Arama

Dünya Destanlarından Örnekler

Güncelleme: 30 Nisan 2011 Gösterim: 54.447 Cevap: 2
ahmetseydi - avatarı
ahmetseydi
VIP Je Taime
26 Nisan 2006       Mesaj #1
ahmetseydi - avatarı
VIP Je Taime
Gılgamış Destanı, Mezopotamya'da ortaya çıkan tarihteki ilk yazılı destandır. Ölümsüzlüğü arayan bir kralın öyküsüdür.

Sponsorlu Bağlantılar
Tarihçesi
Destana konu olan kral Gılgamış gerçekten yaşamış ve M.Ö. 3000 yıllarının ilk yarısında Mezopotamya’daki Uruk kentinde hüküm sürmüştür. Ölümsüzlüğün ve bilginin peşindeki insanı yücelterek anlatan Gılgamış Destanı, Gılgamış'ın ölümünden bin yıl kadar sonra yazılmıştır ve günümüze kadar gelebilmiştir.
Gılgamış Destanı, Akat ve Sümer mitolojilerinde geçer ve Akat dilinde yazılmış tabletlerden oluşur. Bunlardan günümüzde 11 tablet bulunabilmiştir. Ama bu tabletler eksik olduğu için destan metninin bütünü elde edilememiştir. Aslında 12. bir tablet de bulunmuştur ancak olayların sırasına uymamaktadır ve bu yüzden ayrı bir versiyon olduğu düşünülmektedir. 1855’te Ninova’da yapılan kazılarda, Asur Kralı Asurbanipal’in M.Ö. 7. yüzyılda derlettirdiği tabletler bulunmuş, daha sonra Türkiye-İran sınırında ve Irak’taki Nippur antik kenti kazılarında bulunan tabletler de eklenmiştir. Ayrıca Türkiye’de Sultan Tepe ve Boğazköy’de yapılan kazılarda da destanın izi bulunmuşsa da henüz tümü gün ışığına çıkarılmamıştır.

gilgameshtablets9onwt15yo

Hikayesi
Tabletlerdeki metne göre destan, Gılgamış’ın özelliklerini övgüyle anlatarak başlar. Yarı insan, yarı tanrı olan Gılgamış karada ve denizde olan biten her şeyi bilen başarılı bir yapı ustası ve yenilmez bir savaşçıdır. Destanının, öbür bölümlerinde Gılgamış’ın başından geçen serüvenler anlatılır. Derinlemesine hikaye türünün en olağan üstü biçimde anlatıldığı Gılgamış akılların tamamen özgür ve doğaçlama melekesini gözler önüne sermektedir.
İlk serüven Gılgamış ile Gök tanrısı Anu arasında geçer. Halkına acımasız davrandığı için Gılgamış’a öfkelenen Anu, onu öldürmek için vahşi bir hayvan olan Enkidu’yu üzerine salar. Enkidu ile Gılgamış arasındaki savaşta Gılgamış üstün gelir. Daha sonra Enkidu Gılgamış’ın en yakın dostu ve yardımcısı olur.
Bunun ardından gelen serüven Gılgamış ile aşk tanrıçası İştar arasında yaşanır. İştar Gılgamış’a evlenme önerisinde bulunur. Gılgamış bunu red eder. Onuru kırılan İştar Gılgamış’ı öldürmek için yeryüzüne bir boğa gönderir. Gılgamış, Enkidu’nun da yardımıyla boğayı öldürür. Enkidu rüyasında, boğayı öldürdüğü için tanrılar tarafından ölüme mahkum edildiğini görür.
Destanın bundan sonraki bölümüyle ilgili tabletler bulunamamıştır. Ama, destanın devamının yer aldığı Gılgamış’ın Enkidu için yaktığı ağıtı, düzenlediği görkemli cenaze törenini, sonunda Enkidu’nun ölüler dünyasına göçtüğünü anlatan tabletler bulunabilmiştir.
Enkidu’nun ölümünü Tufan öyküsü izler. Tufan, yeryüzünün sularla dolup taşmasının öyküsüdür. Gılgamış destanında Tufan’ı tanrıça İştar ve Bel’in başlattığı anlatılır. Gılgamış, Tufan’dan kurtularak sağ kaldığını öğrendiği Utnapiştim’i bulmak üzere yola çıkar. Utnapiştim ölümsüzlüğün sırrını bilen bir bilgedir.
Utnapiştim’i bulan Gılgamış, onun verdiği ölümsüzlük otuyla gençliğine yeniden dönecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Ama, destanının insanlar için en üzücü bölümü burada başlar. Çünkü Gılgamış ölümsüzlük otunu yemeye fırsat bulamadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk’a eli boş döner. Bazı kaynaklar, Gılgamış’ın ölümsüzlük otunu halkıyla birlikte yemek istediğini belirtir. Destan, Gılgamış’ın ölüm karşısında yenilgisiyle biter.

Önemi
Desten, tarihte bilinen en eski medeniyetlerden olan Sümerlerin yaşayışları hakkında bilgi verir ve kendisi de ilk yazılı destan olma özelliğini taşır.
Gılgamış Destanı'nın en önemli özelliklerinden biri de, anlattığı "Tufan" öyküsü , üç büyük dinin Kutsal Kitapları'da yer almasıdır. "Ölümsüzlük Otu" öyküsü, Türk- İslam dünyasının "Lokman Hekim" söylemine benzer.
ѕнσω мυѕт gσ ση ツ
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
29 Nisan 2011       Mesaj #2
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Sponsorlu Bağlantılar
Chanson De Roland - Fransız Destanı

Fransız destanı. 1100-1125 arasında Fransız papazı Turoldus tarafından yazıldığı sanılmaktadır. Orta Çağ Fransası'nda bu türün en eski örneği olarak bilinen Chanson de Roland, tarihçi Eginhard'ın anlattığı tarihsel olaydan kaynaklanmaktadır. 778'de, Charlemagne ordusunun Bretagne Kontu Roland'ın komutasındaki artçı kuvvetleri, Baskların hücumuna uğrarlar. Kayınpederi Ganelon'un ihaneti sonucunda tuzağa düşürülen ve ağır yaralanan Roland, fildişi borusunu çalar ve Charlemagne'ı yardıma çağırır. Charlemagne yardıma gelir, düşmanı yener. Yapıtta, dört ana tema "ihanet, savaş, düşman Paganların ve hainin cezalandırılması" dinî, vatansever duygular katılarak geliştirilmiştir.Destanda, Charlemagne'ın yeğeni Roland kahramanlığın, yakın arkadaşı Olivier ise bilgeliğin simgesidir. Yarım uyaklı 4002 dizeden oluşan Chanson de Roland, ilk kez 1837'de Francisque Cichel tarafından yayımlanmıştır. Tüm Orta Çağ Avrupa edebiyatını etkileyen destan, eski İspanyol destanı "Ronces Valles", 13.-14. yüzyıl Fransız serüven ve kahramanlık romanları, İtalyan Rönesansı'nda Boiardo'nun "Orlando İnnamorato" ve Ariosto'nun "Orlando Furioso" gibi destanlarına kaynaklık etmiştir.
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
30 Nisan 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Cid Destanı

(Poema del Cid ya da Cantar de Mio Cid) İspanyol edebiyatının en eski kahramanlık destanı. 12. yüzyılın ortalarında oluştuğu sanılan destan, İspanya'nın ulusal kahramanı Rodrigo (Ruy) Diaz ve Vivar'ın (1043-1099) yaşamını konu alır. Cid el Campeador (Savaşçı Cid) diye anılan kahraman, Mağribilere karşı savaşlarda kendini göstermiş bir kişidir. Üç bölümden oluşan destanın başlıca kişileri, tarihsel gerçeklere bağlı kalınarak betimlenir. Orta Çağ'ın en önemli destanlarından biri olan "Cid", ahlak değerlerini yücelten üstün şiirsel ve estetik nitelikleriyle dikkati çeker. Betimleme gerçekçi ve canlıdır. Zamanında büyük yankı uyandıran destan, uzunca bir süre unutulduktan sonra 18. yüzyılda yeniden keşfedildi. Cid'in kişiliği, Avrupa edebiyatında, özellikle Guillén de Castro, Corneille, Lope de Vega gibi yazarların sahne yapıtlarında varlığını sürdürdü.

Benzer Konular

13 Kasım 2016 / mısra Cevaplanmış
21 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Eylül 2010 / ziyaretçi Soru-Cevap