Arama

Ahmet Şamlu

Güncelleme: 3 Ekim 2009 Gösterim: 3.605 Cevap: 1
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Ekim 2009       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ahmet Şamlu
ahmedsamlu
Sponsorlu Bağlantılar

Doğumu: 12 Aralık 1925, Tahran
Ölümü: 24 Haziran 2000, Tahran
İran'lı şair, öykücü, romancı, oyun yazarı, çevirmen, gazeteci, dergi yayımcısı, eleştirmen.

Yirminci yüzyıl İran Fars şiirinin doruğu kabul edilen şair, öykücü, romancı, oyun yazarı, çevirmen, gazeteci, dergi yayımcısı, eleştirmen Ahmed Şamlu 12 Aralık 1925'te Tahran'da doğdu, 24 Haziran 2000 tarihinde yine Tahran'da yaşamını yitirdi. Çocukluk yıllarında asker olan babasının görevi nedeniyle ülkesinin dört bir yanını gezdi. Lisede okurken siyasi etkinliklerinden dolayı dört yıl tutuklu kaldı (1941-45). 1946'da idam mangasının önüne çıkarıldı, son anda hükümetin affıyla serbest bırakıldı. Sokhane Nov (Yeni Söz, 1948), Rouzane (Pencere, 1950), Bamshad (1956) dergilerini çıkardı. 1952'de Macaristan'a gitti, burada iki yıl İran Büyükelçiliği Kültür Müşaviri olarak görev yaptı.1974-1979 yıllarında birçok uluslararası konferansa katıldı; Avrupa ve Amerika'nın çeşitli üniversitelerinden çağrılar aldı. Avrupa ve Amerika'da yaptığı okuma turneleriyle şiirini dünyaya tanıttı. 1990'lı yıllarda hükümetin baskı ve sansürlerine karşı imzaladığı bir ''aydınlar dilekçesi'' nedeniyle baskılara uğradı. Kitaplarının yayımlanması yasaklandı. Yaşamının son yıllarını Tahran'ın 50 kilometre uzağındaki bir yayla köyünde sürdürdü, diyabet hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdi.

İran'da Furuğ Ferruhzade ve Sohrab Sepehri isimli şairlerin ölümünden sonraki dönemin en büyük şairidir..
Şah'a karşı politikaları nedeniyle tutuklanmış ve kitaplarının yayımlanması yasaklanmıştı, ne var ki İran devrimi ile de başı hoş olmayan bir yenilikçi olduğundan devrimden sonra da baskı ve sansüre maruz kalmıştır, bu nedenle devrimden bu yana da yayımlanmış kitabı yoktur..

Türkçe'de Ahmed Şamlu:
  • Ova Büsbütün Sis, Ahmed Şamlu, Çeviri: Zahra Demirci, Sobhi Babek, İyi Şeyler Yayıncılık İstanbul,1998
  • Bana Aydınlıktan Söz Et, Ahmed Şamlu, Çeviri: Haşim Hüsrevşahi, Adam Yayınları, İstanbul, 2000
  • Ey Aşk, Ey Aşk Mavi Yüzün Görünmüyor,Ahmed Şamlu,Çeviri: Cavit Mukaddes, YKY Yayınları, İstanbul, 2004
Yapıtları:
  • Forgotten Melodies (Unutulmaz Ezgiler) - 1948
  • Steel and Emotion (Çelik ve Duygu) - 1954
  • Fresh Air (Temiz Hava-Yeni Soluk) - 1958
  • Garden of Mirrors (Aynaların Bahçesi) - 1961
  • Moment and Eternity (Cevher ve Sonsuzluk) - 1964
  • Ayda in the Mirror (Aynadaki Ayda)- 1965
  • Ayda, Tree, Dagger, and Memories (Ayda, Ağaç, Hançer ve Anılar) - 1966
  • Phoenix in the Rain (Yağmurda Simurg/Yağmurda Kaknüs) - 1967
  • Of Air and Mirrors (Havadan ve Aynalar) - 1969
  • Odes for the Earth (Dünyadan Şiirler) - 1969
  • Dust Elegies (Toprak Ağıtları) - 1970
  • Blossoming in the Fog (Siste Çiçek Açma) - 1971
  • Ebrahim in the Fire (Ateşteki İbrahim) - 1973
  • Dagger in the Dish (Tabaktaki Hançer) - 1977
  • Tale of Mother Sea's Daughters (Deniz Ananın Kızlarının Öyküsü) - 1978
ÖDÜLLERİ
  • 1999 Uluslararası Stig Dagerman Şiir Ödülü

Aşıkane

"Seni seviyorum" diyen o
Hüzünlü bir ozandır
Şarkılarını yitirmiş
Bin neşeli tarlakuşu
Gözlerinde
Bin suskun kanarya
Boğazımda
Aşk konuşabilseydi keşke
"Seni seviyorum" diyen o
Üzüntülü bir gecenin kalbidir
Ayışığını arayan
Konuşabilseydi keşke aşk
Bin gülen güneş
Adımlarında
Bin ağlayan yıldız
Arzularımda
Aşk konuşabilseydi keşke.


Ahmet Şamlu
Çeviri: Ayşegül SÜTÇÜ - Hamit TOPRAK


Kaynak: Siir.gen




Biyografi Konusu: Ahmet Şamlu nereli hayatı kimdir.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Ekim 2009       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ateşteki İbrahim'in Şarkısı

Sponsorlu Bağlantılar
Alacakaranlığın kanlı göçüğünde
bir başka adam var.
Toprağı yeşil istiyordu
ve aşkı en güzel kadınlara yaraşır
Onun gözünde
bu
değildi o kadar da değersiz bir hediye
toprağa ve taşa yaraşacak.
Ne adam! Ne adam!
Diyordu ki
kalbe yaraşan
aşkın yedi kılıcıyla
kan içinde kalmak
ve gırtlağa yaraşan
en güzel adları
söylemek.
İşte böyle bir aşktı
demirdağın arslanı adam
yazgının kanlı meydanından
Aşil gibi geçti.
Bir çelik vücutlu:
ölümünün sırrı
aşk kederi ve
yalnızlık gamıydı.

***

"Âh, gamlı İsfendiyar!
Senin için iyisi
gözlerini kapamak!"
"Değil mi;
Biri
yetmez miydi
kaderimi yazmaya?
Yalnız olan ben
etmedim feryat!
Gömülmeye
razı oldum
ben.
Bir sestim ben
-şekiller içinde bir şekil-
ve bir mânâ buldum.
Ben vardım
ve ben oldum;
ne bir gül goncası
ne bir kök sürgünü
ne ormandaki bir tohum
Tıpkı
gökyüzünün secde ettiği
şehit
bir halk adamı gibi.

***
Değildim ben
başı önde zavallı bir kulcağız
ve benim cennetim
itaat ve alçakgönüllülüğün patika yolu
değildi.
Başka tanrı gerekliydi bana
çaresizlik azığına
boyun eğmeyecek
bir kula yaraşan.
Ve başka bir
tanrı
yarattım."

***

Yazık! Demirdağın arslanı!
Sen vardın
ve bir dağ gibi
düşmeden yere
sızlanmadan, kararlı
ölmüştün.
Ama ne tanrı, ne şeytan.
senin yazgını
bir put yazdı
başkalarının taptığı.
Başkalarının
taptığı
bir put.


Ahmet Şamlu
Çeviri: Prof.Dr. Mehmet KANAR





Benzer Konular

12 Haziran 2008 / KisukE UraharA Müzik tr
13 Kasım 2006 / TiglonBoYs Edebiyat tr
23 Aralık 2007 / KisukE UraharA Sinema tr
26 Ağustos 2011 / DERUNİ Edebiyat tr
8 Ağustos 2015 / nötrino Edebiyat