünün
görebileceği ışık oluşur ya da UV radyasyonu, lamba tüpü içinde kimyasal bir
madde kullanılarak insan gözünün görebileceği ışığa çevirerek lambadan fayda
sağlanır.
Alçak Basınçlı ve Yüksek Basınçlı lambalar, tüp içindeki gazın basıncına bağlı olarak
birbirinden ayrılırlar.
Deşarj lambaları, çalışmaları için bir balasta ihtiyaç duyarlar. Bu balast, lamba
içinden geçen akımı sınırlama görevini yerine getirir. Bir deşarj lambasını
ateşleyebilmek için, bir starter ya da ateşleyicinin lamba devresinde yer alması
gerekir. Bu devre elemanları; gerekli olan yüksek voltajı, deşarj tüpü içindeki ve
iyonize olması gereken gaz katmanına tatbik eder. Böylece lamba ateşlenerek
ışıldama gerçekleşir.
Deşarj lambalarının servis ömrü lambanın ekonomik ömrü ile yakından alakalıdır. Bir aydınlatma
sisteminde lambanın çalışma koşulları dikkate alınmalıdır. Örneğin; bozuk filamana sahip bir deşarj
lambasının ışık akısının, filamanı sağlam bir lambaya göre düşüş göstermesi görülen bir sonuçtur.
Bunun nedeni, deşarj mekanizmasının kalitesinin düşmesi ve tüp içindeki flüoresan maddesinin
yıpranmasıdır. Sistemin ışık akısı değerinin belirlenen minimum değerin altına düşmemesi
gerekir.(Sistemin ilk kurulumunda elde edilen ışık akısı değerinin %80 ve üzerinde olması beklenir.)
Flüoresan Lambalar:
Flüoresan lambalar alçak basınçlı deşarj
lambalarıdır. Bu lambalar, 3 ya da 5 önemli renk
spektrum bölgesine sahiptirler. (mavi, yeşil ve
kırmızı bölgelerde) Bu özellik flüoresan
lambaların renksel geriverim özelliklerinin iyi
olmasını sağlamaktadır.
Lamba tüpünün iç kısımlarında UV radyasyonu
görünür ışığa çeviren kimyasal katman vardır. Bu
kimyasal katmanın içeriği, lambanın rengini ve
renksel geriverim özelliklerini belirler.
26 mm çapındaki T8 (T26) flüoresan lambaların ışık etkinliği (etkinlik faktörü)oranı yüksek olup, servis
ömürleri de uzundur. Diğer flüoresan lambalar gibi, lambadan çıkan ışık akısı çevre sıcaklığına bağlı
olarak değişir. Örneğin; lambanın ışık akısı -20 ⁰C’de kapasitesinin %20’sinin, +60 ⁰C’de kapasitesinin
%80’inin altına düşmektedir.
16 mm çapındaki T5 (T16) flüoresan lambalar daha yüksek ışık etkinliği (etkinlik faktörü) oranına
sahiptirler. T5 flüoresan lambalar yalnızca elektronik balast ile çalıştırılırlar.
T5 flüoresan lambalarda 2 tip ürün grubu vardır :
1. ‘ Yüksek Işık Etkinliği (etkinlik faktörü)’ ne sahip lambalar olup 14W ile 35W güç
aralığında üretilirler. Bu lambalarda amaç maksimum ekonomidir.
2. ‘ Yüksek Işık Akısı’na sahip lambalar olup 24W ile 80W güç aralığında üretilirler. Bu
lambalarda amaç, yüksek tavanlı mekânların endirekt ya da direkt olarak
aydınlatılmasıdır.
7 mm çapındaki flüoresan lambalar ise 6W ile 13W aralığındaki güçlerde üretilebilmektedir. Bu
lambalar, gösterge, mobilya ve resim aydınlatmasında kullanılmaktadır.
Yüksek Basınçlı Deşarj Lambaları:
Yüksek basınçlı deşarj lambaların en önemlileri Metal Halide Lambalar ve Yüksek Basınçlı Sodyum
Buharlı Lambalardır.
İçinde birçok metalin birleşiminden oluşan halojenürlerin kullanıldığı metal halide
lambaların ışık etkinliği (etkinlik faktörü) ve renksel geriverimleri yüksektir. Bu
lambalar çift uçlu, tüp şeklinde, elips şeklinde, yüksek yoğunluklu ve uzun ömürlü
olarak sıcak beyaz (ww) ve soğuk beyaz (nw) ışık renklerinde imal edilebilmektedir.
Hemen hemen tüm metal halide lambalarda UV radyasyonu emici nitelikte cam hazne
bulunur.
Yüksek basınçlı sodyum buharlı lambaları ayıran en önemli özellikler, UV içermeyen
sıcak ışık rengine sahip olmaları ve yüksek ışık akısı değerine sahip olmalarıdır. Metal
halide lambaları gibi çift uçlu, tüp şeklinde, elips şeklinde imal edilmektedirler.
Renksel geriverimi düşük olan lamba tipleri (Ra≤59) sokak aydınlatması için
kullanılmaya uygundur. Renksel geriverimi iyileştirilmiş olan lamba tipleri (Ra≤69)
çoğunlukla endüstriyel tesislerin aydınlatılması için, iyi renksel geriverime sahip olan
lambalar ise (Ra≥80) dekoratif uygulamalarda ve mağazalarda vurgu aydınlatması
amacıyla kullanılmaya uygundur.
Meta halide lambalar ve yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar balast ve ateşleyiciye gereksinim
duyarlar. Çoğu lamba tipi elektronik balast ile çalıştırılır. Bu lambaların dim edilebilmesi, renk
tutarlılığının korunabilmesi bakımından sıkıntı yaratabilmektedir. Günümüzde bu lamba tipleri için
dim edilebilen elektronik balastların kullanımı mümkündür.
LED Işık Kaynakları:
LED, İngilizcede Light Emitting Diodes
kelimelerinin kısaltılmışıdır. Bir LED yongası
yapı itibarı ile N ve P tipi yarıiletken
katmanlar arasına sandviç edilmiş aktif
katman tabakasından ve bunların
elektriksel bağlantılarından oluşan opto
elektronik bir elemandır. LED'ten doğru
yönde bir akım geçirildiğinde elektronlar
aktif katmanı uyarır ve aktif katmanda ışık
üretilir. Üretilen ışık doğrudan veya
reflektörden yansıma ile pencere
katmanından yayılır.
LED'ler aktif katmanın materyal yapısına bağlı olarak görülebilir ışık
tayfının belirli bir bölümünde ışık yayarlar. Başka bir deyişle tek renk
ışık üretilir ve aktif katmanda kullanılan materyal LED ışığının rengini
belirler. Yüksek seviyede ışık veren renkli LED'lerde aktif katman olarak
farklı materyaller kullanılır (GaAs, Gap, GaN, AlInGaP ve InGaN).
LED'lerle beyaz ışık üretmek iki yöntemle mümkündür. Bunlardan
birincisi; kırmızı, yeşil ve mavi üç adet LED yongasını bir kılıf içersinde
kullanarak beyaz ışığı elde etmektir. İkinci yöntem ise mavi LED
yongasında üretilen ışığın bir fosfor tabakasını uyararak beyaz ışık
üretilmesidir.
LED'ler doğru akımla çalışırlar. Elektrik devrelerinde LED'ler normal diyotlar gibi davranırlar. Farklı
olan yanı normal diyotlarda 0,7 Volt civarında olan birleşme gerilimi yerine, renklerine göre 1,6 V ile 4
V aralığında değişmektedir.
Devreye bağlanırken polaritelerine dikkat etmek gereklidir.
LED'ler genellikle seri bağlanıp bir dizin oluşturularak 10, 12, 24, 48V doğru akım veren elektronik güç
kaynakları ile beslenirler. Tasarım yapılırken üreticisinden temin edilecek teknik bilgiler göz önüne
alınarak optimum ışık ve elektriksel değerler ile çalıştırılmalıdır. Eğer elimizdeki LED hakkında hiçbir
teknik bilgiye sahip değilsek 20 mA akımla sürülmesi önerilir.
LED rengine göre ışık etkinliği farklılık gösterir. Örnek; kırmızı en
yüksek verimliliğe sahiptir 45 lm/W, sarı 35 lm/W, yeşil 18 lm/W,
mavi 8 lm/W civarındadır. Aydınlatmada beyaz ışık önemli
olduğuna göre beyaz LED için verimlilik, üretici firmalara göre
değişmekle birlikte 18 – 25 lm/W arasında değişmektedir.
Teorik olarak yapılan hesaplamalar ve deneyler LED'lerden
100.000 saat üzerinde bir süre istifade edebileceğimizi ortaya
çıkarmaktadır. Elektriksel, ısıl kondisyon (soğutma), çevresel
etkiler, kullanılan çevre elemanları, kılıfın materyal yapısı vb.
etkenler göz önüne alındığında 50.000 saat ve üzeri hizmet ömrü
olduğu kabul edilebilir
Kaynak