Arama

Fıkralar/Komik Olaylar - Sayfa 13

Güncelleme: 19 Kasım 2016 Gösterim: 262.994 Cevap: 1.351
ege-akdeniz - avatarı
ege-akdeniz
Ziyaretçi
29 Ekim 2005       Mesaj #121
ege-akdeniz - avatarı
Ziyaretçi
Evli bir çift cadılar partisine davetliydi. Dışarıya çıkmak için Hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.
Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak İstemediğini söyledi.
Sponsorlu Bağlantılar
Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti
Kadın da birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi. Tam hazırlanırken "acaba ben yanında değilken kocam
neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok
yakınlaşarak dans ediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi.
Kocasına yaklaştı, Onunla çok samimi bir şekilde dans etmeye Başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı. Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti,kocasının dönüsünü beklemeye başladı. Adam sabaha karsı 01.00 sularında ve döndü ve doğru yatağa gitti. kadın : "Parti nasıldı kocacığım" diye sordu,
Adam da: "Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye yanıtladı. kadın, "İnanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse girerim çok eğlenmişsindir"
Adam "Gerçekten hayatim. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o adam bir eğlenmiş, bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi
control - avatarı
control
Ziyaretçi
29 Ekim 2005       Mesaj #122
control - avatarı
Ziyaretçi
>>>- iyi ki düğünümüzü belçika'da yapalım demişsin goncagül
>>>- güzel oldu, değil mi muhittin?
Sponsorlu Bağlantılar
>>>- evet canım, herkes dışarda evleniyor, bizim neyimiz eksik?
>>>- beni kırmadığın için teşekkür ederim.
>>>- sen istersin de ben yapmam mı bitanem?
>>>- muhittin, sana geçmişimle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.
>>>- önce duvağını çözseydik goncagülüm.
>>>- çözeriz, dur bi... çok önemli bu.
>>>- e, ama sırası mı şimdi? neyse, anlat bari.
>>>- ben küçükken tecavüze uğradım.
>>>- çok üzüldüm bebeğim. ama şu an kendini iyi hissediyorsan
önemli değil. -
>>>- şimdi iyiyim de bunları bilmen lazım.
>>>- yakınlarından biri tarafından mı?...
>>>- yok, bi bakkal vardı bizim mahallede...
>>>- bakkal mı?
>>>- evet. elma şekeri satıyordu, güzel çikolatalar filan.
>>>- eee?
>>>- işte, bir gün bana, Tarık depoya gelsene dedi.
>>>- Tarık kim?
>>>- anlatacağım bitanem, sakin ol bi.
ege-akdeniz - avatarı
ege-akdeniz
Ziyaretçi
29 Ekim 2005       Mesaj #123
ege-akdeniz - avatarı
Ziyaretçi
Bir kalp doktoru ölmüş.
Cenaze töreninde güllerden dev bir kalp,kalbin ortasına tabutunu yerleştirmişler...
Herkes doktorla ilgili anılarını anlatmış,ona son vazifelerini yapmışlar,tabut kapanmış, güllerden kalp şeklinde bir çelengi üzerine koymuşlar ve defnetmişler...

Bu hüzünlü tablo yaşanırken kenarda kıkır kıkır gülen adama sormuşlar gülme nedenini...

Sormayın demiş...
Ben jinekoloğum kendi cenaze törenimi düşünüyorum da....!

Bill Gates Microsoftsun bir seminerinde bilgisayar
sektöründeki gelişmenin hızını anlatmak için şöyle bir
benzetme yapmış.
´Eğer Volkswagen firması son 25 yıl içinde bilgisayar
sektörü kadar hızlı gelişmiş olsaydı bugün 500 dolara
alacağımız arabalara 25 dolarlık benzin koyup dünya turu atmamız mümkün olacaktı´

Birkaç gün sonra VW firmasının bir basın açıklaması yayınlanmış.
´Eğer otomotiv sektörü Bill Gates in işletim sistemi gibi
gelişmiş olsaydı, her alacağımız arabada tek koltuk olacak, diğer koltuklar için ekstra lisans parası ödemek zorunda kalacaktık, arabamız sadece bizim ürettiğimiz benzinle çalışacak, gösterge tablosundaki tüm ikaz ve uyarı ışıkları yerine üzerinde
ARABANIZ GEÇERSİZ BİR İŞLEM YÜRÜTTÜ VE KAPATILACAKTIR
yazan tek bir lamba olacaktı. Ayrıca her kazadan sonra
arabanın hava yastıkları açılmadan önce bir düğmenin üzerinde
HAVA YASTIKLARI AÇILACAK EMİN MİSİNİZ
diyen bir ışık yanacaktı´

*****

ABD Başbakanı, İngiltere Başbakanı ve Türkiye Başbakanı bir gün bir toplantıda bir araya gelmişler. Tabii 3 lider bir arada olurda , soru sormaz mı gazeteciler..Önce ABD başkanına sormuşlar:

-ABD´de bir memur ne kadar parayla geçinir? siz kaç para veriyorsunuz?

Başkan cevap vermiş:

-Valla ben memura en az 2000 dolar veririm 1000 doları ile geçinirler geri kalan 1000 doları ne yaparlar nerede harcarlar hiç sormayız.

Gazeteciler aynı soruyu İngiltere başkanına sorarlar:

-Ben memuruma 3000 sterlin veririm geçinmesi için..
2000 sterlin yeterli artan 1000 sterlini ne yapar nerede harcar hiç sormayız bizi ilgilendirmez demiş.

Aynı soru bizim başbakana yöneltilmiş:

-Valla demiş bizimki,Türkiye´de bir memurun geçinmesi için en az 1.500 YTL maaş lazım ama ben 500 YTL veriyorum geri kalan 1000 YTL yi nereden bulurlar nasıl geçinirler hiç sormam.

*****

Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan´a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal´e götürürler. Adam ısrar eder:
-Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.
Sonunda adamı Papa´nın huzuruna çıkarırlar. Ama adamın ne istediğini merak eden Kardinaller kapının dışında kulak kesilmiş içeriyi dinlemektedirler. İçeride sesler yükselmiştir:
-1 milyar dolar?
-Olmaz!
-2 milyar dolar?
-Hayır!
-5 milyar dolar?
-Hayır!
Adam kapıyı çarpar, hışımla uzaklaşırken Kardinaller içeri koşuşur.

-Sayın Papa hazretleri, 5 milyar dolar muazzam bir para. Düşünün bu para ile kaç katedral, kaç kilise yapılır, dünya üzerine kaç misyoner gönderilirdi. Parayı niçin kabul etmediniz ?

-Ne yani ? Her duadan sonra Amin yerine Coca Cola mı deseydik

*****

Eski Roma’nın unlu generallerinden birinin eşi dünya güzeli bir
kadınmış. Kültürü, neşesi, ev sahibeliği üslubuyla benzeri güç bulunur bir şahane kadın. Boşanacakları haberi cıkmış, bütün Roma bu haberle
çalkalanıyor.
Yakın arkadaşları bir cesaret konuyu açmışlar:
— Eşin Roma’nın en güzel, en beğenilen, gıpta edilen kadını, diye
başlamışlar; lafı birbirinin ağzından alarak dakikalarca övdükten
sonra, sözü şu suale getirmişler. Nasıl olur da ondan ayrılmayı
düşünebilirsin?
General bacağını uzatarak:
— Çizmemi beğendiniz mi önce onu söyleyin bana, demiş.
— Çok güzel!
— Tay derisinden yapılmıştır. Sicilya’nın en marifetli çizmecisi
tarafından, kendi eliyle, benim için yapılmıştır. Bir benzerini bütün Roma'da bulamazsınız.
— Belli, demiş arkadaşları. Benzersiz derken de haklisin. Ama bunun,
bizim sualimizle ne alakası var? Arkadaşlarının merakîni iki kelimeyle
gidermiş general:
- Ayağımı SIKIYOR, tamam mı?..

*****

Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır.
Patron sorar:
- Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
- Evet köyümde bu işi yaptım.
Patronun gözü çocuğu tutar:
- İyi, yarın başlıyorsun.

Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alırÿ;
- Evet, bugün kaç satış yaptın??
- Bir!
- Ne bir mi? Diğerleri 20-30 satış yaptılar. Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?
- 320.334 USD doları.

Patron şaşırır ve sorar:
- Nasıl becerdin bunu?
- Adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indikçe çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım.
Patron kendinden geçer:
- Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın?
Genç çocuk cevap verir:
- Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona şöyle dedim: ´Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git...´

*****

Dünya Feministler Kongresi'nde, kadınların eşitlik konusunda ısrarcı olmaları karara bağlanmış.
Hepsi ülkelerine dönmüşler. bir sonraki yıl kongresinde,gelişmeler tartışılmış.
Amerikan Delegesi hanımefendi kürsüye gelmiş:
'Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama:
- Bundan sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını
kendin yıka. İşte makine orada.' dedim.
İlk gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim.. Üçüncü gün bir baktım, makinenin başında sadece kendi çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor.'
Alman Delegesi söz almış, arkadaşından...
'Ben de kararımız gereğince kocama
- Bundan böyle temiz tabakta yemek istiyorsan kendi bulaşığını kendin yıka' dedim.
Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün baktım, makinenin başında sadece kendininkileri değil, benim bulaşıklarımı da yıkıyor.'
Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz:
'Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocamla konuştum. Ona dedim ki:
- Bundan böyle yemek yemek istiyorsan, kendin pişirmen gerekecek. İşte mutfak orada.'
Birinci gün bir şey görmedim. İkinci gün bir şey görmedim. Üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu,hafiften görmeye başladım.

*****

Üç adam barda oturmuş konuşuyorlarmış.
Birincisi demiş ki,
-"karıma öyle bir hediye aldım ki, 6 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."
Diğer ikisi anlamamış
-" o neki, ne aldın...? " diye sormuşlar.
- " Beyaz bir Porsche aldım. Çok mutlu oldu." diye cevap vermiş.
İkinci adam demiş ki,
- "Ben de geçen doğum gününde karıma 4 saniyede 0'dan 100'e çıkan bişey almıştım."
Hemen anlamışlar tabi ki:
- "Heey, yoksa sende mi Porsche aldın....?"
Adam gülümsemiş:
- " Hayır ben kıpkırmızı bir Ferrari aldım. Gerçekten de çok sevindi."
demiş.
Bu sefer üçüncü adama sormuşlar:
-"Peki sen ne aldın karına...?"
Adam demiş ki:
- " Ben öyle bişey aldım ki; sadece 2 saniyede 0'dan 100'e çıkıyor."
Adamlar şaşırmışlar:
-"Atıyosuuuun!" demişler, "Öyle bir araba olmaz ki..?"
Adam cevap vermiş:
-"Size araba aldığımı kim söyledi...? sadece baskül aldım

*****

Genç adam; İstanbul''dan Ankara''ya otobüs ile giderken, Bolu dağında verilen molada hemen tuvalete koşturdu.

Korkunç sıkışmıştı. Sansına bos kabin bulup kendini oraya attı..
Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses
- "Merhaba" dedi.adam şaşkın şaşkın
- "Merhaba" diye cevap verdi..
Ses devam etti
- "Nasılsın...? "
İlk defa başına böyle bir şey geliyordu... yine şaşkın şaşkın cevap verdi
- "Sağ ol iyiyim...... Sen nasılsın....?"
Ses sordu
- "Ne yapıyorsun...? "
bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordu.
Başka bir şey anlatmak istedi ve
- "Ben" dedi "İstanbul''dan gelip, Ankara''ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun...?"
Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.

- "Hayatım, telefonu kapatıyorum. Yandaki tuvalette bir geri zekalı var.
Sana sorduğum sorulara cevap verip duruyor. Ben seni daha sonra ararım
Son düzenleyen Blue Blood; 29 Ekim 2005 22:45 Sebep: Flood yapmayınız..
caglayannet - avatarı
caglayannet
Ziyaretçi
1 Kasım 2005       Mesaj #124
caglayannet - avatarı
Ziyaretçi
AYNADAKİ ADAM!
Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü
aynaya takılmış; - ula dursun demiş,
- Ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.
Dursun aynayı temelden almış, şöyle bir bakmış,
- ula salak demiş
- tabi tanıdık gelir bu benim ............



HAFIZA TESTİ

Üç yaşlı adam doktorda hafıza testindedirler. Doktor ilk yaşlı adama
sorar:
-Üç kere üç kaç eder?
-274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bir şekilde
ikinci yaşlı adama döner:
-Şimdi sizin sıranız. Üç kere üç kaç eder?
-Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner:
-Evet, şimdi de sizin sıranız üç kere üç kaç eder?
-Dokuz..?
cevabını sevinçle karşılayan doktor
-Bu harika, nasıl buldunuz? der.
Üçüncü yaşlı adam sakince:
-Oh, çok kolaydı. Sadece 274 ten salıyı çıkardım.?Msn Grin Msn Grin Msn Grin
ege-akdeniz - avatarı
ege-akdeniz
Ziyaretçi
2 Kasım 2005       Mesaj #125
ege-akdeniz - avatarı
Ziyaretçi
Dikkatli araba kullanınMsn HappyAdamın biri arabasıyla bir genç kıza çarpıyor; kız 16-17 yaşlarında. Hemen arabasına atıp hastaneye götürüyor ve sağlığından endişelendiği için bekleme salonunda bekliyor. Derken,doktor görünüyor ve kızın sağlığının iyi olduğunu ama kötü bir haberi olduğunu, karnındaki bebeğin düştüğünü söylüyor. Ayrıca, kızın yaşı da küçük olduğu için polisi beklemesini istiyor. Adam polisi bekleyip, durumu anlatıyor. Babasının kendisi olmadığını söylüyor. Ancak kız, kendine geldiğinde adamı yalanlıyor ve babasının o kişi olduğunu söylüyor.Zannediyorum kız bebeğin hesabını ailesine veremeyecek durumdave korumak istediği bir arkadaşı falan olabilir,neyse, o anda buhikayeye devam etmenin iyi olacağını düşünüyor. Kız tabii her şeyibilmiyor, adam hemen tahlil yapılmasını istiyor haklı olarak ve tahlil sonucunda beklenildiği gibi . Ancak doktor tahlil sonucunuadama söylerken, evet bebek sizden değilmiş, yalnız zaten bebeğinizolması imkansızmış, çünkü sizin probleminiz var, doğuştan kısırsınız diyor.Adam bunu duyunca şok oluyor çünkü iki tane kocaman çocuğu var(25 yaşlarında falan bir kız, bir erkek çocuklarmış). Karısını Dava ediyor ve karısı, kocasını çok sevdiğini, zamanında çocuk Sahibi olamadıkları için büyük sorunlar yaşadıklarını, onu kaybetmekistemediği için çocukları adamın en yakın arkadaşından yaptığınıitiraf ediyor. Tabii boşanıyorlar ve adam kendisinin zannettiğiçocuklarını 25 yıl yetiştirdikten sonra evlatlıktan reddediyor,arkadaşıyla arası açılıyor. Yani demem şu ki, dikkatli araba kullanın...:=)))
caglayannet - avatarı
caglayannet
Ziyaretçi
2 Kasım 2005       Mesaj #126
caglayannet - avatarı
Ziyaretçi
SAVAŞ
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanitlar:
"Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacagum."
Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!"
Bush, ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."
Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
"Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!"
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Kasım 2005       Mesaj #127
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bir bakmıssın ki...

Bir sabah uyaniyoruz ve bir bakiyoruz ki dünya sular altinda kalmis.

Su üstünde kalan tek kara parçasi var; o da Türkiye. Koca gezegende 70
milyon Türk'ten baska kimse kalmamis. Ilk tepkiler ne olurdu dersiniz?..
Buyrun Bakalim......

* Amma balik yeriz artik be!

* "Türk'ün Türk'ten baska dostu yok" derlerdide inanmazdim.

* Ulan tam da 'Uluslararasi Iliskiler' bölümünü kazanmistik. Sansa bak!

* Artik ne ihracat kaldi ne de ithalat...

*Nihayet cari açigi, dis ticaret açigini filan sifirladik...

* Ülke olmak için ilk basvuran ilimiz Yalova oldu.

* Tarkan'in Ingilizce albümü raflarda kaldi...

* Bakanlar Kurulu karari ile sularimiz 12 bin mile çikarildi...

* Piyasaya sahte dolar ve avro sürmekten tutuklanan kalpazanlar kendileriyle dalga geçen polislere saldirdi...

* Ankara'da resmi temaslarda bulunan Fransa Cumhurbaskani Jak Sirak,T.C. vatandasi olmak için basvurdu. Sirak'in Türkiye Birligi'ne alinmasi için referandum
yapilacak...

* Stratejik açidan hiçbir önemimiz kalmadi, ama artik ne önemi var.

* Ülkemizde bulunan yabanci turistler "Ne is olsa yaparim abi" diyip is aramaya basladi.

* GS Teknik Direktörü Hagi,"Türkiye'den ayrilacakmisiniz?" diyen gazeteciyi "Manyakmisin lan sen?"deyip tartakladi...

* Yildirim Demirören, Ege'de mavi yolculuga çikan Deyvid Bekhim'la üç
yillik mukavele imzaladi. Bekhim imza töreni sonrasi BJK amlemli plaj
havlusunu öperek basin mensuplarina poz verdi...

* Aziz Yildirim, "Fenerbahçe artik bir dünya takimidir, varmi itirazi olan" açiklamasinda bulundu.

* Kurt hikayesi artik inandirici olmaz. Tarih dersi kitaplarini degistirelim, yaz bakalim: Orta Asya Denizi'nden göç ederken Türk'lere bir Yunus yol gösterdi...

* Heyyooo!... Dünya Cografyasi'ndan yirtik oglum,dersler bos geçecek...

* Abi yemisim Halikarnas'ini, Barlar Sokagi'ni! Bodrum Helga'siz,Emma'siz çekilirmi simdi yaaa...

* Edirne'den Ardahan'a gidilirmi be.. Dünyanin yolu!!

* Ulan simdi isin yoksa 4 yilda bir Olimpiyat düzenlke dur.

* VE MUTLU SON: Kibrisli Türklerin ardindan çesitli ülkelerde yasayan
vatandaslarimizin da yari baygin halde sahillerimize vurmasi "Türk'e bir sey olmaz" sözünü bir kez daha
hakli çikardi....

Son düzenleyen Blue Blood; 5 Kasım 2005 14:42
ege-akdeniz - avatarı
ege-akdeniz
Ziyaretçi
6 Kasım 2005       Mesaj #128
ege-akdeniz - avatarı
Ziyaretçi
Dursun, ağır bir ameliyat geçirmişti.

Bir ay sonra yapılan incelemelerde, Dursun’un sağlığına tamamen kavuştuğu belli oldu.

Dursun, Prof. Dr. Temel’in yanına gitti.

Temel, hastasına sıkı tembihte bulundu:

- Bundan sonraki yaşamında “dört beyaz”a çok dikkat edeceksin.

- Hocam, bu “üç beyaz” değil miydi?

- Hayır! Üç değil, dört beyaz; şeker, un, tuz ve Prof. Zekeriya Beyaz!..

not:Zekeriya hocanın engin hoşgörüsüne sığınarak ekledimMsn Happy
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Kasım 2005       Mesaj #129
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Neden ?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini
egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için
midir?

* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem"
yazar, ne zaman gittigini nasil anlariz?

* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün
insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi
izliyor...

* Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha uygunsuz
bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?

* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci
vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen
baska milletler var midir?

* Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde
"inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?

* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

* Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi"
olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum"
seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin
aldiktan sonra "kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf
kisiler mevcut mudur?

* Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari
hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler midir?

* Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?"
diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün oldugunu ve reklamdan sadece
bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

* Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda
onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz?
Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene
"ögretmenim" diye seslenirken altinci sinifta bir anda "hocam" diye
seslenmeye baslarlar?

* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama
ile ögrenciler cezalandirilirlarda "4 dogru bil, bir dogru da bizden"
seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve rske girme cesaretine ödül
verilmez?

* Neden futbol takimi olan Ajax "Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax
"Ajaks" diye okunur? *

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde
"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?


ege-akdeniz - avatarı
ege-akdeniz
Ziyaretçi
6 Kasım 2005       Mesaj #130
ege-akdeniz - avatarı
Ziyaretçi
Temel şehrin en gözde semtinde büro tutmuş ve kapısına "Avukat Temel" yazılı bir tabela asmış. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapı çalınmış ve sekretere:

- Kapıyı aç kızım
demiş. Sekreter kapıyı açıp büroya gelen adamı Temel'in odasına soktuğu anda Temel hemen telefona sarılmış konuşmaya başlamış:

-O iş tamam beyim... Benum aldığum davada kötü bir netice çıkmaz, tabi hemen çıkarıruz Osmanı da ben kurtarmıştım Dursun'u da... Siz hiç merak etmeyun. Ankara'da çok tanıduk var.

Konuşma bu şekilde birkaç dakika daha devam ettikten sonra Temel sekreterin odaya getirdiği adama:

- Aman efendum kusura bakmayun ama görüyorsunuz ki işler çok yoğun sizin ne davanuz vardı?

Demiş. Adam

-Hiiç...Benim davam filan yok ben telefonunuzu bağlamaya gelmiştim! demiş.

Benzer Konular

30 Eylül 2007 / Aynacan Bilgisayar
28 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Nisan 2010 / Misafir Soru-Cevap
16 Ocak 2014 / broken* Soru-Cevap