Arama

Gorgias

Güncelleme: 26 Şubat 2016 Gösterim: 15.495 Cevap: 3
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
5 Ekim 2006       Mesaj #1
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
(M.Ö. 483 - 376) Yunan filozofu ve sofisti. Leontinoi'da (Sicilya) doğan Gorgias M.Ö. 424'de Syrakusai'lilere karşı yardım istemek için elçilik göreviyle Atina'ya gitti. Belagatıyla Atinalıları hayran bıraktı. Orada hitabet dersleri verdi, Attikalı hatipleri, hatta Thukydides'i bile büyük ölçüde etkiledi. Çok zengin oldu, gösterişli bir hayat sürmeye başladı. Çeşitli eserler yazdı, bu arada her şeyin bir görüntüden ibaret olduğunu ileri süren Peri Phisoes e Per Tu Me Ontos (Tabiat ve Yokluk Üzerine) adlı eserini yayınladı. Gorgias bilginin imkansızlığını ileri sürmüştür. Gorgias'ın görüşleri şu üç yargıda özetlenebilir:

Sponsorlu Bağlantılar
1.) Hiç bir şey yoktur.

2.) Olsa bile bunu bilemezdik.

3.) Bilseydik de başkalarına bildiremezdik. Gorgias doğru bilginin imkansızlığını açık seçik ileri sürmekte ve bu sözleriyle de felsefede Septisizm denilen öğretinin başlamasına düşünsel ortam hazırlamıştır. Platon retoriğin özünü ve değerini araştırdığı Gorgias diyalogunda onun retorikçi yanını över. Gorgias şiire rakip olabilecek etkili bir düzyazı geliştirmeye çalışmış ve bu amaçla üslup çalışmalarını retoriğin önemli bir bölümü haline getirmiştir.
Son düzenleyen Safi; 26 Şubat 2016 20:33
Biyografi Konusu: Gorgias nereli hayatı kimdir.
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
4 Ağustos 2007       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Gorgias

Sponsorlu Bağlantılar
M.Ö. 5.yy.ın ilk çeyreğinde Sicilya’nın Leontinoi kentinde dünyaya gelmiş olan Gorgias, Syrakusalılara karşı yardım istemek için 427 yılında elçi olarak Atina’ya gittiği zaman artık iyice yaşlanmıştı. Olası görünse bile yaşamının üç evreye —doğa filozofu (“öğrencisi olduğu Empedokles’in etkisi altında), diyalektikçi (Elea okulunun etkisiyle) ve retorikçi (Kolrax ile Teisias’ın etkisi altında) — ayrıldığı yine de kesinlikle söylenemez. Retorikle ilgili eserlerinden geniş kapsamlı fragmanlar ve “Helena ile “Palamedes” adlı iki konuşma metni günümüze kalmıştır. Her çeşit ciddi felsefeyi, her gerçek bilimi kökten reddeden “Varolmayan Üstüne” başlıklı eserinden —görünüşe göre yazar bu arada kendini tamamen retoriğe vermişti— uzun ve tipik bir bölüm aşağıya alınmıştır. H. Gomperz ve W. Nestle gibi kimi çağdaş bilgeler, bu eserde yer alan üç sayı ve paralojizme dayalı “argümanları” Gorgias’ın bir ‘oyunu”, içeriğiyle ciddi bir şey kastetmediği sofistik retorik bir gösterişi diye açıklamaktan yanadır. Oysa bu görüş, Gorgias’ın argümanlarına temel teşkil eden Zenon’un diyalektiği ile karşılaştırılarak çürütülmüştür. Ayrıca Gorgias’ın üçüncü say için sıraladığı argümanlar, onun burada bilgi kuramının (ve dil felsefesinin) gerçek sorunlarına, nesnenin düşünen özneyle ya da düşünceyle, düşüncenin de kendisini ifade eden sözle ilişkisi sorununa ciddi şekilde eğildiğini göstermektedir. Ve bu Gorgias aslında hiçbir şeye inanmamakta ya da yeryüzünde tek bir şeye inanmaktadır: Sözlerin gücüne, ustalıkla biçimlendirilmiş ve ince bir üslup verilmiş sözlere; o bu sözlerin insanı şaşılacak derecede etkilediği kanısındaydı, hatta yurttaşlarında yarattığı mucizeyi etkileri sanatı sayesinde kendisi görmüş, yaşamıştı, üstelik ciddi şekilde inanmadığı, ne uzmanlığına (meğer ki salt biçimsel retorik alanında olsun) ne de karakterine özgü olmadığı halde. Çünkü Gorgias’ın “sanatının amacı gerçeği idrak etmek değil, sadece eleştiriden uzak dinleyici kitlesinin gözünü bağlayan, bir Thukydides’in üslubunu bile derinden etkileyen parlak bir görünüşe ulaşmaktı; ayrıca bu sanat, Delphoi’deki tanrıya kendi adına som altından bir heykel adayabilecek kadar gelir elde etmesi ne de yaramıştır. Ne var ki, Protagoras ile önde gelen diğer sofistlerin insanları eğitme ve onlara ‘erdemi” öğretme konusundaki iddialarını manevi bir değişimden sonra ilkesel olarak terkeden, kendini teori ve pratikte tamamen retoriğe veren Gorgiasın davranışı, Platon’un belirleyici hükmüne gö re, bu sofistler için çok tipiktir. Öyle ki günün birinde bu sofistler, Grek ulusunda öncü güç olan her çeşit ciddi felsefeyle rekabete girişecektir. Bu yüzden, gerçek varlığı arayan ve bulan Platon’un, parlak görünüşün ustasıyla, yani retorikle MÖ. 392 yılında “Gorgias” adlı ünlü diyaloğunda giriştiği yok edici hesaplaşma, bunun yalnız nesnel bir hak ve yetkiden dolayı değil, üstelik —bir an Platon’un karakterini ve dünya görüşünü düşünürsek— deyim yenindeyse psikolojik bir zorunluktan dolayı gerçekleştirildiği göz önüne alınırsa anlaşılır.

Sokrates’ten Önce Felsefe II-Hazırlayan Wilhelm Capelle-Kabalcı Yayınevi
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
11 Eylül 2011       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Gorgias

Doğum: İ.Ö. 487, Leontinoi/Sicilya
Ölüm: 380'e doğru, Larissa/Tesalya
Yunanlı hatip.

Elçi olarak gönderildiği Atina'da konuşmalarıyla büyük ün yaptı. Orada hitabet dersleri verdi. Çok zengin oldu ve gösterişli bir yaşam sürmeye başladı. Eski diyalektik sofizmin en önemli temsilcisidir. Gorgias'ın şiirsel sözcükler, mecaz ve karşısavlar bakımından zengin üslubu, İsokrates'i ve daha sonraki hitabet sanatını etkiledi. Platon, "Gorgias" adını taşıyan diyaloğunda bu sofistle çok alay etmiş ve sofizme karşı çıkmıştır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Ekim 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Gorgias

Ad:  Gorgias.jpg
Gösterim: 4701
Boyut:  66.2 KB

Benzer Konular

26 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış