Arama

Ebu Cafer Taberi

Güncelleme: 13 Temmuz 2015 Gösterim: 13.471 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Ağustos 2011       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ebu Cafer Taberi (839 - 923)
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi & Vikipedi
Sponsorlu Bağlantılar

Ebû Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberî, meşhur tarihçi ve müfessirdir; 9. ve 10. asırlarda yetişmiş, fıkıh, hadis, tarih, dil, tefsir ve kırâat ilimlerinde çalışmalarıyla kendini kabul ettirmiş bir alimdir. Taberistan'ın Amul şehrinde doğ­du. Oldukça varlıklı olan babasının kendisine tanıdığı imkânlarla, ilim tahsili gayesiyle, İslâm ilim dünyasının merkezlerini gezdi. 12 yaşında iken doğduğu memleketi bırakıp, İlim tahsili için Rey, Basra, Kufe, Medine, Suriye ve Mısır gibi şehir ve ülkeleri dolaştıktan sonra, hilafet merkezi olan Bağdat'a yerleşti. Hadis, fıkıh (Hanefi, Şafii ve Maliki fıkıhları), kırâat, tarih ve edebiyat sahalarında meşhur olan birçok âlimden ders aldı. Yetiştikten sonra da bütün bu ilimlerde eserler verdi. Rahat çalışabilmek için, ka­dılık makamı dahil, kendisine teklif edilen bütün yüksek gelirli memuri­yetleri reddettti. Asıl çalışma sahala­rı olan tarih, tefsir, fıkıh ve kıraatten başka şiir, lügat, sarf, nahiv, ahlâk, riyaziye ve tıb ile de meşgul oldu.
Fıkıhta önceleri Şafii mezhebine mensup iken, sonradan mutlak müctehidlik mertebesine ulaşmıştır. Kaynaklar onun, Cerriyye adında sonraları ortadan kalkmış olan bir mezbebin imamı olduğunu, ayrıca Ahmed bin Hanbel'den ilim almak üzere Bağdat'a geldiğini ve fakat ancak onun vefatından sonra Bağdat'a ulaşabildiğini, bunun üzerine memleketine dönmeyerek Basra, Kufa ve Vasit'de o saygıdeğer bilginlerden tahsiline devam ettiğini kaydederler.
19 Şubat 923 yılında Bağdat'ta vefat etmiş ve muhaliflerinin çokluğu sebebiyle, ölümü gizli tutularak geceleyin vefat ettiği eve defnedilmiştir.

Eserleri
Ebu Cafer Taberi'nin yazdığı eserlerin birçoğu kaybolmuş ve zamanımıza kadar ulaşamamıştır. Halbuki "Mu'cemu'l-Ubeda"da onbeş yaşından seksenaltı yaşına kadar, ortalama her bir gün için, ondört yapraklık bir eser yazdığı yazılıdır. Eserlerinin çoğu kaybolmasına rağmen, 883 yılında tamamladığı Kur'an tefsiri elimizdedir. Kısaca Taberî Tefsiri diye anılan "Câmiu'l-Beyân an Te'vîli Âyati'l-Kur'an" isimli tefsiri, kendisinden sonra gelen tefsîrcilerin faydalandıkları bir eserdir. Günümüzde İslâmî ilimler sahasında yapılan tarihî araş­tırmalar için kıymetli bir kaynaktır. Hz. Peygamber, ashab ve seleften ge­len tefsire dâir haberleri kaybolmaktan kurtarmıştır. Yine kendisinden önce yazılan ve bize kadar gelemeyen bazı tefsirler de, onun aktarmasıyla kısmen olsun bize ulaşabilmişlerdir. Dirayetten ziyade rivayete dayanır. Fakat isnadda titizlik göstermediği için, içinde isrâiliyyât vardır. 1903 yılında ilk defa Kahire'de 30 Cilt kapsayan kitap olarak basılmıştır.
Önemli bir diğer eseri de, dünya tarihine dair yazdığı "Tarihu'l-Ümen ve'l-Müluk"tür. Eser hilkatten baş­layarak 915 yılına kadar gelir. İslâm tarihimizin en önemli kaynağıdır. Bir­çok zeyiller yazılmıştır. Kendisinden sonra yaşamış tarihçilerin başlıca kay­nakları arasında yer alır. Olaylar kro­nolojik sıraya göre anlatılır. Birkaç defa basılmıştır.
Diğer eserleri de şöyledir:
  • İhtilafu'l-fukaha: Bu eseri "İhtilâfu Ulemâi'l-Emsar f Ahkâmi Şerâii'l-İslâm" adıyla 1933'de yayımlanmıştır.
  • Usulu'l-fikh: Usûl-i fıkha dair yazdığı bir eserdir.
  • Kitâbu'l-Kırâât ve Tenzîlu'l-Kur'an
  • Kitâbu Şerhi's-Sünne: Mezhebî ve itikâdî konuları ihtiva eden eser Mısır ve Bombay (1321)'da basılmıştır.
  • Kitâbu Adâbi Menâsiki'l-Hacc
  • Kitâbu'l Mûciz fi'l-Usûl
  • Kitâbu'l-Garîb ve't- Tenzîl ve'l-Aded
  • Kitâbu Âdâbi'l-Kudât

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Biyografi Konusu: Ebu Cafer Taberi nereli hayatı kimdir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
22 Ağustos 2011       Mesaj #2
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''
Ebu Cafer Taberi
Ebû Cafer Muhammed b.Cerir et-Taberi, Taberistanın Âmur şehrinde doğmuştur, doğum tarihinin H. 224 veya H. 225 olduğu rivayet edilmiştir, Taberi, küçüklüğünü anlatırken şunları söylemiştir, "yedi yaşımda hafız oldum. Sekiz, yaşımdayken insanlara namaz kıldırdım. Dokuz yaşımdayken hadisleri toplayıp yazmaya başladım. Babam bir gün rüyasında şunu görmüş, Ben Resûlullahm önünde bulunuyormuşum. Yanımda, İçi taş dolu bir torba varmış.
Sponsorlu Bağlantılar
Taşlan alıp Resûlullahın önümle atıyormuşum." Rüyayı yorumlayan kişi elemiş ki: "Bu çocuk büyüdüğünde Resûlullahın dinine karşı samimi olacak ve onun Şeriatını savunacak." İşte bunun üzerine babam, ilim tahsili hususunda bana yardım etmekte çok titiz davrandı. Ben, daha küçük bir çocukken bu hassasiyeti gösteriyordu.
Bu rüya doğru çıkmıştır. Taberi, fıkıh ve diğer ilimleriyle zamanının en önde gelen isimlerinden olmuştur. Sünneti savunmuş bid'aüara karşı savaş ver*miştir. Babası da Taberistandaki büyük arazisi ve maddi imkanları yanında tak*va sahibi bir kimseydi. Oğlunun zeki, ilme âşık, âlimlerle tanışmayı çok seven biri olduğunu görünce ondan hiçbir imkanı esirgememiştir. Nereye giderse git*sin arkasından ihtiyaçlarını karşılamıştır. Böylece oğlunu Halifelerin bahşişlerinden, Vezirlerin ve idarecilerin yardımlarından uzak tutmuş onu, makam ve mevki hırsından müstağni kılmıştır. Taberîböylece kendisini ilim öğretmeye, hadis rivayet etmeye ve kitap yazmaya vakfetmiştir. Hatta babasının vefatından sonra dahi onun ihtiyaçları, babasının servetinden karşılanmış, böylece hayatının sonuna kadar kimseye muhtaç olmamıştır.

Eserleri
Taberinin bir çok eseri vardır. Onlardan en meşhurları şunlardır:

1- Adabül Menasik: Bu eserde Hacca gidecek olan kimsenin, evinden ay-nlmasından başlayarak Haccmı tamamlamasına kadar nasıl davranacağı ve ne*relerde neler yapacağı zikredilmektedir.

2- Âdâbünnüfus: Bu eserde, insana isabet edebilecek bütün manevi sıkıntılar ve onların nasıl giderileceği zikredilmektedir. Taberi bu eserinde, önce kalbe sonra dile sonra göze sonra kulağa sonra da diğer bütün azalara isabet edecek husuları sırayla zikretmiş bu hususta Resulullahtan, sahâbilerden ve ehl-i Takvadan nakledilen görüşleri zikretmiş, bu görüşlerden hangisinin sahih olduğunu açıklamaya çalışmıştır.

3- İhtilaftı Ulemail Emsar Fi Ahkâmi Şeraiil İslam: Taberi bu eseriyle Fıkıh âlimlerinin görüşlerini nakletmeye çalışmıştır. Bunlar da İmam Malik, Ev-zai, Sevri, Şafii, Ebu Hanife, Ebu Yusuf, Muhammed b.Hasan ve İbrahim b.Ha-lid'dir. Taberi bu eserinde, hangi görüşü tercih ettiğini zikretmemiştir. Çünkü o bu işi, "Latifül Kavi" adlı eserinde yapmıştır.

4- Gadir Hum Hadisleri: Bazı insanlar Gadir Hum ile ilgili herhangi bir hadisin bulunmadığını, zira Resulullah Gadir Hum'da bulunurken Hz. Alinin yemende olduğunu iddia etmişlerdir. Bunun üzerine Taberi bu eserini yazmış, önce Hz. Alinin faziletlerini anlatmış daha sonra da Gadir Hum ile ilgili hadisi çeşitli tariklerden zikretmiştir. İbn-i Kesir bu mesele ile ilgili hadislerin Taberi tarafından iki ciltlik kitap haline getirildiğini söylemiştir.

5- Basitül Kavi Fi Ahkamı Şeraiil İslam: Taberi bu eserinde iik önce görüşlerini tercih ettiği sahabileri ve kendilerinden fıkıh aldığı âlimleri şehirleriyle birlikte zikretmiş daha sonra fıkha ait taharet, namaz, zekat, şartlar, kadılar, siciller, vasiyetler, kadıya ait hükümler ve fıkıh usulüne ait meseleleri zikretmiştir.

6- El-Basir Fi Mealim ed-Din: Taberi bu Kitabında, Taberistan halkına, ihtilaf ettikleri isimler ve kişiler hakkında bilgiler sunmuş, bid'at ehlinin mezheplerini zikretmiştir.

7- Tarihürrüsul velmüluk: Bu eseri, daha Önce de zikredilen meşhur tarih kitabıdır.

8- Tehzibü Âsâr ve tafsilü es-Sabiti Minel Ahbar: Bu kitabı, üstünlük derecelerine göre alfabetik sıraya konulan sahabilerin rivayet ettikleri hadislerden, önde gelen sahabilerin bir kısmının naklettiği hadisleri ihtiva etmektedir. Daha önce Taberinin bu kitaptaki usulü zikredilmiştir.

9- El-Camiu Fil Kıraat: Taberi bu eserinde, Kur'an-ı Kerime dair çeşitli kıraatları zikretmiştir. Bu eseri Cezeri görmüş ve kıraatim ondan almıştır. Eserin büyükçe harflerle ve on sekiz ciltten ibaret olduğu, içinde yirmi küsur kıraatin zikredildiği nakledilmektedir.

10- Hadis et-Tayr: İbn-i Kesir, Taberinin böyle bir kitabı olduğunu zikretmiştir.

11- El-Hafıf Filfikhi: Bu kitabını daha sonra zikredilecek olan "Latif el-Kavl Fi Ahkam eş-Şarai el-İslam" isimli eserinden kısaltmıştır. Bu kitapta âlim olanın da talebenin de faydalanacağı meseleler özetle zikredilmiştir.

12- Zeyl el-Müzeyyel: bu kitapta Resulullahın sahabilerinden, onun döneminde ve kendisinden sonra Kureyşten ve diğer kabilelerden tabiin ve Selef-i Salibinden, onlardan sonra gelenlerden ve Taberinin hocalarından, öldürülen ve Ölenlerin tarihleri, Resulullaha zaman bakımından yakınlıklarına göre zikredilmiştir. Taberi bunlara isnaü edilen asılsız iddiaları reddetmiş ve onları savunmuştur. Hasan-ı Basri, Katade, İkrime vb. Kimseler bunlardır. Taberi ayrıca bu eserinde zayıf olduğu söylenen ravileri de zikretmiş, ravilerle ilgili çeşitli malumatlar vermiştir. Bu kitabı çok değerli bir eserdir.

13- er-Reddü Alel Hurkusiyyi: Taberi bu kitabını önce Hz. Alinin ordusunda olup ta daha sonra ondan ayrılan Haricilerden bîr fırkaya cevap olarak yazmıştır.

14- er-Reddü Ala Zilesfar: Taberi bu eseriyle Davud b.Ali el-İsbahanİ'ye cevap vermiştir.

15- er-Reddü Ala İbn-i Adi! Hakemi Alâ Malik: Bu eseûyle İbn-i Abd el-Hakem'in İmam Malik hakkında yazdığı olumsuz şeylere cevap vermiştir.

16- Sarih es-Sünne: Tabeıi bu risalesinde mezhebini ve itikadını zikretmiştir. Kitabının son bölümü itikad hakkındadır.

17- Turuk el-Hadis: Taberi bu eserini hadis hakkında yazmıştır.

18- İbaretu er-Rü'ya: Bu eserinde bir kısım hadimleri toplamış fakat tamamlayamadan vefat etmiştir.

19-KitabülEdebVettenzil.

20- Kitap el-Fadail: Bu eserinde dört Halifenin faziletlerini zikretmiştir. Bu eseri telif etmesinin sebebi, bir taraftan Hz. Aliyi küçümseyenleri diğer taraftan onu masum sayanları onaya çıkarmak istemesidir.

21- Latif el-Kavl Fi Ahkâm eş-Şeraİ el-İslam: Taberi bu eserinde mezhebini kitap haline getirmiştir. Bu kitap en değerli kitaplarından ve Fıkıh kitaplarının da en güzellerindendir.

22- Muhtar el-Feraiz: Bu eser, miras taksimiyle ilgilidir.

23- EI-Müsned el-Mücerred: Bu eseri hadisle ilgilidir.

24- Kitap el-Vakf: Bu eserini, Halife el-Muktefi için yazmıştır. Bu eserde, Vakıf hakkında âlimlerin ittifak ettikleri konulan zikretmiştir.

25- Camiül beyan Fi Tefsiri I Kur'an: Bu eseri, elimizde bulunan tefsiridir. Eserini Bağdatta yazmıştır. Eseri, H.238 de yazmaya başlamış ve 290 ylinda bitirmiştir. Bu eser çeşitli âlimler tarafından özetîenmeye çalışılmış son zamanlarda da Mahmut Şakir tarafından 15. Cüze kadar tahkik edilmiştir.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
''Boşver''
bekirr - avatarı
bekirr
VIP VIP Üye
27 Aralık 2012       Mesaj #3
bekirr - avatarı
VIP VIP Üye
Taberi (839-923)

Muhammed ibn Cerir el-Taberi, kelam, edebiyat ve tarih konularında üretken bir yazardır. En çok, yaratılışından kendi dönemine kadar dünyanın evrensel tarihine ilişkin kaleme aldığı eser yanında Kuran tefsiriyle meşhurdur. Her iki eser de kendi alanlarında açıklayıcı refe¬rans eserler haline gelmiş ve klasik Arap-İslam kültürünün oluşumunda büyük katkılardan birisi olarak kabul edilmiştir.

Ebu Cafer Muhammed ibn Cerir ibn Yezid ibn Kesir ibn Galib el- Taberi, 839'da şimdi Doğu Azerbaycan'da yer alan Tebriz'in (dolayısıy¬la adı Taberi'dir) başkenti Amul'de dünyaya gelmiştir. Babası Cerir ibn Yezid, oğluna dini ilimlerde makul bir eğitim sağlamada büyük destek olmuş ve el-Taberi babasının vefatıyla bir miktar miras aldığından ekonomik olarak bağımsız olabilmiştir. Bunun anlamı özellikle yönetim-den gelen maaş ya da herhangi bir hediyeyi reddetme yanında, sarayda bir görev almasına yönelik herhangi bir teklifi de reddetme hakkına sahip olmasıdır. Dolayısıyla yalnızca fınansal bağımsızlığı elde etmekle kalmamış ayrıca siyasete uymaya yönelik yönetim baskısından da kurtulmuştur. Çoğu tabakatçi onun hiç evlenmediğini ve yaşamı boyunca bekâr kaldığını belirtmektedirler. 923'te Bağdat'ta vefat etmiştir.

İslam dünyası genelinde genç âlimlerin bilgili bir üstad arayışıyla büyük entelektüel merkezlere yolculuk yapmaları yaygın bir uygulamadır. Babasından gelen destekle el-Taberi de bunu yapmaya teşvik edilmiştir. Kur'an'ı 7 yaşında hıfzettiği, 8 yaşında imamlık yaptığı ve 9 yaşında hadis çalışmaya başladığı söylenir. 12 yaşından itibaren bilgi arayışıyla yaptığı yolculuklar, onu önce 5 yıl kalacağı Reye (günümüz Tahranı; Rey 1221'de Moğollar tarafından yıkılmıştır) götürmüştür. Burada büyük fakih İbni Hanbel'in çağdaşı olan Muhaddis (hadis otoritesi) Abdullah ibn Humeyd el-Razi'nin (Ö.862) öğrencisi olmuştur.

Daha sonra el-Taberi, o dönem İslam dünyasının en önemli kültürel ve entelektüel merkezi olan Bağdat'a gider. Burada bizzat büyük âlim İbni Hanbel'den eğitim almayı ummaktadır ancak oraya İbni Hanbel'in 855'te vefatının hemen sonrasında ulaşabilmiştir. Bununla birlikte Bağdat'ta çalışmalarına bir yıl devam eder. Daha sonra Kufe ve Basra kentlerinde eğitim almak için Güney Irak'a yolculuk eder. 858'de Bağdat'a döner ve bu kez sekiz yıl burada kalır. Abbasi Veziri ibni Hakan'ın oğ¬luna eğitmen olur ve tefsir, fıkıh alanında çalışmalarına devam eder. Ardından Mısır, Suriye, Filistin ve Beyrut'a geçer. Tüm mezheplerin öğ¬retilerine aşina olmaya önem verir. Bu yolculuklardan birinde tanıştığı ünlü âlimlere göre Kuranın tevil ve tarihini kaydetme fırsatı bulmuştur. Tefsir ve İslam tarihi üzerine eserler yazmaya başlamış, özellikle tefsir ve fıkıh bilgisi nedeniyle saygı duyulmayı hak edecek prestijli bir âlim olmuştur. Camiu'l beyan an te'vilu'l Kuran ilk kez devasa bir tefsir gele¬neğini bir araya getirmiştir. Bu eser, Ebu Hamid el-İsfehani'nin şu meşhur sözleri söylemesine neden olmuştur, "Eğer bir kişi Muhammed ibn Cerir'in (el-Taberi) tefsirinin bir nüshasını elde etmek için Çine gitmek durumundaysa, bu çok da büyük bir çaba sayılmaz."

Tefsirinin yazımı 7 yıllık bir sürede (yaklaşık 903'de bitmiştir) öğrencileri tarafından tamamlanmış olup modern edisyonları otuz cildi bul¬maktadır. Benimsediği yaklaşım farklı hadisleri belli bir ayetle alakalı olarak sıralamaktır. Bu da Kurandaki bir kelime öbeği hatta tek bir söz¬cüğün tefsiri için farklı görüşleri sağlayabilecek neredeyse yirmi farklı hadisi gerektirmektedir. Önemli olan nokta, el-Taberi'nin yalnızca gö¬rüş farkını kaydetmesi ve öylece bırakmasıdır. Bazen de ya bir tür sen¬teze ulaşma ya da bir görüşü diğerine karşı savunma teşebbüsüyle farklı hadislerin değerlendirilmesinde eleştirel davranır. el-Taberi Kuranın farklı okumalarını ya da iğrabını (metnin dilbilgisini) ele alırken akıl¬cı Mutezilenin aksine (bkz. el-Taberi'nin tefsirinden sonra Mutezili bir teville tefsir yazan el-Zemahşeri) spekülatif alegorik ya da metaforik tefsirle meşgul olmaktan kaçınmıştır.

El-Taberi bizzat kendi tefsirinin etkisinde kalarak şöyle demiştir:
Bu, insanların ihtiyaç duydukları (Kuran tefsirine ilişkin) her şeyi içeren bir kitaptır. O kadar anlaşılırdır ki başka kitaplara başvurma ihtiyacı kalmamıştır. Bunda ihtilafların olduğu yerde üzerinde ittifak edilen delilleri aktara¬cağız. Her mezhep ya da görüşün gerekçelerini sunup elden geldiğince özlü olarak, doğru olduğunu düşündüğümüz şeyi açıklayacağız.( )
Âlimler bu eser yanında tarih alanındaki diğer bir açıklayıcı referans niteliğindeki esere, muhtasar tarihul rusul ve'l muluk ve'l hulufa adlı eserine de dayanmışlardır. Bu eser Âdem'in yaratılışıyla başlayıp 915 yılında biten tam bir dünya tarihidir. Aslında böylesi bir proje tüm dünyanın tarihini, İncil'deki (dolayısıyla Kuranda da geçen) halkların ve Peygamberlerin İslami bir perspektiften tarihini, antik İran'ın özellikle de Sasaniler döneminin ve Hz. Muhammed'le İslam'ın doğuşu, Hulefa-i Raşidin, Emeviler (661-750) ve sonra 750'den kitabın tamamlandığı 915 yılına kadar Abbasi hükümdarlığı tarihini kapsar. Daha önce yazdığı tefsir gibi Tarih'i de onun yolculukları süresince kaydettiği tarihi olayları aktardığı bir selefi yaklaşımına bağlı kalmıştır. Hadisçi görüşün nevi şahsına münhasır olduğu tartışılabilse de Mutezile ya da Şia gibi dokt- rinel mezheplerin bakış açısını benimsemekten kaçınmıştır. El-Taberi, yöntemini açıklarken şunları söylemiştir:
Okur bilmelidir ki aktardığım ve bu kitapta ortaya koymayı öngördüğüm her şeyle alakalı olarak rivayet ettiğim ve ravilerine atıfta bulunduğum ha¬dis ve beyanlara dayanıyorum. İstisnai olarak akli argümanları vazederken dahili düşünce süreçlerinde üretilenlere dayanıyorum. Çünkü geçmiş ve bugün, insanlık ve olaylar tarihine ilişkin hiçbir bilgi ve nakil haricinde on¬ları gözlemlemeyen ve onların devrinde yaşayamayanlarca ulaşılır değildir.( )
El-Taberi kendi zamanı için bilge bir kişi olarak sıra dışı değildir. Kuran tefsiri ve tarih çalışmalarındaki uzmanlığı yanında hatırı sayılır bir fıkıh bilgisine sahiptir. Daha önce belirtildiği gibi dört büyük mez¬hebin öğretileri üzerinde çalışmış ve genelde Şafii mezhebine sempati duyduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle Hanbeliler gibi Selefi değildir. Aslında Ceririye olarak da bilinen kendi mezhebini kuracak kadar ile¬ri gitmiş ancak -birçok mezhep gibi- bu da zamanın imtihanına karşı ayakta duramamıştır; ayrıca gerekliliklerini aşırı kılacak kadar Şafii'den bir miktar farklılaşmıştır.

El-Taberi, tüm bu yolculuklardan sonra yaşamın geri kalanında Bağdat'ta yaşamış, kendi memleketini mümkün olduğunca sık ziyaret etmiştir. Bununla birlikte kaydedilen son ziyareti 903'dedir ve açıkçası bölgede büyüyen Şii nüfuzdan kaynaklanan ölüm tehditleri nedeniyle Tebriz'den kaçmak durumunda kalmıştır: El-Taberi onun anti-Şii görüş¬lerinde açıkça dillendirilmiştir. Şia'dan başka Mutezilenin görüşlerine de karşı çıkmıştır. Ancak bu, Taberi'yi bir selefi kılmaz çünkü Hanbeliler de ona karşıdır ve ironik olarak Taberi'yi Şia sempatizanlığıyla suçlamışlardır. Katı bir Selefi olmamasına karşın yazılarının adları dışında tamamen selefi bir yaklaşım benimsemeleri nedeniyle Hanbeliler'e düşman olduğu pek de söylenemez. Görüldüğü gibi sorun, el-Taberi'nin nedeni ne olursa olsun İbni Hanbel'i bir fakih olarak tanımaması ve fiilen de
olasılıkla onun adıyla anılan mezhebi için (Hanbeli) adını verdiğini ve Hanbeliye'nin ancak ondan sonra bir mezhebe dönüştüğüdür. îbni Han¬bel bir hüküm koyucudan çok hadis derleyicisi olarak kabul edilir. Bu görünürdeki küçük detay el-Taberi'nin içinde yaşadığı zaman ve mekân bağlamında görülmelidir. Çünkü eğer yalnızca birkaç yıl daha uzun ya- şasa, kaleme aldığı Tarih, Abbasi halifesinin etkili sonuyla tamamlanmış olacaktır. Ancak Taberi 923'de vefat ettiğinde sadık Hanbelilerce birçok gösteri yapılmış ve uygun bir şekilde defnedilmesi reddedilmiştir.


KAYNAK: İSLAMDA 50 ÖNEMLİ İSİM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Temmuz 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  taberi.jpg
Gösterim: 1649
Boyut:  37.1 KB

Ad:  KB9789759180539-453x580.JPG
Gösterim: 1680
Boyut:  47.0 KB

TABERİ
(Ebu Cafer Muhammet bin Cerir bin ET-), İran kökenli arap tarihçi (Amul 839 - Bağdat 923). ilk öğrenimini doğduğu kentte yaptı. Ondan sonraki öğrenimlerini Rey ve Bağdat'ta tamamladı. Döneminde geçerli olan tefsir, fıkıh, hadis gibi dinsel, tarih, dil, edebiyat, tıp ve matematik gibi din dışı bilimler alanında geniş bilgi sahibi olduğu eserlerinden anlaşılmaktadır. Kısa bir süre Suriye'de hadis derlemekle uğraştıktan sonra, Mısır’a gitti (876). Birkaç yıl sonra Bağdat'a döndü ve ölünceye kadar burada kaldı. Zamanını ders vermek ve yazmakla geçiren Taberi, şafii mezhebinde olmakla birlikte, uygulamada ondan ayrılıyordu. Bu nedenle onun bu sistemine Cehriye adı verildi ise de, kısa sürede unutuldu. Hanbeli mezhebinin kurucusu Ahmet bin Hanbel'i de mezhep kurucusu olarak değil, sadece bir hadis bilgini olarak göstermesi, hanbelileri kızdırdı ve onların saldırısına uğradı. Onu bu saldırılarından ancak güvenlik kuvvetleri kurtarabildi. Başlıca yapıtları: Genel tarih niteliğindeki Kitâbu ah- bâr ir-rusul ve’l-mûlûk ya da öbür adıyla Târih Cıl-ümemi veT-mülûk: tefsirle ilgili otuz ciltlik Câmi ül-beyân an Te'vit İl-Kurân ya da halk arasındaki kısa adı ile Tefsiri Ta- beri Bu tefsir Samanîler'den Mansur bin Nuh'un (961-977) buyruğu ile farsçaya çevrilmiştir. Fıkıhla ilgili İhtilâf ûl-fukahâ; hadisle ilgili olup, tamamlanmayan Tehzib ûl -âsâr ve tefsîlû me'ani'ssâbiti min el-ah- bâr.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

11 Nisan 2011 / ener Siyaset tr
21 Mart 2014 / Jumong Edebiyat ww
15 Haziran 2015 / Safi Dünyadan
13 Ekim 2015 / Jumong Bilim ww
11 Haziran 2015 / Safi Sanat tr