Arama

Babam

Güncelleme: 19 Mart 2012 Gösterim: 118.379 Cevap: 756
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Haziran 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Merhaba,

Sponsorlu Bağlantılar
Yüreği sevgi ile çarpan sevgi dolu dostlarım, size bir öyküm olacak, acılarla geçmiş bir ömrün, babamın öyküsü.

O gidince anladım ki meğer ne çok severmişim, ama ona bunu hiç söyleyemedim ki, özür dilerim babacığım. Onunla tam 17 yılım geçti, bebekliğim, çocukluğum Ama tam anlamıyla büyüdüğümü göremedi.. Hep onun yanında hep onun yüreğindeydim bunu biliyordum ama soramadım, onu seviyordum ama hiç diyemedim,

Sevgili dostlarım, onu ilk baba olarak sevişim farkına varışım babamı tam 10 yaşındaydım. Kocaman bir göbeği tombul yanakları ve bıyık altı gülüşü vardı. Hep gülerdi çocukları yanındaydı. Biz hep gülerdik babamız yanımızdaydı.

Onun kanser olduğunu öğrendiğimiz o günü asla unutamıyorum. Nasıl bir duyguydu ki o hepimizi kanser olmadan eritti.

Biliyor musunuz? Babam bizim kadar yıkılmadı. O yaşam gücüne sarıldı, sevgi gücene, bizim gözlerimize baktı. Ama hiç ağlamadı, biz o yaşarken hastalığı süresince bin kere öldük milyon kere ağladık. Hani, yaygın bir düşünce vardır “ne olursa gidene oluyor kalana hiç bir şey olmaz” yanılıyorsunuz
kalanlar gidenlerden daha çok ölüyor.

Kimsesizlikten, acıdan ölünmüyor, beden ölmüyor ama kalp ölüyor, yavaş ve sinsice. “Sevgi en büyük ilaçmış, Allah’tan sonra” dediler doktorlar bize, ve iki ay ömür biçtiler. Ama babam inadına direndi, yaşam için gitmemek için bizim sevgimizle iki çocuğunun sevgisiyle tam 11 ay yaşadı. Gözlerini kapadığı anda bile eli annemin elinde gözleri gözlerimizde kaldı.

Sevgili dostlarım size iki çift lafım var; sevdiklerinizin ellerini tutun, sakın ola bırakmayın. Bakın sıcacık. Öpün onları, sevin. Sakın sakın ama geç kalmayın.

Babamı özlüyorum. Hem de çok. Sevdiği türküleri dinliyor, bizi toplayıp etrafına anlattığı hikayeleri anımsıyorum. Aslında ben çok şanslıyım. Babamla geçen yıllarım ve anılarım var..

Sevdiklerinize geç olmadan sarılın. Bırakın kavgaları kızgınlıkları. İnanın son pişmanlık asla fayda etmiyor. Çünkü gidenler dönmüyor.

Babacığım ve tüm babalar, gidenlere..

Son düzenleyen Blue Blood; 17 Haziran 2006 20:26
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Haziran 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
canımsın ablam...
seni çok seviyorum...
Sponsorlu Bağlantılar
kırdıysam kalbini affet beni...
ben okurken bu hale geldiysem sen yazarken neler hissettin düşünmek istemiyorum...
bizimle paylaştığın için teşşekkürler...
TÜM BABALARIN BABALAR GÜNÜ KUTLU OLSUN...
SENİ ÇOK SEVİYORUM BABACIM...

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Haziran 2006       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Noranynn Smiley32 Yazdiklarin beni de cok etkiledi.Ama unutma ki babanin bedeni sizlerden uzak olsa da, ruhu hep sizlerle.O sizi hep izliyor olacak ve gurur duyacak.Tekrar tesekkurler bizlerle paylastigin icin.Bu siir de benim babama gitsin...Babalar Gununuz Kutlu Olsun.


Babama...

Babam benim
Yüreğini özlüyor yüreğim
Senden uzaktayım ya
Daha bir zor geçiyor günlerim
her gece dua ediyorum sana ve anneme...
Planlar yapıyorum geleceğe
Lütfen baba
hiçbir zaman beni bırakıp gitme
Hatırlar mısın?
Üşüyünce sokardım minicik ellerimi
Sıcacık koynuna
O zaman evimiz iki oda, bir soba..
Sen getirdin beni bu günlere
Ne bir dayak yedim ne de bir fiske
Ellerini hep sevmek için uzattın bana
Sen her şeyimsin bu yalancı dünyada
Ve unutmuyorum sözünü baba
Merak etme
gözüm hep arkada!..

Seni Seviyorum...

EC.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #4
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
BABAYAMEKTUP

cicekcikiz
Ne özledim seni bir bilsen
Nasıl tütüyorsun burnumda,
Yutkunamıyorum seni andıkça,
Hatta nefes alamıyorum
Cüzdanımdaki resmine baktıkça
Issız gecelerimde
Hayaline kapılıyorum sessizce
Şimdi olsaydı diyorum,
Okşasaydı saçlarımı,
Islak gözlerimi silebilseydi,
Bu kadar erken gitmeseydi de
Telimi duvağımı görebilseydi.
Yaşasaydı da dağ dağ gerilerde olsaydı.
Telefonda duyabilseydim sesini,
Rüzgârlar getirseydi kokusunu,
Bir mektubu bir selamı gelseydi
Yılda bir, hatta on yılda bir görseydim,
O benim buğulu gözlerimden
Ben onun mis kokulu ellerinden öpseydim.
Koklasaydı bağrına basa basa
Saçının her teline
Bin buse kondursaydım.
Göğsünde uyusaydım
Bastığı yerlere sürseydim yüzümü
Ama hasret koymasaydı gözümü
Babam deseydim doya doya
Beraber yudumlasaydık çaylarımızı
Beraber yaşasaydık yaşayamadıklarımızı
Sadece rüyamda değil,
Yanımda görebilseydim.
Babacığım keşke seninle aynı gün ölebilseydim.
Ardında aslında mutsuz bir nefes bıraktın,
Kulağımda çınlayan bir hoş ses bıraktın.
Hakkın yoktu, inan hiç hakkın yoktu
Beni çok erken yetim bıraktın.
Ah! Bir bilsen seni ne çok özledim.
İnan o çocuk ruhumla
Gelirsin diye yıllarca bekledim.
Hiç inanmadım öldüğüne,
O çizgili pijamalarınla
Pencerenin önünde buluvereceğim sandım hep,
Uzansam tutacağım sandım
Günde bin kez uzandım,
Bir kez bile tutamadım.
Gördüğüm her ak saçlı adamı
Sensin sandım zaman zaman
Karşımdasın gibi gördüm kimi an
Ama kayboldun duman duman.
Ah bir bilsen babacığım,
Bu yetimlik ne yaman.
Sen gittin gideli sevmiyorum bayramları,
Yalan değil kıskanıyorum
Babalı olanları...
Hele o babalar günü var ya babacığım;
O gün kahroluyorum.
Sanki, derin
Sanki, dipsiz kuyularda boğuluyorum.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Sana Olan Sevgimizde
Sevdamızda Anlatılmaz.
Sen Çünkü
Babasın
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #6
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Baba şefkati

Kış günü, hava soğuk ve rüzgârlı. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor. Bir iş için Altındağ semtine gidiyorum. Yolun karşı tarafında, sırılsıklam kenarda bekleyen bir insan dikkatimi çekiyor. Gelip geçen taksilere, minibüslere el kaldırıyor, kimse aldırmıyor. Hareketlerinden alkollü olduğu anlaşılıyor. Altındağ'da işimi bitirip döndüm. Baktım bu zavallı insan soğukta hâlâ bekliyor, üstü başı ıslak. Arabamla önünde durdum; 'Kardeşim, buyur seni evine götüreyim', dedim. Şöyle camdan yüzüme baktı, biraz mahçup bir hâlde; 'Ağabey, senin arabana binmeyeyim, alkollüyüm' dedi. "Hayır bineceksin, bilerek durdum buyur" dedim. "Arabana istifra ederim, kirletirim, binmeyeyim" dedi. "Soğukta öleceksin" dedim ve zorla arabama bindirdim. Yağmurda sırılsıklam ıslanmış ve tir tir titriyordu.

Bir marketin önünden geçiyorken, 'Küçük çocukların var mı?' dedim. 'Var' dedi. Arabadan inerek çocuklara çikolata, bisküvi alarak; "Eve varınca çocuklara ikram edersin. Benim hediyem olsun" dedim.

"Ağabey, küçük çocuklarım var ama, ben eve varınca hiç yanıma gelmezler, kaçarlar" dedi. 'Niçin kaçarlar?' dedim. "Çünkü her gün böyle içip eve sarhoş giderim, bağırır, çağırır, döverim. Onun için benim eve geldiğimi görünce hepsi odalarına çekilir, yataklarına saklanır, korkudan yanıma yaklaşmazlar." Bunları duyunca çok üzüldüm ve kendisine şöyle dedim: 'Bak evlâdım herkes yanlış yapabilir, hata yapabilir. Önemli olan yanlışta ısrar etmemektir. O yavrucaklar Allah'ın sana bir emaneti. Sen onların babasısın, nasıl öyle davranabilirsin? Onların, senin şefkat ve merhametine, havadan ve sudan çok ihtiyacı var. Sevgi, şefkat ve merhamet onları besleyen ve büyüten en büyük gıdalarıdır. Bana söz vereceksin. Bu gün evine varınca yavrularını kucağına alacak onları sevip okşayacak, bu çikolataları kendi ellerinle yedireceksin. Tamam mı, söz mü?' dedim. 'Tamam söz veriyorum, dediklerini yapacağım.' dedi.

Nihayet onun tarifiyle mahallelerden, sokaklardan geçerek kenar semtteki evine geldik. Hanımı çıkıp karşıladı, böyle bir davranış karşısında duygulandı, teşekkür etti, ısrarla eve girip çay içmemi istedi. Benim işim olduğu için kartımı bırakıp müsaade istedim ve ayrıldım.

...

Zavallı adamcağız evine varıyor, yavrucaklar korkudan kaçacak delik arıyorlar. Baba üstünü başını değiştirip, odaya geçip oturuyor. Küçük kızcağızı kapıdan çıkarken ona sesleniyor: 'Kızım! Gel yavrum, otur yanıma.' Kızcağız şaşırıp kalıyor, bu güne kadar hiç duymadığı ton ve sıcaklıkta babasının sesi. Kapıda durup kalıyor ürkek bir tavırla. Gitse mi, gitmese mi? Acaba yine bağırıp döver mi? Yatağına kaçsa mı? Derken baba tekrar yumuşak bir sesle: 'Haydi yavrum gelsene, bak sana neler getirdim. Al bunları.' diyerek çikolataları gösteriyor. Çocuk yavaş yavaş, korkarak babasına yaklaşıyor. Baba, yavrusunu dizine oturtuyor ve saçlarını öperek, okşamaya başlıyor. Kızcağızın ruh dünyası allak bullak oluyor. Baba sevgisi, babanın okşaması ne güzel bir şeymiş. Babanın yavrusunu öpmesi, onu yavrum diye sevmesi ne tatlı, ne sıcak şeymiş, bu şaşkınlığı yaşıyor. Kim bilir ne zamandan beri böyle sıcak bir sevgiyi tatmamıştı. Hep onun hasretiyle yanıp kavrulmuştu. Bak şimdi babası ona 'yavrum' diyordu, saçlarını okşuyordu, bağrına basıyordu. Ne tatlı ne sıcak bir yermiş baba kucağı.

Bu yakınlık ve sevgiden cesaret alan kızcağız, ayağa kalkıyor, kollarını makas gibi açarak, bütün hasret ve heyecanıyla babasının boynuna sarılıyor. Bulduğumu kaybeder miyim endişesiyle 'Babammm... babam... babacığımmmm...' diyerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyor. O çikolatayı çoktan unutmuş, her şeyden daha tatlı babasını bulmuş, gözyaşları içerisinde ona sarılıyor, yılların açlığını gidermeye çalışıyordu.

Zavallı adam, hüngür hüngür ağlıyor, baba kız gözyaşı seline boğuluyorlar. Bir tarafta da hıçkırıklara boğulan anne gözlerine inanamıyordu. Allah'ım sana şükürler olsun diyordu.

Sonra baba ayağa kalkıyor, evdeki tüm içki şişelerini bir daha içmeme azim ve kararlılığıyla, kırıyor.

...

Bir gün mağazamda otururken, tezgahtar: 'Efendim ziyaretçileriniz var', dedi. 'Gelsinler' dedim. Baktım o aile birlikte gelmişler. Kadıncağızın iki gözü iki çeşme. "Ağabey! Sen melek misin, Hızır mısın, nesin? O gün seni Allah gönderdi. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. O yağmurlu günde sen beyimi sarhoş haliyle yoldan alıp eve getirdin. O günden sonra dünyamız değişti. Kocam içkiyi bıraktı, Allah'a yöneldi, yavrularım baba sevgisine kavuştu, evimiz bir cennet köşesine döndü, korkularımız bitti. Buna vesile olduğunuz için Allah sizden razı olsun" diyor, gözyaşlarına boğuluyordu.

...

Bir güzel davranış, bir yudum şefkat ve merhamet, samimiyetle uzanan bir el, samimi bir yardım, bazen en sihirli kilitleri açıyor, sihirli bir anahtar oluyor, bir insanın hidayetine, bir dünyanın değişmesine vesile olabiliyor. Kalbler Allah'ın elinde. Keşke her zaman çevremizdeki insanlara birer şefkat meleği gibi davranabilsek, rahmet yüklü bulutlar gibi olabilsek. Kim bilir aynı vaziyette uzanacak bir eli, bir yudum samimiyet ve sıcaklığı bekleyen, soğukta titreyen nice gönüller vardır. Ey Rahmeti Sonsuz Rabbim! Rahmetinle bizleri kuşat ve bizleri yalnız bırakma...

*) Bu hâdise, insana hizmeti ve hoşgörüyü hayatının gâyesi yapan bir insanın başından geçmiştir
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
18 Haziran 2006       Mesaj #7
arwen - avatarı
Ziyaretçi
keşke bugünü beraber geçirebilseydikk yanımda olsaydı öpseydim, yüzünü görebilseydim, muhabbet edebilseydim ..bugün ziyaret ettim yanına gittim su döktüm toprağına..benim canım babam seni meğer ne kadar çok seviyormuşum yaaa..insan kaybedince değerini anlıyormuşş ..hani bana hep derdin:"yanıma gelde yanağımdan bir öp hep anneni öpüyorsun bir gün ölecem "derdin ..ama ben hiç öpmezdim son yolculuğuna çıkana kadar takii seni o yatağında yatarken yanına gelip seni öpüşümm ve son yolculuğuna çıktın ..şimdi diyorum ne kadar bencilmişimm bir öpücüğü bile esirgedim senden..babamm sen her zaman kalbimdesin ve tabiki rüyalarımda benlesin seni çokk seviyorumm babam.BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN ..KIZIN
venüsün_kızı - avatarı
venüsün_kızı
Ziyaretçi
19 Haziran 2006       Mesaj #8
venüsün_kızı - avatarı
Ziyaretçi
Merhaba babacığım bunları okumanı o kadar isterdimki babalar gününde kalktım 1 saat yolu tepip yanına geldim hemde torunlarınla birlikte ama sen yine aynı yine soğuk yine uzaktın herkes gibi bende sana seni sevdiğimi ve babalar gününü kutladığımı söylemek isterdim ama sen buna müsade etmedin yine hasta Anneciğimi üzdüğünü ve kırdığını öğrendim neden böylesin neden ha Dedemin yaptıklarının hıncını neden bizden alıyorsun?o kadar çok isterdimki birkere beni sevdiğini söylemeni ama hiç duyamayacağımı biliyorum bizi uğurlamadan çektin gittin ama benim çocuklarımın Babası senin gibi yapmıyor onun babasının yaptıklarının tersini yapıyor çocuklarına söyleyememiş olsamda BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN Allah uzun ömürler versin ve canım eşim seninde BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN seni seviyorum
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #9
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
BABA DİYORDU BABA...!

Unuttum sanma seni, her duada adın var;
Dün oğlum, babasına, “baba” diyordu Baba! ..
Duvardaki resimde, bakışın var, yâdın var;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sarılırken oğluma, aklıma geliyorsun;
Gözlerimde yaş olup, sinemi deliyorsun;
Özlemez olurmuyum, özledim, biliyorsun;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

“Baba” diyen kim varsa, gördüğümde ağlayıp;
Başa geldi ayrılık, karaları bağlayıp;
Sensiz olan gönlümü, yokluğunla dağlayıp;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Sen bulunmaz efsane, sen gönlümün sultanı;
Sen şu fâni dünyada, ömrümün tutar yanı;
Senden bir emanettir, taşıyorken bu canı;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..

Gidişin, emânetin, teslimiyet vaktiydi;
Gidişin, Yaradan’ın “tamam” diyen aktiydi;
En büyük mirasındı, ak alnımın naktiydi;
Ciğerimden can koptu, “baba” diyordu Baba! ..
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
20 Haziran 2006       Mesaj #10
arwen - avatarı
Ziyaretçi
Baba

Yıllardır özlemle bekledim beni sevmeni
sana benzemek
sana ait bir şeylere dokunmak
senin kokunu duymak varlığını hissetmek
benim için bir ibadetti sanki
kimseye benzemezdi kapı çalışın
anlardım senin geldiğini
koşarak atılırdım boynuna
sende severdin beni
ama pek belli etmezdin.
Soğuk mesafelerin gelirdi
sıcak sevgi dolu kollarından önce
hep kursağımda kalmıştır sana söyleceğim
sözlerim
sevgimi bile anlatmayı bırak göstermeye
korkardım
ama yine de vazgeçmezdim seni sevmekten önce
büyüdüm
artık soğuk mesafeler kalkmıştı ortadan
arkadaş oluverdik seninle
derdime ortak
yoluma yoldaş oldun.
Bıkmadan usanmadan sevdim seni
sevgin karşılıklıydı elbet
ama hiç belli etmiyordun.
Sen içinde bense hevesim kursağında kalmış
bitap bir biçimde
yinede pişman olmadım seni sevmekten
sana söylemediğim çok şey var be BABA
mesela seni ne kadar çok sevdiğimi
sensizlikten korktuğumu
yokluğuna dayanamayacağıma
ben seni çok seviyorum be BABA.

Benzer Konular

8 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
26 Ekim 2016 / Misafir Soru-Cevap