Arama

Medyanın aileler üzerindeki etkisi hakkında bilgi verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 26 Şubat 2014 Gösterim: 3.320 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2013       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Medyanın aileler üzerindeki etkisi nedir?


EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi
MEDYA VE AİLE
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Günümüz modern çağında iletişim araçları yaşantımızda büyük rol oynamaktadır. İletişim araçları en fazla ilgi gören ve en popüler boş zaman düzenleyicisidir. Özellikle çocuklar açısından bakıldığında; zihinsel, sosyal, duygusal hatta fiziksel alanlarda olumlu ve olumsuz etkileri olduğu görülmektedir.

Medyanın gerek birey gerekse aile üzerinde etkileri olduğu bilinmektedir. Genel kanaat medyanın aileyi olumsuz bir biçimde etkilediği yönünde olmakla birlikte, medyanın aile üzerinde olumlu etkilerinin olduğu da kabul edilmektedir.

Aile kurmaya aday bireyler ile aile üyelerinin bu yapının içinde varlıklarını sürdürdükleri düşünüldüğünde medya ile zorunlu muhatap olmaları, onunla doğru ve sağlıklı bir şekilde yaşamayı öğrenmelerini kaçınılmaz kılmaktadır.

Güçlü ve sağlıklı bir aile için ihtiyaç eksenli, programlı bir biçimde, medya kullanımından neyi amaçladığının bilincinde, işlevsel ve denetimli bir medya kullanıcısı olmak zorunlu hale gelmiştir.

Ailenin bütün fertleri birbirleriyle iletişim ortamı kuramamışlarsa, söz evden çekilmişse artık evde onlar adına konuşan bir aygıt vardır ve çok tüketilmek durumundadır.

Nasıl bir insan, nasıl bir aile, nasıl bir çocuk ve ne tür değerlere sahip olacağımız televizyon aracılığıyla bizlere sunulmaktadır.

Bugün televizyona alışmış bir aileye veya aile bireyine bağımlılık tanısı konulabilmektedir. Bağımlılık zihinsel yapılarda, ruhlarda ve algılama biçimlerinde ortaya çıkabilmektedir. Televizyon bireyin davranışlarını etkileyecek duruma gelmişse sigara, alkol yada madde bağımlılığından daha tehlikelidir. Bağımlılık yapan tüm maddeler gibi televizyon da zamanla düşünemeyen, irade gücünü televizyona kaptırmış, doğru ve yanlışı ayırt etme gücünü yitirmiş bireyler üretir. Bu televizyon bağımlısı bireyler anne, babayı, öğretmenini değil otorite olarak televizyonu görmeye başlar.

Medya kullanma alışkanlığına önce aile büyükleri yön vermelidir. Çocukların sosyal gelişiminin en hızlı dönemi olan 3-6 yaş arasında televizyon bağımlısı bir çocuk olması engellenemez ise, ebeveyn olarak çocuk üzerinde eğitim ve öğretim hakkı okula değil televizyona devredilmektedir. Bebeklik çağından sonraki dönemde çocuğa TV izleme saatlerinin belirlenmesi, bağımlılık oluşturulmaması açısından son derece önemlidir. Bu bağımlılıktan korunmak için sadece çocuğa değil tüm aile bireylerine televizyon izleme saatinde sınırlar ve kurallar konulmalıdır. Bu sınırlar konulmazsa televizyon birçok alanda aile bireylerini derinden etkilemektedir. Televizyonun özellikle çocuk ve gençler olmak üzere aile bireylerine etkileri:
  • Tüketim toplumu bireyi olmaları üzerine etkileri
  • Cinsel kimliğin oluşması ve karşı cinsle olan ilişkiler üzerine etkisi,
  • Anne ile ilişkisi üzerine etkisi,
  • Baba ile ilişkisi üzerine etkisi,
  • Şiddet eğilimlerine etkisi,
  • Okumaya, düşünmeye ve başarıya etkisi,
  • Kültürel yabancılaşmaya etkisi,
  • Dildeki yozlaşmaya etkisi,
  • Kendi kimliklerinin bağımsız ve özgün bir biçimde oluşmasına etkisi,
  • Çocukluğun yitirilişi ve masumiyetin yok oluşuna etkisi.
Televizyonun birçok alanda aile bireylerini etkilemesine bakıldığında ailede televizyona karşı alınması gereken önlemler ise şunlardır:

1. Yararına inanmadığınız veya zararlı bulduğunuz yayınlar varsa televizyonunuzu kapatın ve başka şeylerle meşgul olun. Aile ortamında sürekli açık duran televizyon dikkati üstünde toplayarak aile içi iletişimi engeller.

2. Televizyon dikkat çekmek için kurmaca yoluyla beklenmedik anlatım teknikleri kullanır. Kullanılan anlatım tekniğini çözmeye çalışın. Televizyon yayıncılığı ciddi bir sorumluluk gerektirir. Bu sorumluluk gösterilmeden yapılan yayınlar aile değerlerini yıpratır.

3.Kurgu ve fantezi dilini çözebildiğiniz ölçüde küçüklere anlatın. Televizyon dünyasının sanal bir dünya olduğunu açıklayın.

4. Zararlı bulduğunuz yayınlar izlediğiniz için yayınlanıyor. Bu tür yayınların önüne geçmenin en etkili yolu izlememektir.

5. Küçük çocukları eğlence ve oyun amacıyla veya amaçsızca televizyona maruz bırakmayın. Televizyon çocuğunuzun zihinsel gelişimini olumsuz etkiler.

6. Televizyon öğrenim çağındaki çocukların okul başarısını ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkiler. İlköğrenim çağındaki çocuklarınızı mümkün olduğu kadar ekrandan uzak tutun.

7. Program seçiminde o anda televizyon izleyen bütün aile bireylerini dikkate alın. Büyüklerin tercih ettiği ve izlediği yayınlar küçükler için üstü örtük bir onay ve beğeni anlamı taşır.

8. Aile içi sohbeti televizyona tercih edin.

Aile içerisinde diğer iletişim araçlarının kullanma alışkanlığı, televizyonun etkisi azalmaktadır. Fakat bu noktada televizyon bağımlılığı internet bağımlılığına da dönüşebilmektedir. Çağımızın en güçlü kitle iletişim araçlarından biri olan bilgisayar ve yaşamımıza aniden giren internet, bugün bilgilenme, işlem yürütme, haberleşme, eğitim ve eğlence fonksiyonlarıyla hayatımızın önemli bir parçası olmuştur. İnternetin, öğrencilerin eğitiminde büyük yararları olduğu gerçektir. Özellikle ödev yaparken, yeni bir konunun araştırmasını yaparken büyük kolaylıklar getirmektedir. Çocuk ve gençler elektronik posta ve sohbet odaları aracılığıyla yeni dostluklar kurmakta, arkadaşlıklarını sürdürmekte, sosyal yaşantılarını paylaşmakta, gündelik olaylar hakkında sohbet etme imkanı bulmakta ve sosyal ilişkilerini sürdürmektedirler. Dolayısıyla internet kullanımı, ergenin sosyalleşme sürecinde, kendini tanıması, doğru ve yanlışları, kuralları ve değerleri sınaması için başka sosyal etkileşimlere ek olarak kullandığı bir araçtır.

Çocukların internet bağımlılığı geliştirmeleri yanında denetimsiz kullanımda kendileri için zararlı olabilecek sitelere girip ruhsal açıdan etkilenmeleri de önemli risklerdendir. Çocuklar özümsemeye hazır olmadıkları, herhangi bir konuda aldıkları bilgileri nasıl değerlendireceklerini bilemedikleri için duygu, bilinç ve davranış düzeyinde olumsuz etkiler yaşayabilirler.

Bu olumsuzluklardan dolayı bilgisayarı kaldırmak yerine, olumsuzlukları ortadan kaldırmak gerekir. Bunun için de çocuklar ve gençler bilinçlendirilmelidir. Bütün dünyada kabul gören yaklaşım, en iyi denetimin ailede gerçekleşeceği şeklindedir. Çocuklara doğru kuralları öğretmek, anne babaya düşmektedir. Bu konuda alınması gereken önlemler şunlardır:

1.Çocuğunuzun internette şiddete, pornografiye veya benzer olumsuz uyaranlara maruz kalmaması için, öncelikle internet erişiminde gerekli filtreleme programlarını bilgisayarınıza kurmalısınız. Bunun için, bilgisayar yazılımları veya paket programları satan firmalarla görüşebilirsiniz.

2. Evdeki bilgisayarınızı herkesin gözü önünde ortak bir yaşam alanında bulundurmalısınız. Böylece bazı istenmedik durumların daha ortaya çıkmadan önüne geçebilirsiniz.

3. İnternetin olumsuzlukları ve internette çocuğunuzun karşılaşabileceği istenmedik durumlarda neler yapabileceği hakkında onu bilgilendirmelisiniz. Örneğin, çocuğunuza rahatsız eden iletişimleri sonlandırabileceğini söylemeniz bile onun kendine güvenmesini ve kontrolün kendisinde olduğu inancının gelişmesini sağlar.

4. Diğer arkadaşları ve etkinlikleri hakkında konuştuğunuz gibi çocuklarınızla çevrimiçi arkadaşları ve etkinlikleri hakkında da konuşmalısınız.

5. Çevrimiçi ortamda edindikleri arkadaşlarla gerçek yaşamda buluşmayı kabul etmemeleri konusunda ısrar etmelisiniz.

6. Çocuğunuzun çevrimiçi ticari işlemler yapmadan önce sizden onay almalarını sağlamalısınız. Çocuklarınızla çevrimiçi kumarı ve olası risklerini tartışmalı, çevrimiçi kumar oynamalarının yasadışı olduğunu belirtmelisiniz.

7. Çocuklarınıza sorumlu, ahlaki çevrimiçi davranışları öğretmeli, interneti dedikodu yaymak, tacizde bulunmak ya da başkalarına tehditler yöneltmek için kullanmamaları gerektiğini anlatmalısınız.

8. Çocuklarınızı izinleri olmaksızın program, müzik ya da dosya yüklememe konusunda uyarmalısınız. Web’de dosya paylaşırken, metin, görüntü ya da çizim alırken telif hakkı yasalarını çiğneyebilir ve yasadışı duruma düşebilirler.

9. İnternet kullanımı çocuğunuzun ders çalışmasına, sosyal ilişkilerine, sizinle iletişimine engel olacak ölçüde artmadan ve internet etkinlikleri bir kaçınma aracı halini almadan, internet kullanımını sınırlamalısınız. İnternet alışkanlığını yasaklamaya çalışmak, interneti hem daha çekici hale getireceği, hem de ergenlikte çocuğunuzun özel yaşamına müdahale olarak algılanacağı için işe yaramaz. Belli zaman dilimlerinde ve belli bir sürede internet kullanımı alışkanlığını pekiştirmelisiniz.

Fatma ÖZDOĞAN
Aile ve Sosyal Politika Uzmanı


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
26 Şubat 2014       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
MEDYA VE AİLE
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Günümüz modern çağında iletişim araçları yaşantımızda büyük rol oynamaktadır. İletişim araçları en fazla ilgi gören ve en popüler boş zaman düzenleyicisidir. Özellikle çocuklar açısından bakıldığında; zihinsel, sosyal, duygusal hatta fiziksel alanlarda olumlu ve olumsuz etkileri olduğu görülmektedir.

Medyanın gerek birey gerekse aile üzerinde etkileri olduğu bilinmektedir. Genel kanaat medyanın aileyi olumsuz bir biçimde etkilediği yönünde olmakla birlikte, medyanın aile üzerinde olumlu etkilerinin olduğu da kabul edilmektedir.

Aile kurmaya aday bireyler ile aile üyelerinin bu yapının içinde varlıklarını sürdürdükleri düşünüldüğünde medya ile zorunlu muhatap olmaları, onunla doğru ve sağlıklı bir şekilde yaşamayı öğrenmelerini kaçınılmaz kılmaktadır.

Güçlü ve sağlıklı bir aile için ihtiyaç eksenli, programlı bir biçimde, medya kullanımından neyi amaçladığının bilincinde, işlevsel ve denetimli bir medya kullanıcısı olmak zorunlu hale gelmiştir.

Ailenin bütün fertleri birbirleriyle iletişim ortamı kuramamışlarsa, söz evden çekilmişse artık evde onlar adına konuşan bir aygıt vardır ve çok tüketilmek durumundadır.

Nasıl bir insan, nasıl bir aile, nasıl bir çocuk ve ne tür değerlere sahip olacağımız televizyon aracılığıyla bizlere sunulmaktadır.

Bugün televizyona alışmış bir aileye veya aile bireyine bağımlılık tanısı konulabilmektedir. Bağımlılık zihinsel yapılarda, ruhlarda ve algılama biçimlerinde ortaya çıkabilmektedir. Televizyon bireyin davranışlarını etkileyecek duruma gelmişse sigara, alkol yada madde bağımlılığından daha tehlikelidir. Bağımlılık yapan tüm maddeler gibi televizyon da zamanla düşünemeyen, irade gücünü televizyona kaptırmış, doğru ve yanlışı ayırt etme gücünü yitirmiş bireyler üretir. Bu televizyon bağımlısı bireyler anne, babayı, öğretmenini değil otorite olarak televizyonu görmeye başlar.

Medya kullanma alışkanlığına önce aile büyükleri yön vermelidir. Çocukların sosyal gelişiminin en hızlı dönemi olan 3-6 yaş arasında televizyon bağımlısı bir çocuk olması engellenemez ise, ebeveyn olarak çocuk üzerinde eğitim ve öğretim hakkı okula değil televizyona devredilmektedir. Bebeklik çağından sonraki dönemde çocuğa TV izleme saatlerinin belirlenmesi, bağımlılık oluşturulmaması açısından son derece önemlidir. Bu bağımlılıktan korunmak için sadece çocuğa değil tüm aile bireylerine televizyon izleme saatinde sınırlar ve kurallar konulmalıdır. Bu sınırlar konulmazsa televizyon birçok alanda aile bireylerini derinden etkilemektedir. Televizyonun özellikle çocuk ve gençler olmak üzere aile bireylerine etkileri:
  • Tüketim toplumu bireyi olmaları üzerine etkileri
  • Cinsel kimliğin oluşması ve karşı cinsle olan ilişkiler üzerine etkisi,
  • Anne ile ilişkisi üzerine etkisi,
  • Baba ile ilişkisi üzerine etkisi,
  • Şiddet eğilimlerine etkisi,
  • Okumaya, düşünmeye ve başarıya etkisi,
  • Kültürel yabancılaşmaya etkisi,
  • Dildeki yozlaşmaya etkisi,
  • Kendi kimliklerinin bağımsız ve özgün bir biçimde oluşmasına etkisi,
  • Çocukluğun yitirilişi ve masumiyetin yok oluşuna etkisi.
Televizyonun birçok alanda aile bireylerini etkilemesine bakıldığında ailede televizyona karşı alınması gereken önlemler ise şunlardır:

1. Yararına inanmadığınız veya zararlı bulduğunuz yayınlar varsa televizyonunuzu kapatın ve başka şeylerle meşgul olun. Aile ortamında sürekli açık duran televizyon dikkati üstünde toplayarak aile içi iletişimi engeller.

2. Televizyon dikkat çekmek için kurmaca yoluyla beklenmedik anlatım teknikleri kullanır. Kullanılan anlatım tekniğini çözmeye çalışın. Televizyon yayıncılığı ciddi bir sorumluluk gerektirir. Bu sorumluluk gösterilmeden yapılan yayınlar aile değerlerini yıpratır.

3.Kurgu ve fantezi dilini çözebildiğiniz ölçüde küçüklere anlatın. Televizyon dünyasının sanal bir dünya olduğunu açıklayın.

4. Zararlı bulduğunuz yayınlar izlediğiniz için yayınlanıyor. Bu tür yayınların önüne geçmenin en etkili yolu izlememektir.

5. Küçük çocukları eğlence ve oyun amacıyla veya amaçsızca televizyona maruz bırakmayın. Televizyon çocuğunuzun zihinsel gelişimini olumsuz etkiler.

6. Televizyon öğrenim çağındaki çocukların okul başarısını ve psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkiler. İlköğrenim çağındaki çocuklarınızı mümkün olduğu kadar ekrandan uzak tutun.

7. Program seçiminde o anda televizyon izleyen bütün aile bireylerini dikkate alın. Büyüklerin tercih ettiği ve izlediği yayınlar küçükler için üstü örtük bir onay ve beğeni anlamı taşır.

8. Aile içi sohbeti televizyona tercih edin.

Aile içerisinde diğer iletişim araçlarının kullanma alışkanlığı, televizyonun etkisi azalmaktadır. Fakat bu noktada televizyon bağımlılığı internet bağımlılığına da dönüşebilmektedir. Çağımızın en güçlü kitle iletişim araçlarından biri olan bilgisayar ve yaşamımıza aniden giren internet, bugün bilgilenme, işlem yürütme, haberleşme, eğitim ve eğlence fonksiyonlarıyla hayatımızın önemli bir parçası olmuştur. İnternetin, öğrencilerin eğitiminde büyük yararları olduğu gerçektir. Özellikle ödev yaparken, yeni bir konunun araştırmasını yaparken büyük kolaylıklar getirmektedir. Çocuk ve gençler elektronik posta ve sohbet odaları aracılığıyla yeni dostluklar kurmakta, arkadaşlıklarını sürdürmekte, sosyal yaşantılarını paylaşmakta, gündelik olaylar hakkında sohbet etme imkanı bulmakta ve sosyal ilişkilerini sürdürmektedirler. Dolayısıyla internet kullanımı, ergenin sosyalleşme sürecinde, kendini tanıması, doğru ve yanlışları, kuralları ve değerleri sınaması için başka sosyal etkileşimlere ek olarak kullandığı bir araçtır.

Çocukların internet bağımlılığı geliştirmeleri yanında denetimsiz kullanımda kendileri için zararlı olabilecek sitelere girip ruhsal açıdan etkilenmeleri de önemli risklerdendir. Çocuklar özümsemeye hazır olmadıkları, herhangi bir konuda aldıkları bilgileri nasıl değerlendireceklerini bilemedikleri için duygu, bilinç ve davranış düzeyinde olumsuz etkiler yaşayabilirler.

Bu olumsuzluklardan dolayı bilgisayarı kaldırmak yerine, olumsuzlukları ortadan kaldırmak gerekir. Bunun için de çocuklar ve gençler bilinçlendirilmelidir. Bütün dünyada kabul gören yaklaşım, en iyi denetimin ailede gerçekleşeceği şeklindedir. Çocuklara doğru kuralları öğretmek, anne babaya düşmektedir. Bu konuda alınması gereken önlemler şunlardır:

1.Çocuğunuzun internette şiddete, pornografiye veya benzer olumsuz uyaranlara maruz kalmaması için, öncelikle internet erişiminde gerekli filtreleme programlarını bilgisayarınıza kurmalısınız. Bunun için, bilgisayar yazılımları veya paket programları satan firmalarla görüşebilirsiniz.

2. Evdeki bilgisayarınızı herkesin gözü önünde ortak bir yaşam alanında bulundurmalısınız. Böylece bazı istenmedik durumların daha ortaya çıkmadan önüne geçebilirsiniz.

3. İnternetin olumsuzlukları ve internette çocuğunuzun karşılaşabileceği istenmedik durumlarda neler yapabileceği hakkında onu bilgilendirmelisiniz. Örneğin, çocuğunuza rahatsız eden iletişimleri sonlandırabileceğini söylemeniz bile onun kendine güvenmesini ve kontrolün kendisinde olduğu inancının gelişmesini sağlar.

4. Diğer arkadaşları ve etkinlikleri hakkında konuştuğunuz gibi çocuklarınızla çevrimiçi arkadaşları ve etkinlikleri hakkında da konuşmalısınız.

5. Çevrimiçi ortamda edindikleri arkadaşlarla gerçek yaşamda buluşmayı kabul etmemeleri konusunda ısrar etmelisiniz.

6. Çocuğunuzun çevrimiçi ticari işlemler yapmadan önce sizden onay almalarını sağlamalısınız. Çocuklarınızla çevrimiçi kumarı ve olası risklerini tartışmalı, çevrimiçi kumar oynamalarının yasadışı olduğunu belirtmelisiniz.

7. Çocuklarınıza sorumlu, ahlaki çevrimiçi davranışları öğretmeli, interneti dedikodu yaymak, tacizde bulunmak ya da başkalarına tehditler yöneltmek için kullanmamaları gerektiğini anlatmalısınız.

8. Çocuklarınızı izinleri olmaksızın program, müzik ya da dosya yüklememe konusunda uyarmalısınız. Web’de dosya paylaşırken, metin, görüntü ya da çizim alırken telif hakkı yasalarını çiğneyebilir ve yasadışı duruma düşebilirler.

9. İnternet kullanımı çocuğunuzun ders çalışmasına, sosyal ilişkilerine, sizinle iletişimine engel olacak ölçüde artmadan ve internet etkinlikleri bir kaçınma aracı halini almadan, internet kullanımını sınırlamalısınız. İnternet alışkanlığını yasaklamaya çalışmak, interneti hem daha çekici hale getireceği, hem de ergenlikte çocuğunuzun özel yaşamına müdahale olarak algılanacağı için işe yaramaz. Belli zaman dilimlerinde ve belli bir sürede internet kullanımı alışkanlığını pekiştirmelisiniz.

Fatma ÖZDOĞAN
Aile ve Sosyal Politika Uzmanı


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

13 Ocak 2010 / Misafir Soru-Cevap
7 Mart 2009 / hamit bozkurt Soru-Cevap
19 Nisan 2010 / nss12 Soru-Cevap
25 Aralık 2014 / Misafir Cevaplanmış
3 Ekim 2011 / Misafir Arşive Kaldırılan Konular