Ziyaretçi
Beat Hareketi
1950’lerde ABD’de ortaya çıkan ve daha çok San Francisco, California ve New York kentlerindeki bohem sanatçı toplulukları çevresinde gelişen toplumsal ve edebi hareket. Kendilerine “beat” adını veren ( başlangıçta “tükenmiş”; sonraları beatific; “arınımış, mutluluk dolu” anlamında) ve “beatnik” adı yakıştırılan hareket yanlıları, birbirine benzeyen özensiz giyim ve davranışları, caz şarkıcılarından aldıkları jargonlarıyla geleneksel ya da “eski kafalı” dedikleri topluma duydukları yabancılığı sergilediler. Genellikle politikadan uzak kalarak toplumsal sorunlarla ilgilenmeyen Beat’ler uyuşturucu, caz müziği, cinsellik ya da Zen Budacılık yoluyla yoğun bir duyumsal uyanışa vararak kişisel kurtuluşu, arınmayı ve aydınlanmayı savundular. Aralarında Growing Up Absurd (1960: Anlamsızlaşma) adlı kitabın yazarı Paul Goodman’ın da bulunduğu Beat savunucularına göre çağdaş toplumdaki sevinçsiz ve amaçsız yaşam gerek içe kapanış, gerek başkaldırı için yeterli nedendir.
Beat hareketi şairleri şiiri akademik “kaçamaklık”tan kurtararak yeniden “sokağa döndürmeyi” amaçlıdır. Bu şairler yapıtlarını o zamanlar Beat kaleleri sayılan, Lawrence Ferlinghetti’nin San Francisco’daki City Lights Kitabevi veya Coexistence Bagel Shop gibi yerlerde kimi zaman caz müziği eşliğinde halka okudular. Beat hareketinin en önemli şairi satılan Allen Ginsberg şiirlerini yalnızca ABD’yi değil, bütün dünyayı dolaşarak okudu. Howl (1956; Uluma), Kaddish and Other Poems (1961; Kaddish ve Başka Şiirler) ve Reality Sandwiches (1963; Gerçeklik Sandviçleri) gibi yapıtlarıyla büyük ilgi gören Ginsberg, bir grup arkadaşıyla New York’tan ayrılarak gittiği San Francisco’da, San Francisco Rönesansı olarak bilinen şiir hareketini başlattı. San Francisco Rönesansı’nın Jack Kerouac gibi temsilcileri, bir deneyimi doğrudan doğruya yansıtabilmek için yazarın düşünce ve duygularını hiçbir tasarım ya da gözden geçirme olmadan yazıya dökmesi gerektiğini savundular. Aynı zamanda Beat hareketinin isim babası olan Kerouac, zihinsel denetimin ve nesneleri dolaysız ve somut biçimde yansıtmanın en tipik örnekleri olarak gösterdiği Başo ve Buson’un haiku’larından esinlenerek “Batı Haiku’ları”nı yazdı. Kerouac’a göre tümüyle sözel olması gereken şiir asıl kaynaklarına dönmeliydi. Ama bu görüşe uyarak onun yapıtlarına öykünen bazı genç yazarlar tutarsız bir laf kalabalığı üretmekten öteye gidemediler. 1960’ların başında sönmeye yüz tutan Beat hareketi Ferlinghetti, Gregory Corso, Philip Whalen ve Gary Snyder gibi umut verenler şairler çıkardı. Bu şairler romancı William Burroughs ve Black Mountain şairleri gibi geleneklere kaşı çıkan ve gerektiğince önem verilmemiş yazarların toplumda kabul görmesini sağladı.
John Tytell’in Naked Angels: The Lives and Literature of the Beat Generation (1976; Çıplak Melekler; Beat Kuşağının Edebiyatı ve Yaşamı) adlı yapıtı Beat hareketi üzerine yapılan önemli incelemelerden biridir.
Sponsorlu Bağlantılar
Beat hareketi şairleri şiiri akademik “kaçamaklık”tan kurtararak yeniden “sokağa döndürmeyi” amaçlıdır. Bu şairler yapıtlarını o zamanlar Beat kaleleri sayılan, Lawrence Ferlinghetti’nin San Francisco’daki City Lights Kitabevi veya Coexistence Bagel Shop gibi yerlerde kimi zaman caz müziği eşliğinde halka okudular. Beat hareketinin en önemli şairi satılan Allen Ginsberg şiirlerini yalnızca ABD’yi değil, bütün dünyayı dolaşarak okudu. Howl (1956; Uluma), Kaddish and Other Poems (1961; Kaddish ve Başka Şiirler) ve Reality Sandwiches (1963; Gerçeklik Sandviçleri) gibi yapıtlarıyla büyük ilgi gören Ginsberg, bir grup arkadaşıyla New York’tan ayrılarak gittiği San Francisco’da, San Francisco Rönesansı olarak bilinen şiir hareketini başlattı. San Francisco Rönesansı’nın Jack Kerouac gibi temsilcileri, bir deneyimi doğrudan doğruya yansıtabilmek için yazarın düşünce ve duygularını hiçbir tasarım ya da gözden geçirme olmadan yazıya dökmesi gerektiğini savundular. Aynı zamanda Beat hareketinin isim babası olan Kerouac, zihinsel denetimin ve nesneleri dolaysız ve somut biçimde yansıtmanın en tipik örnekleri olarak gösterdiği Başo ve Buson’un haiku’larından esinlenerek “Batı Haiku’ları”nı yazdı. Kerouac’a göre tümüyle sözel olması gereken şiir asıl kaynaklarına dönmeliydi. Ama bu görüşe uyarak onun yapıtlarına öykünen bazı genç yazarlar tutarsız bir laf kalabalığı üretmekten öteye gidemediler. 1960’ların başında sönmeye yüz tutan Beat hareketi Ferlinghetti, Gregory Corso, Philip Whalen ve Gary Snyder gibi umut verenler şairler çıkardı. Bu şairler romancı William Burroughs ve Black Mountain şairleri gibi geleneklere kaşı çıkan ve gerektiğince önem verilmemiş yazarların toplumda kabul görmesini sağladı.
John Tytell’in Naked Angels: The Lives and Literature of the Beat Generation (1976; Çıplak Melekler; Beat Kuşağının Edebiyatı ve Yaşamı) adlı yapıtı Beat hareketi üzerine yapılan önemli incelemelerden biridir.
AnaBritannica