Arama

Ernest Miller Hemingway

Güncelleme: 17 Haziran 2012 Gösterim: 6.866 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ernest Miller Hemingway

Sponsorlu Bağlantılar
1889’da Oak Park, İllinois’de doğdu. Hemingway, altı çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı. İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze’de yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı.
Hemingway’ın liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı başlamıştı. Amerika o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç’ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918’de Hemingway’in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.
Kızılhaç ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazete de kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.
Avrupa da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan görevlileri tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu:
"Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."
Hemingway bu olayların ardından Milan’da bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan Silahlara Veda (A Farewell to Arms) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar Amerika’ya dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicago’ya göçtü. Toronto da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Paris’e taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı. Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika da doğması için Amerika’ya döndüler. 1924 yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi 1924’te tekrar Paris’e döndü. 1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan Güneş de Doğar adlı kitabı bu yıllarda basıldı. Güneş de Doğar adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan Hemingway 1929 yılında basılan Silahlara Veda adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. Silahlara Veda’da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Bu romanında kahraman hem yaralanıyor hem de hamile olan sevgilisinin ölümüne dayanmaya çalışıyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu. 1931 de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair Öğleden Sonra Ölüm adlı kitabını yazdı. Afrika’da yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrika’nın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan Çanlar Kimin için Çalıyor adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942’de Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne girdi. 1944’te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Paris’in kurtuluşuna şahit oldu. 1950 de çok da başarılı olmayan Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine adlı eserlerini yazdı. 1952’de gerçek başyapıtı olan İhtiyar Adam ve Deniz adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953’te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954’te ise Nobel edebiyat ödülüne layık görüldü. Hemingway çok tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idaho’da kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.
Biyografi Konusu: Ernest Miller Hemingway nereli hayatı kimdir.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
27 Ekim 2008       Mesaj #2
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ernest Hemingway (1899-1961)

Ad:  200px-Ernest_Hemingway_1923_passport_photo.TIF.jpg
Gösterim: 304
Boyut:  12.2 KB

Sponsorlu Bağlantılar

20 yüz­yıl ABD yazarları arasında çok büyük bir ün kazanan öykü ve roman yazarı Ernest Hemingway, doğum yeri olan Illinois'da öğre­nim gördü. Daha ortaokuldayken yazmaya başlayan Hemingvvay, liseyi bitirir bitirmez Kansas'ın önde gelen gazetelerinden Kansas City Star'a muhabir olarak girdi. Bir görme bozukluğundan dolayı askere alınmadığı için 1. Dünya Savaşı sırasında ABD Kızılhaç ör­gütünde cankurtaran sürücülüğü yaptı. 1918'de, henüz 19 yaşındayken Avusturya-İtalya sınırında yaralandı. Savaşta tanık oldu­ğu olaylar ve özel yaşamına ilişkin anılar yaşam boyu belleğinden silinmedi ve yazıları­na esin kaynağı oldu.
İyileştikten sonra dönemin F. Scott Fitzge-rald, Gertrude Stein ve Ezra Pound gibi yazarlarından gördüğü destekle ilk öykü der­lemesi olan In Our Time'ı (1925; "Zamanı­mızda") yayımladı. Hemingvvay, 1926'da ya­yımlanan Güneş de Doğar'da (The Sun Also Rises) da olduğu gibi, ilk romanlarında I. Dünya Savaşf nın altüst ettiği bir dünyada, yaşama yenik düştükleri duygusuyla ülkele­rinden kopmuş, amaçsız, "yitik kuşak"tan insanları anlatır. İtalya'da I. Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarından esinlenerek yazdığı Silahlara Veda (A Farewell to Arms; 1929) savaşla aşkın iç içe işlendiği umutsuz ama güçlü bir romandır.
Hemingvvay yapıtlarında mücadeleci, yeni­leceklerini bilseler bile, yiğitçe direnerek ya­şamlarına anlam vermeye çalışan kişileri çi­zer. Romanlarında yaşama savaşı kimi zaman doğal güçlere karşı verilen mücadeleyle sim­gelenir. Death in the Afternoon (1932; "Öğle­den Sonra Ölüm") ve Afrika'nın Yeşil Tepele­ri (Green Hills of Africa; 1935) buna örnektir.
İspanya İç Savaşı sırasında çok sevdiği bu ülkeye savaş muhabiri olarak giden Heming­vvay, Cumhuriyetçiler'in yanında yer alarak General Franco'ya karşı mücadeleye katıldı (bak. FAŞİZM; Franco, Francisco). Madrid'in kuşatılmasıyla ilgili olarak The Fifth Column (1938; "Beşinci Kol") adıyla bir de oyun yazdı. Gene İspanya İç Savaşı'nın esinlendir­diği Çanlar Kimin İçin Çalıyor (For Whom the Bell Tolls; 1940) satış rekorları kırdı ve yaza­rına Pulitzer Ödülü'nü kazandırdı. İspan­ya'dan ayrıldıktan sonra Küba'ya yerleşen Hemingvvay Afrika'da safari gezilerine çıktı ve bir uçak kazası atlattı. II. Dünya Savaşı sırasında Londra'da savaş muhabirliği yaptığı sırada gizli bilgi toplama, gerilla taktikleri gibi konulardaki deneyimleri ve gözüpekliğiyle dikkati çekti.
Hemingvvay, kendisine 1953 Pulitzer Ödü­lü'nden başka 1954 Nobel Edebiyat Ödülü'nü de kazandıran İhtiyar Adam ve Deniz (The Old Man and the Sea; 1952) adlı uzun öyküsünde okyanusta dev bir balık avlamayı başardıktan sonra, tüm çabasına karşın bunu köpekbalıklarına kaptıran yaşlı balıkçı Santia­go'nun direnişini anlatır.
Savaş, boğa güreşi, avcılık, kayak, gezi gibi konulardaki yazılarına temel oluşturan serü­venlerden büyük tat alan Hemingvvay yaşamı tutkuyla seviyordu. Coşkuyla yaşar, buna karşın ölümün gölgesi düşüncelerinden git­mezdi.
Yapıtlarında özlü ve çarpıcı bir dil kullanan ve olayların bağlantısını büyük bir titizlikle kuran Hemingvvay ardında yayımlanmamış pek çok taslak yazı bıraktı. Bunlardan bir bölümü kendi eliyle yaşamına son verdikten bir süre sonra yayımlandı.


MsxLabs & TemelBritannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
17 Ocak 2010       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Ernest Miller Hemingway (d. 21 Temmuz 1899 – ö. 2 Temmuz 1961), ABD'li romancı, kısa-hikâyeci ve gazetecidir. Kısa ve gösterişsiz yazı tarzı ile bilinir.

Özellikle 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkilemiştir. Kahramanları genelde kendisinin bir yansımasıdır ve zor durumlarda gururlarını korumaları gerekir. Hemingway'in çoğu eseri, bugün Amerikan edebiyatının başyapıtlarından kabul edilir.
Biyografisi

Oak Park, İllinois'de doğdu. Hemingway, beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı.
İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze’de yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı.
Hemingway'in liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupa’da I. Dünya Savaşı başlamıştı.
ABD o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç’ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918’de Hemingway'in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.
Kızılhaç ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazetede kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.
Avrupa'da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan hükümeti tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu: "Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."
Hemingway bu olayların ardından Milan’da bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan "Silahlara Veda" (A Farewell to Arms) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar ABD'ye dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicago'ya göçtü. Toronto'da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Paris’e taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı.
Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika'da doğması için Amerika’ya döndüler. 19241924’te tekrar Paris’e döndü. yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi
1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Güneş de Doğar"Hemingway 1929 yılında basılan "Silahlara Veda" adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. "Silahlara Veda"’da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu. adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan
1931'de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair "Öğleden Sonra Ölüm" adlı kitabını yazdı. Afrika’da yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrika’nın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942’de Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne girdi. 1944’te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Paris’in kurtuluşuna şahit oldu.
1950'de çok da başarılı olmayan "Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine" adlı eserlerini yazdı. 1952’de gerçek başyapıtı olan "Yaşlı Adam ve Deniz" (The Old Man and the Sea) adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953’te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954’te ise Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Hemingway çok tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idaho’da kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.
Fidel Castro ile kurduğu dostluk ve Castro'nun kişiliği onu çok etkilemiştir. Fidel Castro Hemingway'in ölümünün ardından, başkent Havana'da adına bir anıt yaptırmıştır.


Vikipedi
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Haziran 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Ernest Hemingway'in Evi Satıldı

120615hemingwayev2stand

Ernest Hemingway Vakfı tarafından satılan ev 525 bin dolara alıcı buldu.

Ernest Hemingway'in gençlik dönemlerinde Chicago'da yaşadığı banliyö evi bir aileye satıldı. Ancak evin yeni sahipleri yazarın ziyarete gelen fanlarının ve öğrencilerin eve kabul edileceğini belirtti.Şubat ayında Ernest Hemingway Vakfı tarafından piyasa değeri belirlenen evi, Kurt ve Mary Jane Neumann, geçtiğimiz salı günü 525 bin dolara (yaklaşık 955,500 TL) satın aldı.

Vakıf, Hemingway'in evini bir kültür merkezine çevirmek amacıyla 2001 yılında satın almıştı, ancak vakfın başkanı John Berry'nin dediğine göre bu hayalleri finansal kaynak yetersizliğinden gerçekleşemedi .(Sabit Fikir)


Kaynak : Ntvmsnbc (15 Haziran 2012,11:26)

Benzer Konular

25 Aralık 2009 / asla_asla_deme Edebiyat
25 Aralık 2009 / asla_asla_deme Edebiyat
6 Kasım 2010 / _Yağmur_ Edebiyat
16 Ekim 2012 / asla_asla_deme Edebiyat