Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
O zamanlar Mekke'de 2 çeşit ekonomik durum vardı; biri konar göçerlik, diğeri ise ticaret. İnsanlar da 2 gruba ayrılmıştı, özgürler ve köleler. Köleler pazarlarda istenildiği kadar, bir mal gibi alınıp satılıyordu. Bol hırsızlık olayları oluyordu. Kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştı.Ticaretle uğraşanlar hile ve sahtekarlık yapıyorlardı.Konar göçerler ise tarımcılık yaparlardı. Oralarda hurma yetiştirilirdi.Para birimi dirhemdi.
Daha fazla bilgi; Alıntı
Mekke Hicaz bölgesinin üç önemli şehrinin başında geliyordu (diğer ikisi Yesrib [Medine] ve Tâif). Güneyde Yemen’e, kuzeyde Akdeniz’e, doğuda Basra körfezine, batıda Kızıldeniz limanı Cidde’ye ve Afrika istikametine giden yolların kesişme noktasında bulunan Mekke ekonomik açıdan çok elverişli bir mevkide yer almaktaydı. Öte yandan Kâbe dolayısıyla şehir, Arabistan’ın dinî merkezi idi. Yılın belirli aylarında Arabistan’ın her tarafından Kâbe’yi ziyarete gelen insanlar şehrin ticarî faaliyetlerine canlılık kazandırır, panayırlar kurulur ve şiir yarışmaları yapılırdı. Coğrafî şartlar yüzünden tarıma elverişli olmayan Mekke’de ekonomik hayatın temelini ticaret oluşturmaktaydı.
Hicaz bölgesinin en önemli ticaret merkezleri Mekke, Medine ve Taif'ti. Mekkeliler daha çok ticaretle, Medineliler ise daha çok tarımla uğraşmışlardır. Göçebelerin en önemli geçim kaynağı hayvancılık, yerleşiklerin ise tarım ve ticaret olmuştur.Başlıca ekonomik faaliyetler kervancılık, tarım, keçi, at ve deve yetiştiriciliğiydi. Kervancılık Arabistan'ın güneyine gelen Ipek ve Baharat Yollarına bağlı olarak gelişmiştir. Basra ve Yemen limanlarına gelen mallar yarımadanın kıyılarını takip eden ve kuzeye ulaşan yollarla Suriye ve Mısır limanlarına götürülmüştür.Mekke şehri Kızıldeniz kıyısındaki Hicaz bölgesinde bulunmaktaydı. Mekke şehir devletinde idari ve ticari yapılar, Kureyş soylularının elindeydi. Bir aristokrasi kuran Kureyş soyluları ticarete ve köleciliğe dayanan politikalara önem verdiler.