Arama

Camii Resimleri - Sayfa 2

Güncelleme: 7 Mayıs 2016 Gösterim: 81.979 Cevap: 99
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
17 Haziran 2009       Mesaj #11
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Sultan Alaeddin Camii

Sponsorlu Bağlantılar
Ankara

1211-1236 yılları arasında Selçuklu Sultanı tarafından bugün eski Ankara denilen Kaleiçi’nde yaptırılmış Ankara’nın ilk camisi.
1361 yılında Osmanlı padişahı Orhan Gazi, 1433 yılında Şerife Sümbül Hatun, 1954 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından olmak üzere üç büyük tamirden geçerek ilk orijinal özelliğini kaybetmiştir.
Caminin ilk yapıldığı yıllarda kale duvarına yakın olması sebebiyle duvarın rutubetlenmesiyle duvar yana kaydırılması mihrabın ise yerinde bırakılması ve yerine yeni mihrabın yapılması ile cami biri bahçede biri de içerde olmak üzere çift mihraplıdır.
Caminin ilk yapıldığı günden bugüne kalan orijinal tek parçası geometrik geçmeli olarak cevizden yapılan minberidir. Minberin yanında bulunan kitabede Ameli İbrahim Bin Ebubekir Rumi el Neccari yazmakta ve bu kişinin minberi yapan sanatkar olduğu düşünülmektedir. Yine minber kitabesinde yazan miladi 1178 tarihi ile minberin cami’den çok önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Minberin 15. asırda yapılan ikinci tamiratında kalan pencere kanadı ise Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir.
Silindirik tuğla gövde üzerine yumuşak beyaz taşla yapılan cami minaresi tek şerefeli ve 30 metre yüksekliğinmdedir.
Caminin giriş kapısının üzerinde iki Arapça kitabe bulunmaktadır. Sol taraftaki kitabe miladi 1361 yılı tarihlidir ve Türkçesi “Büyük efendimiz ulu Sultan (tanrı mülkünü ebedi kılsın) cemaatinden Lulu Paşa 763 (hicri) senesinde bu mübarek camiyi tamir etti ”. Sağ taraftaki kitabe ise miladi 1433 tarihli ve Türkçesi “ Tanrının mağrifetini dilemek için bu kutlu mescidi Mehmet Han oğlu Murat Han saltanatı günlerinde Şerife Sünbül Hatun 837 (hicri) yılında tamir ettirdi “ yazıları bulunmaktadır.
Eserin yarısı ahşap malzemelerden yapılmıştır. Kerpiç duvarlardan meydana gelen esas ibadet mekanı dikdörtgen plan teşkil etmektedir. Kuzeyde bütün cephe boyunca uzanan vedoğu yana doğru bir çıkıntı Roma menşelispoli stunlar üzerinde ahşap malzemelerden yapılmış bu günkü kadınlar mahfilinin ek kısmını meydana getirmektedir. İki sıra destek sistemi ile taşınan bu kısmın doğuyönüne ilave edilen iki stunla takviye edildiği görülmektedir. (Vikipedi)



Son düzenleyen _EKSELANS_; 18 Mart 2015 15:18
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
17 Haziran 2009       Mesaj #12
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Konya Aleaddin Camii

Sponsorlu Bağlantılar


Konya Karatay ilçesinde, Alâeddin Tepesi’nde bulunan Alâeddin Camisi Ulu Cami olarak da isimlendirilmektedir. Selçuklu Sarayı’nın yakınında yapılan bu caminin kuzeye açılan kapısı üzerindeki dört satırlık kitabesinden Sultan Alâeddin Keykubat tarafından tamamlandığı yazılıdır. Bunun sağ tarafındaki mermer üzerine iki satırlık kitabede ise mimarının Dımaşklı Mehmet bin Havlan, mütevellisinin de Atabeg Ayaz olduğu yazılıdır. Caminin cümle kapısı üzerindeki üç satırlık Arapça kitabede de Sultan Alâeddin Keykubat zamanında, 1220’de Atabeg Ayaz’ın kontrolünde tamamlandığı yazılıdır. Beş satır halindeki bir diğer kitabede de caminin yapımına Sultan I.Keykavus’un emri ile 1219’da Atabeg Ayaz kontrolünde başlandığı yazılıdır. Giriş kapısının sağındaki bir başka dört satırlık Arapça kitabede ise cami ile türbenin Kılıçarslan’ın oğlu Sultan Keyhüsrev’in oğlu Alâeddin Keykubat’ın 1219 yılında Atabeg Ayaz kontrolünde yapılmasını emrettiği yazılıdır. Giriş kapısının kemeri üzerindeki yuvarlak bir çini panonun içerisinde de iki Arapça yazı bulunmaktadır. Bunlarda Sultanın unvanları belirtilmiş ve diğer yazıda da 1220 yılında Kerimüddin Erdişah tarafından yapıldığı yazılmıştır. Kerimüddin Erdişah’ın kim olduğu ve ne gibi görevlerde bulunduğu bilinmemektedir. Bu kitabelerden başka caminin batı duvarında iki kitabe daha bulunmaktadır. Bunların her ikisinde de Sultan Alâeddin’in ismi Keykubat olarak geçmektedir. Doğu tarafındaki kapı üzerinde de Konya Valisi Sururi Paşa tarafından 1889-1890 yılında Sultan II.Abdülhamid’in fermanı ile harap durumda olan ve bazı yerleri yıkılmış olan caminin onarıldığı yazılıdır.

Alâeddin Camisi birkaç yapı evresi geçirmiştir. Caminin doğusundaki mihrap duvarına paralel çok sütunlu mekân ilk yapılan bölümdür. Bu bölüm mihrap duvarına dik sütun dizileri ile yedi sahna ayrılmıştır. Sütunları birbirine bağlayan kâgir kemerler de tuğla örgülü idi.

Alâeddin Camisi plan olarak düzensiz bir şekildedir. Kuzey duvarında görkemli bir giriş kapısı bulunmaktadır. Girişin arkasındaki avluda iki türbe yapılmış, bu türbelerden birisi bitirilemeden yarım bırakılmıştır. Caminin portalinin bulunduğu kuzey duvarının dış yüzünde kale veya hanlarda olduğu gibi dışarıya taşkın mahmuz biçiminde payandalar bulunmaktadır.
İbadet mekânı mihrap duvarına paralel sahınlara ayrılmıştır. Üzeri de düz bir dam ile örtülmüştür. Mihrap yönündeki geniş sahanın ucuna kâgir bir kubbe oturtulmuştur. Ortadaki kubbeli mekânın yanındaki doğu kanadı daha geniş ve daha derindir.

Alâeddin Camisi’nin süslemesinde taş işçiliği dikkat çekicidir. Camiden saraya geçişi sağladığı sanılan kapı Selçuklu sanatının sade ve zarif motifleri ile bezenmiştir. Büyük sivri kemerin alt kısmında yivli birer sütun bulunmaktadır. Üzerindeki kemer yuvarlağının ortasında bir daire içerisinde birleşen, iç içe yarım yuvarlak geçmeler bulunmaktadır. Kapının söveleri kabartma bezemelerle boş yer kalmamacasına doldurulmuştur. Girişin üstünde de dört kollu yıldızlar ve Mührü Süleyman ile bir de kitabe bulunmaktadır.

Caminin ibadet mekânındaki kubbe ve mihrapta kalan izlerden içerisinin çinilerle kaplı olduğu anlaşılmaktadır. Mozaik kakma tekniğindeki bu çinilerde rozetler ve örgü motifleri dikkati çekmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 1968 yılında cami içerisinde yaptığı restorasyon çalışmaları sırasında mihraba ait çini parçaları bulunmuştur.

Caminin minberi ceviz ağacından olup, üzerindeki kufi kitabede Kılıçaslan’ın oğlu Sultan I.Mesut’un ismi yazılıdır. Minber kündekâri tekniğinde geometrik motiflerle bezenmiştir.

Alâeddin Camisi’nde Selçuklular döneminden kalma halılar bulunuyordu. Bu halıları Alman Konsolosu J.H.Löytved 1905’te bulmuş ve bu halılar İstanbul’daki Efkaf-ı İslamiye Müzesi’ne (bugünkü Türk ve İslam Eserleri Müzesi) gönderilmiştir. Bu halıların yanı sıra camide küfi yazılı Kuranlar da bulunmuştur.




Alâeddin Camisi’nin avlusunda iki Selçuklu türbesi bulunmaktadır. Bu türbelerin dış cepheleri caminin ibadet mekânının genişletilmesi sırasında kısmen cami içerisinde kalmıştır. Bu türbelerden birinin yapımına başlanmış, sonra da bilinmeyen bir nedenle yarıda bırakılmıştır. Doğu yönündeki türbe ise altında mumyalığı olan on köşeli, kesme taştan bir plan göstermektedir. Türbenin üzeri içten kubbe, dıştan piramidal bir külah ile örtülmüştür. Külahın ilk yapılışında çini kaplı olduğu kalan izlerinden anlaşılmaktadır. Külahın çevresinde lacivert üzerine beyaz harflerle; “Bu imaretin yapılmasını Kılıçarslan’ın oğlu Mesut’un oğlu Kılıçarslan’ın emrettiği” yazılıdır. Buna dayanılarak da türbenin II.Kılıçarslan zamanında yapıldığı anlaşılmaktadır. Türbenin pencerelerinden birisinin üzerinde de yapının mimarı olarak Abdülgaffar oğlu Yusuf’un ismi geçmektedir.

Bu türbe içerisinde önceden çini kaplamalı sandukalar olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir. Geç devirlerde bu çiniler dağılmış ve sökülmüş, çoğu da kaybolmuştur. Türbe içerisinde sekiz sanduka bulunmaktadır. Bu sandukalardan birinin Sultan II.Kılıçarslan’a ait olduğu bilinmektedir. Diğerlerinin kime ait oldukları konusu tartışmalıdır.



Kaynak: (Mimari Eserler)






Son düzenleyen Safi; 18 Ocak 2016 00:11
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
1 Temmuz 2009       Mesaj #13
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Selimiye Camii - Edirne
selimiye11


MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
1 Ağustos 2009       Mesaj #14
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
3 Ağustos 2009       Mesaj #15
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
3 Ağustos 2009       Mesaj #16
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
4 Ağustos 2009       Mesaj #17
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
5 Ağustos 2009       Mesaj #18
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
MelancholiscH - avatarı
MelancholiscH
Ziyaretçi
7 Ağustos 2009       Mesaj #19
MelancholiscH - avatarı
Ziyaretçi
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
9 Eylül 2009       Mesaj #20
reyan - avatarı
Ziyaretçi

Benzer Konular

29 Ekim 2009 / Daisy-BT Mimarlık
17 Temmuz 2011 / AndThe_BlackSky Mimarlık
16 Eylül 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık
3 Ekim 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık
5 Eylül 2013 / _EKSELANS_ Mimarlık