“Davul” ve “Denk”leri arasindaki bagi hic bir zaman cozemedim, ve cozmeyecegim! Sigaram bitiyor.
Sigara icmek istemedigim halde okuz gibi iciyorum.Başladım (:
Yazmam gereken binlerce kufur olmasina ragmen, msn ‘de bile useniyorum bilmiyorumki!
“Kalp” mi dinlenmeli yoksa “beyin” mi sorusunu kendi kendime soramiyorum. Sorsam da dogru duzgun bir cevap alamiyorum zira ikisi de bir boka yaramiyor.
Gecmise donemiyorum.
Gelecegi goremiyorum.
“Her hatanin bir telafisi vardir, hihihih..” masalina inanacak kadar aptalim.
Insanlari kirmamak ugruna, “Hayir” diyemiyorum. Aman kirilmasin, aman uzulmesin diye kendimi super uzebiliyorum. ((:
Zamanin hic bi halti cozmedigini ogrenmem icin tecrube etmem gerekti. En aci sekilde..>>ÖĞRETENLER SAĞOLSUN.<<
“Dogru” ve “Gercek” olanlari bilmekten nefret ediyorum. Hepsi aci veriyor. Bu da tecrubeyle sabit..
“Ben” (melish) olmaktan memnunum.,
Dogum gunumde, bir kaybedis hikayesi yasiyorum. Surekli mail alip okuyup, sinirlenip uzulup cevap yazmak durumunda kaliyorum. (Sakin ve seker bir insanimdir halbuki..)
Dogum gunumu “bile”ki buna 365 gün dahil, bilgisayar basinda gecirecek kadar “aciz” ve “asosyal” olabiliyorum. (Ki cok sosyal bir insanimdir. (Yaaaalanciiiiii, yaaalanciiiiiiKİ TEK YALANCI BEN DEĞİLİM.)
Yazacagim ya da birisine soylemem gereken seyleri “zart” diye unutabiliyorum.
Some love too little, some too long,
Some sell, and others buy;
Some do the deed with many tears,
And some without a sigh:
For each man kills the thing he loves,
Yet each man does not die