Arama

Klimatoloji (İklimbilim)

Güncelleme: 18 Mart 2009 Gösterim: 22.234 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Eylül 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Klimatoloji (İklimbilim)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Yunanca clinein eğimli ve logos bilim kelimelerinden oluşan Klimatoloji (İklimbilim), atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı.
İklimbilimin konusu olan iklim, geniş bir sahada uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalama halidir. İklim coğrafi yeryüzünün şekillenmesi ve insan yaşamını çok yakından kontrol etmektedir. İklimbilim, hava olaylarını yakından tanımak için fiziğin bir alt dalı olan meteoroloji'nin verilerinden geniş ölçüde yararlanır. Meteorolojinin yaptığı gözlemleri alır ve insan ve canlı yaşamı açısından inceleyerek açıklamaya çalışır.
Yeryüzünde görülen başlıca ilkim tiplerini, oluşum nedenlerini, özelliklerini ve insan yaşamı üzerine etkilerini, iklim elemanlarını (sıcaklık, basınç ve rüzgarlar, nemlilik ve yağış) konularını inceleyen fiziki coğrafya alt dalıdır. Ortalama 50-100 yıllık hava durumu ortalamaları alınarak iklim hakkında bilgiler oluşturulabilir.
ressam91 - avatarı
ressam91
Ziyaretçi
12 Kasım 2008       Mesaj #2
ressam91 - avatarı
Ziyaretçi
Klimatoloji hakkında bilgi

Sponsorlu Bağlantılar
Klimatoloji, atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı.


İklimbilim ya da klimatolji, atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile inceleyen ve bu hava olaylarının canlılar ve dünya açısından doğuracağı sonuçları araştıran bir bilim dalıdır. Yunanca clinein eğimli ve logos bilim kelimelerinden oluşan Klimatoloji; atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalıdır.

Klimatolojinin konusu olan iklim, geniş bir sahada uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalama halidir. İklim coğrafi yeryüzünün şekillenmesi ve insan yaşamını çok yakından kontrol etmektedir.

Klimatoloji, hava olaylarını yakından tanımak için Fiziğin bir alt dalı olan Meteoroloji''nin verilerinden geniş ölçüde yararlanır. Meteorolojinin yaptığı gözlemleri alır ve insan ve canlı yaşamı açısından inceleyerek açıklamaya çalışır.

Atmosferin özellikle alt katmanlarında meydana gelen hava olaylarının oluşumunu ve değişimini nedenleriyle inceler ve kısa dönemli tahminler yapmayı amaçlar. Matematik, coğrafya, istatistik ve fizikten yararlanır.

Tarihte

Meteorolojik olaylar, insanoğlunun yaşamını ilk çağlardan itibaren etkilemiş, insanlar günümüze kadar dünya atmosferinde olup biten olayların nedenlerini zamanın koşullarına göre inceleyip araştırmışlardır. Bu amaçla da çeşitli gözlem ve incelemeler yaparak hava olaylarını önceden tahmin edebilme yollarını bulmaya çalışmışlar, bunların olumlu etkilerinden faydalanma, olumsuz etkilerinden de kurtulma ve korunma yollarını aramışlardır.

Meteoroloji, insanlık tarihi kadar eski bir bilim olmasına karşın, gerçek kimliğine 19. yüzyıl sonlarına doğru kavuşmuştur. İlk meteorolojik haritalar 1869 yılında Prof. Cleveland Abbe ve Alexander Buchan tarafından yapılmıştır. 1882 yılında Elias Loomis, ilk dünya yağış dağılım haritasını, 1887Julius Hann ise, ilk meteoroloji atlasını hazırlamışlardır.

Günümüzde



Günümüzde meteorolojik hizmetler tamamen bilimsel yöntemlerle ve uluslararası işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Bugün dünyada, 24 saat sürekli çalışan onbin civarında kara istasyonu, açık denizlerde görev yapan altıbinden fazla gözlem gemisi ve yüksek hava sondajları yapan binden fazla meteoroloji istasyonu vardır.

Günümüzde meteoroloji istasyonları türkiyede her ilde değil; sadece Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde bulunur. yılında Dr

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
18 Mart 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Vikipedi, özgür ansiklopedi


İklimbilim (klimatoloji), atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı.
İklimbilimin konusu olan iklim, geniş bir sahada uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalama halidir. İklim coğrafi yeryüzünün şekillenmesi ve insan yaşamını çok yakından kontrol etmektedir. İklimbilim, hava olaylarını yakından tanımak için fiziğin bir alt dalı olan meteoroloji‘nin verilerinden geniş ölçüde yararlanır. Meteorolojinin yaptığı gözlemleri alır ve insan,canlı yaşamı açısından inceleyerek açıklamaya çalışır.
Yeryüzünde görülen başlıca ilkim tiplerini, oluşum nedenlerini, özelliklerini ve insan yaşamı üzerine etkilerini, iklim elemanlarını (sıcaklık, basınç ve rüzgarlar, nemlilik ve yağış) konularını inceleyen fiziki coğrafya alt dalıdır. Ortalama 50-100 yıllık hava durumu ortalamaları alınarak iklim hakkında bilgiler oluşturulabilir.
Klimatoloji hakkında bilgi
Klimatoloji, atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalı.
İklimbilim ya da klimatolji, atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile inceleyen ve bu hava olaylarının canlılar ve dünya açısından doğuracağı sonuçları araştıran bir bilim dalıdır. Yunanca clinein eğimli ve logos bilim kelimelerinden oluşan Klimatoloji; atmosfer içerisinde meydana gelen hava olayları ile yeryüzünde görülen iklim tiplerini inceleyen bilim dalıdır.
Klimatolojinin konusu olan iklim, geniş bir sahada uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalama halidir. İklim coğrafi yeryüzünün şekillenmesi ve insan yaşamını çok yakından kontrol etmektedir.
Klimatoloji, hava olaylarını yakından tanımak için Fiziğin bir alt dalı olan Meteoroloji”nin verilerinden geniş ölçüde yararlanır. Meteorolojinin yaptığı gözlemleri alır ve insan ve canlı yaşamı açısından inceleyerek açıklamaya çalışır.
Atmosferin özellikle alt katmanlarında meydana gelen hava olaylarının oluşumunu ve değişimini nedenleriyle inceler ve kısa dönemli tahminler yapmayı amaçlar. Matematik, coğrafya, istatistik ve fizikten yararlanır.
Tarihte
Meteorolojik olaylar, insanoğlunun yaşamını ilk çağlardan itibaren etkilemiş, insanlar günümüze kadar dünya atmosferinde olup biten olayların nedenlerini zamanın koşullarına göre inceleyip araştırmışlardır. Bu amaçla da çeşitli gözlem ve incelemeler yaparak hava olaylarını önceden tahmin edebilme yollarını bulmaya çalışmışlar, bunların olumlu etkilerinden faydalanma, olumsuz etkilerinden de kurtulma ve korunma yollarını aramışlardır.
Meteoroloji, insanlık tarihi kadar eski bir bilim olmasına karşın, gerçek kimliğine 19. yüzyıl sonlarına doğru kavuşmuştur. İlk meteorolojik haritalar 1869 yılında Prof. Cleveland Abbe ve Alexander Buchan tarafından yapılmıştır. 1882 yılında Elias Loomis, ilk dünya yağış dağılım haritasını, 1887Julius Hann ise, ilk meteoroloji atlasını hazırlamışlardır.
Günümüzde
Günümüzde meteorolojik hizmetler tamamen bilimsel yöntemlerle ve uluslararası işbirliği içerisinde yürütülmektedir. Bugün dünyada, 24 saat sürekli çalışan onbin civarında kara istasyonu, açık denizlerde görev yapan altıbinden fazla gözlem gemisi ve yüksek hava sondajları yapan binden fazla meteoroloji istasyonu vardır.
Günümüzde meteoroloji istasyonları türkiyede her ilde değil; sadece Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde bulunur


Atmosfer


Vikipedi, özgür ansiklopedi



320px Atmosphere magnify clip
Dünya atmosferinin katmanları



Atmosfer veya Gazyuvarı, yerkürenin etrafını saran ve çoğunlukla gaz ve buharlardan oluşan bir örtüdür.
Yerçekimi sayesinde tutulan atmosfer, büyük ölçüde gezegenin iç katmanlarından kaynaklanan gazların yanardağ etkinliği ile yüzeye çıkması sonucu oluşmakla birlikte, gezegenin tarihi boyunca dünya dışı kaynaklardan da beslenmiş ve etkilenmiştir. Basınç ve yoğunluk açısından diğer yer benzeri gezegenlerden Mars‘a göre yaklaşık 100 kat büyük, Venüs‘e göre ise yaklaşık 100 kat küçük bir gaz kütlesini ifade eder. Ancak bileşim açısından bu iki gezegenin atmosferlerinden çok farklı olduğu gibi, Güneş Sistemi içinde de eşsizdir.



Atmosfer Basıncı
Atmosfer basıncı havanın ağırlığının sonucudur, dolayısıyla yere ve zamana göre değişir. Atmosfer basıncı 5 km’de %50 azalır (bir diğer deyişle atmosfer kütlesinin yarısı ilk 5 km içindedir). Deniz seviyesinde deniz basıncı 101,325 Pa‘dır. Yer çekimi nedeniyle bu gaz kütlesinin bir ağırlığı vardır, ve gezegen yüzeyine doğru alçaldıkça artan bir basınç yaratır. Basınç, normal atmosferde, 0°C’de, 760 mm’lik bir cıva sütununun yarattığı basınca eşittir.
Atmosferin toplam kütlesinin yaklaşık 5,1 x 1015 ton olduğu sanılmaktadır; bu da Dünyanın toplam kütlesinin milyonda birinden daha azdır.

Bileşimi

Atmosfer, renksiz, kokusuz, tatsız, çok hızlı hareket edebilen, akışkan, elastik, sıkıştırılabilir, sonsuz genleşmeye sahip, ısı geçirgenliği zayıf ve titreşimleri belli bir hızda ileten bir yapıya sahiptir. Tam olarak yüksekliği saptanamamıştır. “Homojen atmosfer” olarak isimlendirilen ve yoğunluğun hemen hemen aynı olduğu alt bölümün yüksekliği 8 km civarındadır. Bu seviyeden sonra yoğunluk yükseklikle azalır ve seyrek gaz kütleleri şekline dönüşerek uzay boşluğuna kadar uzanır ki bu bölge de “heterojen atmosfer” olarak isimlendirilir.

Yer Atmosferinde Bulunan Eser Gazlar
ppm ( milyonda birim, hacim )

Gaz Oran Karbonmonoksit (CO) 0,01-0,2 Ksenon (Xe) 0,09 Ozon (O3) 0,05 Amonyak (NH3) 0,02 Kükürt dioksit (SO2) 0,02 Hidrojen sülfür (H2S) 0,002-0,02 Formaldehit (CH2O) 0,01 Azot dioksit (NO2) 0,003 Nitrik oksit (NO) 0,003 Hidroklorik asit (HCl) 0,002
Nitrik asit (HNO3)
Hidrojen peroksit (H2O2)
Halokarbonlar (CxHxClxFxBrxIx)
Sülfürik asit (H2SO4)
Karbonil sülfür (COS)
0,001 ppm’den az 250px Atmosphere gas proportionssvg magnify clip
Yer atmosferinin su buharı haricindeki bileşimi. Aşağıdaki yuvarlak atmosferin %0.038′ini oluşturan seyrek gazların oranlarını göstermektedir.



Belirgin olan bir şey; atmosferin üst seviyesinin 30 km civarında son bulduğudur. Bu seviyeden sonra da hava bulunduğunu söylemek doğrudur fakat bu bölümün meteoroloji ile bir ilişkisi yoktur. Şöyle ki 80 km yukarıda güneş ışınlarını yansıtabilecek kadar hava, 300 km yukarıda meteorların atmosfere girişinde sürtünme nedeniyle ışık verebilmesi ve hatta 600 km yukarıda aurora’ların gözlenmesi buralarda da az da olsa atmosferin olduğu yönünde ipuçları vermektedir. Atmosferin yeryüzüne yakın katmanlarının yüzde 78′i azot, yüzde 21’i de oksijenden oluşur. Yüzde 1′i ise su buharı, argon, karbondioksit, neon, helyum, metan, kripton, hidrojen, ozon ve ksenon elementlerinden oluşur. Bunlara toz ve duman gibi maddeler de katılır.
100 km yükseğe kadar azot-oksijen oranında önemli bir değişiklik olmaz, yalnızca 20-30 km arasındaki yüksekliklerde bir ozon yoğunlaşması gözlenir. Bu ozon katmanının önemli bir işlevi vardır, çünkü güneşten gelen morötesi ışınların büyük bir bölümü bu katman tarafından süzülür. Ama buradaki ozon hem miktar, hem de yüzde olarak çok fazla değildir.
100 km’nin üzerinde hızlı bir sıcaklık düşmesi gözlenir. Buradaki gazlar artık çok ince katmanlar biçimindedir. Daha çok da hafif gazlar bulunur. Bu gazlar morötesi ışınların etkisiyle ayrışır ve böylece burada oksijen serbest atomlar halinde bulunur. Işıl ayrışma denen bu olay 200 km yükseklikte daha da yüksek bir düzeye çıkar.
Su buharı, yer ve zamana göre değişen biçimde, atmosferin alt katmanlarına karışmış olarak bulunur ve yaklaşık 10-15 km yükseklikten sonra azalmaya başlar. Yeryüzünün iklim ve meteoroloji koşulları üstünde bu su buharının önemli bir rolü vardır, çünkü bulutlara asılı olan su buharı yağış olarak yeryüzüne düşer.

Heterosfer

270px Atmospheric Water Vapor Mean2005030 magnify clip
Atmosferde ortalama su buharı oranı



Yeryüzeyinden 100 km yükseklikten itibaren atmosferin bileşim açısından bu türdeş yapısı kaybolmaya başlar. Bu nedenle ‘heterosfer’ adı verilen ve atmosferin son derece seyrek olduğu bu alanlarda, hareketlilik az olduğu için, gazlar uzun dönemde moleküler ağırlıklarına göre alçaktan yükseğe doğru hafife gidecek şekilde tabakalanma eğilimindedir. Güneş ışınlarının iyonize edici etkisinin güçlü hissedildiği bu bölgelerde, fotokimyasal etkinlikler de giderek önemli hale gelir, ve atmosfer bileşimini etkiler.
600-1,500 km arasında atmosferdeki oksijenin yerini, güneşteki lekelerin durumuna göre değişen bir biçimde, helyum alır, bunun üstünde de bir hidrojen katmanı bulunur. Onun için burada yerküreyi çepeçevre saran bir hidrojen tacından söz edilebilir. Yüksek enerjili güneş ışınlarının etkisi ile hızlandırılan bu hafif atomlar, Yerkürenin kütleçekiminden kurtularak uzaya kaçarlar. Eksilen hidrojenin yerini, fotokimyasal etkilerle yüksek atmosfer katmanlarındaki su moleküllerinin parçalanması sonucunda ortaya çıkan hidrojen alır. Bu nedenle hidrojen kaybı gezegenin değerli su kütlesinin kaybı anlamına gelmektedir. Ozon tabakasının tahribatı sonucunda, fotokimyasal etkinliklerin atmosferin su buharından zengin olduğu alçak tabakalarına doğru inmesi bu yönden de tehlike yaratmaktadır.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
18 Mart 2009       Mesaj #4
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
İKLİM SİSTEMİ NEDİR?
Esasında iklimin değişimine insanların neden olduğuna inanmak anlamsız gelebilir. Fakat bilimadamları insanların sera gazlarını atmosfere yollayarak Dünyayı ısıttıklarını düşünüyorlar.
ATMOSFER
Atmosfer, Dünyamızın çevresini kaplıyor. Yüzeye yakın tabakası canlıların yaşadığı ve nefes alıp verdiğimiz kısmıdır (troposfer). Bir elbise gibi Dünyamızı sarar. Atmosfer, Dünyamızın ısınmasına neden olmaktadır. Dünyamızın dönüşü ve dünya yüzeyindeki bazı oluşumlar bu ısınmada etkili olmaktadır.
OKYANUSLARtara0011
Dünyamızın %70'i okyanuslarla kaplıdır. Geniş kütleleri ile okyanuslar güneşten gelen ısıyı tutup, yansıtmakta etkilidirler. Hapsettikleri ısıyı yavaş yavaş geri verirler. Bu özellikleri ile dünyanın sıcaklığını ayarlarlar. Okyanuslardan buharlaşan su tekrar yağış olarak yeryüzüne düşer.
KARALAR
Dünyamızın %27'sini kaplarlar. Dağlar ve düzlükler hava olaylarında etkili olurlar. Yükseklerde ısı düşük ve deniz seviyesine göre hava olayları farklılık arz eder.gw1 3
BUZULLAR
Dünyamızın %3'ünü kaplarlar. Tuzsuz su kaynaklarıdır. Kuzey ve güney kutuplar buzullarla kaplıdır. Bilimadamlarına göre Dünyamızın iklimlerinin belirlenmesinde (regüle edilesinde) buzulların önemli bir rolü bulunmaktadır.
BİYOSFER
Biyosfer, atmosferimizin bir parçasıdır. Karaları, okyanusları, bitkiler ve yaşayan tüm canlıları içine alır. Büyük miktardaki karbon dioksit (CO2)bu bölümden atmosfere salınmaktadır. İnsanlar ve canlılar havanın oksijenini alırlar ve atmosfere karbon dioksiti (CO2) salarlar. Bitki ve ağaçlar da karbon dioksiti alarak havaya oksijeni (O2) verirler. Bu bir döngü olarak devam eder.
pb mom kidsKutup ayılarının, küresel ısınma neticesinde soyları tükenebilir.
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
18 Mart 2009       Mesaj #5
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
siteUstMeteor1
03 18 08AA56FD

ANA SAYFAZirai MeteorolojiZirai TahminZirai Tahmin RaporuDon Riski TahminiNem TahminleriDon Tahmini AçıklamasıDondan Nasıl Korunulur?Zirai Don Uyarı SistemiHasat Zamanı Tahmini »2008 Buğday TahminiEn Son Gerçekleşenler24 Saatlik Toplam YağışNispi NemEn Düşük SıcaklıklarEn Yüksek SıcaklıklarToprak SıcaklıklarıGüneşlenme SüresiGüneşlenme ŞiddetiAylık AnalizlerAYLIK BÜLTEN (ZIP) »Kuraklık AnaliziTarım DurumuZarar Yapan HadiselerGönüllü MeteorolojistlerYağış RaporuKümülatif Yağış RaporuHavzalara Göre YağışHavzalara Göre Küm. YağışAylık Sıcaklık AnaliziMevsimlik Sıcaklık AnaliziBitki Türüne Göre Fenolojik Normal HaritalarıGün DereceYıllık AnalizlerZarar Yapan HadiselerKuraklık DurumuMaksimum YağışlarAçık Yüzey BuharlaşmaÇalışmalarımızDon AnaliziFenoloji AtlasıUygun Ekim ZamanıTürkiye Aylık ve Yıllık Ortalama Yağış DağılışıTürkiye İklimiİklim SınıflandırmalarıŞehircilik MeteorolojisiKlimatolojide GIS UygulamalarıÇığAdres ve Telefon İletişim FormuBilgi Edinme
18 Mart 2009 Çarşamba
19:18:29

Türkiye İklimi Hazırlayan: Serhat Şensoy, Mühendis, Klimatoloji Şube Müdürlüğü
Hava durumu belirli bir yerde ve kısa bir süre içinde etkin olan atmosfer koşullarıdır. Bir yerdeki hava durumu tanımlanırken en üstün ve etkin olan iklim faktörü öne çıkar. Örneğin, soğuk hava denildiğinde bu terim bulutluluk, rüzgar vb. de kapsayabilir. Ancak o andaki üstün olan faktör düşük sıcaklıktır.
İklim, geniş bölgelerde ve çok uzun zaman için aynı kalan ortalama hava şartlarıdır ve bir bölgenin hava olayları bakımından karakterini tayin eder. Ancak bu genel karakterleri belirtirken önemli günlük hava tiplerini de göz ardı etmemek gerekir. Örneğin, Ankara’da bir yaz gününde sabah hava açık ve sakin olduğu halde, öğle saatlerinde sıkıcı bir sıcak ortalığı basar, hava bulutlanır. Öğleden sonra fırtınalı orajlı bir yağış görülür. Genellikle dolu yağar. Bu orajlı bir hava tipidir. Fakat bu hava tipi yaz boyunca hakim olan tip değildir. Ankara’da yazlar genel olarak açık, az bulutlu, sıcak ve kuzeyden hafif rüzgarlı geçer. Bu iklim karakterini belirtmek için “Ankara yazın sıcak ve kuraktır” denilir. Orajlı hava iklimin içinde bir hava halidir.
Ekvatoral bölge iklimleri dikkate değer ölçüde monoton karakter gösterir. Günlük hava durumları, hatta iklim tam bir isabetle tahmin edilebilir. Bu bölgelerde öğleden sonra bulutlar oluşur ve yağmur yağar, gece hava tekrar açar. Bu durum bütün bir yıl aynı olduğu gibi yıllar arasında da çok fazla değişiklik olmaz. Yani ekvatoral bölgelerde hava durumu ile iklim birbirine benzemektedir. Bununla birlikte bu bölgelerde bazen kısa süreli tropikal siklonlar (tayfun) çok zararlı olabilir.
Hava durumu ve iklim arasındaki farkı belirtmek bakımından orta enlemler veya ılıman kuşak daha belirgin bir örnek teşkil eder. Bu kuşakta ortalamalar, iklimin ne fazla sıcak ne de soğuk olduğu hissini uyandırır. Bu nedenle orta enlemlere ılıman kuşak adı verilmiştir. Ancak buralarda günlük hava şartları o kadar zıt ve değişkendir ki çok kısa bir süre içinde kurak ve sıcak günleri çok soğuk ve yağışlı günlerin takip ettiği, sonra yine havanın açıp ısındığı görülür. Bu 3-5 günlük karşıt hava durumları özellikle bahar aylarında ülkemizde de görülür. Bu kuşağın iklimini tarif ederken uzun yıllara ait ortalama şartların ılıman olduğunu söylemek yeterli değildir. Zıt ve değişken hava tiplerinin de bu iklimin karakteri olduğunu eklemek gerekir.
İklim bilimi (Klimatoloji), iklimi meydana getiren elemanların analizini yapar. Farklı iklimlerin oluşum nedenlerini ve iklimde meydana gelen değişimleri inceleyerek iklimin etkisini açıklamaya ve keşfetmeye çalışır. Toplum da bu şekilde kendi aktivitelerini planlayabilir, binalarını ve iç mekanlarını dizayn edebilir ve ekstrem olayların etkilerine hazırlıklı bekler. İklim gıdanın varlığı, su kalitesi, barınma ve yaşama ortamı açısından hayati önem taşır. İklim aynı zamanda ekstrem hava olayları ile kendini gösteren potansiyel tehlikeler içerir. İklim bilgisi bu olayların etkisini azaltmak için de gereklidir. Eğer bugünün iklim durumunu ve bunun yakın geçmişle olan farkını ortaya koyabilirsek, gelecek için planlar yapmaya başlayabiliriz (Obasi, G.O.P., 2001).
İklimin temel elemanları sıcaklık, yağış, nispi nem, güneşlenme süresi ve şiddeti, basınç, rüzgar hızı ve yönü, buharlaşma gibi parametrelerdir. Bunlar gözlenebilen ve ölçülebilen parametrelerdir. İklimlerin oluşmasında bu parametreler üzerine doğrudan veya dolaylı olarak etkili olan; fakat ölçülemeyen bazı etkileşimler de söz konusudur.
Klimatoloji (İklimbilim)
İklim sisteminin temel elemanları
Bunlar; kara-deniz, deniz-buz, deniz-hava etkileşimleri, volkanik gazlar, insan aktiviteleri, arazi kullanımı, gelen ve yansıyan ışınlar v.s.dir. Bu elemanlar tek başlarına ve birbirleri ile ilişki halinde atmosferi etkilemekte; kısa vadede hava olaylarını, uzun vadede ise dünya üzerinde çok çeşitli iklim tiplerinin oluşmasını sağlamaktadırlar.
Türkiye'yi Etkileyen Hava Kütleleri

Türkiye’nin bulunduğu sahada ve yakın çevresinde belli hava kütleleri yer alır. Türkiye’nin hava ve iklim şartları üzerinde esas olarak bu hava kütleleri rol oynarlar.
Klimatoloji (İklimbilim)
Türkiye’yi etkileyen hava kütleleri
Türkiye soğuk aylarda polar, sıcak aylarda ise tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır:

  1. Sibirya üzerinden gelen cP hava kütlesi karasal karakterli soğuk ve kurudur. Kış aylarında sis ve ayaza neden olur, bazen Karadeniz'i geçerken nem kazanarak orografik yağışlar yapabilir.
  2. Atlas Okyanusundan gelen mP hava kütlesi ise Avrupa ülkeleri ve Balkanları geçerek Ükemizi etkiler. Yerde belirgin olmayan A.B. Sistemleri ile gelmedikleri için kararsızlık yağışları yapar. Yağış olarak Karadeniz sahilinde yağmur iç kesimlerde kar bırakabilir. Akdeniz Üzerinden geldiğinde ise daha fazla etkili olur ve her türlü yağışı bırakır.
  3. mT hava kütlesi sıcak ve nemli karakterli olduğu için batı bölgelerimizde oldukça fazla yağış bırakır.
  4. cT hava kütlesi ise K. Afrika üzerinden gelir karasal sıcak ve kurudur. Kuzey sistemlerle karşılaşırsa Akdeniz cephesini oluşturup yağış bırakabilir. Diğer taraftan Akdeniz'den geçerken yeterli ölçüde nem kazandığı takdirde yine yağış yapması söz konusudur. Zaman zaman gördüğümüz çamur yağışları da bu hava kütlesinin ülkemizi etkilemesinin bir sonucudur.
Türkiye İklimi

Türkiye ılıman kuşak ile subtropikal kuşak arasında yer alır. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, dağların uzanışı ve yeryüzü şekillerinin çeşitlilik göstermesi, farklı özellikte iklim tiplerinin doğmasına yol açmıştır. Yurdumuzun kıyı bölgelerinde denizlerin etkisiyle daha ılıman iklim özellikleri görülür. Kuzey Anadolu Dağları ile Toros Sıradağları, deniz etkilerinin iç kesimlere girmesini engeller (Şekil 5.14.). Bu yüzden yurdumuzun iç kesimlerinde karasal iklim özellikleri görülür. Dünya ölçüsünde yapılan iklim tasniflerinde kullanılan ölçütler esas alınarak, ülkemizde şu iklim tipleri ayırt edilebilir (Atalay, İ., 1997).
  1. Karasal İklim (a, b, c, d)
  2. Karadeniz İklimi
  3. Akdeniz İklimi
  4. Marmara (Geçiş) İklimi
iklimn1
1.Karasal İklim

Yaz ile kış arasında sıcaklık farkı fazla, yağışlar genellikle ilkbahar ve kış mevsiminde gerçekleşmekte, yazın kuraklık egemen olmaktadır. Bu iklim; İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Trakya'nın iç kısmında hüküm sürmektedir. Yağış ve sıcaklık özelliklerine bağlı olarak karasal iklim dört alt tipe ayrılabilir.
1a. İç Anadolu Karasal İklimi

Yazları biraz sıcak, kışları soğuktur ve soğuğun şiddeti Orta Anadolu’nun doğu kısmına doğru artmaktadır. Doğal bitki örtüsü, yaz kuraklığından dolayı alçak kısımlarda bozkırlardan, yüksek kesimlerde ise kuru ormanlardan oluşur. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı -0.7°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22°C, yıllık ortalama sıcaklık 10.8°C dir. Ortalama yıllık toplam yağış 413.8mm dir ve yağışların çoğu kış ve ilkbahar mevsimindedir. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %14.7 dir. Yıllık ortalama nispi nem %63.7 dir.
1b. Doğu Anadolu Karasal İklimi

Kış mevsimi oldukça soğuk ve uzun, yazı serin geçer. Ancak düşük rakımlı sahalarda yazın sıcaklık yüksektir. Soğuk periyot boyunca bu bölge kar altındadır ve don olayı sık görülür. Doğal bitki örtüsü, yüksek rakımlı yerlerde çayırlardan, düşük rakımlı yerlerde ise bozkırlardan ve bunların çevresindeki yüksek kesimlerde kuru ormanlardan oluşur. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı –4.2°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 24.2°C, yıllık ortalama sıcaklık 10.2°C dir. Ortalama yıllık toplam yağış 579.4mm dir ve yağışların çoğu kış ve ilkbahar mevsimindedir. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %9.5 dir. Yıllık ortalama nispi nem %60.2 dir.
1c. Güneydoğu Anadolu Karasal İklimi

Yazları çok sıcak, kışları ise nadiren soğuk geçer. Doğal bitki örtüsü, düşük rakımlı düzlüklerde cılız bozkırlar ve kuraklığa dayanıklı çalılardan oluşur. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 3.7°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 29.8°C, yıllık ortalama sıcaklık 16.4°C dır. Ortalama yıllık toplam yağış 565.7mm dır ve yağışların çoğu kış ve ilkbahar mevsimindedir. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %2.6 dır. Yıllık ortalama nispi nem %53.6 dır. Bölgede nispi nem oranının düşük olması buharlaşma miktarını artırmakta ve yaz yağışları zaten az olan bölgede, yaz kuraklığı oldukça yoğun ve uzun sürmektedir.
1d. Trakya Karasal İklimi

Yazı sıcak ve kışı nispeten soğuk geçer. Doğal bitki örtüsü kuru ormanlardan oluşur. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 2.8°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 23.9°C, yıllık ortalama sıcaklık 13.2°C dır. Ortalama yıllık toplam yağış 559.7mm dır ve yağışların çoğu kış, ilkbahar ve sonbahar mevsimindedir. Bölgede az da olsa yazın da yağış olur. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %17.6 dır. Yıllık ortalama nispi nem %69.6 dır
2. Karadeniz İklimi

Bu iklim tipi Karadeniz Bölgesi'nin kıyı ve dağların kuzeye bakan kesimleri ile Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyı kuşağında etkilidir. Yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı fazla değildir. Yazlar nispeten serin, kışlar ise kıyı kesiminde ılık, yüksek kesimlerde karlı ve soğuk geçer. Her mevsimi yağışlı olup su sıkıntısı görülmez. Doğal bitki örtüsünü, kıyı bölümünde geniş yapraklı nemli ormanlar ve yüksek kesimlerde ise soğuk ve nemli şartlarda yetişen iğne yapraklı ormanlar oluşturur. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 4.2°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22.1°C, yıllık ortalama sıcaklık 13.0°C dır. Ortalama yıllık toplam yağış 842.6mm dır. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %19.4 dır. Yıllık ortalama nispi nem %71 dır.
3. Akdeniz İklimi:

Bu iklim, Ege Bölgesi'nin büyük bir bölümü ile İç Anadolu'nun batı kesiminde ve Akdeniz Bölgesi'nde Torosların güneye bakan kesimlerinde etkilidir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Kıyı kuşağında kar yağışı ve don olayları nadir olarak görülür. Yüksek kesimlerde kışlar karlı ve soğuk geçer. Kıyı kuşağının doğal bitkisini, sıcaklık ve ışık isteği yüksek ve kuraklığa dayanıklı olan kızıl çam ve bunların tahrip edildiği yerlerde her zaman yeşil olan makiler oluşturur. Yüksek yerlerde ise iğne yapraklı karaçam, sedir, ve köknar ormanları hakimdir. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6.4°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 26.8°C, yıllık ortalama sıcaklık 16.3°C civarındadır. Ortalama yıllık toplam yağış 725.9mm dir ve yağışların çoğu kış mevsimindedir. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %5.7 dir. Bu yüzden bölgede yaz kuraklığı hakimdir. Yıllık ortalama nispi nem %63.2 dir.
4. Marmara İklimi:

Marmara Bölgesi'nin kuzey Ege'yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Kışları Akdeniz iklimi kadar ılık, yazları Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Karasal iklim kadar kışı soğuk, yazı da kurak geçmemektedir. Bu özelliklerden dolayı Marmara iklimi; karasal, Karadeniz ve Akdeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği göstermektedir. Buna bağlı olarak doğal bitki örtüsünü alçak kesimlerde Akdeniz kökenli bitkiler, yüksek kesimlerde kuzeye bakan yamaçlarda Karadeniz bitki topluluğu özelliğindeki nemli ormanlar oluşturmaktadır. Soğuk ay olan Ocak ayı ortalama sıcaklığı 4.9°C, sıcak ay olan Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 23.7°C, yıllık ortalama sıcaklık 14.0°C dir. Ortalama yıllık toplam yağış 595.2mm dir ve yağışların çoğu kış mevsimindedir. Yaz yağışlarının yıllık toplam içindeki payı %11.7 dir. Yıllık ortalama nispi nem %73'tür.
Sıcaklık Analizi

Isı cisimlerde moleküllerin hareketiyle ilgili bir iç enerjidir. Sıcaklık ise ısının dışarıya karşı yaptığı etkinin bir göstergesidir.Yeryüzünün tek enerji kaynağı güneştir. Güneşten gelen kısa dalga radyasyonla önce yeryüzü ısınır daha sonra yansımayla atmosfer ısınmaktadır. Bununla birlikte atmosfer sıcaklığı karışık birçok olayın sonucudur. Çeşitli nedenlerden dolayı yeryüzü farklı ısınmaktadır. Bu farklı ısınma atmosferde de sıcaklık farklılıkları meydana getirerek hava hareketlerine neden olmakta ve çeşitli meteorolojik olayları tetiklemektedir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Türkiye İklim diyagramı
Aylık sıcaklık dağılımına baktığımızda Azorun kuzeye doğru genişlemesiyle ve aynı zamanda yörüngeye bağlı olarak yaz aylarında sıcaklıklar artıp, yağışlar azalmaktadır.
iklimn3
Yıllık ortalama sıcaklıklar
Türkiye'nin uzun yıllık sıcaklık profiline baktığımızda 13°C etrafındaki salınımları ve bazı yılların normalinden sıcak, bazı yılların ise soğuk olduğunu görüyoruz.
iklimn4
Türkiye uzun yıllık sıcaklık dağılımı
Aylık sıcaklıkların alansal dağılımına baktığımızda en düşük ortalamaların Ardahan, Kars Erzurum Hakkari, Uludağ, Çerkeş, ve Kangal da 4-8°C, Orta Anadolu'da 8-12°C, Marmara, Karadeniz ve Akdeniz'in kuzeyinde 12-16°C Akdeniz ve Ege kıyılarında ise 16-20°C olduğunu görmekteyiz.
Yağış

Atmosferdeki yoğunlaşma sonucu meydana gelen su damlacıkları başlangıçta birkaç mikronla 100 mikron çapındadır. Bunların bir arada toplanmasından bulutlar meydana gelir. Fakat her buluttan yağış düşmemektedir. Yağışın düşebilmesi için damlacıkların birleşip 0.5 mm çapına ulaşması gerekir. Yağışın meydana gelmesinde esas rolü oynayan yoğunlaşma işleminde havanın soğuması önemli bir etkendir. Bu yüzden yağış tiplerini soğuma şekillerine göre incelemek mümkündür.
  • Konvektif yağışlar: Yerdeki sıcak hava kütlesinin konvektif yükselmesiyle meydana gelen genellikle sağanak şeklindeki yağışlardır.
  • Orografik Yağışlar: Hava kütlelerinin bir engebeye çarparak yükselmesi ve soğuyarak yoğunlaşması sonucu meydana gelen yağışlardır.
  • Cephesel Yağışlar: Hava kütleleri arasındaki cephelere bağlı meydana gelen yağışlardır. Yeryüzündeki yağışların büyük kısmı bu şekildedir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Türkiye mevsimlik yağış dağılımı
Mevsimlik yağışların alansal dağılımına baktığımızda Akdeniz Bölgesinin yağışlarının çoğunu Kış aylarında aldığını görüyoruz. Akdeniz'de bu yağışı bırakan sistemler dağların etkisiyle iç bölgelerde daha az yağış bırakmaktadır.
Karadeniz Bölgesinin ise her mevsim yağışlı olduğunu görmekteyiz.Yaz aylarında ise kuzey bölgelerimiz daha fazla yağış almaktadır. M.Polar hava kütleleri Karadeniz üzerinde nem kazanıp Rize ve Hopa çevresinde yükselişe geçerek orografik yağışlar bırakır. Bu dönemde güney bölgelerimizde yağışların oldukça azaldığını söyleyebiliriz. Kuzeyli ve güneyli akımlarda iç bölgeler az yağış alır. İç bölgeler ancak batılı akımlarda yağış alır.
iklimn5
Türkiye uzun yıllık ortalam yıllık toplam yağış dağılımı
Türkiye yağış açısından çok çeşitlilik göstermektedir. Genelde sahil kesimlerimiz 1000 mm nin üzerinde yağış alırken Rize 2300; Orta Anadolu ise sadece 300 mm civarında yağış almaktadır. Bu da sıcaklığın ve buharlaşmanın arttığı yaz aylarında kuraklığa sebep olmaktadır.
iklimn6
Yıllık toplam yağışlar
Yıllık yağış zaman serisi grafiği de bize yağıştaki salınımları göstermektedir. Türkiye yıllık ortalama yağışı 630 kg. civarındadır. Bu grafikten 72-73, 89-90, 99-2000 yıllarında normalin altında yağışlar alarak kuraklık yaşadığımızı görmekteyiz.
Şiddetli Yağışlar

Bir yağısın şiddetli sayılabilmesi için;Klimatoloji (İklimbilim) formulüne göre bulunan değere esit veya yüksek olması gerekir. Türkiye'de Standart zamanlarda bugüne kadar gerçekleşen maksimum yağışlar incelendiğinde kısa sürelerde en şiddetli yağışların Hopa'da , saatlik ve günlük yağışlarda ise Antalya ve Marmaris'te olduğunu görmekteyiz.
Klimatoloji (İklimbilim) Şiddetli yağışlar sonucu oluşan seller yüzey akışına geçen yağışın tahliye edilememesi, alt yapının yeterli olmaması sonucu ortaya çıkan afetlerdir. Ayrıca ağaçların mehfez ve köprüleri tıkaması sonucu su tahliye olamamakta ve yerleşim alanlarını su basmaktadır.
Nispi Nem

Nispi nem mevcut basınç ve sıcaklıkta, havadaki su buharı miktarının, aynı basınç ve sıcaklıktaki havanın alabileceği maksimum su buharı miktarına oranına denir ve % olarak ifade edilir. Diğer bir deyişle nispi nem havanın doyma açığını gösterir. Nispi nem mutlak nem miktarını vermez.
iklimn7
Nispi nem dağılımı
Buharlaşma

Klimatoloji (İklimbilim)
Buharlaşma dağılımı Buradaki değerlendirmeler açık yüzey buharlaşma verilerinden yapılmıştır. Kış aylarında donma nedeniyle buharlaşma havuzları servisten kaldırılmaktadır. Türkiye'nin Nisan-Kasım uzun yıllık buharlaşma miktarlarının alansal dağılımı, G.D.Anadolu'da buharlaşmanın fazla olduğunu göstermektedir. Nispi nem ile buharlaşma arasında ters bir orantı vardır.
Bulut Kapalılığı

Klimatoloji (İklimbilim)
Bulut kapalılığı
Türkiye'de Bulut kapalılığı kuzeyde fazla güneyde azdır. Doğu Karadeniz'de kapalılığın yüksek olması ile yağışlar arasında doğru bir orantı vardır.
Güneşlenme

Klimatoloji (İklimbilim)
Güneşlenme dağılımı
Güneşlenme süresi ve şiddeti enleme dayalı parametrelerdir. Bulut kapalılığı ile ters orantılıdır. Güneyde güneşlenme süre ve şiddeti daha fazladır.
Rüzgar

Havanın bütün gazlar gibi genleşme ve akma kabiliyeti vardır. Yatay yönde yer değiştiren bir hava kütlesinin hareketine rüzgar denir. Yeryüzü çeşitli nedenlerle farklı ısınır. Böylece ısınan hava kütlesi genleşerek yükselir. Komşu bölgedeki soğuk hava bu bölgeye doğru akmaya başlar. Ve rüzgar meydana gelir.
Rüzgarın hangi yönden, ne kadar süreyle ve ne kadar sıklıkla estiğinin bilinmesi gerekir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Rüzgar dağılımı
Alansal dağılımda en fazla ortalama hızın Çanakkale'de olduğunu görüyoruz. Bozkurt, Gelibolu, Ankara, Kırşehir, İskenderun'da 38m/sec lik maksimum hızlara rastlanmıştır. Bu hız saatte 136 km' ye karşılık gelmektedir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Maksimum rüzgar dağılımı
Rüzgar bilgileri rüzgar enerjisi çalışmalarında çok gereklidir. Rüzgar santrallerinin kurulabilmesi için gerekli rüzgarlı alanların tespit edilmesi çok önemlidir. Coğrafi faktörler rüzgarın hızını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu konuda özel araştırmalara gerek vardır.
Basınç

Atmosferdeki gazların temas ettikleri yüzeylere uyguladığı kuvvete hava basıncı denmektedir. Hava sıcaklığına bağlı olarak yoğunluktaki artma ve azalmalar sebebiyle basınçta değişiklikler görülür. Bunun yanı sıra hava basıncı, mevsimler, yükseklik, yerçekimi, cephe ve basınç sistemlerine bağlı olarak değişmektedir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Basınç dağılımı
Türkiye de basıncın yükseltiye dayalı olarak 776-1026 mb arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Meteorolojik çalışmalarda yükselti faktörünü elemine etmek için istasyon basıncı hesaplamayla deniz seviyesine indirilmektedir.
Ekstrem Hava Olayları

İklimin bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamıdır. Klimatolojik ekstremler de iklimin tarifi içindedir.
iklimn8
Ekstrem olay toplamları
Yukarıdaki grafik fevk telleriyle 1940 yılından günümüze kadar bildirilen olayları göstermektedir. Türkiye'de en fazla Dolu, Fırtına ve sel hadiselerinin zarar yaptığını görmekteyiz.
iklimn9
Yıllık Ekstrem olay toplamları
Bu hadiselerin yıllık toplamlarına baktığımızda 1960 lı, 1980 li ve 2000 li yıllarda ekstrem olay sayılarının fazla olduğunu görmekteyiz.
Sayılışlı Günler

Klimatolojik açıdan sayılışlı günler bilgisinin de çok önemi vardır.
Klimatoloji (İklimbilim)
Yaz günü sayısı
Yaz günü sayısı :Akdeniz bölgesinde max sıcaklıkların 6 aydan fazla 25 C nin üzerine çıkmaktadır.
Klimatoloji (İklimbilim)
Donlu günler sayısı
Donlu günler sayısı Msn Grinoğu Anadolu'da minimum sıcaklıkların yaklaşık 6 ay 0°C nin altına düşmektedir.
Klimatoloji (İklimbilim)
Karlı günler sayısı
Karlı günler sayısı : Doğu Anadolu'da yılın 120 günü karla kaplıdır.
Klimatoloji (İklimbilim)
Yağışlı günler sayısı
Yağışlı günler sayısı : Karadeniz Bölgesinin en az 6 ay yağışlı olduğunu söyleyebiliriz.
Klimatoloji (İklimbilim)
Orajlı günler sayısı
Orajlı günler sayısı : Kars, Muğla ve Adana'nın çok orajlı olduğunu görmekteyiz.
Quo vadis?