Arama

Posta Hizmetleri

Güncelleme: 9 Eylül 2009 Gösterim: 5.458 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
9 Eylül 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Posta Hizmetleri
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Posta Hizmetleri, mektupların ve pa­ketlerin belirli bir para karşılığında bir yerden bir yere gönderilmesini kapsar. Genellikle önceden satın alınan pulların fiyatı gönderilen mektup ya da paketin ağırlığına ve gideceği uzaklığa göre değişir.
Başlangıçta posta hizmetlerinin bir parçası olarak kurulmuş olan postaneler, günümüzde topluma birçok değişik yoldan hizmet verir. Bazı ülkelerdeki bankacılık ve para yollama hizmetleri ile resmi ya da özel kurumlara yapılan çeşitli ödemeler bunların arasında sayılabilir. Etkili bir posta hizmetinin kurul­ması, özellikle ticaret merkezlerinden uzakta oturanlar için postayla sipariş vererek alışve­riş yapma olanağını da yaratmıştır.

Eski Posta Sistemleri
Günlük yaşamın sıradan bir parçası durumun­da olan posta hizmetlerinin ortaya çıkışı günümüzden 5.000 yıl kadar önceye dayanır. Eski Mısır'da başlayan posta hizmetleri 1.000 yıl kadar sonra Çin'de de oluşturuldu. İlk postanelerin de Çin'de kurulduğu sanılmakta­dır. İÖ 6. yüzyılda Persler, yol boyunca dizili belli noktalarda mola vererek at değiştiren ulaklar aracılığıyla oldukça hızlı haber gönde-rebiliyorlardı. Eskiçağın en iyi posta sistemi ise Roma İmparatorluğu'nda kuruldu. Bu sistem daha sonra Bizans İmparatorluğu'nda ve çevresinde kurulan İslam devletlerinde de benimsendi. Ulaklı posta sistemlerinde, bu­günkü anlamda "postane" denebilecek mola noktaları genellikle yol üzerindeki hanlarda bulunurdu.
Pers ve Roma imparatorluklarında bir dev­let hizmeti olarak haberleşme düzgün ve gelişmiş yolların yardımıyla sağlanıyordu. Ama bu mektupların tümü hükümet işleri ile ilgili resmi yazışmalardan oluşuyordu. Özel mektup göndermek isteyen kişi ve kuruluşlar kendi habercilerini bulmak zorundaydılar. Özel postaların kuruluşu ortaçağ sonlarına rastlar. Bu dönemde şirketler ve loncalar özel posta hizmetlerini başlattılar. Bu sırada ulus­lararası posta hatları da ortaya çıktı.

Modern Posta Hizmetleri
15. yüzyılın sonlarında hükümetler düzenli posta hizmetlerini başlattılar. İlk posta sis­temleri Fransa'da 1477'de, İngiltere'de ise 1516'da başlatıldı. İkisi de doğrudan devlet hizmetinde olan ve halka açık olmayan bu kuruluşları 1627'de Fransa'da, 1635'te de İngiltere'de düzenli bir kamu hizmeti başlatan posta sistemlerinin kuruluşu izledi.
Posta hizmetlerinin yavaş yavaş bir devlet tekeli niteliği kazanması ve bunun 17. yüzyıl sonlarında resmileştirilmesi özel posta kuru­luşlarının giderek ortadan kalkmasına yol açtı. Ama, bu özel kuruluşlar ortadan kalktık­ları tarihe kadar yeni hizmetler geliştirmeyi sürdürdüler. Bu kuruluşların başlattığı, zarfın üstüne mektubun postaya verildiği yeri ve ta­rihi gösteren bir damga basılması gibi yenilik­ler devlet postalarınca da benimsendi.
18. yüzyılda öncelikle ana hatlarda posta arabaları kullanılmaya başladı. ABD'deki ilk posta arabası seferlerini, ünlü diplomat ve bi­lim adamı Benjamin Franklin (1706-90) posta müdür yardımcılığı yaptığı 1753'te başlatmış­tı. Aynı yıllarda buharlı gemiler ve trenlerle mektup dağıtımı da başladı. Bugünkü anlam­da posta hizmetlerinin kurulmasında Sir Row­land Hill (1795-1879) adlı bir İngiliz eğitimci­nin büyük payı olmuştur. Hill, insanların bir­birlerine daha çok mektup göndermeleri sağ­lanırsa posta hizmetleri için ödenen paranın büyük oranda düşeceğini gördü. Bu konudaki düşüncesini hükümete sundu ve sonunda uzaklık ne olursa olsun İngiltere'nin dört bir yanında posta için ödenen paranın aynı ol­ması sağlandı. Hill aynı zamanda, mektu­bun üzerine yapıştırılan bir pul ile posta parasını gönderenin ödemesini sağlayan siste­mi de başlattı.
Kısa süre içinde başka ülkeler de posta hizmetlerinde İngiliz sistemini örnek almaya başladılar. Daha sonra gazetelere ve eğitimin gelişmesinde büyük önemi olan basılı gereçle­re de düşük fiyat uygulanmasına başlandı.
Posta hizmetlerindeki reformlar ile demir­yollarındaki büyüme aynı zamana rastlar. Trenlerdeki özel vagonlarla taşınmaya başla­nan mektuplar 640 km uzaklıktaki bir yere bile, postaya verildiğinden bir gün sonra ulaşabiliyordu. ABD'de 1860'ta hizmete baş­layan atlı posta sistemi Pony Express, telgra­fın kullanılmasına kadar görevini sürdürdü. Pony Express'in binicileri arasında ünlü Buf­falo Bill de vardı.
20. yüzyılda başlayan havayoluyla posta taşımacılığında kısa süre içinde hızlı bir geliş­me görüldü. İlk uluslararası uçak postası 1919'da Paris ile Londra arasında gerçekleşti­rildi ve giderek dünya çapında yaygınlık kazandı. II. Dünya Savaşı sırasında askeri yazışmaları hızlandırmak amacıyla İngiltere' de başlatılan telsiz telgraf uygulaması, 1952'de Evrensel Posta Birliği (UPU) tarafın­dan da kabul edildi. 1874'te uluslararası an­laşmalar temelinde kurulan bu birlik ülke­ler arasındaki posta alışverişinde standart­laşma sağlamaya çalışır. Merkezi İsviçre'nin Bern kentinde olan UPU 1948'den beri çalış­malarını Birleşmiş Milletler'e bağlı bir uz­manlık kuruluşu olarak yürütmektedir.

Posta Hizmetleri ve Teknoloji
Etkili bir posta hizmeti için tek tek mektup ve kolilerin elden geldiğince bir araya getirilerek topluca gönderilmesi gerekir. Bu süreç, mek­tupların caddelerde bulunan posta kutuların­dan ve postanelerden toplanmasıyla başlar. Toplanan mektuplar yerel sınıflandırma mer­kezlerinde, aynı yere gidecekler bir araya ko­nularak sınıflandırılır. Pullar genellikle bir makinenin yardımıyla damgalanır. Gidecek­leri yere göre gamlandırılan mektuplar, daha sonra ara sınıflandırma merkezlerine gönderi­lir. Burada çeşitli yerlerden gelen ve aynı yöne gidecek olan mektuplar bir araya topla­nır. Son aşama, mektupların gidecekleri yer­lerin sınıflandırma merkezlerine gönderilme­sidir. Mektuplar bu merkezlerde yaya dağıtı­cılar ya da genellikle küçük motorlu araçlar aracılığıyla dağıtılmak üzere kişisel adreslere göre sınıflandırılır. Mektup dağıtımı çoğun­lukla kapıda teslim ya da özel posta kutusuna bırakma yoluyla gerçekleştirilir; ama postane­lerde bulunan ve belli bir para karşılığı kiralanan özel posta kutuları da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Günümüzdeki dağıtımı daha hızlı ve kolay bir hale getirmek için de pek çok yenilik geliştirilmiştir. Posta kodu da bu yenilikler­den biridir. Türkiye'de 1985'te başlatılan uy­gulamaya göre beş rakamlı posta kodları kullanılır. İlk iki rakam gönderinin gideceği ilin trafik numarası, son üçü ise posta dağıtım yerine verilen numaradır. İstanbul'da kullanılan ilk iki numaralar suriçi ve surdışı bölümler için 34, Beyoğlu için 80, Anadolu yakası için ise 81 olarak belirlenmiştir.
Paketler ve koliler ile ilgili işlemler, bunla­rın biçim ve boyutlarının çeşitli olması nede­niyle çok daha güçtür. Damgalanmaları ve sınıflandırılmaları genellikle elle yapılır. Ayrı­ca taşıyıcı kayışların, kaldırıcı ve yükleyici makinelerin kullanılması işlemleri hızlandır­maktadır.
Posta hizmetlerinde ve mektup taşımacılı­ğında genellikle çağa uygun yöntemlerden yararlanılır, tik zamanlarda kullanılan posta trenleri hiç durmuyordu. Mektuplar yol bo­yunca destekler üzerine yerleştirilmiş posta çantalarının trene çekilmesiyle toplanıyordu. Dağıtım ise mektup torbalarının gerekli yer­lerde trenden fırlatılmasıyla gerçekleştirili­yordu. Son zamanlarda hızlı trenlerin devreye girmesi ve taşımacılığın gelişmesiyle yol bo­yundaki büyük kasabalarda durarak mektup­ların boşaltma ve yükleme işleminin elle yapılması çok daha güvenli ve kolay duruma gelmiştir. Birçok büyük kentte mektup taşı­macılığı trafik sıkışıklığı yüzünden yeraltı yoluyla yapılmaktadır. Paris ve New York'ta basınçlı hava tüpleri kullanılmaktadır. Lon­dra'da 1927'den beri, ana sınıflandırma mer­kezleri ile bağlantılı bir biçimde çalışan oto­matik yeraltı posta trenleri hizmet vermek­tedir.

Türkiye'de Posta Hizmetleri
Osmanlı İmparatorluğu'nda yabancı devletle­rin elde ettiği kapitülasyonlar, bu devletlerin ülkenin posta hizmetlerine el atmasını kolay­laştırmıştı. 16. yüzyılın ilk yarısında çalışmaya başlayan yabancı pos­talar 20. yüzyılın ilk yarısına kadar ülkenin iç ve dış haberleşmesinde önemli bir rol oyna­mayı sürdürdü. II. Abdülhamid, yönetimine karşı olan Jön Türk yayınlarının yabancı posta örgütleri yoluyla ülkeye girdiğini bildiği için bu postalan denetlemeye çalıştıysa da başaramadı. Yabancı posta örgütlerinin ülke­den bütünüyle çıkarılması ve yabancı posta­nelerin kapatılması ancak 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'yla gerçekleşebildi.
Osmanlı İmparatorluğu'nda resmi posta hizmetleri II. Mahmud (1785-1839) dönemine kadar, dünyadaki posta sistemlerinin çoğunda olduğu gibi yalnızca resmi devlet haberleşme­lerini kapsıyordu ve ulaklar aracılığıyla yürü­tülüyordu. Osmanlı ulaklarına "posta tatan", ulakların mola verip at değiştirdiği noktalara ise "menzilhane" adı verilirdi. Ülkede pek çok yenilikçi girişimi başlatan II. Mahmud, 1832'de çıkardığı bir fermanla, hiçbir ayrım yapılmaksızın bütün halkın yararlanabileceği bir posta sistemi kurulmasını istedi. 1834'te Üsküdar-İzmit arasında bir posta yolu yapıldı ve arabalarla posta taşımacılığı başladı.
Kasım 1839'da Gülhane'de ilan edilen Tan­zimat Fermanı'ndan bir yıl sonra Posta Neza­reti kuruldu. Birkaç yıl içinde İstanbul'un başka yerlerinde ve çeşitli eyaletlerde yeni postaneler açıldı.
1861-65 arasında posta bakanlığı yapan gazeteci Agâh Efendi, 1840'ta İngiltere'de uygulamaya konan posta pulu kullanımını Türkiye'de de gerçekleştirmek istiyordu. 13 Ocak 1863'te posta pulunun kullanılmaya başlanmasıyla birlikte posta hizmetleri kolay­laştı ve hızlandı.
1871'de, 1855'te genel müdürlük olarak kurulmuş olan telgraf işletmesiyle birleştirilen Posta Nezareti, Posta ve Telgraf Nezareti adını aldı. II. Meşrutiyet'in ardından 1909'da bir genel müdürlüğe dönüştürüldü. 1911'de telefonun da iletişim alanına girmesi üzerine Posta, Telgraf ve Telefon Nezareti adıyla yeniden bakanlık oldu.
1918'de, posta hizmetleri artık daha çok deniz ve demiryollarıyla sürdürüldüğü için posta tatarlarının görevine son verildi. Ertesi yıl bakanlık yeniden genel müdürlük yapıldı ve saltanatın kaldırıldığı 1922'ye kadar çalış­malarını sürdürdü.
1920'de Ankara'da bir posta müdürlüğü kuruldu. Saltanatın kaldırılmasından sonra İstanbul'daki genel müdürlükle birleştirilen bu işletme 1953'te Türkiye Cumhuriyeti Pos­ta, Telgraf ve Telefon İşletmesi adını aldı. Kısaca PTT olarak bilinen bu genel müdürlük günümüzde Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı bir kamu iktisadi kuruluşu olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

13 Mart 2009 / ThinkerBeLL Taslak Konular
31 Mart 2012 / CrasHofCinneT Sosyal Ağlar