Arama

Sinekli Bakkal - Halide Edip Adıvar

Güncelleme: 6 Kasım 2012 Gösterim: 2.515 Cevap: 1
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
6 Kasım 2012       Mesaj #1
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sinekli Bakkal - Halide Edip Adıvar
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & Vikipedi, Özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  788-Sinekli-Bakkal.jpg
Gösterim: 405
Boyut:  22.4 KB
Halide Edip Adıvar'ın romanı (1936). II. Abdülhamit döneminde bir İstanbul mahallesindeki yaşayışı, töre ve gelenekleri konu edinen yapıtta Sinekli Bakkal mahallesinde bakkallık yapan karagözcü Kız Tevfik'in, imamın kızıyla evlenişi, karısıyla geçinemeyip ayrılışı ve karısının taklidini yaptığı için İstanbul'dan sürülüşü, kızları Rabia'nın imam dedesince yetiştirilip ünlü bir hafız oluşu, sürgünden dönen babasıyla yaşamaya başlaması sergilenir. Mevlevî Vehbi Dede'den musiki dersleri de alan Rabia, İtalyan piyanist Peregrini'ye âşık olacak, Jön Türkler'e yardım eden Kız Tevfik yeniden sürülecektir. Müslüman olan Peregrini ile Rabia'nın evlenişi ise romanda savunulan görüşlerin doğrulanmasıdır. CHP Roman Yarışması'nda birincilik kazanan (1942) yapıt, filme alındı, TV'ye de uyarlandı.

Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar'ın ünlü romanıdır. İlk olarak İngilizce The Clown and His Daughter, (Soytarı ile Kızı) adıyla 1935 yılında Londra'da yayımlanmıştır. Türkçe olarak ilk defa 1935 yılında Haber gazetesinde tefrika edildi. Daha sonra 1936 yılında kitap olarak basılmıştır. 2006 itibariyle 37. basımı yapılmıştır. Birçok yabancı dile çevrilen roman, 1942'de CHP Roman Armağanı'nı kazanmıştır.

Kitabın Konusu
II. Abdülhamit devrinde Aksaray’ da Sinekli Bakkal Mahalliyesi’nde imamın küçük kızı Emine, aynı mahalleden orta oyuncu Tevfik ile babasının karşı çıkmasına rağmen evlenir. Tevfik, zenne rolüne çıktığı için “Kız Tevfik” diye anılmaktadır. Bir süre sonra bu yüzden ayrılırlar . Ayrıldıktan sonra Rabia isminde bir çocukları dünyaya gelir. Tevfik ünlü bir sanatçı iken İstanbul’ dan sürgüne gönderilir. Bu sırada Rabia sesi ile herkesi büyülemektedir. Kuran ve mevlid okumakta üstüne kimse yoktur. Tevfik sürgünden döner, kızını yanına alır. Ancak bu sefer de Genç Türkler adlı bir gruba yardım ettiği için Şam’a sürülür. Rabia ise Müslüman olan piyano öğretmeni Peregrini ile evlenir. 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Tevfik sürgünden döner, Sinekli Bakkal Mahallesi’nde eski mutlu günlere dönülür. Ancak annesi hastalığından dolayı vefat eder.
II. Abdülhamid dönemi Osmanlısında geçen hikâyede, doğu-batı çekişmesi anlatılır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
6 Kasım 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sinekli Bakkal (Özet) - Halide Edip Adıvar
MsXLabs.Org
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  sinekli-.jpg
Gösterim: 346
Boyut:  21.1 KB

Bulunduğu semtin adini almiş olan bu dar sokak,sinekli bakkal’dır. Dünyanin herhangi bir yoksul mahallesinden pek farkli olmayan,bir geçitten çok bir toplanti yeri gibidir. Bu sokakta oturanlardan biri,mahalle imamidir. Onun kizi emine, kiz tevfik diye anılan bir halk sanatçısıyla evlenir. Bu Tevfik,ortaoyunu,karagöz gibi şeylerle vakit geçirir. İnadını ve iradesini anasından,yeteneklerini ise babasindan alan bir kızları dünyaya gelir. Rabia, Emine,T evfik’le birlikte,sokaktaki İstanbul bakkaliyesi’ni işletmektedir. Babasi imam ise Rabia’yı biraz büyünce,hafiz yapar. Mahallenin kibar konaği’da vardir:Selim Paşa konağı. bu konak başlı başına bir alemdir. Selim paşa’nın hanımı dünyanın tadını çıkarmış bir kadındır. oğlu Hilmi ise, Jön Türklerle teması olan bir ihtilalcidir. büyüklük peşinde bir hayal adamı. Konağa giren,çıkan pek çoktur. Peregrini adında bir İtalyan piyanist,Vehbi Dede adında bir mevlevi dervişi bunlarin başlıcaları arasındadır.


Rabia, Mevlit ve Kur’an okumadaki şöhreti ile Selim Paşa konaği’na kapılanır. Peregrini’yi orada tanır. Bu parasi bol,akli kıt sanılan sanatçıyla anlaşılır. Vehbi Dede’den musiki dersleri alır. mahallenin cücesi Rakim Amca, İstanbul bakkaliyesi’nisürekli müşterilerinden, tevfik en yakın arkadşlarındandır. Tevfik’ in en yakın arkadaşlarındandındır. Tevfik,fırsat buldukça Karagöz oynatır. Ama başka işlerde görür. Ozaman, Fransız postahanesi bizimkinden ayrı olduğu ve feslilerin öyle yerlere girmesi uygun olmadığı için Hilmi’ye Paris’ten gönderilen (zararlı ) gazete ve kitapları,Tevfik, Ortaoyunundaki ustalığı sayesinde kadın kılığına girip almakta, Hilmi’ye götürmektedir. Bir gün, bu kılıkla yabancı postaneye girdiği saptanır ve yakalanır. Tevfik’in yakalanmasına sebep olan,kayın pederi olan imamdır. Çünkü İmam,bu günah işleyen soytarıyı hiç sevmez. Onu haber verir. Tevfik, Zaptiye dairesinde Göz Patlatan Hakkı adındaki zorbanın sıkı işkenceleriyle sorguya çekilmesine rağmen ;dayanabildiği kadar, Hilmi’nin adını vermez Sürgüne yollanır. İş anlaşıldığı için Paşanın oğlu Hilmi de, Zaptiye Nazırı olan babasının emriyle, sürgünler arasındadır. Tevfik ‘le aynı yere, şam’a sürüleceklerdir.
Tevfik yokken Rabia, Rakım Amcanın yardımıyla dükkanı idere eder. Vehbi Dede ve Peregrini de kendisine arkadaşlık ederler. Ama babası bu sürgüne yollandığından sonra bir Selim Paşa konağına ayağını basmaz. Konakta pek sevdiği bir cariye vardır: Kanarya Hanım. Bu Kanarya Hanım da aslında evlenip çırak çıkmıştır.

Rabia, Ramazanlarda camileri gezer, mukabele okur, arasıra mevlütlere çağrılır. Şehzade Nihat Efendi’nin yalısında da, mevlit okumaya davet edilir. Rabia yalıya gittiği zaman iç salonun kapıları açılarak Sinekli Bakkal mescidinin büyük bir toplantı yeri haline geldiğini görür. Renkli papatya başlarına benzeyen yüzlerce başörtülü kadın dinleyicisi vardır. Bu duygulu kalabalığa yanık ve dokunaklı sesiyle mevlit okuduktan sonra, salonun sonunda çok güzel bir mermer heykele benzeyen bir sarışın kadın görür. Bu, Kanarya Hanım’dır. İki eski dost çığlık çığlığa birbirlerinin boynuna atılırlar.
Peregrini, Rabia’nın okuduğu mevlide hayrandır. Karakterine, olgunluğuna hayrandır. Sonunda, tasarısını Vehbi Dedeye açar. Peregrini Rabia ile evlenebilmek için Müslüman olarak Osman ismini alır. Evlenişrler. Bir oğulları olur. Bu mutlu olayı izleyen yıllarda 1908 de Meşrutiyet ilan edilir. Sürgünler yerlerine dönerler. Geri dönenler arasında Tevfik de vardır. Rabia, Osman, Rakım Amca, mahallenin kibar tulumbacısı Sabit Beyağabey, bütün sinekli bakkal Tevfik’I karşılamaya giderler. Vakti ile Padişah haini diye sille tokat İstanbul’dan sürülenlerin hepsi, şimdi birer hürriyet kahramanı olarak dönmektedir. Tevfik’in bu gibi siyasi görüşlerle hiçbir ilişiği yoktur. Vehbi Dede ile Osman, Tevfik’in koluna girerler, bir torunu olduğunu ona haber verirler.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

7 Aralık 2016 / Misafir Edebiyat tr
11 Mart 2012 / Mira Edebiyat