Arama

Vandallık veya Vandalizm

Güncelleme: 1 Temmuz 2015 Gösterim: 7.542 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Vandallık / Vandalizm
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Vandallık veya akım olarak Vandalizm, bilerek ve isteyerek, kişiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemidir.
Vandal, kırma, parçalama, yok etme, kesme, yakıcı madde atma, boya atma yoluyla sonucunu bilerek, başkasının ya da kamunun sahiplendiği, önemsediği ve değerli bulduğu bir maddeye (örneğin, okul araç-gerecine, müzede sergilenen tarihsel bir yapıta, resim galerisindeki bir tabloya) zarar verir.
Terimin çıkış noktası Fransız Devrimi sırasında bir din adamı tarafından Cumhuriyet Ordusu'nun bazı davranışlarını nitelemek için kullanılmasıdır. Henri Grégoire isimli bu papaz ordunun davranışlarını 455 yılında Roma'yı yağmalayan Cerman soyundan gelen Vandallara benzetmiştir.
Vandalizm, antisosyal kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Erkek bireylerde daha sık görülmektedir. Kadınlarda daha az rastlanmasına karşın, antisosyal kişilik bozukluğu olan genç annelerin eşlerine ve çocuklarına karşı şiddet içeren davranışlarda bulunduğu bildirilmiştir. Vandalizmin özellikle yetişkin çağda ilaç, uyuşturucu ve alkolün kötü kullanımıyla ilişkili olduğu saptanmış olup; kokain kullanan yetişkinlerde % 57 oranında vandalist davranışlar görülmüştür. Özellikle sosyo-ekonomik düzeyi düşük okul çağındaki gençlerde sık karşılaşılmaktadır. 16 ayrı liseden 7340 öğrenci arasında yapılan bir çalışmada öğrencilerin % 5'inde vandalist davranışların gözlendiği bildirilmektedir.

Resmi Vandalizm
Roma İmparatorluğu'nda, damnatio memoriae, yani hatıraların lanetlenmesi denilen bir uygulama vardı. Buna göre sevilmeyen birisi öldüğünde ona ait heykeller kırılır ya da kafaları koparılır, isimleri tüm kayıtlardan çıkarılır ve adları anılmazdı. Örneğin Nero, tek başına imparator olduğunda, kendinden önce gelen imparatora ait tüm heykelleri yıktırtmıştır.
Eski Mısır'da da rahipler tekrar gücü ellerinde geçirdiklerinde benzer uygulamalarla, kendilerinin gücünü kısıtlayan firavunun mezarını tahrip ettirmişlerdir.
Modern zamanlarda da devam eden resmi vandalizm, Naziler tarafından yıkılan Yahudi sembolleri, Sovyetlerin çöküşünden sonraki tahribatlar, Taliban tarafından yok edilen tarihi dev Buda heykelleri ve son olarak da ABD'nin, Irak'ta Bağdat'taki Saddam heykelini yıkmasıyla sembolleşmiştir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Nisan 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Vandalizm:Vandallık,vandal yanlısı
(Vandal: isim, mecaz Eski kültür ve sanat anıtlarını yakıp yıkan; bunların değerini bilmeyen kimse veya topluluk.)
Sponsorlu Bağlantılar
-kaynak:TDK-

Ne çağrıştırır bu kelime..

Yapma gücü olmayanların kompleksli yıkma arzusu mu...

Üzerine kurulan yapıların ağırlığından yıkılan insanın intikamı mı...

Kabalık ve estetik hayvanlığı mı...

İnceliği yüzeyselliğin ötesin de bulmak için varolan kaba motifleri ayıklamak mı...

Yoksa yanlış gide gide taşlaşmış bir yolu çözme tatbikatı mı...

Kurmak için yıkmak mı..

Bitmek için yıkmak mı..

Sadece yoksul kalmış ,bırakılmış ruhların-bedenlerin şakası olabilir mi ki..

Yok edip,yıkmadan yeniden kurmak mümkün mü ki dendiğinde haklı mı olurlar ,sonra mesela..
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Temmuz 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
VANDALİZM a. (fr. vandalisme'den). VANDALLIK'ın eşanlamlısı.

VANDALLIK
a. (fr. vandalisme'den).
1. Vandalın düşünce ve davranış biçimi.
2. Vandalın yaptığı iş. (Eşanl. VANDALİZM.)

—ANSİKL. "Vandallık sözcüğü Fransız devrimi sırasında çıktı. Konvansiyon üyesi rahip Grögoire, bu terimi, Devrim'in ikinci yılında, 14 fructidor’daki raporunda “etrafı kırıp geçirmek” anlamında kullandı. Bunun ağır bir geçmişi vardı, ideolojileri ve biçimleri, Erostratos’un Efes tapınaklarını yıkmasında görüldüğü gibi, çoğu kez öldürücü olmuştur. Yunanistan'ı yağma eden Roma, yenen taraf her şeyi yapma hakkına sahiptir, kuralını uyguluyordu. Lord Elgin, İngiliz müzelerini zenginleştirmek için tapınakları parçalarken uygarlığa hizmet ettiğini düşünüyordu. Colbert, ajanlarına (memurlarına) “İtalya'da güzel olan ne varsa hepsi bizim olmalı” diye emir veriyordu. Fransız akademisi, 1686’da Roma'dan altmış sekiz kasa heykel gönderirken de uygarlığa hizmet ettiğini düşünüyordu. işgal ettiği İtalya'yı boşaltan Bonaparte için de durum aynıdır. Bu kaçırma eylemleri eşyaya zarar vermez, buna karşılık ideolojiler genellikle yıkıcıdır. Sanat düşmanı papalar ve imparatorlar Doğudaki hıristiyan kalıntılarını ele geçirmekte V. yy.’ın vandallarından geri kalmadılar. Ama Barbarlar kırmaktan çok talan ederlerdi. Onların gözünü kamaştıran şey sanat yapıtları değil zenginlikti. Buna karşılık AvrupalI fatihler Amerika'daki kolomb öncesi halkların kültür varlıklarını sistemli bir biçimde yok ettiler.
XVI. yy.'da katolikler ve protestanlar aynı hırsla karşılıklı olarak birbirlerinin anıtlarını ve eşyalarını ortadan kaldırdılar. Ortaçağdan kalma mimarlık değerleri tüm bölgelerde silindi. Rönesans, Antikçağ'a yeniden hayat vererek kendi anlatım biçimini geçmiş dönemin biçimine göre ayarlamakla yetindi, buna karşılık klasikçilik daha uzlaşmaz bir tutum takındı. Her tür yıkımları içinde şatolar, kiliseler, tablolar, heykeller, modası geçmiş halılar ve tümtanrı- cı niteliği kimi sofuları kızdıran Michelangelo’nun Leda'sı da vardır. Fransa'da Louis XIV döneminde, 1671 yılında Chartres kilisesi minberinin ve XVIII. yy.'da da St.-Germain-l'Auxerrois kilisesi minberinin yıktırılması, 1785'te papaz Maydieu'nün Troyes'deki kiliselerde “hatların kabalığı, kostümlerinin gülünçlüğü ve maskara halleriyle kiliseleri bozan küçük heykelcikleri” temizlemesi ve Madame de Maintenon' un Versailles'daki antik yapıtlara yapraklar takması ince zevk adına yapılan işlerdi.

Fransız devrimi, 1790'dan başlayarak krallığın, soyluların ve din adamlarının ayrıcalıklarına ilişkin arşiv belgelerinin yakılmasını buyurdu. Ağustos 1792 kararnamesi, Paris'teki heykel ve anıtların temizlenmesini emrediyordu; bronzdan yapılmış olanlar top ve tüfek yapımında kullanılacak, altın olanlar eritilip külçe haline getirilecekti. Günlük araç ve gereçler de eritilecekti. Rahip Grögoire Konvansiyon’ da, yok edilen yapıtların listesinin "ciltler dolusu" olduğunu söyledi. Montalembert, Du vandalisme (Vandallık üstüne) adlı yapıtında, eksik de olsa, bunların önemli bir listesini verdi. Yıktırılan birçok yapıdan çıkan malzeme, kamu yapılarının inşasında kullanıldı. Vbndallığa karşı Konvansiyon'un çıkardığı kararnameler etkisiz kaldı: sanat yapıtlarına zarar verenler için öngörülen iki yıllık hapis cezası uygulanmadı.
XIX. yy.’dan başlayarak, koruyucu bir sistem geliştirilmeye çalışıldı. Ancak van- dallık tümüyle önlenemedi. 1825’te bir İngiliz amatör, Jumieges yazıtlarının parçalarını talan'etme hakkını aldı. 1892'de Laon belediyesi, eski Louis d'Outremer kulesinin yıktırılmasını kararlaştırdı. Gaillon, Saint-Wandrille parça parça satıldı. Restorasyon, zaman zaman beceriksizlik ve işin önemini kavrayamamak yüzünden, koruması gereken sanat yapıtlarını bozarak vandallığın başka bir biçimini yarattı.
Fransa’da, bugün tarihsel anıtlar servisinin çalışmalarına (başlangıcı 1837'ye kadar uzanır) ve restorasyon tekniklerindeki gelişmelere rağmen tehlike tümüyle atlatılmış sayılamaz

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

17 Nisan 2008 / Misafir Kültür
17 Mart 2016 / virtuecat Fizik
18 Aralık 2007 / NihLe Müslümanlık/İslamiyet
15 Aralık 2011 / Teamoore Taslak Konular