Arama

Çevre sorunlarını çözmek için yapılması gerekenler nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 31 Ağustos 2015 Gösterim: 15.034 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Nisan 2014       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Çevre sorunlarını çözmek için yapılması gerekenler nelerdir?
EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi
ÇEVRE SORUNLARI
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Hızla artan dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve artan deterjan gibi kimyasal maddelerin kullanımı giderek çevre kirliliğine neden olarak çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaşmıştır.

Genel olarak çevre sorunları, insanların yaşadıkları hayat ortamının doğal yapısını tahrip etmektedir. Bu tahribat yaşamın yoğun olduğu alanlarda daha hızlı, yaşam ve yerleşimin olduğu bölgelerde daha yavaş olmaktadır. Bozulan bu doğal hayat çevre üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanlar kendilerine daha rahat ve ferah yaşam koşulları sağlamak için doğal olarak çevreye zarar vermektedirler.

Ülkemizde Başlıca Çevre Sorunları
Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Çevre sorunlarının önemli bir kaynaklarından biri hızlı nüfus artışıdır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahip ülkelerden biridir. Birleşmiş Milletler'in yaptığı nüfus tahminlerine göre, Türkiye nüfusunun 2025 yılında 92 milyona yükselmesi bekleniyor. Bu durum ülkemizin bugün olduğu kadar, gelecekte de çevre sorunlarıyla karşılaşacağını göstermektedir.

Çevre sorunlarından biri olan hızlı nüfus artışı beraberinde plansız kentleşmeyi getirmektedir. Artan nüfusun iyi yaşam alanı ihtiyacının giderilmesi için oluşturulan kentsel yaşam alanları kentsel sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu çevre sorunları birbirlerine bağlı birinin etkisi ile diğerini ortaya çıkaran çevre sorunlarıdır.

Çevre sorunlarının başında değerlendireçeğimiz kentsel çevre sorunu; temel insan gereksinimi olan barınma ve konut sorununun gecekondulaşma ve betonlaşma yoluyla çözümlenmesi sonucu ile ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan bu düzensiz ve plansız kentleşme; alt yapı gibi kanalizasyon sorunlarının ve katı atıklarının toplanması ve depolanması sorunlarını beraberinde getirmektedir. Çevre sorunlarından biri olan plânsız kentleşme ve alt yapı yetersizlikleri insanları önemli çevre sorunlarıyla karşı karşıya getirmektedir. Betonlaşmanın ve gecekondulaşmanın yarattığı önemli çevre sorunlarının ve bu sorunların yol açtığı toplumsal sonuçların önemi ve içeriği üzerinde yapılan çalışmalar ülkemizde şu an yetersiz durumdadır. Yerel yönetimler çevre sorunlarının çözümlenmesi konusunda yeterli projeler üretmemektedirler. Çünkü çevre sorunlarından bazılarının çözümlenmesi göze hitap etmemektedir.

Plansız kenteleşmenin bir sonucu olarak plansız endüstrileşme ortaya çıkmaktadır. Çevre sorunları içinde yeterli alt yapısı ve organizasyonu oluşturulmamış endüstri ve sanayi alanları önemli çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden olmaktadır.

Bu alanlardan çıkan atıkların düzenli bertaraf edilmemesi ve denetimin düzenli yapılmaması sorunların her geçen gün büyümesine ve çözümlenemez olmasına yol açmaktadır.

Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği büyük boyutlara ulaşmıştır. Son yıllarda doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ile hava kirliliğinde azalmalar görülmeye başlanmıştır. Özellikle sanayiden kaynaklı hava kirliliği artmaktadır.

Ülkemizde, belediyelerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemeleri nedeni ile düzenli çöp depo alanlarının oluşturulmamış olması ve arıtma tesislerinin zamanında kurulmamış olması çevre sorunlarının artmasına neden olmuştur.

Düzenli ve her türlü alt yapı sistemine sahip organize sanayi bölgelerinin oluşturulmamış olması çevre sorunlarında sanayi payının büyük olmasına neden olmuştur.
Tarım alanlarında düzensiz ve fazla ilaç kullanımı toprak kirliliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.Toprak kirliliğide bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır.

Geri dönüşümün yaygınlaştırılmamış olması çevre kirliliği oluşturan plâstik maddeler, cam ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında sorunların yaşanmasına neden olmuştur.

Küresel ısınmayı önlemek için karbon salımlarının sınırlandırılmasının büyük önem arz ettiği bir dönemde Türkiye toplam karbondioksit salımında, 2005 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında yıllık 215,9 milyon tonla yedinci sırada, Sanayi sektörü salımlarında ise ilk sırada yer almaktadır.

Türkiye`de üretilen tehlikeli atık miktarı belirsiz ve sanayide üretilen ve kullanılan kimyasallar ve ortaya çıkan atıkların niteliği ile ilgili hiçbir envanter çalışması bulunmamaktadır. Ancak son yılarda yapılan çalışmalarla envanter kayıtları oluşturulmaya başlanmıştır.

Su kaynakları giderek azalmakta olup, 20 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp su düşmektedir. Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasında yer almaya başlamıştır.

Ülkemizde biyoçeşitlilik çeşitli şekillerde toprağın bozulması ve doğal kaynakların yok olmaya başlaması yüzünden tehdit altındadır. Korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1 oranındadır.

Erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir. Her yıl 80-100 bin dönüm orman yanarak, 5-7 bin dönüm orman ise tarla açma ve yerleşme sebebiyle yok olmaktadır.

Çevre Sorunlarının Çözümünde Acilen Yapılması Gereklenler

  • Etkin bir çevre denetim sistemi oluşturulmalıdır.
  • Gelecek nesillerin iyi bir çevre eğitimi ile yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
  • Çevre sorunlarının çözümü için sivil toplum kuruluşlarının sayısı artırılmalı
  • Sivil toplum örgütleri ile kamu kuruluşları ortak çalışmalar yürütmelidir.
  • Plansız kentleşmeler yerine planlı şehir alanları oluşturulmalıdır.
  • Ormanların çoğaltılması ve korunması sağlanmalıdır.
  • Düzenli ve çevreci organize sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır.
  • Çöplerin kaynağında ayrıştırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
  • Kaliteli yakıtların kullanılması sağlanmalıdır.
  • Çevre sorunlarının önlenmesi için devlet tarafından etkili yasalar oluşturulmalıdır.
  • Çevre Ve Orman Bakanlığının kadrosu güçlendirilerek daha etkin çalışması sağlanmalıdır.
  • Yerel yönetimlerin asli görevleri çevre sorunlarının çözümlenmesi olmalıdır.
  • Çevre konusunda yapılacak yatırımlar için teşvik uygulamları başlatılmalıdır.

Son düzenleyen _Yağmur_; 18 Nisan 2014 10:35 Sebep: iç başlık
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Nisan 2014       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
ÇEVRE SORUNLARI
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Hızla artan dünya nüfusu, plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve artan deterjan gibi kimyasal maddelerin kullanımı giderek çevre kirliliğine neden olarak çevre sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak kirlenen hava, su ve toprak canlıların yaşamını olumsuz yönde etkileyecek boyutlara ulaşmıştır.

Genel olarak çevre sorunları, insanların yaşadıkları hayat ortamının doğal yapısını tahrip etmektedir. Bu tahribat yaşamın yoğun olduğu alanlarda daha hızlı, yaşam ve yerleşimin olduğu bölgelerde daha yavaş olmaktadır. Bozulan bu doğal hayat çevre üzerinde yaşayan tüm canlıların yaşamlarını olumsuz yönde etkilemektedir. İnsanlar kendilerine daha rahat ve ferah yaşam koşulları sağlamak için doğal olarak çevreye zarar vermektedirler.

Ülkemizde Başlıca Çevre Sorunları
Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Çevre sorunlarının önemli bir kaynaklarından biri hızlı nüfus artışıdır. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahip ülkelerden biridir. Birleşmiş Milletler'in yaptığı nüfus tahminlerine göre, Türkiye nüfusunun 2025 yılında 92 milyona yükselmesi bekleniyor. Bu durum ülkemizin bugün olduğu kadar, gelecekte de çevre sorunlarıyla karşılaşacağını göstermektedir.

Çevre sorunlarından biri olan hızlı nüfus artışı beraberinde plansız kentleşmeyi getirmektedir. Artan nüfusun iyi yaşam alanı ihtiyacının giderilmesi için oluşturulan kentsel yaşam alanları kentsel sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu çevre sorunları birbirlerine bağlı birinin etkisi ile diğerini ortaya çıkaran çevre sorunlarıdır.

Çevre sorunlarının başında değerlendireçeğimiz kentsel çevre sorunu; temel insan gereksinimi olan barınma ve konut sorununun gecekondulaşma ve betonlaşma yoluyla çözümlenmesi sonucu ile ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan bu düzensiz ve plansız kentleşme; alt yapı gibi kanalizasyon sorunlarının ve katı atıklarının toplanması ve depolanması sorunlarını beraberinde getirmektedir. Çevre sorunlarından biri olan plânsız kentleşme ve alt yapı yetersizlikleri insanları önemli çevre sorunlarıyla karşı karşıya getirmektedir. Betonlaşmanın ve gecekondulaşmanın yarattığı önemli çevre sorunlarının ve bu sorunların yol açtığı toplumsal sonuçların önemi ve içeriği üzerinde yapılan çalışmalar ülkemizde şu an yetersiz durumdadır. Yerel yönetimler çevre sorunlarının çözümlenmesi konusunda yeterli projeler üretmemektedirler. Çünkü çevre sorunlarından bazılarının çözümlenmesi göze hitap etmemektedir.

Plansız kenteleşmenin bir sonucu olarak plansız endüstrileşme ortaya çıkmaktadır. Çevre sorunları içinde yeterli alt yapısı ve organizasyonu oluşturulmamış endüstri ve sanayi alanları önemli çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden olmaktadır.

Bu alanlardan çıkan atıkların düzenli bertaraf edilmemesi ve denetimin düzenli yapılmaması sorunların her geçen gün büyümesine ve çözümlenemez olmasına yol açmaktadır.

Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği büyük boyutlara ulaşmıştır. Son yıllarda doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ile hava kirliliğinde azalmalar görülmeye başlanmıştır. Özellikle sanayiden kaynaklı hava kirliliği artmaktadır.

Ülkemizde, belediyelerin üzerlerine düşen görevleri yerine getirmemeleri nedeni ile düzenli çöp depo alanlarının oluşturulmamış olması ve arıtma tesislerinin zamanında kurulmamış olması çevre sorunlarının artmasına neden olmuştur.

Düzenli ve her türlü alt yapı sistemine sahip organize sanayi bölgelerinin oluşturulmamış olması çevre sorunlarında sanayi payının büyük olmasına neden olmuştur.
Tarım alanlarında düzensiz ve fazla ilaç kullanımı toprak kirliliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.Toprak kirliliğide bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır.

Geri dönüşümün yaygınlaştırılmamış olması çevre kirliliği oluşturan plâstik maddeler, cam ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında sorunların yaşanmasına neden olmuştur.

Küresel ısınmayı önlemek için karbon salımlarının sınırlandırılmasının büyük önem arz ettiği bir dönemde Türkiye toplam karbondioksit salımında, 2005 yılı verilerine göre, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında yıllık 215,9 milyon tonla yedinci sırada, Sanayi sektörü salımlarında ise ilk sırada yer almaktadır.

Türkiye`de üretilen tehlikeli atık miktarı belirsiz ve sanayide üretilen ve kullanılan kimyasallar ve ortaya çıkan atıkların niteliği ile ilgili hiçbir envanter çalışması bulunmamaktadır. Ancak son yılarda yapılan çalışmalarla envanter kayıtları oluşturulmaya başlanmıştır.

Su kaynakları giderek azalmakta olup, 20 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp su düşmektedir. Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasında yer almaya başlamıştır.

Ülkemizde biyoçeşitlilik çeşitli şekillerde toprağın bozulması ve doğal kaynakların yok olmaya başlaması yüzünden tehdit altındadır. Korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1 oranındadır.

Erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir. Her yıl 80-100 bin dönüm orman yanarak, 5-7 bin dönüm orman ise tarla açma ve yerleşme sebebiyle yok olmaktadır.

Çevre Sorunlarının Çözümünde Acilen Yapılması Gereklenler

  • Etkin bir çevre denetim sistemi oluşturulmalıdır.
  • Gelecek nesillerin iyi bir çevre eğitimi ile yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
  • Çevre sorunlarının çözümü için sivil toplum kuruluşlarının sayısı artırılmalı
  • Sivil toplum örgütleri ile kamu kuruluşları ortak çalışmalar yürütmelidir.
  • Plansız kentleşmeler yerine planlı şehir alanları oluşturulmalıdır.
  • Ormanların çoğaltılması ve korunması sağlanmalıdır.
  • Düzenli ve çevreci organize sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır.
  • Çöplerin kaynağında ayrıştırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
  • Kaliteli yakıtların kullanılması sağlanmalıdır.
  • Çevre sorunlarının önlenmesi için devlet tarafından etkili yasalar oluşturulmalıdır.
  • Çevre Ve Orman Bakanlığının kadrosu güçlendirilerek daha etkin çalışması sağlanmalıdır.
  • Yerel yönetimlerin asli görevleri çevre sorunlarının çözümlenmesi olmalıdır.
  • Çevre konusunda yapılacak yatırımlar için teşvik uygulamları başlatılmalıdır.

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Nisan 2014       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ÜLKEMİZİN ÇEVRE SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
MsXLabs.org

Çevre deyince; küresel ısınmadan, iklim değişikliğine, atık suların arıtılmasından katı atıkların bertarafına, hava kirliliğinden görüntü kirliliğine, geri kazanımdan tasarrufa, enerjinin verimli kullanılmasından suyun verimli kullanılmasına, tarım koruma ilaçlarından toprak erozyonuna varıncaya kadar geniş bir saha akla gelmektedir.

Çevre sorunları ise; bırakın mahalledeki komşunun komşuya zarar vermesini, dünyanın bir ucundaki devletin yaptığı tahribatın bedelini, diğer ucundaki devlete ve hatta gelecek kuşaklara ödetecek kadar etkin bir alandır.

Dolayısıyla çevre konusundaki bilinçlenme o kadar arttırılmalı ki; olaylara ve sorunlara kayıtsız kalmakla eş anlamlı hale gelen “herkes kendi işiyle meşgul olsun” kavramı yerine “iyiler gidişatı kendi istikballeri açısından yönlendirsin” kavramı sosyal hayatta işlerlik kazanmalı; kişiler arasında, halk ile devlet arasında ve devletlerarası sosyal baskı ve otokontrol sistemi yaygınlaşmalıdır.

Çünkü toplumda haklı ama güçsüz kitleler ne derece çaresiz ise, kontrol edilebilir caydırıcı bir güce sahip olmayan ülkeler de haksızlıklar karşısında o derece aciz durumda olacaklardır.

Çevreye zarar veren de koruyacak olan da insandır. Dolayısıyla insan-çevre ilişkisi yumurta-tavuk ilişkisine benzer. Bu kısır döngüyü azaltmak yine insan eliyle olacaktır.

Sosyal refah, çevre ve iktisat döngüsü içerisinde, en iyi çevre kalitesinin yakalanması, çevre ekonomisi ile israf arasındaki dengesinin oluşturulması, sosyal gruplar arasındaki hayat standardı farklılıklarının çevreye olan olumsuz etkilerinin azaltılması, eğitimli ve bilinçli insanlar eliyle olacaktır.

Çevre sorunlarının doğada kendi kendine işleyen arıtma, yenileme ve tamir dengesinin bozulmasıyla artış gösterdiği bir gerçektir. Bu denge çoğunlukla insan tarafından bozulduğuna göre, tamire doğadan önce insandan başlamak gerekecektir. Yoksa istem dışı meydana gelen doğal afetlere karşı, hazırlıklı olup uyum sağlamaktan öte yapacak bir şey yoktur.

O halde yaşam kalitemizi bozmadan, alacağımız önlemlerle çevremizi nasıl koruyabilir, insanları yaşadıkları mekanlarda nasıl daha mutlu edebilir, çocuklarımıza nasıl daha iyi bir dünya bırakabiliriz?

Yukarıdaki girişten sonra bu soruya iki temel yaklaşım sergilemek gerekecektir.

Bunlardan öncelikli olanı doğa ile insanı barıştıracak olan eğitimin yaygınlaştırılmasıdır. Bu aynı zamanda koruyucu hekimlik görevi yapacak, hastalıktan önce tedavi imkanı sunacak olan en ekonomik modeldir.

İkincisi ise mevcut hastalıkların tedavisinde uygulanacak olan teknik yöntemlerdir.

Gerek teknik konular, gerekse eğitim konuları biraz da ihtisas işi olduğundan çok detaylara girilmeden, sosyal bir bakış açısıyla yüzeysel çözüm önerileri sunulmalı, detay konular işin uzmanlarına havale edilmelidir.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

Problemler Kaynaklar Çözümler

Hava Kirliliği Kentleşme, arazi kullanımı, ormansızlaştırma, ulaşım, endüstri Kamuoyu bilinçlendirme, toplu taşım, emisyon kontrolü

Su kirliliği ve kontrolü Kentleşme, iklim değişimi, arazi kullanımı, ormansızlaştırma, ulaşım, endüstri Kamuoyu bilinçlendirme, tasarruf, havzaların temizlenmesi, havza yönetimi,yeşil dokunun artması

Toprak Kirliliği Endüstri, asit yağmurları, atıklar Atık kontrolü

İklim değişikliği ve doğal afetler Olağanüstü iklim koşullarındaki değişimler: Isı dalgaları, fırtınalar Uyum, kamuoyu bilinçlendirme

Gürültü kirliliği Araç kullanımı, kentleşme, duyarsızlık Kontrollü kentleşme, kamuoyu bilinçlendirme

Görüntü kirliliği Çarpık kentleşme, reklam panoları, duyarsızlık Yeşil dokunun artması, kontrollü kentleşme, kamuoyu bilinçlendirme

Katı atık kirliliği Evsel, endüstriyel ve tıbbi atıklar Atık kontrolü, kamuoyu bilinçlendirme

Ruhsal ve kültürel kirlilik Doyumsuzluk, duyarsızlık, bencillik, gösteriş, saygısızlık, görgüsüzlük, vurdum duymazlık, tembellik Kişisel gelişim, duygu eğitimi, doğru örneklendirme

Çevre sorunlarının kaynakları incelendiğinde öncelikle çarpık kentleşmenin ve plansızlığın getirdiği sorunlar ön plana çıkmaktadır. Ormansızlaştırma, araç kullanımı, endüstriyel faaliyetler, yanlış arazi kullanımı ve bunlardan kaynaklanan diğer çevre sorunlarının temelinde, plansızlık ve yaşadığı mekanda mutlu edemediğimiz mutsuz insanların köyden şehre göçü yatmaktadır.

Bu kontrolsüz insan hareketleri, geldikleri bölgeye ciddi uyum sorunları çıkarmakta; meydana gelen konut, alışveriş, eğitim, hastane, eğlence ihtiyacı ve bu ihtiyaçların zamanında, doğru ve yeterli oranda karşılanamaması; göçün meydana getirdiği kültürel boşluğun medya tarafından doldurulması, o bölgede çeşitli ruhsal, fiziksel, görsel, sosyal ve ekonomik alt ölçekli diğer sorunlara yol açmaktadır.

ŞEHİRCİLİK VE ALTYAPI

• İmar planlarının doğru yapılması ve korunması

• Kişi başına düşen yeşil alan miktarının AB standartlarına getirilmesi

• Toplu ulaşımın yaygınlaştırılması

• Demiryolu ve denizyolu taşımacılığının arttırılması

• Geri dönüşümün altyapısının hazırlanması

• Katı atık depolama sistemlerinin iyileştirilmesi

• İçme suyu, evsel, endüstriyel ve tıbbi atık bedelinin doğru tespiti

ÇEVRE VE ENERJİ

• Enerji, ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkınması için temel girdiyi oluşturduğundan, Türkiye gibi kalkınmasını sürdürülebilir hale getirmek için sürekli yatırım yapması gereken bir ülke için kritik ve stratejik bir öneme sahiptir.

• Enerjide %70’ler seviyesinde olan dışa bağımlılığı en aza indirmek için, ülkemiz kaynaklarından (su, kömür, rüzgar, jeotermal...) en verimli şekilde yararlanmak durumunda olduğumuz bir gerçek olduğu kadar; çevre problemlerinin bazılarının doğrudan enerji üretimi ve kullanımına bağlı olduğu da ayrı bir gerçektir.

• Kısa vadede fosil yakıtların (petrol, doğalgaz, kömür) kullanımında ve özellikle kömür madenlerimizde kaynak bazında iyileştirme yoluna gidilmesi, uygun baca gazı arıtma sistemlerinin kurularak çevresel zararlı etkilerin önlenmesi, enerjinin sürdürülebilirliği açısından önem arz etmektedir.

• Türkiye bir birim mal üretmek için OECD ülkelerinin 2 katı, Japonya’nın 4 katı enerji kullanmaktadır. Dolayısıyla Türkiye ekonomik büyümesi için gerekli ilave enerjiyi, GSMH’sı iki katına çıkana kadar hiçbir ilave kaynak kullanmadan, sadece kaçak ve kayıpları azaltacak tasarruf tedbirleriyle bile karşılayabilecek durumdadır.

• Enerjide kaynak çeşitlemesine gidilerek; rüzgar, güneş enerjisi, hidrojen enerjisi ve biyoenerji gibi yenilenilebilir temiz enerji kaynaklarının çevre dostu teknolojiler ile birlikte kullanımı teşvik edilmeli, enerjide özel sektör yatırımları arttırılmalı, başta kamu binalarında olmak üzere örnek uygulamalara geçilmelidir.

NÜKLEER ENERJİ VE TÜRKİYE

• Hükümet tarafından başlatılan Nükleer Santral girişimi, çevre alanında yakın geleceğin en geniş ve hararetli tartışma konusu olacaktır.

• Konuyu, Nükleer taraftarları veya karşıtlarının toplumu şartlandırmaya yönelik propaganda ve bilgi kirliliği arenasından çıkarıp; bilimsel veriler, dünyadaki uygulamalar, tehditler, fırsatlar ve ülke ihtiyaçları, özellikle de halkımızı ileride büyük sıkıntılarla karşı karşıya getirebilecek, enerjide dışa bağımlılık zincirinin kırılmasının gerekliliği gibi önemli hususları hep birlikte dikkate alan bir yaklaşım içerisinde müzakere zemini hazırlanmalıdır

SU KAYNAKLARININ KORUNMASI

• Evde, bahçede, endüstride su tasarrufu özendirilmeli,

• Tarımda ekonomik sulama yöntemlerine geçiş sağlanmalı,

• Su yoğun sanayiden su az yoğun sanayiye geçiş yapılmalı,

• Havzaların ve yer altı su kaynaklarının korunması, akar suların ve yağmur sularının depolanması, suyun geri dönüşümlü olarak kullanılması sağlanmalıdır.

EĞİTİM VE BİLİNÇLENDİRME

• Eğitim müfredatında kültürel alış-verişin, öz kültürümüzü yansıtan doğru kaynaklardan yapılması sağlanmalıdır.

• Yemek sofrasında bir bulgur ya da pirinç tanesini veya ekmek kırıntısını zayi etmeyen; akar suyun başında bile suyu iktisatlı kullanmayı alışkanlık haline getiren bir kültürel yapıdan; A4 kağıdına elini silip atan, bardağındaki çayı, tabağındaki yemeği bitirmeyi, iki gün üst üste aynı elbiseyi giymeyi ayıp sayan bir kültür yapısına doğru kaymanın önlenmesi gerekmektedir.

• Çevre sorunları konusunda farkındalık kazanmış ve çözüm yollarını içselleştirmiş, tasarrufu ve sade yaşantıyı hayat tarzı haline getirmiş, kariyer sahibi ve yüksek bilinç düzeyinde örnek insanların toplumda öne çıkarılması ve yüceltilmesi;

• Cumhurbaşkanından okul müdürüne, iş adamından akademisyenine, öğretmeninden din adamına kadar toplumun önünde duran kişilerin, çevre dostu ve uygulayarak öğreten örnek insanlar olması sağlanmalıdır.

• Tüketim ekonomisini körüklemek için kullanılan reklam, çizgi film, tiyatro gibi materyallerin, örgün ve yaygın eğitimler yoluyla, çevre sorunları hakkında doğru bilgi, tasarruf, sade yaşantı ve geri dönüşüm konusunda bilinçli bir kamuoyu oluşturmak için de kullanılması teşvik edilmelidir.

• Basın ve yayın organlarına, çevre sorunları ve çözüm önerileri konusunda belli oranlarda program yapma mecburiyeti getirilmeli; nükleer enerjiden siyanürle altın çıkarılmasına, evde su tasarrufundan tarımdaki sulama yöntemlerine, barajlardaki doluluk oranından havadaki emisyon oranına kadar halkımızın doğru biçimde bilgilendirilmesi sağlanmalıdır.

• STK’ların bu yöndeki girişimlerinin, gerek sosyal projelerinin uygulanması ve gerekse görsel ve eğitsel materyaller açısından Kamu idarelerince desteklenmesi de önem arz etmektedir.

• Bir sürücü trafikte normal seyir içinde gitmesi gerekirken;10 saniye içinde 5 şerit değiştirdiğinde, harcadığı benzin oranının 5 kat artacağını, ona bağlı gaz emisyonunun da tavan yapacağını ve 2 dk. sonra diğer araç ile yine aynı hizaya geleceğini bilmelidir.

DENETLEME, İZLEME, KONTROL, YAPTIRIM, RAPORLAMA MEKANİZMASININ İŞLETİLMESİ


• Çevresel önlemlerini alan firmalar ile çevresel önlemlerini almayan firmaların ayırt edilebilmesi için, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından etiketlenmesi;

• Çevresel önlemlerini almadan üretim yapan bir sanayicinin malının kullanılmaması için bilinçli kamuoyu baskısı oluşturulması; yerel yönetimlerde, çevre sorunlarına duyarlı vatandaşların şikayetlerine çözüm, önerilerine ilgi, müracaatlarına karşılık verecek bir yapıya işlerlik kazandırılması gerekmektedir.

• Ormanlarımız, araç kullanımı, endüstriyel faaliyetler, arazi kullanımı, tabii kaynaklar ve kirlenme oranları ile ilgili Ulusal bazda yıllık analiz, istatistik ve raporlama çalışmaları yapılıp, ilgililerin ve kamuoyunun istifadesine sunulmalıdır.

ELVAN SARI
ÇEVRE TEKNİKERİ
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
LmStM - avatarı
LmStM
Ziyaretçi
25 Nisan 2014       Mesaj #4
LmStM - avatarı
Ziyaretçi
İnsanlara çevre kirliliğinin canlılar için ne kadar zararlı olduğu hakkında bilgilendirimelidir
Bunun hakkında broşürler yapılabilir.Yanında da resimle slagonlarla desteklendirilmelidir.
Fabrika bacalarından çıkan dumanlar hava kirlilğihe sebep olur.Bu yüzden fabrika bacalarına filtreler takılmalıdır.Fabrikaların atığı suya dökülür.Su kirliliği olur.Bu atıkların geri dönüşüme gitmesi daha iyidir, hem doğa için hem ülke için katkısı vardır.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
31 Ağustos 2015       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan çevre kirliliğinin başlıca kaynakları;

- Göçler, düzensiz şehirleşme ve hızlı nüfus artışı,
- Evler, iş yerleri ve motorlu taşıt araçlarında; petrol, kalitesiz kömür gibi fosil yakıtların aşırı ve bilinçsiz tüketilmesi,
- Yanlış arazi kullanımı,
- Bilinçsiz şekilde gübre ve zirai mücadele ilaçları kullanımı,
- Nükleer silahlar, nükleer reaktörler ve nükleer denemeler gibi etmenlerle radyasyon yayılması,
- Kimyasal ve biyolojik silahların kullanılması,
- Bilinçsiz ve kaçak avlanma,
- Orman yangınları, ağaçların kesilmesidir.

Kaynak: Çevre Kirliliği - Yeşil Aşkı

Benzer Konular

1 Ocak 2014 / Misafir Soru-Cevap
3 Temmuz 2015 / darkness2 Telefon
2 Ağustos 2011 / Misafir Soru-Cevap
22 Kasım 2010 / Misafir Taslak Konular