Arama

Dağcılık Nedir? Dağcılık

Güncelleme: 2 Temmuz 2013 Gösterim: 38.778 Cevap: 9
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
12 Eylül 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Dağcılık sporu nedir?
Dağcılık sporu genel kuralları nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar
MsXLabs.org

“Dağcılık” deyince insanların aklına farklı farklı şeyler gelir. Kimisi oralara ne için ve nasıl çıkıldığını anlamaya çalışır, kimisi de neler yapıldığını kendince zihninde canlandırmaya çalışır. Aslında tırmanmak, hepimizin doğduğu andan itibaren sahip olduğu içgüdüsel bir dürtüdür...

Dağcılık, 19`uncu yüzyılda Avrupa`da yapılmaya başlanan bir spor dalı. Temelde; doğada/dağlık bölgelerde bir takım kar, buz, kaya tekniklerinin yazın veya kışın uygulanarak belirli bir nokta/zirve veya dağın belirli bir rotasına tırmanılması diyebiliriz. Bu noktada, neresi dağdır neresi dağ değildir sorusu bazılarının ve hatta bu sporla ilgilenenlerin bile zihnini kurcalıyor. Kabaca şöyle tarif edilebilir; orman sınırının bittiği yerde “dağ” başlar. Ülkemizde orman sınırının yaklaşık 2000 metrede olduğunu düşünürsek, 2000 metrenin üstündeki bölgelere dağ ve bu bölgelerde yapılan teknik veya yürüyüş faaliyetlerine de dağcılık diyebiliriz.

Peki bir dağın zirvesine çıkınca ne oluyor? Çıkanın başı göğe mi eriyor? Doğrusu somut olarak hiç bir şey olmuyor, sadece fiziksel olarak bir dağın en yüksek noktasına bir şekilde varmış oluyorsunuz. Ama zihinsel ve ruhsal olarak vardığınız yer çok farklı ve kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. İşte bu da “Niye?” sorusunun yanıtı oluyor. Bu çok özel soruya, doğaya/dağa giden herkesin kendine göre bir cevabı vardır ve saygıyla karşılanılması gereken bir cevaptır. En zor ve en teknik rotalara çıkandan, doğada küçük bir haftasonu kaçamağı yapana kadar herkesin kendine göre bir nedeni vardır dağcılık yapmak için ama hepsinin ortak özelliği doğaya karşı olan sevgi ve daha da önemlisi saygıdır.

Dağcılık zamanla kendi içinde çeşitlere ayrılmış. Günümüzde temelde üç ana çeşitten söz etmek mümkün. Yaz/kış dağcılığı, kaya/sportif tırmanış ve yapay tırmanış. Yaz/kış dağcılığı yılın herhangi bir zamanında, kamp yüküyle belirli bir noktaya kadar çıkılarak bu noktada kamp kurulması ve ardından önceden belirlenen bir rota dahilinde, gerekirse bazı teknik malzemeler de kullanarak çıkışlar yapılmasıdır. Bu tip tırmanışların temeli yürüyüştür. İpe girilmesi gereken bir rotaya bile ulaşana kadar yürünmesi gerekir. Ayrıca dünyadaki ve ülkemizdeki bir çok dağın “klasik” diye tabir edilen zirveye çıkış için en kolay ve mantıklı rotası için yürüyüş yeterlidir. Zamanla, klasik rotalara alternatif olan daha dik ve zor rotaların çıkılması isteğiyle bazı güvenlik malzemeleri icat edilmiş ve bu malzemeler yardımıyla teknik tırmanış yöntemleri geliştirilmiştir. Kaya/sportif tırmanış son 50 yıl içinde gelişmeye başlamış olan ve çok daha kısa (1-50 metre arası) dik kayaların kısa süre içinde (ortalama 1-60 dakida arası) çıkılıp inilmesi ile yapılır. Bu tip tırmanışlar büyük çoğunlukla ipe girilerek ve tırmanıcının yanısıra bir de emniyetçinin yardımıyla gerçekleşir. Günümüzde çok popüler olan ve giderek de daha çok insan tarafından yapılan bu tür, “tırmanış bahçesi” diye tabir edilen ve bünyesinde aynı anda bir çok tırmanıcıya tırmanma imkanı veren farklı zorluklarda rotalardan oluşan bölgelerde yapılır. Gebze-Ballıkayalar, Ankara-Hüseyin Gazi kayalıkları, İzmir-Kaynaklar, Antalya-Geyik Bayırı, Niğde-Cimbar Vadisi ve Adana-Anavarza ülkemizdeki önemli sportif kaya tırmanışı bahçelerinden bazılarıdır. Yapay tırmanış ise 80`lerin başında başlamış olan ve tamamen insan eliyle üretilmiş olan duvarlar ve üzerlerindeki tutamaklardan oluşan yapılara tırmanılarak yapılır. Yapay tırmanış doğaya gitmeden, şehrin ortasında bile tırmanıcılara tırmanma ve antrenman yapma olanağı sağlar. Ayrıca, seyircisiz ve yarışmasız olan dağcılık sporu yapay tırmanış duvarları sayesinde artık sportif rekâbet ortamına da kavuşmuş oldu. Hatta yakın bir zamanda sportif yapay tırmanış olimpik bir spor dalı olarak olimpiyat oyunlarına da katılacak.

Dağcılıkla beraber anılması muhtemel olan bir olgu da risk faktörüdür herhalde. Dağcılık yapmamış bir insan bile zaman içinde televizyon, gazete veya filmlerden görüp duydukları ile dağcılığın bir takım riskler ve tehlikeler içerdiğini bilir. Bir çok dağcı, dağcılık tehlikeli bir spordur demek istemez. Aslında dağcılık “Tehlikeli yapılabilecek bir spordur.” demek daha doğru, çünkü bir takım potansiyel risklerin bilincinde olmak ve riskleri değerlendirip hareket etmek dağcının kendi elinde. Dağdaki bir çok riskin de “öngörülebilir” olduğunu düşünürsek, bu sporu tehlikeli veya güvenli yapmak bir tercih meselesidir. Bu noktada eğitimin önemini belirtmek gerekiyor. Dağcılık, bir takım teorik ve pratik eğitimlerin öğrenilmesi ve uygulanması sonrasında yapılmalı ve mutlaka bu sporda tecrübeli olan kişilerin rehberliğinde eğitimler verilmelidir.



Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Temmuz 2013 16:23 Sebep: Sayfa düzeni
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #2
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
KOUDAK HAKKINDA...
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

1997 de kurulan Koudak arkada bıraktığı 8 senede sayısız sporcu yetiştirmiş, Türkiye'deki zirvelerin çoğuna tırmanmış durumdadır..

EGITIM PROGRAMI
Kulüpte uygulanan eğitim programı çerçevesinde sporcular iki gruba ayrılıyorlar: "Yeni başlayanlar-Başlangıç" ve "Eğitimi ilerletmekte olanlar-Gelişim". Eğitim programının ilk senesinde, malzeme bilgisi, temel yaz ve kış kampçılığı, doğada beslenmek, dağda psikoloji, ilk yardım, kaya temel eğitmi ve bunun gibi dağcılıkta hayati önem taşıyan bir çok konuya değinilmekte, teorik ve pratik bilgiler verilmektedir.Başlangıç grubu eğitim programı "Kaya Tırmanışına Giriş" dersleri ile noktalanır. Sene sonunda da üyelere bir seviye tespit sınavı uygulanır ve belli bir yeterliliği göstermeleri beklenir. Ancak bu yeterliliği gösterebilen arkadaşlar "Gelişim dersleri"ni almaya hak kazanırlar.

KULUBUN AMACLARI
KOUDAK, kaliteli eğitim veren bir kurs değil, bir klüptür. Adından da anlaşılacağı üzere, KOUDAK öğrencilerden oluşmuştur. Amacı, dağcılık sporuna gönül veren arkadaşları aynı çatı altında buluşturmak, benzer heyecanları paylaşmak ve bu işe nereden başlayacağını bilemeyenlere bir nevi rehberlik yapmak olan KOUDAK, okul içi ve dışında gerçekleştirdiği organizasyonlarla Kocaeli Üniversitesi'nin haklı gururu olmuştur.

DAĞCILARA ÖĞÜTLER

1- Öyle yakıt ve yiyecek al ki artsın, çünkü kötü hava koşulları ve kazalar dönüşü geciktirebilir. Başka bir deyimle yakıt ve yiyeceğini artacak şekilde almalısın.

2- Faaliyete gitmeden önce ocağını dene ve ona gözün gibi bak. Yoksa dağda "ocağın söner".

3- Aşağılarda ağır yük taşımaya katlan ki yukarıda rahat edesin.

4- Zaruri malzemeni bizzat çantanda taşı. Yani kendine gerekli olan malzemenin bir kısmını başkasına taşıtma (davul birinde, tokmak birinde olamaz). Aksi taktirde arkadaşının uzakta kalması veya geri dönmesi halinde dağda yaşayamazsın.

5- Malzeme ve yiyeceğini öyle bir hazırla ki kimseden bir şey istemeyesin. Çünkü burada "komşuluk olmaz".

6- Üniteni küçük tut ki manevra kabiliyetin azalmasın ve kamptan vaktinde yola çıkasın.

7- Dağda misafirlik, etiket ve ünvan olmayacağını bil.

8- Kendini dağda kimse yardım etmeyecekmiş gibi hazırla ve teşkilatını ona göre yap. Bilmek gerekir ki kalabalık bir güvence değildir ve ona güvenme.

9- Çadırını kalabalık tutma. Çünkü bunda ne kadar rahat çalışırsan performansın o kadar artar.

10- Aşağılarda tahammül edebileceğin derecedeki bir soğuğa karşı dahi dağda tedbir al, açık yerini bırakma öyle ki kendini rahat hissedersin. Çünkü dağda "soğuğa karşı dayanıklılık olmaz".

11- Üşüdüğün vakit sıcak sıvılar iç. Çünkü "dağcı dışardan değil içeriden ısınır".

12- Susamasan dahi kendini içmeye zorla, içeceğin sıvıların vücut sıcaklığından aşağı olmamasına dikkat et ve bil ki saf su içilmez. Meşrubat özellikle mayhoş olmalıdır.

13- Katı ve soğuk yemeklerden kaçın ve bil ki bunların sulu olması sıvı depolarının doldurulmasına, sıcak olması enerji tasarrufuna ve ısınmaya, keza baharatlı ve tuzlu olması elektrolit açığını gidermeye yarar.

14- Yüksek irtifa dağcılığına alışmak istiyorsan dağ evinde veya kulübede kalma. Karda kıyamette çadırda veya bivakta kal ki tabiatın dilini öğrenesin. Barbaras Hayrettin hep açık denizde vuruşmayı tercih eder ve gerekçe olarak dermiş ki " kara görünürse asker yüzerek kıyıya çıkar".

15- Yaz çıkışlarında dahi şiddetli soğukla karşılaşacakmışın gibi en mükemmel techizatını al, aksi olursa zarar etmezsin.

16- Kazaların inişte olduğunu unutma, dönerken acele etme ve çıkışta olduğu gibi bol sıvı almaya, iyi beslenmeye keza sık sık dinlenmeye devam et.

17- Bir defada veya bir günde gidip döneceğin yere dahi ocak, tencere ve bivak al ki kaza yada tipi halinde yaşayabilesin (çantası boş olanın kafası da boştur).

18- Unutma, dağlar tedbirde kusur edene aman vermez.
Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:18 Sebep: Kırık linkler
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #3
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
DAĞCILIK
MsXLabs.org

DAĞCILIK :
BELİRLİ BİRTAKIM İLKE VE KURALLARA DAYALI OLARAK
DAĞLARDA YAPILAN YÜRÜYÜŞ , KAMPÇILIK VE TIRMANIŞ SPORUDUR.

DAĞCI : KAYADA , KARDA VE BUZDA DOĞANIN BİR TAKIM ZORLUKLARINI AŞIP DAĞCILIK TEKNİKLERİNİ , DAĞCILIK ARAÇ VE GEREÇLERİNİ KULLANARAK DORUĞA ULAŞAN VEYA ULAŞMAYI HEDEFLEYEN KİŞİDİR .

DAĞCILIK ÇEŞİTLERİ

1 . ALPİNİZİM : İÇERİSİNDE KAYA , KAR , BUZUL TIRMANIŞ ÖZELLİKLERİNİ BULUNDURAN DAĞCILIK TEKNİK VE MALZEMELERİNİ KULLANARAK DOĞRUDAN ZİRVE YAPMAKTIR . KENDİ İÇİNDE 4 ANA KISMA AYRILIR .

A . GÜNLÜK YÜRÜYÜŞ ( HIKING ) : DOĞADA ; SABAH BAŞLAYIP AKŞAM BİTEN GÜNÜBİRLİK YÜRÜYÜŞTÜR .

B . KAMPLI ETKİNLİK ( TREKKING ) : DOĞADA YATILI OLARAK ( GENELLİKLE HAFTA SONU ) YAPILAN İKİ GÜNLÜK ETKİNLİKTİR.

C . EXPEDITION : DOĞADA UZUN SÜRELİ ( GENELLİKLE 1 HAFTALIK )YATILI OLARAK YAPILAN ETKİNLİKTİR .

D . FERRATA : KAYAYA SABİTLENMİŞ METAL MERDİVENLERİ KULLANARAK TIRMANMAKTADIR. NOT: (TÜRKİYEDE HENÜZ YAPILMAMAKTADIR.)

NOT : BU TÜR ETKİNLİKLER YAZ VE KIŞ OLMAK ÜZERE İKİ KISMA AYRILMAKTADIR .

2 . SPORTİF TIRMANIŞ ( SPORT CLIMBING ) : GENELLİKLE KAYA ÜZERİNDE VEYA YAPAY DUVARLARDA YAPILAN TIRMANIŞ ŞEKLİDİR. KENDİ İÇİNDE 4 ANA KISMA AYRILIR .

1 . BOULDERING : YERDEN FAZLA YÜKSELMEDEN KAYA TIRMANMA
TEKNİKLERİNİ KULLANARAK KAYA ÜZERİNDE YAPILAN ANTRENMANDIR .

2 . KAYA TIRMANIŞI : KAYA TIRMANMA TEKNİKLERİNİ VE EMNİYET MALZEMELERİNİ KULLANARAK KAYA ÜZERİNDE BİR İP BOYUNA ( 50 MT. ) KADAR YAPILAN TIRMANMA ŞEKLİDİR .

3 . UZUN DUVAR TIRMANIŞI : KAYA TIRMANMA TEKNİKLERİNİ VE EMNİYET MALZEMELERİNİ KULLANARAK BİR İP BOYUNDAN DAHA YÜKSEK OLAN KAYA ÜZERİNDE YAPILAN TIRMANIŞ ŞEKLİDİR .

YAPAY DUVAR TIRMANIŞI

4 . YAPAY DUVAR TIRMANIŞI
: GENELLİKLE KAPALI ALANLARDA ( BAZEN AÇIK HAVADA ) KİMYASAL MALZEMELER KULLANILARAK YAPILAN SABİT VEYA AYARLANABİLEN DUVAR SİSTEMLERİNİ İÇERİSİNDE BULUNDURAN GENELLİKLE MÜSABAKALARA YÖNELİK YAPILMIŞ DEĞİŞİK BOYUTLARDA DUVARLARDIR .
DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE VE DEĞİŞİK UZAKLIKLARDA BASAMAK VE TUTAMAKLARI İÇERMEKTEDİR . TOP ROPE ( ÜSTTEN EMNİYETLİ İP ) TEKNİĞİYLE
ÇALIŞMA YAPLMAKTADIR.

NOT : DUVARA DAĞCILIK TEKNİK MALZEMELERİ YERLEŞTİRİLMESİ YAPILMAMAKTADIR .
Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:39
mydarling24 - avatarı
mydarling24
Ziyaretçi
23 Eylül 2006       Mesaj #4
mydarling24 - avatarı
Ziyaretçi
Dağcılık
MsXLabs.org

TDF’nun UIAA ve İspanya (FEDME) federasyonu işbirliği ve koordinasyonu sonucunda gerçekleşen bu ilk Dünya kupası tecrübesi milli takımımızın uluslar arası tecrübe kazanması ve Dünya sıralamasında yer alması dışında gerek kişisel gerekse kurumsal olarak tesis edilen ikili ilişkiler sonucunda geleceğe yönelik kısa ve orta vadeli hedefler açısından son derece başarılı olmuştur.

Aralarında Dünya,Avrupa,Asya şampiyonlarının da yer aldığı, dünyanın en iyi sporcularının katıldığı bu zorlu yarışta Milli takımız, 16 Eylül tarihinde yapılan elemeler sonucunda ilk kez Evren KARADAĞ ile yarı finallere katılmıştır. 17 Eylül tarihinde tamamlanan zorlu yarışmalar sonucunda; bayanlarda Avusturya dan Angela EITER, erkeklerde İspanya dan Patxi USABIAGA rakiplerini geride bırakarak birincilikleri ülkelerine kazandırmıştır.

TDF’nun UIAA ve İspanya (FEDME) federasyonu işbirliği ve koordinasyonu sonucunda gerçekleşen bu ilk Dünya kupası tecrübesi milli takımımızın uluslar arası tecrübe kazanması ve Dünya sıralamasında yer alması dışında gerek kişisel gerekse kurumsal olarak tesis edilen ikili ilişkiler sonucunda geleceğe yönelik kısa ve orta vadeli hedefler açısından son derece başarılı olmuştur.

Aralarında Dünya,Avrupa,Asya şampiyonlarının da yer aldığı, dünyanın en iyi sporcularının katıldığı bu zorlu yarışta Milli takımız, 16 Eylül tarihinde yapılan elemeler sonucunda ilk kez Evren KARADAĞ ile yarı finallere katılmıştır. 17 Eylül tarihinde tamamlanan zorlu yarışmalar sonucunda; bayanlarda Avusturya dan Angela EITER, erkeklerde İspanya dan Patxi USABIAGA rakiplerini geride bırakarak birincilikleri ülkelerine kazandırmıştır.

Milli takımız katıldıkları bu ilk Dünya kupasını;
Bayanlarda Evren KARADAG dünya 26 ncısı, Gürgel ÖZVER 28 nci,Duygu YARSUR 29 ncu

Erkeklerde Rafet Ercan SERKAN dünya 38 ncisi,Uğur YILMAZ 40 ncı, Doğan Oguz PALUT 41 nci olarak tamamlamışlar.


Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:41
alptugra - avatarı
alptugra
Ziyaretçi
2 Nisan 2007       Mesaj #5
alptugra - avatarı
Ziyaretçi
Dağcılık
MsXLabs.org

..... DAĞCILIK BİR YAŞAM FELSEFESİDİR .KİMİLERİ TEKNOLOJİ İLE YAŞAMAYI SEÇER .KİMİLERİ ÖZÜNE DÖNEREK DOĞAYLA YAŞAMAYI SEÇER .BİZ DAĞCILAR KENDİMİZİ DOĞANIN KOLLARINA BIRAKIRIZ. ÜZÜLMEYİ SEVİLMEYİ ONUNLA PAYAŞIRIZ ONUNLA YAŞARIZ...

Yürüyüş, Kampçılık ve Dağcılık için genel malzeme listesi

GİYİM MALZEMELERİ
  • Bere
  • Balaklava
  • Şapka
  • Yüz Maskesi
  • Bandana
  • Pantolon
  • Şort
  • Mayo
  • Gömlek
  • Kazak
  • T-Shirt
  • Uzun iç çamaşır (alt ve üst)
  • Rüzgarlık
  • Yağmurluk (alt ve üst)
  • Dolgu malzemeli anorak
  • Yelek
  • Beş parmaklı iç eldiven
  • Orta kat eldiven
  • Dış kat eldiven
  • Dağ ayakkabısı
  • Yürüyüş ayakkabısı
  • Çorap ve yedeği
  • Tozluk
  • Sandalet
YÜRÜYÜŞ VE KAMP MALZEMELERİ
  • Sırt çantası
  • Günlük çanta veya bel çantası
  • Batonlar
  • Hedik
  • Tur Kayağı, tur ayakkabısı, foglar
  • Çadır
  • Çadır tamir seti
  • Kazıklar, kar kazıkları ve plakaları
  • Kar fırçası
  • Kar küreği
  • Bivak torbası
  • Uyku tulumu
  • Uyku tulumu iç astarı
  • Şişme veya kapalı hücreli köpük mat
  • Şişme mat tamir seti
  • Isıtıcı toz
  • Fener veya alın feneri
  • Yedek pil
  • Yedek ampul
  • Mumluk ve mumlar
TEKNİK MALZEMELER
  • Kazma
  • Buz çekici
  • Kaya çekici
  • Krampon ve anahtarları
  • Emniyet kolonu
  • Kask
  • Tırmanış ipi
  • İp torbası
  • Karabinalar ve diğer emniyet ekipmanı
  • Kişisel iniş, emniyet alma malzemeleri
  • Buz vidaları ve deadman
  • Çığ sondası
  • Kaya tırmanış ayakkabısı
TEMİZLİK MALZEMELERİ
  • Diş macunu ve fırçası
  • Tuvalet kağıdı
  • Havlu
  • Sabun
  • Kişisel temizlik malzemeleri
MUTFAK MALZEMELERİ
  • Tencere, tava seti
  • Çatal, kaşık, bıçak
  • Plastik bardak
  • Bulaşık yıkama bezi
  • Tuz, baharat ve şeker kapları
  • Sıcak içecekler
  • Ambalajlanmış yiyecek
  • Vitamin hapları
  • Elektrolit tabletleri veya tozu
  • Termos
  • Su şişesi ve kılıfı
  • Su bidonu veya torbası
  • Su dezenfekte tabletleri
  • Su filtresi
  • Ocak
  • Ocak tamir takımı
  • Ocak rüzgarlığı ve altlığı
  • Benzin şişesi veya ocak kartuşu
  • Sudan etkilenmeyen kibrit
  • Çakmak
DİĞER MALZEMELER
  • Güneş gözlüğü ve yedeği
  • Fırtına gözlüğü
  • Güneş yağı
  • Dudak kremi
  • Böcek savıcı
  • Çakı
  • Harita
  • Pusula
  • GPS
  • Çığ sinyal cihazı (Ortovox, Pieps,vs.)
  • Kağıt, kalem
  • Düdük
  • Altimetre
  • Termometre
  • Dikiş seti
  • Yardımcı ipler
  • Yedek çanta tokası
  • Sıkıştırma perlonları
  • Dürbün
  • Kimlik, para, telefon kartı, jeton
  • Gerekli belgeler
  • Telsiz ve pilleri
  • İlk yardım malzemesi
  • Survival malzemesi
  • Özel ilaçlar
  • Saat, radyo, walkman
  • Fotoğraf makinası ve film

Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:47
alptugra - avatarı
alptugra
Ziyaretçi
6 Nisan 2007       Mesaj #6
alptugra - avatarı
Ziyaretçi
DOĞADA YÜRÜYÜŞ
MsXLabs.org

Doğada yapılan herhangi bir yürüyüşte uyulacak temel kurallardan en önemlisi ekip düzeninin sağlanmasıdır. Bu düzene göre ekip tek sıra halinde yürümelidir. Ekibin en tecrübeli kişisi başa geçer. Ekip başı adı verilen bu kişinin görevi yürüyüş rotasını seçmek, yürüyüş temposunu ayarlamak, molaların sıklığını ve uzunluğunu düzenlemek ve yürüyüş sırasında alınması gereken önemli kararları almaktır. Son kararı verme yetkisi herzaman ekip başındadır. Ekip başını hemen arkasında ekibin en tecrübesiz yada en yavaş elemanı yer alır. Ekip başının yürüyüş rotasını ve temposunu bu elemana göre ayarlaması böylece daha kolaylaşır. Ekibin en arkasında ise artçı adı verilen en tecrübeli ikinci kişi yer alır. Artçının görevi ise ekipte belirebilecek herhangi bir kopmayı yada düzensizliği ekip başına iletmek ya da mümkünse bunu gidermektir. Ekibin tek sıra halinde ve bu düzen içinde yürümesi ekip içi birlikteliği, temponun daha iyi ayarlanabilmesini ve bu şekilde vücut enerjisinin düzenli kullanılarak daha uzun yürüyüşler yapılabilmesini sağlar. Bunun dışında, tehlike yaratabilecek doğa koşullarında ekip başının tüm ekip adına düşünerek rotayı belirlemesi ve kaza ihtimalinin azaltılması ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Ekip içinde haberleşme, gelişigüzel bağırarak değil, söylenecek şeyi herkesin bir önündekine yada bir arkasındakine söylemesiyle gerçekleştirilir. Bu, özellikle taş düşebilecek, tehlikeli, dar kulvarlardan geçerken yararlı olur. Bağırmadan gerçekleştirilen haberleşme sayesinde, bir ses yankılanmasından bile etkilenebilecek, bağları zayıf taşların düşmesi engellenir.
Yürüyüş sırasında herkesin sırtında küçük bir sırt çantası bulunmalıdır. Tek omuzda taşınan çantalar yürüyüş sırasında sallanacakları için dengeyi bozarlar. Sırt çantasının içinde yürüyüşün uzunluğuna göre en az bir litre su, hava koşullarına göre bere, eldiven, yağmurluk ve çeşitli giyecekler, ilk yardım çantası gibi malzemeler bulunmalıdır. Herkes bir yürüyüş sırasında ihtiyacı olabileceğini düşündüğü malzemeleri yanında taşımak zorundadır.
Bir doğa yürüyüşü sırasında seçilecek giyecekler yünlü yada yün-sentetik karışımı olmalıdır. Pamuklu giyecekleri kullanmakta yarar vardır. Bunun nedeni pamuklu giyeceklerin çabuk ıslanması ve ıslandığında geç kurumasıdır. Yünlü giyecekler giyildiğinde bu tip sorunlarla karşılaşılmaz. Çok kalın ve az kat giymek yerine, ince ve çok kat giyimelidir. Böylece terlendiği zaman soyunup, üşündüğü zaman giyinilerek belli bir vücut sıcaklığı korunmaya çalışılır. Doğada ne üşümek ne de terlemek iyidir. Ayrıca seçilen giyeceklerin düğmeli ya da fermuarlı olmasına dikkat edilmelidir. İnsan, vücut sıcaklığının %70'ini başından kaybeder. Bu nedenle, gerektiğinde bere giymeyi de ihmal etmemelidir. Kot pantalon yerine kadife yada yünlü pantalonlar tercih edilmelidir. Kot pantalon vücudu soğuk tutar ve ıslandığında kurumaz. Ayakkabı olarak da postal yada bot türü ayakkabılar giyilmelidir. Spor ayakkabı ya da su geçirebilecek herhangi boğazsız bir ayakkabı kişiyi her an zor bir durumda bırakabilir. Güneşli havalarda güneş çarpmasından, cilt yanıklarından ve güneş körlüğünden korunmak için şapka, güneş kremi ve güneş gözlüğü kullanmakta yarar vardır.
Yürüyüş sırasında belli bir tempo yakalanmasına ve nefesin düzenlenmesine çalışılır. Yürüyüş temposu mümkün olduğunca sabit tutulmalıdır. Genelde 50 dakikalık bir yürüyüşten sonra 10 dakikalık uzun bir mola verilmelidir. Çok dik ve zorlu etaplarda yarım saatte bir, 2 dakikalık bir nefes molası da verilebilir. 10 dakikalık uzun molalarda, ekiptekiler gerekli ihtiyaçlarını karşılarlar (su içmek, besin almak, tuvalet, vb.), yorgunluklarını gidermeye çalışırlar. Bu tür molalar sırasında terin soğumaması için gerekli giyeceklerin giyilmesi ihmal edilmemelidir. 2 dakikalık kısa molalarda ise amaç oturmak ve ihtiyaç gidermek değil, sadece nefesi düzenlemektir. Bunun dışında gelişigüzel mola verilmemelidir çünkü devamlı durup hareket etmek kişiyi dinlendirmekten çok, fiziksel ve psikolojik konsantrasyonu bozarak daha fazla yorgunluğa neden olur.
Yürüyüş sırasında gereksiz iniş-çıkışlardan kaçınmak gerekir. Rota seçimi yapılırken mümkün olduğu kadar az yükseklik kaybetmeye çalışılır. 25 dereceyi geçen eğimlerde, eğimin etkisini azaltmak için zigzag çizerek ilerlemek daha avantajlıdır. Zigzagların keskinliği eğimin dikliğine, ekibin kondüsyonuna göre arttırılır yada azaltılır. Yamaçlarda yan geçiş yapılırken ayakların zemine göre ayarlanması gerekir. Sert bir zeminde en fazla sürtünmeyi sağlayabilmek için ayak tabanlarının tümünün yere basmasına gayret edilmelidir. Ayrıca yamaç tarafındaki ayak bir miktar yamaca döndürülerek burkulma tehlikesi azaltılır. Yürünülen zemin yumuşak ise kestirme denilen yürüyüş şekli uygulanır. Bunda, ayakların kenarları ile zeminde bir basamak oluşturularak yürünür.
Özellikle dik yerlerde düşürülebilecek taşlar, arkadaki ekip elemanlarına zarar verebilir. Bu nedenle, taş düşürüldüğü takdirde arkaya "TAŞ!" diye bağırarak tehlikeyi haber vermek gerekir. Bu uyarıyı alan ekip elemanları ise taşın düşüş yönünü bir an önce anlamaya çalışarak, kendilerine çarpmasını engellemeye çalışırlar.
Yürüyüş sırasında devamlı etrafa bakarak doğru yönde ilerlenip ilerlenilmediği kontrol edilmeli, referans ya da nirengi noktası adı verilen belirleyici noktalar gözlenmelidir. Değişik biçimli bir kaya, bozkırın ortasında bir ağaç nirengi noktası olarak seçilebilir. Böylece geri dönüş yada kaybolma gibi durumlarda bu noktalar sayesinde doğru yol bulunabilir.
Yürüyüş sırasında enerji sağlamak için molalar sırasında çeşitli yiyecekler yenebilir. Bu yiyeceklerin karbonhidrat, özelliklede kana karışmasının çabuk olması bakımından glikoz yönünden zengin olmasına özen gösterilmelidir. Bunun yanında çeşitli mineral ve elektrolit yönünden de zengin olmalıdırlar. Kuru üzüm, kuru kayısı, fındık, çikolata gibi yiyecekler ve limonlu, şekerli içecekler bu tip besinler arasında sayılabilir. Yürüyüş sırasında terlemeyle sıvı kaybedildiği için sıvı alımına da önem verilmelidir. Özellikle kış koşullarında susuzluk hissi az olmaktadır. Böyle durumlarda dahi kişinin kendisini zorlayarak sıvı alması gerekmektedir.
Doğada alkol alımının yararlı olduğu düşüncesi son derece yanlıştır. Alkol, kan dolaşımını arttırıp başta bir sıcaklık verirken, damarların genişlemesine neden olarak ısı kaybını arttırır ve daha sonra üşümeye neden olur. Bunun dışında su kaybına neden olur ve dikkati azaltır. Doğa yürüyüşleri sırasında yörenin çoban köpekleri tedirginlik yaratabilmektedir. Bu tedirginliğin yaşanmaması için mümkünse sürürlerden uzak durulmalıdır. Köpeklerle karşılaşıldığı takdirde ise soğukkanlılığı yitirmemek ve kaçmaya çalışmamak gerekir. Ani hareketlerden ve özellikle de köpeğe taş atmaktan kaçınılmalıdır. Bu durumda yapılacak en iyi iş yavaşçana yön değiştirip sürünün uzağından geçmektir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:49 Sebep: sayfa düzeni/kırık link
alptugra - avatarı
alptugra
Ziyaretçi
27 Mayıs 2007       Mesaj #7
alptugra - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'deki belli başlı dağlar:
  • Beşikdağı
  • Cilo Dağı
  • Munzur
  • İdris Dağı
  • Aladağlar
  • Amanos Dağları
  • Nur Dağları
  • Toros Dağları
  • Ağrı Dağı
Türkiye'nin en yüksek dağları

Dağ
- Rakım (metre) - il
  • Ağrı Dağı, 5137 - Ağrı
  • Reçko Dağı, 4116 - Hakkari
  • Süphan Dağı, 4049 - Bitlis
  • Kaçkar Dağı, 3937 - Rize
  • Erciyes Dağı, 3916 - Kayseri
  • Demirkazık Dağı, 3756 - Niğde
  • Medetsiz Dağı, 3524 - Adana
  • Hasan Dağı, 3268 - Karaman
  • Mercan Dağı, 3331 - Erzincan
  • Palandöken Dağı, 3176 - Erzurum
  • Kızlarsivrisi, 3070 - Antalya
Volkanik Dağlar
  • Melendiz
  • Nemrut Dağı
  • Süphan Dağları
  • Tendürek
  • Uludağ
Kuzey Anadolu Dağları
  • Küre Dağları
  • Köroğlu Dağları
  • Ilgaz Dağları
  • Canik Dağları
  • Mascit dağları
Güney Anadolu Dağları
  • Karaca Dağı
  • Raman Dağı
  • Sof Dağı
Batı Anadolu Dağları
  • Bozdağlar
  • Aydın Dağları
Son düzenleyen Daisy-BT; 4 Haziran 2011 23:21 Sebep: Sayfa düzeni
alptugra - avatarı
alptugra
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #8
alptugra - avatarı
Ziyaretçi
Beşikdağı

Trabzon'un
unBeşikdağının eşsiz bir manzarası vardır. Fiziki yapısı diğer dağlardan farklıdır. Beşikdüzü şehir merkezinden yürüyerek 60 dakikada zirveye ulaşılmaktadır. Araba ile 5-10 dakikalık bir mesafededir. Zirveye çıkıldığında her tarafında ayrı bir manzara vardır. Beşikdüzü, vakfıkebir, Şalpazarı ve İskenderliye bağlı 46 köyü aynı anda seyretme imkanı vardır

Cilo Dağı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Hakkari bölümünde dağ kütlesidir.
Günümüzde Türkiye'de buzulların en çok geliştiği bölge olan (Türkiye'nin en uzun buzulu Uludoruk buzulunun uzunluğu 4 km'dir.) Buzul Dağı (Eski Cilo Dağları), Türkiye'nin ikinci yüksek doruğu olan Uludoruk'u (4.136) taşır.
Yaklaşık 30 km. boyunca uzanır. Güneydoğu Toroslar'ın Türkiye sınırları içindeki en doğu uzantısı olan Hakkari dağlarına bağlıdır..

Munzur


Tunceli ili sınırları içersinde bir dağdır. Ayni isimde birde akarsu bulunur (Munzur suyu). Adini dersimde gecen bir efsanenenin kahramani olan munzurdan almistir. Munzur efsanesi Yeşilyazı Köyü (Zeranik ) civarında yaşayan bir ağa ve ağanın koyunlarını gütmek için yanına aldığı Munzur isminde bir çoban varmış.

İdris dağı


Kalecik ilçesinin batısında, Ankara'nın doğusuda bulunan, 1985 metre [1] yüksekliğe sahip bir dağdır

Aladağlar


Kayseri - Niğde - Adana illeri arasında bulunan Aladağlar, bitki örtüsü ve hayvan çeşitleri bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu nedenle dağın 54.524 hektarlık bir bölümü 1995 yılında Milli park ilan edilmiştir.
Yüksek doruğu 3756 m olan Aladağlar'da, tırmanışlar için 3700 metre üzerinde üç doruğun yanısıra 3000 metrenin üzerinde çok sayıda doruk vardır. Bu doruklar Niğde il sınırları içinde devam eden Toros dağ kıvrımlarının (Orta Toroslar) en yüksek doruklarıdır. İlk baharda eriyen karlardan dolayı Aladağlar'da birçok göl oluşur, ama kurak yaz mevsiminde bu göllerden çoğu buharlaşıp yok olur. Yalnızca yer altı suları ile de beslenen birkaç göl kalır. Aladağlar içinde birçok gölün bulunduğu genişçe bir kazanı andırır.
Demirkazık Tırmanışı: Aladağların en yüksek zirvesi olan Demirkazık (3756 m.) tırmanışı için Çukurbağ köyünden gidilir.

Amanos Dağları

(Nur Dağları olarak da bilinir) Toros Dağları sisteminin en güneyindeki bölümünü olan dağlardır.
Osmaniye-Nurdağı-Hataydır

Toros Dağları

Türkiye'nin Akdeniz kıyılarına paralel olarak, Rodos Adası'ndan Suriye sınırına kadar
yaklaşık 2.000 kilometrelik bir dağ zincirinden oluşmaktadır. Bu zincirin en yüksek noktası yaklaşık 4.000 metrelik Demirkazık zirvesidir. Torosların bu bölgesi Aladağlar adıyla anılmaktadır.

Ağrı Dağı


(Selçuklular döneminde; Eğri Dağ, resmi adıyla Büyük Ağrı Dağı, Türkiye'nin en yüksek dağıdır. Dorukları karla kaplı volkanik bir dağ olan Ağrı Dağı, Türkiye'nin doğu ucunda, Ağrı ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır. Dağ, İran'ın 16 km batısında ve Ermenistan'ın 32 km güneyindedir.
Ağrı dağı 5165 metrelik rakımıyla, Anadolu Yarımadasının en yüksek doruğudur. 4000 metreye kadar bazalt daha sonra sonraki yükseklikte andezit lavlarından oluşarak volkanik bir dağ özellikleri gösterir. Dağın doruğunda bir örtü buzulu vardır. Doğu yüzünde Serdarbulak yaylası ve 3896 m. yükseklikteki Küçük Ağrı Dağı yer alır
Son düzenleyen Daisy-BT; 4 Haziran 2011 23:26 Sebep: Sayfa düzeni.
DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #9
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
Türk dağcılar Himalayalarda
MsXLabs.org

hima

Himalaya Dağları'nın en yüksek tepelerinden olan Gasherbrum-2'ye tırmanacak ikisi kadın altı kişilik Türk ekibi, Pakistan'ın başkenti İslamabad'a gitti. Ekip sorumlusu Serhan Poçan, bu tırmanışın Kırgızistan'daki Ala Archa Sıradağlarında geçirdiği kaza sonucu ölen Uğur Uluocak'ın en büyük hedefi olduğunu söyledi. Bu tırmanışı gerçekleştirecek Türkiye'den ilk ekip olduklarını belirten Poçan, tırmanışın ilk bölümünde yerel halktan 100 kişilik ekibin kendilerine eşlik edeceğini belirtti.
Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Haziran 2013 07:50
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
4 Haziran 2011       Mesaj #10
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Ad:  daclk.jpg
Gösterim: 1163
Boyut:  26.3 KB

Dağcılık

Amacı dağların doruklarına çıkmak olan bir tür spor, dağların en yüksek tepelerine tırmanma bilimi ve sanatı.

Çıkılması çok güç yerlere çıkmak, yeni yerler keşfetmek, doğayı yenmek, dağda kalanlara, uçak kazalarında mahsur durumda olanlara yardım etmek, dağ savaşlarına alışmak gibi türlü amaçlara yönelik bu tehlikeli spor, bugünkü anlamda Alpler'de başlamıştı. Başlangıç tarihi 1850 olarak kabul edilmiştir. Alpler'e çıkıldıktan sonra, Amerika ve Afrika'nın yüksek doruklarına da 20. yüzyıldan önce ulaşmayı başaran dağcılar, Asya'daki doruklara ancak 20. yüzyılın ikinci yarısında tırmandılar.

Bu sporun asıl gelişmesi, I. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda oldu. Bu gelişmeleri II. Dünya Savaşı sonrası yıllar izledi. Yıllara göre başlıca dorukların fethi şöyledir: Mont Blanc (Avrupa) (4.810 m) Fransız J. Balmat, M. G. Paccard tarafından 1786'da, Uhuru (Kibo doruğu) (Afrika) (5.963 m) Alman H. Meyer tarafından 1889'da, Aconcagua (And dağları) (6.959 m) İsviçreli M. Zurbriggen tarafından 1897'de, Annapurna (8.077 m) Fransız dağcılarca 1950'de, Everest (8.882 m) Yeni Zelandalı E. Hillary ve Hintli N. Tensing tarafından 1953'te, K2 (8.620 m) İtalyan A. Compagnoni ve İngiliz L. Lacedelli tarafından 1954'te, Kang-Çin-Çunga (8.585 m) İngiliz M. Herzog, L. Lachenal tarafından 1955'te. Bugün dünyadaki tüm yüksek doruklara çıkılmıştır.

Türkiye'de de bu spor gün geçtikçe ilgi görmektedir. İlk Türk dağcısı Prof. Ali Vehbi Türküstün'dür (1877-1937). Fransa'da öğrenim yaptığı yıllarda bu spora ilgi duymuş, 1906'da Mont Blanc'a çıkarak Türk bayrağını dikmiştir. Türkiye'ye dönüşünden sonra da bu sporla ilgisini sürdürmüş, Toroslar'da ve diğer dağlarda çalışmasına devam etmiştir. Düzenli olarak Kayseri'de başlayan dağcılık hareketi bugün daha etkin olarak sürdürülmektedir.

Alpler'de dağcılar
Ad:  522px-Alpinistes_Aiguille_du_Midi_03.JPG
Gösterim: 959
Boyut:  40.5 KB

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Benzer Konular

11 Aralık 2009 / Misafir Soru-Cevap
28 Şubat 2015 / Ziyaretçi Cevaplanmış