Arama

Bağırsak Solucanları ve Parazitleri

Güncelleme: 9 Eylül 2012 Gösterim: 73.295 Cevap: 3
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
19 Eylül 2006       Mesaj #1
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Vücudumuza dışarıdan giren bazı canlıların bizde yarattığı rahatsızlıklardır.
Genellikle ağır hastalığa yol açmazlar ama yaşam kalitesini bozarlar.
Sponsorlu Bağlantılar
Kirli sulardan, bulaşmış sebzelerden, bulaşmış musluklardan, pişmemiş etten,parazit yumurtalarının döküldüğü çarşaf ve çamaşırlardan, topraktan, enfekte hayvanlardan geçebilir.
Sık karın ağrısı-krampları (açlıkta daha fazla), şiddetli gaz, geçici ishaller, dışkıda yumuşama veya keçi pisliği gibi dışkılama, burun kaşıntısı, anüste (büyük abdestin yapıldığı yer) kaşıntı, yastığa salya akması, diş gıcırdatma, dil kenarında kabartılar, kilo alamama, sabah bulantıları, ağız kokusu, iştahsızlık veya aşırı yeme, vücutta kaşıntılar. (Hasta çoğunlukla gastrit, ülser zanneder, doktoruda bu yönde etkiler. Ağız bölgesine ait şikayetler diş ve dişetiylede ilgili olabilir.) Tenya (Şerit) gibi bazı parazitler anüsten dışarı dökülüp hasta tarafından görülebilirler.
Parazitin cinsine bağlı olarak; uzun süreli parazite maruz kalınca; kansızlık, barsak tıkanması, büyümede gecikme, akciğer belirtileri, karaciğer-dalak büyümeleri, deri döküntüleri, hatta ağır organ hasarları bile olabilir.

Yukarıdaki şikayetlerin birkaçı birlikte bulunan veya biri şiddetli şekilde bulunan bir kişide dışkıda parazit aranması, anüse bant uygulanarak yumurtaların aranması gibi tetkiklere başvurulur. Sonuç negatif çıksada, parazit olasılığı yüksek görülüyorsa tahlil defalarca (örneğin üç gün üstüste) tekrarlanabilir. (Paraziti yakalamak herzaman mümkün olmuyor.)
Tedavide parazitine göre değişen ilaçlar vardır. Bazılarının karaciğere veya başka organlara etkisi, ciddi zararları olabileceğinden tam teşhis konduğu zaman, gerektiği gibi kullanılmalı, şikayetler sürsede kendi kendine tekrarlanmamalıdır.

Bazı parazitlerde tüm aile aynı zamanda ilaç kullanmalıdır.
Oksiyür (kıl kurdu) gibi bazı parazitlerde yumurtalar döküldüğünden çarşaf-çamaşırı kaynatmak (makinanın 90 derecesi yeterli değil, 100 derece olmalı), çok iyi ütülemekte tedavinin bir parçasıdır.
Şüpheli sular içilmemeli, kaynatılmalı, iyi yıkandığı şüpheli salatalar, ıspanak vb., az pişmiş-pişmemiş et yenmemelidir. Çocukların toprakla oynadığında ellerini ağızlarına götürmeleri engellenmeli, tuvalet temizliğinde anüse dokunulmamalı, sadece tuvalet kağıdıyla temizlik yapılmalı, çocuklarada öğretilmelidir. Tırnaklar kısa tutulmalıdır. Musluklarla fazla temastan kaçınılmalı, toplu yerlerde de, evlerde de mümkün olduğunca az dokunulan tipte musluklar ve sabunluklar ve sıvı sabun tercih edilmelidir. (Sabundan çok üstündür ama sıvı sabunların kötü markaları ve fazla beklemişleride enfeksiyon kaynağı olabiliyor.)

Son düzenleyen nünü; 26 Ağustos 2009 16:32
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
25 Eylül 2008       Mesaj #2
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
Oksiyürler
İplik inceliğinde, sarımtırak beyaz renkte, boyları iki milimetre ile bir santimetre arasında değişen ve dışkı ile atılabilen bağırsak parazitleridir. Hastalık, oksiyür yumurtalarının ağız yoluyla alınması ile bulaşır. Yumurtalar dişi oksiyürler tarafından makat çevresine bırakılır. Makatta kaşıntı olmaya başlar. Çocuk kaşındığı zaman tırnak aralarına giren yumurtalar bir şey yerken ağız yoluyla tekrar bağırsaklara ulaşır. Kız çocuklarında üreme organına kaçan yumurtalar ve oksiyürler akıntılara sebep olurlar.
Sponsorlu Bağlantılar

Tedavi:
*Oksiyürlerle mücadele ilaçlarla yapılır.
*Doktor, bütün aile üyelerine aynı tedaviyi uygular.

Korunma:
*Çocukların tırnaklarının kısa kesilmesi
*Kaşınmamaları için uyarılmalı
*Tuvaletten çıktıktan sonra ve oyundan geldikten sonra eller mutlaka sabunla yıkanmalı
*İç çamaşırları yıkanırkan kaynatılmalıdır.


Askarisler

Oksiyürlerden daha tehlikeli parazitlerdir. Boyları 15 ila 40 santim arasında olduğu için, bunlara halk dilinde "bağırsak solucanları" adı verilir. Dişi solucanların yumurtaları dışkı ile atıldığından bu hastalık insan gübresi ile sulanan sebzelere bulaşır. Çiğ olarak, hele yıkanmadan, yenen sebzelerle birlikte ince bağırsağa ulaşan yumurtalar, burada açılarak larva(yavru) haline gelirler. Larvalar bağırsak zarını delerek kana karışırlar. Kan dolaşımı ile akciğerlere kadar gelir; iltihaplara sebep olurlar. Askarisler, safra kesesine kadar ulaştıkları takdirde sarılık ortaya çıkar.

DİKKAT: Askarisler yumurtlamak için tekrar barsaklara dönerler. Bazen yumrular halinde birleşerek barsak tıkanmalarına yol açarlar.

Tedavi:
Askarislerin tedavisi de oksiyürlerde olduğu gibi ilaçla yapılır ve tedavi bütün aile üyelerine uygulanır.

Korunma:
*Sebzeler mümkün mertebe çiğ olarak yenmemeli; yeneceği zaman bol su ile yıkanmalıdır.
*Bunda da temizliğe son derece dikkat edilmeli; çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırılmalıdır.


Tenyalar

Tenyalar, askarislerden daha uzun olup boyları 4 ila 10 metre arasında değişmektedir. Başları topluiğne büyüklüğünde, gövdeleri yassı halkaların birbirine eklenmesi ile oluşmuştur. Tenyaların varlığı, bu parçaların koparak dışkıya karışması sonucu anlaşılır. Tenya yumurtaları da yine dışkı ile atılır. Yumurtalar büyükbaş hayvanların vücudunda konaklar veya larva haline dönüşürler. Dolayısıyla, insana da bu hayvanların etiyle bulaşır. İyi pişmemiş yahut çiğ olarak yenen etlerle insan vücuduna girer; barsaklarda yerleşirler. Tenyalar salgıladıkları zehirli maddelerle organizmayı etkiler, çeşitli rahatsızlıklara sebep olurlar.

Belirtileri:
*Dışkıda tenya parçalarına rastlanması
*Baş dönmesi, karın ağrısı, kusma, ishal ve devamlı açlık duygusu

Tedavi:
*Tenyaları düşüren özel ilaç kullanılarak tedavi edilir.


Çengelli Kurtlar

Beyaz ya da sarımtırak renkte olan çengelli kurt, 8 milimetre ila 1,5 metre arası boydadır. Yumurtaları pis sularda gelişir. dolayısıyla çocuklara pis sulardan geçer. Onikiparmak barsağında yerleşir ve çoğalırlar. Kan emerek beslendiklerinden bir müddet sonra kansızlık ve sindirim sistemi bozukluklarına sebep olurlar.

Tedavi:
Doktor kontrolünde ilaçla yapılır. Yukarıda geçen temizlik kuralları şüphesiz burada da geçerlidir.


Kedi-Köpek Parazitleri

Kedi, köpek, tavşan gibi evcil hayvanların barsaklarında gelişen bazı solucan tiplerinin dişileri, yumurtalarını bu hayvanların dışkısına bırakırlar. Dışkı ile dışarı atılan yumurtalar etrafa yayılırken; aynı zamanda hayvanların tüyleri arasına da girerler. Çocuk onları severken tırnak aralarına geçer; oradan da yemek yerken ağız yoluyla barsaklara ulaşırlar.
İnce barsaklara açılan yumurtalar, kurtcuk(larva) halinde kalıp gelişmezler. Barsak çeperlerini delip kana karışırlar. Kan yoluyla karaciğer, akciğer, beyin zarı ve göz gibi hayati önem taşıyan organlara yayılırlar.

DİKKAT:Tedavi ile vaktinde zararsız hale getirilmeyen parazitl larvaları, yerleştikleri dokularda kalıp kireçleşirler. Kireçlenmeleri halinde ameliyattan başka çare yoktur. erken müdahalelerde ilaç tedavisi yeterlidir.

Korunma:
Parazit taşıma ihtimali olan ev hayvanları ilaçlanmalı, temizliklerine dikkat edilmeli ve vaktinde aşıları yaptırılmalıdır.

Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 15:41
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
12 Aralık 2009       Mesaj #3
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Parazit yumurtalarıyla veya lârvalarıyla bulaşık ellerin ağza götürülmesi sonucu (kıl kurdu, solucan) ağız yoluyla, bazı parazit lârvalarının deriye teması sonucunda deri yoluyla (kancalı kurtlar) bulaşır.

Bağırsak Parazitlerinin Belirtileri Nelerdir?
  • Sık karın ağrısı, bulantı, ishal, gaz oluşumu,
  • Burunda ve anüste kaşıntı,
  • Solucanların erişkin şekillerinin anüsten dışarı çıkması,
  • Geceleri yastığa salya akması ve diş gıcırdatma,
  • Çok yemek yeme ve kilo alamama veya iştahsızlık,
  • Kansızlık (anemi),
  • Vücutta kaşıntı ve döküntüler,
  • Büyüme ve gelişmede gerilik.
Bağırsak Parazitlerinin Zararları Nelerdir?
Bağırsak parazitleri, isminden de anlaşılacağı gibi
insanların bağırsaklarına yerleşir ve gıdalarına ortak olurlar. Özellikle çocukların hem bedenen hem de zihin yönünden gelişmelerinin yavaşlatırlar veya engel olurlar. Parazitler zayıflık, halsizlik ve kansızlığa yol açarlar.Ayrıca, bağırsak şikayetlerini de sebep olarak rahatsızlık verirler.
Bağırsak parazitleri, büyüklerde ise benzer şikayetlerin yanı sıra, önemli iş gücü kayıplarına yol açmaktadır.

Bağırsak Parazitlerinin Tedavisi var
mıdır?
Bağırsak parazitlerine yönelik etkili ilaçlar vardır. Önemli olan, yukarıdaki belirtilerin görülmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ve verilen ilaçların tarifine uygun bir şekilde kullanmasıdır

Bağırsak Paraziti Bulunan İnsanlarla Temas Sonucunda Hastalık Bulaşır mı?
Hijyen kurallarına ve tuvalet temizliğine dikkat etmeyen parazitli kişiler, parazitleri başkalarına da bulaştırabilirler.

Bağırsak Parazitlerinden Nasıl Korunulur?
  • Sebze ve meyveler bol suyla iyice yıkandıktan sonra yenmelidir.
  • Etler çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, kesinlikle iyice pişirildikten sonra yenmelidir.
  • Kaynağı belli olmayan sular kesinlikle içilmemeli; sular, klorlandıktan veya kaynatılıp soğuduktan sonra içilmelidir.
  • Tuvalet kullanma alışkanlığı kazanılmalı ve mutlaka tuvaletten sonra eller sabunla iyice yıkanmalıdır. Etrafa dışkı yapılmamalıdır.
  • Bahçeler ve tarlalar kesinlikle lağım suları ile sulanmamalıdır.
  • Toprakta çıplak ayakla dolaşılmamalı; gerekirse çizme ve eldiven giyilmelidir.
  • İnsan dışkısı tarla ve bahçelerde kesinlikle gübre olarak kullanılmamalıdır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen ThinkerBeLL; 22 Eylül 2011 12:08
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
9 Eylül 2012       Mesaj #4
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Şerit
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

İnsan ya da hayvanların bağırsaklarında asalak olarak yaşayan yassıkurt. Şeritler, solucanların yassıkurtlar sınıfının bir takımını oluştururlar. Hepsi omurgalı hayvanlarda içasalak olarak yaşarlar. Erginleri çoğunlukla bağırsaklarda, ender olarak da karın boşluğunda bulunurlar. Vücutları dar ve uzun bir şerit biçimindedir. Başlarında tutunmaya yarayan organlar bulunur. Vücut bölmeleri birkaç taneden birkaç bin taneye kadar değişebilir. Sindirim sistemleri bulunmaz. Konağın sindirim sıvısı içinde yaşadıklarından besinlerini geçişme (osmos) yoluyla alırlar. Şeritler hermafrodit hayvanlardır. Her bölmede bir erkek ve bir dişiorgan vardır. Her bölme kendi kendisini döller. Yumurtalar anüs yoluyla konaktan dışarı atılır. Yumurtadan çıkan kurtçuk gelişebilmek için yeni bir konağa geçmek zorundadır. Bulunduğu yerden otçul ya da etçil bir memelinin sindirim sistemine gelir. Mide ya da bağırsak çeperini delerek damarlara geçer.

Kan tarafından sürüklenip karaciğer, akciğer, kas, beyin vb. yerlere götürülen kurtçuk buralarda bağdokudan oluşmuş bir kistle çevrilir. Bu evreye "kabarcıklı kurt" evresi adı verilir (sistiserk). İçinde sistiserk bulunan etlerin ya da organların yenmesiyle de hayvan ergin hâle geleceği son konağa geçer. İnsanlarda yaşayan şeritlerin en uzunu Dibothricephalus'tur (10-15 m.). 14-15 yıl yaşarlar. Bir konakta birden fazla sayıda bulunabilirler (en fazla 90 tane saptanmıştır). Açtıkları yaralar ve harcadıkları besin önemli olmamakla birlikte salgıladıkları zehirli maddeler nedeniyle zararlı olurlar. Cüce şeritin (Hymenolepis) boyuysa 1-1.5 cm. kadardır. Sıcak ülkelerde görülür. Silâhlı tenya (Taenia solium, uzunluğu 3 m. kadar), silâhsız tenya (T. saginata, uzunluğu 4-10 m.) ve köpek tenyası (T. echinococcus, uzunluğu 4-5 m.). İnsanda yaşayan şeritlerin en bilinen ve yaygın olanlarıdır. Sonuncunun erginleri kedi, köpek, kurt vb.lerinde yaşadığı hâlde kabarcıklı kurt evrelerini insanların akciğer ve karaciğerinde geçirirler. Kabarcıklı kurt buralarda tomurcuklanma yoluyla çoğalarak çocuk başı büyüklüğüne ulaşabilir.

Bir sığır şeridinin hayat evrimi...

1- Olgun yumurtalar dışkıyla atılır ve otlar arasında sığırlar tarafından yenir.
2- Sığır bağırsağında, yumurtaların kalın dış kabukları erir.
3- Serbest kalan embriyo, sığırın kan damarlarına girer.
4- Damarlarda dolaşan embriyo, sonunda adalelere gelip yerleşir. 5-Pişmemiş etlerde bulunan gelişmiş yumurtalar, insan tarafından yenirse, bağırsaklarda olgun şerit hâline döner.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

15 Şubat 2010 / 314 Soru-Cevap
26 Ağustos 2017 / nünü Tıp Bilimleri
21 Nisan 2010 / _Yağmur_ Tıp Bilimleri
1 Haziran 2012 / Jumong Tıp Bilimleri
20 Kasım 2009 / Misafir Soru-Cevap